İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Kürşad Zorlu, İYİ Parti’nin yerel seçimlere yönelik CHP ile iş birliği yaptığına dair iddiaları yalanladı. Zorlu, “Bizim için esas olan İYİ Parti’yi birinci parti yapmaktır. Hedefimiz kendi kadrolarımızla, kuruluş felsefemizin bir gereği olarak milletimizin karşına çıkıp bu rekabette yer alabilmektir. Seçim iş birliği farklı bir tartışma, farklı bir boyut. Bu da yeri geldiğinde böyle bir gerekçe oluştuğunda yetkili kurullarımızca irdelenir, olup olmayacağına karar verilir” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü ve Medya İlişkileri Başkanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Genel İdare Kurulu toplantısı ardından Genel Merkez binasında basın toplantısı düzenledi.
GİK’le birlikte eş zamanlı olarak Merkez Disiplin Kurulu’nun da toplandığını aktaran Zorlu, “Bazı disiplin süreçlerine ilişkin kararlar alınmasını bekliyoruz” dedi.
“Toplantımızda iki önemli başlığımız vardı” diyen Zorlu, “İlki, 14 ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlere yönelik muhasebemizi sürdürüyoruz. Eksikliklerimizi irdeleme devam ediyoruz. Bununla ilgili değerlendirme gerçekleştiğini söyleyebilirim. İkinci maddemiz de 31 Mart’ta gerçekleşecek mahalli idareler seçimlerinde, nasıl bir strateji ile ilerleyeceğimize yönelik bir değerlendirmede bulunduk” ifadesini kullandı.
“İktidar adı konulmamış bir IMF programı uyguluyor”
Son yapılan vergi artışları ve zamlarla birlikte Türkiye’nin ağır ekonomik koşulların etkisi altında olduğunu vurgulayan Zorlu, “Seçimlerden önce bol keseden vaatlerle vatandaştan oy isteyen siyasi iktidar, seçimlerden sonra adı konulmamış bir IMF programı uygulamaya başlamıştır. IMF’yi göndermekle övünen AKP iktidarı şimdi çok daha ağır karar ve politikaları uygulamaya koymuştur” şeklinde konuştu.
“Ekonomi atağa kalktı (!)”
Siyasi iktidarın Temmuz ayında ekonominin atağa kalkacağı yönünde söylemlerde bulunduğunu hatırlatan Zorlu, “Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimden önce bunun tarihi bir yol ayrımı olduğunu açıklamıştı. Peki ne oldu? Evet, bu yol ayrımında ekonomi atağa kalktı. Ama vatandaşın ekonomisi değil, aksine yolunu bulanların yolunun daha da açıldığı ve vatandaşın sırtına bindirilen zamlar, vergilerle hiç olmadığı kadar atağa kalkmış bir Türkiye ekonomisi var karşımızda.” ifadesini kullandı.
Akaryakıtta ÖTV zammı: “Refahın selasını okuttular”
İktidarın “Nasıl olsa millet yetki verdi!” diyerek zam yapmayı bir ilke hâline getirdiğini savunan Zorlu, “Bu kez de 15 Temmuz gecesi akaryakıta ilişkin ÖTV’yi yükselterek âdeta refahın, adaletin selasını okuttular. Bu düzenleme ile bir gecede benzine, mazota 6 lira zam geldi. Akaryakıta gelen bu zamlar ülkemizde iğneden ipliğe her şeye zam geleceğinin bir göstergesi. Adına; ‘’güncelleme’’ dedikleri şey tam bir vurgun siyaseti.” diye ekledi.
Zorlu şöyle devam etti:
Önce kendi aldıkları yanlış kararlarla ülke ekonomisini bir uçurumun kenarına getirdiler; sonra da bundan kurtulmak için vatandaşın geleceğini, alın terini uçurumdan aşağı bırakıyorlar. Ne diyelim! Kurtla beraber öldürüyorlar... Çobanla beraber yiyorlar... Sahibiyle beraber de ağlıyorlar...
İYİ Parti’den ÖTV için Danıştay hamlesi
Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan başvuru hakları olmadığı için ÖTV zamlarını bir iptal davası ile Danıştay’a götürdüklerini aktaran Zorlu, “Zira Cumhurbaşkanı Kararları idari yargı denetimine tabi olup Cumhurbaşkanı olağan dönemlerde sadece kanun ile belirtilen alt ve üst sınırlar içinde indirim, istisna, muafiyet ve oranlara ilişkin değişiklik yapabilir. Bu düzenleme açıkça Anayasa’ya aykırı olup ölçüsüz bir yetki devridir.” açıklamasını yaptı.
Bursa’daki protestoya müdahale
ÖTV zamlarına ilişkin partisinin 81 il başkanlığında yapılan ortak açıklamaya değinen Zorlu, Bursa’daki protesto sırasında ise Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu ile Hasan Toktaş’ın AKP il binası önüne boş bir benzin bidonu koymak istediklerini ancak güvenlik güçlerinin müdahalede bulunduğunu söyledi.
Zorlu, “Bu milletimizin feryadı. Böylesine anlamlı ve masum bir protestoyu bile hazmedemeyenlerin kalkıp demokrasiden, özgürlüklerden, millî iradeden söz etmesi abesle iştigaldir. Korkmayın! Bizim sesimiz de sözümüz de milletimizin vicdanıdır, onun haklı feryadıdır. Haksızlıklarınızın, hukuksuzluklarınızın ve kötülüklerinizin karşısında İYİ Parti kadroları olacaktır. “Nasıl olsa millet bizi seçti.” diyerek bu yaptıklarınız yine milletin sinesinden sert bir tokat yiyeceğinizi unutmayın!” dedi.
Bakanlığın açıklamasına tepki: Akıl tutulması
ÖTV zamlarına gelen tepkiler sonrası Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı açıklama için “Akıl tutulması” yorumunda bulunan Zorlu, “Sözüm ona Avrupa’da akaryakıtın en ucuz olduğu 4. ülkeymişiz. En yüksek fiyat ile satılan ülkelerin başlarında da Almanya’nın olduğunu göstermişler. Bu sözü de ÖTV zammını meşrulaştırmak için yapıyorlar” şeklinde konuştu.
“Bu şekilde mi ekonomiyi refaha erdireceksiniz?”
Türkiye ve Almanya’daki asgari ücretlilerinin, saatlik kazançları ile ne kadar akaryakıt aldıklarının karşılaştırmasını yapan Zorlu, “Ekonomiyi aldatmaca söylemlerle yönetmeye, insanları kandırmaya devam mı edeceksiniz? Bu şekilde mi ekonomiyi refaha erdireceksiniz sayın Bakan? IMF benzeri reçetelerle kendi hatalarınızı telafi edecekseniz; bıraksaydınız da bunu 128 milyar doları buhar edenler, ışıltılı gözleriyle ekonomiyi karartanlar yapsaydı bari.” şeklinde konuştu.
“Kendi beceriksizliğinizi örtmeye çalışıyorsunuz”
“Bu zamların suçlusunu yeni bir şeye yükleme çabasındalar” diyen Zorlu, “Neymiş depremin yol açtığı ekonomik kayıpların telafisi içinmiş. Bu da doğru değil. Yeni ekonomi modeli saçmalığı ile ne olmuştu hatırlayın. Enflasyon yüzde 16’dan yüzde 80’e, dolar kuru 8 liradan 18 liraya gitti. Bu hayat pahalılığı, bu enflasyon, vatandaşın bu ezilmişliği depremden önceydi. Şimdi bunu bahane ederek, kendi beceriksizliğinizin üstünü örtmeye çalışıyorsunuz. Ve insanlarımızın vicdanları ile muhasebe yapmaya çalışıyorsunuz. Bu Türkiye için kabul edilebilir bir durum değil.” İfadelerini kullandı.
Kira artış sınırı
Enflasyonun artmasıyla konut ve kira probleminin büyük bir sıkıntı haline geldiğini ekleyen Zorlu, “Her ne kadar hükûmet; ‘’Kiralar yüzde 25’den fazla artırılamaz.’’ diye kural getirse de 2022 Nisan ayında Türkiye genelinde metrekare fiyatı ortalama 49 lira iken; 2023 Nisan ayında 106 lira olmuştur. Bu da yüzde 117’lik bir artış demektir. Hani yüzde 25’lik kısıtlama? Kim uyguluyor bunu? Bir yandan bu kısıtlamaya uyan ev sahipleri mağdur durumda, uymayanlar kafalarına göre at koşturuyor. Yan yana iki kiralık daire; biri 3-5 bin lira, diğeri 20-30 bin lira. Toplumsal barışı böyle mi sağlayacaksınız?” diye sordu.
Zorlu, son 1 yılda kira fiyatlarının en az haliyle yüzde 150 zamlandığını, üç büyükşehirde yıllık kira artış oranının ortalama; İstanbul’da yüzde 117,4, Ankara’da yüzde 192,2, İzmir’de ise yüzde 160,9 olduğunu ekledi.
Kira fiyatlarındaki artış: Sorunlar cinayete gidecek boyutta
Büyükşehirlerde aylık kiralık oda ilanları verilmeye başlandığına dikkat çeken Zorlu, “Bakın bu bir evin aylık kirası değil, bir evin içindeki odanın fiyatı. Şuranın altını önemle çizmek istiyoruz; bu vahim tablo maalesef bir asayiş ve düzen açısından da önemli bir sorunla bizi karşı karşıya bırakıyor. Bu artışlar ev sahibi-kiracı arasında sorunların büyümesine ve cinayete gidecek boyutlara ulaşmasına sebep olmaktadır. Şimdiden ülkemizin çeşitli bölgelerinden ev sahibi-kiracı kavgalarının ölümle son bulduğu haberlerini alıyoruz. Her ne kadar hükûmet önlem almaya çalışsa da bu önlemlerin yetersiz olduğunu çok açık şekilde görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tarım üreticilerinin sorunları
Tarım üreticilerinin de zor durumda olduğunun, siyasi iktidarın hatalı politikaları ile zarar ettiklerinin altını çizen Zorlu, “Son günlerde bilindiği üzere arpa, buğday hasadı yapılmıştır. Çiftçilerimizin sıkıntısı gün yüzüne çıkmıştır. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) çiftçilerimize randevu vermiyor, verse dahi ürünlerin tamamını almıyor. Âdeta çiftçilerimizi tüccarların önüne atıyor. Bölgedeki kimi tüccarlar kendi aralarında anlaşarak ürünleri düşük fiyattan alıyorlar. Düşük fiyattan aldıkları yetmezmiş gibi bir de vadeli olarak ödeme yapıyorlar.” dedi.
TMO’nun geçen yıl Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçiden buğdayın kilosunu 7,50 TL’den aldığını hatırlatan Zorlu, artan enflasyona rağmen bu rakamın sadece 9.25’e çıktığına işaret etti. Zorlu, seçimlerden önce partisinin 11 artı 1.5 TL gibi bir rakam açıkladıklarını ekledi.
“Hükümet tarım ürünlerini neden ithal ediyor”
“Çiftçilerimiz bu sıkıntıları yaşarken, ürünleri ellerinde kalmışken; hükûmet neden arpa, buğday gibi tarım ürünlerini ithal etmektedir? Kendi vatandaşına bu zulmü neden yaşatmaktadır?” diye soran Zorlu, “Sebebi her zamanki gibi sert, akılalmaz, milleti hiçe sayan bir pragmatizm; seçim kazanmak. Böyle bir yola başvurdular. Şimdi de yapısal olarak verdikleri bu sıkıntıyı kontrol edemiyorlar. Anlayacağınız üretici perişan durumda.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez ziyareti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Körfez ülkelerine yönelik ziyaretine değinen Zorlu, “Daha dün Suudi Arabistan’la imzaladığınız yatırım protokolünün detayları nelerdir? Daha nereleri satmayı planlıyorsunuz? Para bittikçe ülke ülke gezip, geçmişte yüksek perdeden söylediğiniz sözleri unutup, anlaşmalar yapmaya devam ediyorsunuz. Ve bunları şeffaf değil, milletimizden kaçırarak yapıyorsunuz” şeklinde konuştu.
“Hükümet 2 binden fazla gayrimenkulü satmak için hazırlık yapıyor”
Zorlu, “Bakınız, 2002 yılından 2023 yılına kadar yaklaşık 64 milyar dolarlık 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemi yapılmış. 1986 yılından AKP iktidarına kadar yani 2002 yılına kadar yapılan satış rakamı ise sadece 8 milyar dolar. Blok olarak satılacak kamu şirketi sayısı azalınca siyasi iktidar kamu arazilerini, limanları, fabrikaları, enerji üretim santralleri ile dağıtım şebekelerini satmaya başladı. Bugüne kadar yaklaşık 4 bin gayrimenkulü satan hükûmet, bugün ise 2 binden fazla gayrimenkulü satmak içinde hazırlıklar yapmaktadır.” diye ekledi.
Azerbaycan’a “KKTC’yi tanıyın” çağrısı
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıl dönümü kapsamında kutlanan Bağımsızlık ve Özgürlük Bayramı vesilesi ile Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın daveti üzerine Genel Başkan Yardımcısı Naci Cinisli ile birlikte Kıbrıs’a gideceklerini aktaran Zorlu, “Kıbrıs Türklüğünün geleceği açısından önemli gördüğümüz birkaç hususu vurgulamak istiyoruz. Tanınma meselesinde kritik aşama başlangıç evresinin sağlanması olacaktır. Bu sebeple Türkiye’nin Türk Devletler Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkeler nezdinde girişimlerini yoğunlaştırması gerekmektedir. Bu çerçevede Azerbaycan’ın Kuzey Kıbrıs’ı tanıması çok daha etkili ve hızlı netice elde edilmesini sağlayabilir.” şeklinde konuştu.
Zorlu basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İYİ Parti’nin yerel seçimlere yönelik CHP ile iş birliği yapacağına yönelik iddialar sorulan Zorlu, “Sayın Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde Sayın Genel Başkanımızı ziyaret etti. Bu ziyaretin amacı, Genel Başkanımızın 3’üncü Olağan Büyük Kurultayımızda yeniden seçilmesi ile ilgili. Bir tebrik ve nezaket ziyaretiydi. Görüşmeden ne yaklaşan yerel seçimler ne de iddialara ilişkin değerlendirme olmamıştır. Sayın Davutoğlu da ziyaret etmişti. Bunun da içeriği bundan ibarettir.” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü, “İYİ Parti’nin Türk siyaseti için ne kadar önemli olduğunu zaman her geçen gün daha fazla gösteriyor. Bizim milletimiz adına ortaya koyduğumuz taahhütler, kırmızı çizgilerimiz, uyarılarımız, tespitlerimiz; bugün milletimizin eğer bu ülkede bir nefes alabildiği bir alan söz konusu ise demokrasi, özgülükler, siyasetin yenilenmesi adına, böyle bir imkan sağlanmış ise bu imkanı İYİ Parti ve Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in açtığı bu yolda-yolculukta bizim bütün mensuplarımızın koyduğu bu enerjiyle sağlanmıştır. Bir seçim iş birliği gerçekleşti, bu işbirliği seçim iş birliği olarak sona erdi. Şimdi biz önümüzdeki süreçte yetkili kurullarımızla yaklaşan mahalli idareler seçimlerinde nasıl bir strateji izleyeceğimizi değerlendiriyoruz. Genel Başkanımız odak grup çalışmaları yapıyor. Yani milletvekillerimizden, teşkilat mensuplarımızdan, il başkanlarımızdan zaman zaman onların görüşlerine başvurmaya devam ediyor. Önümüzdeki günlerde bölgelere de gitmeye başlayacak Sayın Genel Başkanımız. Bizim için esas olan İYİ Parti’yi birinci parti yapmaktır. Hedefimiz kendi kadrolarımızla, kuruluş felsefemizin bir gereği olarak milletimizin karşına çıkıp bu rekabette yer alabilmektir. Seçim iş birliği farklı bir tartışma, farklı bir boyut. Bu da yeri geldiğinde böyle bir gerekçe oluştuğunda yetkili kurullarımızca irdelenir, olup olmayacağına karar verilir.” şeklinde konuştu.
Partisinin seçimlere müstakil olarak gideceğine yönelik yorumlar da hatırlatılan Zorlu, “Müstakil bir şekilde seçimlere girmek bizim için sorumluluk. Seçim iş birliği bahsettiğim müstakil olmak, stratejik hedefimizin yanında taktiksel bir alana oturuyor. Bunu ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz. İttifak ve iş birliği olunca İYİ Parti’ye yönelen bu sorular, Cumhur İttifakı’nın üyelerine neden yönlendirilmiyor?” diye ekledi.