İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: ‘’Ben Kazanacak Formülü Düşündüm’’

‘’Kılıçdaroğlu aday olduğu taktirde İYİ Parti az oy alıyor, onun için Kılıçdaroğlu’nu istemiyor." iddialarına ilişkin konuşan Akşener; ‘’Eğer böyle bir şey olsa bu dünyanın en büyük salaklığıdır. Çünkü siz kazandığınız zaman elbette Meclis için önemi vardır. Ama esas olan bugünkü sistemde birinci önceliğiniz Cumhurbaşkanlığını kazanmaktır. Burada özne Tayyip Erdoğan değil, bu ucube sistemden kurtulmamız lazım. Bunun için de kazanacak formülü bulmamamız lazım. Başardık çok şükür. Hepimiz bir adım attık.’’ dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk ekranlarında Fatih Altaylı ile Teke Tek programında önemli açıklamalarda bulundu.

‘’DOĞRU BULMADIĞINIZ BİR KARARIN ALTINA NİYE İMZA ATASINIZ?’’

Geçtiğimiz akşam Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Saadet Partisi’nin önünde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adaylığının açıklandığı esnada yüz ifadesi çok konuşulan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; yüz ifadesinin yorgunluktan ve uykusuzluktan kaynaklı olduğunu, herhangi bir tepkiden kaynaklanmadığını belirterek;

‘’Bu dünyada eşim dâhil oğlum hariç hiç kimse zorla bir şey yaptıramaz. O masada bir müzakere oldu. O müzakere neticesinde bir mutabakat sağlandı. O iki metnin altına biz imza attık. Dolayısıyla bununla ilgili bir mutsuzluk olması söz konusu değil. İstemediğiniz, doğru bulmadığınız bir metnin altına, bir kararın altına niye imza atasınız? Öyle bir şey yok.’’

‘’MASA KALKTI, BEN MASADA OTURMAYA DEVAM ETTİM’’

2 Mart Perşembe günü toplanan Altılı Masa’da müzakereye kapalı bir ortam oluştuğunu ifade eden Akşener,

‘’Siz bir fikir veya teklif ortaya koyuyorsunuz. Ama diğer 5 kişi tek bir konuda karar almış ve onun üzerinden geri gitmiyor. Dolayısıyla siz de bunun tartışılmasını arzu ediyorsunuz. Herkes bana ‘Masadan kalktı’ diyor. Ama öyle değil, masa kalktı. Ben masada oturmaya devam ettim.’’ dedi.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Altılı Masa’nın daha önce hiç Cumhurbaşkanı adayının konuşulmadığını ifade eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugüne kadar yapılan tüm Altılı Masa toplantı sürecini anlatarak Cumhurbaşkanı adayının, daha önce de söyledikleri gibi 10 Mart’ta alınacak seçim kararı ile birlikte açıklandığını söyledi.

2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki tecrübesine dayanarak 2023 seçimlerinde adaylıktan feragatte bulunduğunu ifade eden Akşener; ‘’Bugün eğer karşınızda ferah ferah oturabiliyorsam her ne kadar Perşembe’den Pazartesi’ye kadar sürekli taş yağmuruna tutulduysam da onun önemi yok. Türkiye’de yaşayan herkesin hangi siyasi görüşte olursa olsun kendine bir şey yontuyor duygusunun olmamasını sağlamaya çalıştım.’’ dedi.

‘’KENDİMİ ŞEYTAN TAŞLAMASINDA HİSSETTİM’’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz Perşembe’den Pazartesi gününe kadar olan süreçte Ersan Şen’in İYİ Parti ve kendisi hakkındaki sözlerini böyle bir dönemde çok kıymetli olduğunu belirterek; ‘’Kendimi şeytan taşlamasında hissettim. O gün Ersan Hoca, bizimle ilgili çok kolay değildi o sözleri söyleyebilmek, çok değerliydi benim için. Fikirlerini alacaktım, konuşacaktım. Daha müzakere sona ermedi. Ersan Hoca aynısını söyledi. 'Ciddi misiniz sözlerinizde' dedim. Herkesin taşladığı bir dönemde, eğri doğru, ipin ucu da kaçarak, evimde yemekte ağırlayıp fikirlerinden faydalanacağım.’’ sözleriyle Ersan Şen ile olan telefon görüşmesine açıklık getirdi.

‘’SERT OLARAK ALGILANABİLİR AMA NET OLMASINA DİKKAT ETTİM’’

Altılı Masa toplantısının ertesi günü partisinde yaptığı basın açıklamasında metni kendisinin yazdığını belirterek;

‘’Evet sertti, sert olmalıydı. Ben ne düşünüyorsam onu söyledim. Sert olarak algılanabilir ama aslında net olmasına dikkat ettim. Çok netti. Aşırı netlikler sinir bozar. Oradan çıkan sonuç şu. ‘Biz beşimiz böyle düşünüyoruz, senin önerilerin herhangi bir takdire uygun değil.’ gibi bir tutum alınırsa o zaman net olursunuz. Çünkü ben, kişisel olarak hiçbir şeyin talibi değilim.’’ diye konuştu.

‘BİRLİKTE KOŞACAKLAR”

Millet İttifakı’nın adayının Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklanmasına ilişkin konuşan Akşener;

‘’Şu anda Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı. Başından beri destekleyeceğiz orada sorunumuz yok. Ama milletin 'hadi hadi' dediği iki büyükşehir belediye başkanını da onun koşu partneri hâline getirdi o masa. Bunu çok kıymetli buluyorum ben. Bugün itibariyle çok net söylüyorum. 13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı yani sayın Kılıçdaroğlu olacak. Birlikte koşacaklar. Çünkü o tartıya birlikte çıkıyorlar şu anda. Üçü birden koşu partneri, önde sayın Kılıçdaroğlu’nu seçtirmek üzere, biz de dâhil.’’ dedi.

‘’BAŞKAN YARDIMCISI OLMA TALEBİM OLMADI’’

Altılı Masa toplantısının ardından yaşanan gerginlikten sonra ortaya atılan; ‘’Meral Akşener birinci başkan yardımcısı olmak istiyor. Onun için ‘kazanacak aday’ diyor.’’ iddialarına ilişkin;

‘’Bu külliyen yalan. Ben Altılı Masa’da başta sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere diğer 4 arkadaş da dâhil bir kişiyle, buna dair tek bir kelime, tek bir harf, nokta konuşmuşsam; bunu ispata bile lüzum yok. Bu arkadaşlar derlerse ki; ‘Meral Hanım bizle bunu konuştu, istedi”. Ben politikayı bırakmaya hem de şuradan çıkışta bırakmaya hazırım.

 ‘BU UCUBE SİSTEMDEN KURTULMAMIZ LAZIM. BUNUN İÇİN DE KAZANACAK FORMÜLÜ BULMAMAMIZ LAZIM.’’

‘’Kılıçdaroğlu aday olduğu taktirde İYİ Parti az oy alıyor, onun için Kılıçdaroğlu’nu istemiyor." iddialarına ilişkin konuşan Akşener;

‘’Eğer böyle bir şey olsa bu dünyanın en büyük salaklığıdır. Çünkü siz kazandığınız zaman elbette Meclis için önemi vardır. Ama esas olan bugünkü sistemde birinci önceliğiniz Cumhurbaşkanlığını kazanmaktır. Burada özne Tayyip Erdoğan değil, bu ucube sistemden kurtulmamız lazım. Bunun için de kazanacak formülü bulmamamız lazım. Başardık çok şükür. Hepimiz bir adım attık.’’ dedi.

’’TAŞIN ALTINA ELLERİNİ VE GÖVDELERİNİ KOYACAKLARININ DA İSPATI LAZIMDI VE ORADA UZLAŞTIK.’’

Müzakere sürecinde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla görüşme sürecini anlatan Akşener, görüşme sürecinde;

‘’Ekrem Bey beni aradı, Yavaş'ı da alıp görüşmek istediğini söyledi. Bir tek şey sordum. 'Kemal Bey'in bilgisi var mı?’ dedim. ‘Evet, var.’ dediler. Gizli saklı değildi. Ama ben insanlara dikkat ederim. Burada özne ben miyim? Hayır. Benim duyurmam bana yarar mı? Yarar. Partime artı kadar mı? Katar. O kadar taş yığınının önünü keser mi? Keser. Ama benim amacım bu ülkenin feraha çıkması, bu sistemin değişmesi.’’ diye konuştu.

İki büyükşehir belediye başkanının popülaritesinin kendisinden fazla olduğunu ifade eden Akşener, seçim sürecinde aktif olmaları gerektiğini düşündüğünü belirterek; ‘’Taşın altına ellerini ve gövdelerini koyacaklarının da ispatı lazımdı ve orada uzlaştık. Önce biz üçümüz uzlaştık.” diyerek görüşmelerinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bilgisi dâhilinde gerçekleştiğinin altını çizdi.

Altılı Masa’da geçtiğimiz Perşembe’den bu yana yaşananları anlatan Akşener; ‘’Amma uzun iş yaşamışız anlatırken kalbim yoruldu Hakkını helal etsin herkes, iyi bir şey oldu." dedi.

‘’KİMSEYLE BİR LİRA PAZARLIĞIM OLMADI’’

Altılı Masa’daki gerginliğin ardından ortaya atılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşme iddiasına ilişkin konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;

‘’Bu ülkede Tayyip Bey'le benim kapı arkasından görüşmeme ne gerek var? Ben o partinin başlangıçta kurucusuyum. Yürünecek yolu beğenmediğim için ayrıldım. Ben geri zekâlı mıyım? Oportünüst, pragmatist, menfaatçi, Makyavelist bir tip olsam niye ayrılayım? Ben hep ilkeler üzerinden, hep kavga ederek ayrılmışımdır. Ben ayrılmışım ama iktidara gelinceye kadar ağzımı açmamışım. İktidar olduktan sonra da 2007'den beri benim kadar eleştiren başka politikacı yok. ama benim yaptığım şey şu; ailesi, çoluğu, çocuğu kişiliği benim ağzımdan çıkmaz. Onun eylemleridir. Hem de nasıl biliyor musunuz? Mermi atarım. Yani manevi manada ben mermi atarım o eylemlere.’’ dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e ve partilileri üzerinden para alışverişi yapıldığı iddialarına ilişkin; 

‘’Eğer ben Tayyip Erdoğan'ın çevresinden ve veya başka bir şekilde bir Allah'ın kulundan bu tarz bir konuyla ilgili 1 lira, 5 lira adını ne koyarsanız, almışsam, ispat etmesi zaten çok zor bu işleri. Ama dünyanın en şerefsiz insanıyım. Böyle bir şey olur mu ya? Benim oturduğum ev belli. 5 dönem milletvekilliği yapmışım. Eşimin babası, İzmit'in ekonomik durumu iyi bir aileydi. Biz onun üstüne bir şey koyamamışız. Maaşımın dışında hiç gelirim olmadı benim. Koray Bey bir iş adamı. ‘Bunu iddia eden ispatlayamazsa şerefsizdir.’ dedi. Koray Bey’in ekonomik manada bir şahısla görüşmesi mümkün değil. Evini satar koyar partiye. Trabzonlu, burnu düşse yerden almaz. Böyle bir durum kesinlikle yok.’’ diye konuştu.

‘’EĞİLMEKTENSE DEMOKLESİN KILICIYLA BOĞAZIMI KESERİM’’

 Cumhurbaşkanı Erdoğan ile seçim sonrasına dönük hiçbir görüşmesinin olmadığının altını çizen Akşener;

‘’Bugüne kadar Tayyip Bey benimle görüşmek için hiçbir şey yapmadı. Adamı da zor durumda bırakmayayım. Benim de Tayyip Bey ile gizli saklı hiçbir görüşmem olmadı. Olsa söylerim. Kimden korkacağım? Hatta en sert kavgayı ikimiz yapıyoruz. Fetöculukla ilgili bir isnadın mahkemesi var. Ama bana bildirilen bir şey yok. Peki ben bunları niye çözmemişim o zaman? En kötü, en çirkin şey; bu ülkede 2 şey var. Biri okklı olmak, biri fetöcu olmak. O mahkeme sürüyor. Ama bana da bir şey bildirilmiyor. Bu eğer korkutmak için bir demoklesin kılıcıysa işte ben o demoklesin kılıcıyla boğazımı keserim eğilmektense. Gelmişim bu yaşa, kimden korkacağım?’’

‘’MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAYACAĞIZ’’

Altılı Masa’nın son toplantısının ardından yazılan metne göre Millet İttifakı’nda bulunan diğer 5 Genel Başkanın cumhurbaşkanı yardımcılığına ilişkin konuşan Akşener, diğer Genel Başkanlarla birlikte Meclis’teki çoğunluk için çalışacaklarını belirterek;

‘’Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağız dolayısıyla milletvekili adayı olmayacağız. Bu, bizim buna inandığımızı gösterir. Ben milletvekili adayı olsam bu işe inanmıyorum demektir. Sayın Mansur Yavaş ile Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı iş bizden farklı. Cumhurbaşkanı Yardımcılığını Sayın Kılıçdaroğlu atayacak. Hepimiz atanacağız aslında. Buradaki iddialı olmamızın yolu biz milletvekili adayı değiliz.’’ diye konuştu.

Millet İttifakı Genel Başkanlarının Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığının Fuat Oktay gibi olmayacağını ifade eden Akşener, aynı zamanda bir danışma kurulu olduğunun da altını çizdi.

‘’O MASADA HDP YOK’’

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek vereceklerini söylemesine ilişkin;

‘’O masada defalardır iddia edildiği gibi ki buna zaman zaman imalı işler de oldu başka türlü işler de oldu bu da bir dürtme hâli. Ama o masada HDP yok.’’ dedi.

‘’HDP ASLA MASAYA GELEMEZ, SONRASINDA DA GELEMEZ’’

HDP ile herhangi bir alışverişte bulunmanın mümkün olmadığının altını çizen Akşener; ‘’Bakanlık vs. şu, bu gibi alışveriş olması mümkün değil. Bu netlikte söyleyeyim. Bakın diyalog başka bir şeydir. Ama CHP diyebilir ki, ben onu anlayışla karşılarım, çok da saygıyla karşılarım. Millet İttifakı’nın, diğer paydaşlarımız da diyebilirdi. Onu da çok saygıyla karşılardım; ‘Kardeşim sizin oy oranınızla HDP’nin oy oranı çok farklı. Hadi size güle güle biz onlarla olacağız” Bu çok saygıdeğer bir şey olurdu. Benim itirazım da olmazdı. Yani itirazım olmazdı derken o masadan kalkardık biz. Şimdi alengirli işe karşıyım. Dürüstlük yanındayım, açıklığın yanındayım. Dediğim gibi bu Cumhuriyetin değerleri önceliğimdir. Bizi ilgilendiren bir durum yok. Asla getiremez, sonrasında da getiremez.’’ diye konuştu.

‘’BEN MUHARREM İNCE’DEN RAZIYIM’’

Muharrem İnce’nin muhtemel adaylık durumuna ilişkin; 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlatan Akşener; ‘’Ben ondan razıyım. Muharrem Beyle 2018’deki bir tarafıyla rakip ama bir tarafıyla da inanılmaz bir saygı çerçevesinde götürdük. Ben kendisinden razıyım. Ama şu anda pozisyonu cumhurbaşkanı adayı olabilir onda bir mevzumuz yok. Bir ve beraber yol yürümeyi isterim. Yani Muharrem İnce’ye saygım sonsuz öyle diyeyim.’’ dedi.

‘’BİRİNCİ PARTİ OLMA KONUSUNDA İDDİALIYIM’’

Başbakanlık iddiasının herhangi bir pazarlık yoluyla olmayacağını vurgulayan Akşener; ‘’Bu pazarlık değil, bu milletimden bir talep. Seçime gireceğiz, seçimde oylar ortaya çıkacak. Cumhurbaşkanı seçilecek, Meclis'i de alacağız. Muhtemelen bir daha seçim yapılır veya bir formül bulunabilir. Ama esas mesele milletin oylarıdır. Öncelik ben değilim. Diyelim ki 1 parti çıktık. Başbakan partimden başka arkadaş olur. Mesela Tayyip Erdoğan olamadı Abdullah Gül oldu. Ben fedakârlık ve feragat konusunda uzmanım. Hiç sakıncası yok. Biz milletvekili adayı olmayarak bu işi kazanacağımızı iddia ediyorum. Ben 1. parti olma konusunda iddialıyım. Sonuçta gerilim çözüldü ve en iyi şekilde çözüldü. O gerilim yaşanmamış olsaydı, o inanç ortaya çıkmamış olsaydı, ben de herkese cici cici gezseydim ne olacaktı? Birinin 'Münasebetsiz Mehmet Efendi' olması gerekiyor.’’ diye konuştu.

‘’DEPREMZEDELERDEN ÖZÜR DİLİYORUM’’

Tüm bu sürecin deprem gündeminin önüne geçmesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Akşener;

‘’Ben bu 4 gün için deprem bölgesindeki bütün kardeşlerimizin hakkında konuşmanın biraz perdelenmesi sebebiyle burada bir pay sahibi olduğum için bütün kalbimle özür diliyorum. Ama bu 4 günlük onlarla ilgili konuların birazcık perdelenmiş olması Türkiye’nin geleceği için önemliydi. Onlardan ben kişisel olarak özür diliyorum ama bundan sonra hem Millet İttifakı hem Cumhurbaşkanı adayımız hep beraber o konuda çok hızlı bir biçimde çalışmaya başlayacağız.’’

‘’SAYIN ERDOĞAN’IN 3. KERE ADAY OLMAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adaylığına itiraz edilmesine ilişkin konuşan Akşener, Altılı Masa toplantılarında buna yönelik bir aksiyon almanın konuşulmadığını ve bu konunun gündemde olmasının sebebinin ilgili Anayasa metnindeki eksiklikten kaynaklandığını ifade ederek;

“Masada ortak bir tutum konuşmadık. Ama ben bireysel olarak son derece yanlış olduğunu söylüyorum. Olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ben böyle diyorum siyasi olarak. Bütün bunların özü nedir? Liyakatsizlik, eksiklik, ciddiyetsizlik, bilgisizlik. Türkiye’nin geldiği durumu anlatan işte bu Anayasa metnidir. Yazık Türkiye’ye.’’ diye konuştu.

GÖÇMEN KONUSUNDA TAVİZ VERİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Türkiye’nin mevcut göçmen politikasında bir değişiklik yapacağına için Avrupa Birliği’nin 6’lı Masa’ya yönelik bir eleştiri getirerek iktidarı destekleyen yöndeki açıklamasına ilişkin Akşener;

“Valla kendileri bilir. En ciddiye aldığım konu bu. Türkiye bir geçiş yeri. Sadece Avrupa Birliği de değil Avrupa ülkeleri belki işte Batı dünyası, Türkiye’yi bu hareketlilik esnasında bir hendek hâline getirmek istiyorlar. Avrupa Birliği’nin işine geliyor bu hendekliği muhafaza etmek. Bunun içine ne girdi? Suriye girdi, Irak girdi. Onun içine Afganistan girdi. Onun içine Asya’daki birçok iç savaş girdi, Afrika’daki birçok şey girdi. İklim girdi, fakirliğin dibine vurmuş bir Dünya girdi ve buradan geçiş daha hızlandı. Şimdi Avrupa hakikaten buraya yapıştırmak istiyor. İster desteklesin iktidarı. Zaten onlar beraberler. Dolayısıyla ama burada taviz verilmesi mümkün değil.” dedi.

“MÜMKÜN DEĞİL ÇÜNKÜ BURAYA İMZA ATILDI.’’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘’Anayasa’nın ilk 4 maddesini değiştiren Ali Babacan’ın partisiyle beraber hareket edecek misiniz?’’ iddialarıyla belirtilen eleştirilere dair;

‘’Sayın Babacan ilk dört maddeyi kastetmediğini söylemekle birlikte; diyelim ki öyle bir niyeti var. O zaman sayın Babacan’ın tek başına iktidar olması gerekiyor. Ortaklık, sizin tek başınıza iktidar olduğunuzda yapacağınızla bir araya geldiğinizle yapacağınız arasında dünya kadar fark olduğu anlamına gelir. Onun için böyle bir durum yok. Diyelim ki söyledi, diyelim ki inanıyor. O beni ilgilendiren bir durum değil. Önemli olan biz bu işi kazandıktan sonra sayın Babacan’ın yaptığı işte, bu görüşlerinin hayata geçip geçmemesi.” diyerek 6’lı Masa’nın imzalamış olduğu Anayasa Değişikliği Önerisi Metnine işaret edip; “Mümkün değil çünkü buraya imza atıldı.’’ şeklinde konuştu.

‘’MASAYI ELE ALAN MASAYI ALIR’’

Seçimi Millet İttifakı’nın kazanacağına kesin gözüyle baktığını ifade eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;

‘’Diğer arkadaşlar için bir şey diyemem ama sayın Erdoğan'la biz birbirimizi biliriz tanırız. Bir Erdoğan uzmanı diyemem kendime. Ama yani geçmişte nötr ortamlarda bir dostluğumuz oldu. O çerçeve içinde baktığımda benim bu gayretlerimin hiçbirinin kişisel olmadığını bilir. Öyle olduğu için de diğer arkadaşlarımız için de durum aynı ama ben kendim için konuşuyorum. Odaklanıldığında da yani bunu kazanmaya yönelik neyim var, neyim yok ortada olduğunu bilir. Bakın masayı ele alan masayı alır bugün. Geldiğimiz noktada bu.’’ diye konuştu.