İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, “Hükümet enflasyon düşüyor diye propagandalar yapsa da aylık enflasyon artmaya devam ediyor. Düşen şey sadece baz etkisiyle üzerinde oynanan rakamlardır. Hayat pahalılığı anbean devam etmektedir.” dedi. Merkez Bankası’nın üzerindeki iktidar gölgesini kaldıracaklarını vurgulayan Zorlu, “Hayat pahalılığını ortadan kaldırmanın ilk yapısal adımı bu olacak.” diye konuştu. Zorlu, iktidar olduklarında Nevruz’un da resmi tatil günü ilan edileceğini ekledi.
İYİ Parti Sözcüsü Prof. Dr. Kürşad Zorlu, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsveç'te Kuran-ı Kerim'e yönelik çirkin saldırı ardından Rasmus Paludan hakkında suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Zorlu, "Az önce İsveç'teki temsilciliğimiz ile yaptığımız görüşmede şu bilgiyi edindik. Tabii bundan çok mutluyuz. İsveç savcılığı Rasmus Paludan hakkında suç duyurusunda bulundu. Başta oradaki gönüllülerimiz olmak üzere bizlere inanan, güvenen tüm yurttaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Partimizin bu girişimi ile başlatılan süreç tamamlandığında Avrupa'da bize karşı yönelen ırkçı saldırılar karşısında önemli bir aşamayı sağlamış olacak." dedi.
"Başvuru sayısı anbean artıyor"
14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimlerine değinen Zorlu, "Bu bağlamda geçtiğimiz hafta açıklamıştık; 15-22 Mart tarihleri arasında aday adaylığı sürecimiz başladı. Şu anda gördüğünüz gibi Genel Merkezimizde çok büyük bir yoğunluk söz konusu. Başvuru sayısı da anbean artmaktadır." şeklinde konuştu.
"Sandıklara sonuna kadar sahip çıkacağız"
Seçim güvenliğine büyük önem verdiklerinin altını çizen Zorlu, "Seçim sandıkta kazanılacak. Biz sandıklara sonuna kadar sahip çıkarak, milletimizin iradesinin en gerçekçi şekilde yansımasının çabası içerisinde olacağız. Sandık sayısının 210 bin civarında açıklanmasını bekliyoruz. Biz İYİ Parti olarak tüm sandıklarda, sandık görevlilerimiz ve gözlemcilerimizin yanı sıra; Millet İttifakı'nın her bir paydaşı bu sandıklarda yer alacak ve sizlerin iradesine sahip çıkacağız." ifadelerini kullandı.
"Millet İttifakı'nın ortak başarısı olacak"
"Ancak şu oyuna da gelinmesini istemiyoruz" diyen Zorlu, "Bazı propaganda çalışmalarında, milletimizi bir çaresizlik algısına hapsetmeye çalışan, tırnak içerisinde bir şey değişecek mi, değişmeyecek mi sorusunu sorduran, bu tür iddiaları dikkatle takip edip süreci yönetmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu bakımdan seçimlere katılım yüzdesinin artması büyük önem taşıyor. İYİ Parti olarak teşkilatlarımız, milletvekili adaylarımız, sahaya çıktığımızda, çabalarımızdan birisi sizleri gönül rahatlığı ile seçim sandığına taşımak. Bu hep birlikte milletimizle, Millet İttifakı'nın ortak başarısı olacak." dedi.
"Binaların kaçında çalışmalar tamamlandı?"
Seçim güvenliğiyle ilgili 3 önemli soruyu gündeme getirmek istediklerini ifade eden Zorlu, "Birincisi, deprem nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımızın sayısı. Dün yapılan açıklamada 49.589 sayısı geçerliydi. Açıklanan enkaz, ağır hasarlı ve yıkılan bina sayısı da ortada. Şimdi soruyoruz; yıkılan binalardan kaçında enkaz çalışmaları yapılmış ve tamamlanmıştır? Binaların kaçı beklemektedir. Bu rakamın kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz. Seçmen listelerinin bugün askıya çıktığını da dikkate alırsak şeffaflık ilkesi doğrultusunda hareket etmeniz çok önemli" dedi.
"Demografik geleceğimizi ülkemizin gerçek beka sorunu olarak tanımlıyoruz"
Deprem sonrası farklı şehirlere göç edenlerin ikinci bir konu olduğuna dikkat çeken Zorlu, "İYİ Parti olarak bir kez daha altınız çiziyoruz; hangi şehre gitmiş olursa olsun, her bir yurttaşımızın bulundukları yerlere geri dönmesini hedefliyoruz. Çünkü demografik geleceğimizi, ülkemizin gerçek beka sorunu olarak tanımlıyoruz. Bu bağlamda açıklanan rakam 345 bin 97 idi. Bunlar başka illere gitmiş ancak oy vermek için o illere kayıt yaptıran yurttaşlarımızın sayısı. Oysa ki bize verilen rakam, yaklaşık 3,2 milyon insanın bu hareketlilik içerisine girdiği yöndedir. Yani oy kullanma iradesini bulundukları illere yazdıranların sayısı belirtilen rakamın çok altında." açıklamasını yaptı.
Depremzedelerin geçici olarak bulundukları yerlerde geldikleri illeri işaret edecek şekilde oy kullanmalarını istediklerini hatırlatan Zorlu, "Bu hem seçim güvenliğinin sağlanması hem de milli iradesinin doğru yansıtılması için önemliydi. YSK'ya yaptığımız başvuru 'Kanun gerekiyor' gerekçesi ile reddedildi. Biz bununla da yetinmedik. Kanun teklifi girişimimizi, Seçim İşleri Başkanımız Şenol Sunat, hem CHP hem de AK Parti heyetleriyle görüştü. Burada da çözüm bulabilmiş değiliz." dedi.
"YSK'da gerekli girişimleri yapacağız"
10 Mart'ta deprem sebebiyle çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde, 6 Şubat itibariyle “deprem bölgesinde yerleşim yeri bulunan kişilerin yerleşim yerlerini değiştirmeleri halinde, bu kişilere deprem dolayısıyla kanunlar, diğer mevzuat ve idari tasarruflar uyarınca tanınan haklar kayba uğramaz.” ibaresinin yer aldığına dikkat çeken Zorlu, "Evet, bizim için Anayasa ve kanunlar esastır. Bunun altını bir kez daha çizeyim ama madem böyle bir kararname yoluyla insanların haklarını koruyacağınızı ortaya koyuyorsunuz, bu da bir hakkın muhafazasıdır; seçme, seçilme ve oy verme davranışını vatandaşımızın hakkıdır. 6 Şubat tarihi itibariyle de bu hak hareket ettikleri 11 ilde söz konusudur. Bunun da takipçisi olacağız. YSK'da gerekli girişimleri yapacağız" ifadelerini kullandı.
“Ne yurtları doldurabildiniz ne de öğrencilerin yüz yüze eğitimini sağlayabildiğiniz”
Oy kullanacak üniversite öğrencilerinin durumunu da değinen Zorlu, "Biz en başından beri bunun da savunusu olduk, çözümünü aramaya gayret ettik. Üniversitelerde yüz yüze eğitim sonlandırıldı ve bildiğiniz gibi depremzedeleri sözde yerleştirmek amacıyla yurtlar boşaltıldı. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Boşaltılan yurtların ancak yüzde 20'si doldurulabildi. Gelen depremzede yurtta kalmıyor, eve çıkma gayretinde oluyor. Yani ne yurtları doldurabildiniz ne de öğrencilerin yüz yüze eğitimini sağlayabildiğiniz. Yerindeliğin dışında bir karar sistemi olamaz" dedi.
“Hibrit eğitimin ne zaman başlayacağını açıklayın”
Üniversite öğrencilerin de 2 Nisan'a kadar oy kullanacakları yerlere ilişkin adres değişikliklerini yapmak zorunda olduklarına işaret eden Zorlu, "YÖK Başkanı yüz yüze eğitimi Nisan ayında gözden geçireceğiz demişti. Hibrit eğitim demişti. Bunu bugün açıklamak zorundasınız. Açıklamalısınız ki, başka şehirlerde olan üniversite öğrencileri 14 Mayıs'ta nerde olacaklarını bilsinler. 3 Nisan'da açıklamanızın önemi yok. Türk gençliğinin milli iradesine önem veriyorsunuz bu adımı atmak zorundasınız. Hibrit eğitimin ne zaman başlayacağını açıklamanızı bekliyoruz" şeklinde konuştu.
“Merkez Bankası'nın üzerindeki siyasi iktidar gölgesini kaldıracağız”
Ekonomik problemlerin de devam ettiğini belirten Zorlu, "Hükümet enflasyon düşüyor diye propagandalar yapsa da aylık enflasyon artmaya devam ediyor. Düşen şey sadece baz etkisiyle üzerinde oynanan rakamlardır. Hayat pahalılığı anbean devam etmektedir. 19 Mart itibariyle icra-iflas dairesinin açıkladığı rapora göre; bir önceki yıla göre icra-iflas takip oranı 5 kat artmış. Bununla birlikte kapanan dosya sayısı da daha geri durumda. Orta ve altı gelirli vatandaşlarımızın neredeyse tümü bir icra-iflas olayıyla karşı karşıya kalmaktadır. Enflasyonun kolunu bacağını kıracağını söyleyen hükümet, vatandaşın belini çoktan kırmıştır. Böyle bir yapı sürdürülemez. Biz İYİ Parti olarak bu sorunların nasıl çözülebileceğini bilen en iyi kadro ve programlara sahibiz. Bir tanesine söyleyeyim; iktidara geldiğimiz gün Merkez Bankası'nın üzerinden siyasi iktidarın gölgesini derhal kaldıracağız. Bu kurumu dünyaca güvenilir bir kurum haline getireceğiz. Hayat pahalılığını ortadan kaldırmanın ilk yapısal adımı bu olacak.
Tabii duyuyoruz; hükümet sıkıştı. Bu heteredoks politikalardan uzaklaşma eğilimi, hatta ışıltılı bakanımızın değiştirileceğine yönelik söylentiler çıkıyor. Tabii kürsülerden yer kapmak kolay değil. Daha liyakatli bir sistemin ve anlayışın ürünü olabilecek bir durum söz konusu. Biz İYİ Parti olarak ülkemizdeki hayat pahalılığı sorununu gerçekten çözeceğiz.” diye ekledi.
"İktidarımızda Nevruz resmi tatil olacak"
21 Mart Nevruz gününe bir kez daha ulaştıklarını belirten Zorlu, şunları ekledi: "Biz Nevruz'u 'Ulusun ulu günü', 'yeni gün', baharın müjdesi olan bir gün olarak değerlendiriyoruz. Bugün hiçbir etnik, mezhepsel, kimliksel ayrım gözetmeksizin, 85 milyon insanımızın birlik ve barışını temsil eden bir gün olarak görüyoruz. Öyle ki bizim için bir başka kıymeti; Doğu Türkistan'dan Altaylar'a, Anadolu'dan Macaristan'a Balkanlar'a kadar çok büyük bir nüfus kitlesini buluşturan bir ortaklaştırma unsuru. Büyük Önder Atatürk de, Cumhuriyet ile birlikte bu kutlamalara sahip çıkmıştır. Hatta Hâkimiyet-i Millîye gazetesinde Besim Atalay 23 Mart 1921 tarihli yazısında 'Bu Ergenekon hâdisesinden çıkacak mühim netice, bizim bugünkü millî mücadelemizle benzeşmesidir.' diyor. Yani Milli Mücadele ile tarihsel köklerimize dayanan Nevruz aslında ortak bir karşı duruşun adıdır. Ancak üzülerek şunun da altını çizmek istiyorum; uzunca yıllardır ülkemizde ayrışmanın, bölücü birtakım adımların zemini olarak kullanılan bugünün bir yansımasını da dünkü bazı gösterilerde gördük. Terör örgütüne mesaj göndermek, terörist başı güzellemeleri yapmak; biz İYİ Parti olarak sözde çözüm sürecinde de o günlerde de bu iradeyi ortaya koyan kadrolar o gün de buna karşıydı. Bu tabloyu milletimize saygısızlık olarak kabul ediyoruz. Biz eğer demokrasiyi hayata geçirmek istiyorsak, bu otokrasi sisteminden vazgeçmek istiyorsak, hepimizin kendi düşünceleri olabilir. Ama demokrasi gerçeklerde ortaklaşmak demektir. O gerçek milli birliğimizdir, bağımsızlığımızdır, bu ülkenin kardeşliğidir. Bu duygulardan hareketle iktidarımızda Nevruz gününün resmi tatil olmasını sağlayacağız"