HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, 130 bin kişinin çalıştığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 1 tane Alevi çaycı dahi bulunmadığını savunarak, “Bir karmaşa içerisinde buraya kadar gelen bir kurum var ama bu kurumun çok ciddi bir bütçesi var. 10 bakanlığın bütçesine tekabül eden bir bütçesi var” dedi.
HDP’li Doğan TBMM’de düzenlediği basın toplantısına, Türkiye’de hayatını kaybeden bütün insanlara başsağlığı dileyerek başladı. Bu kan ve göz yaşının son bulacağını umduğunu kaydeden Doğan, “İnsanlarımız geçmişte olduğu gibi kadim bağlarıyla birbirleriyle bağlı olarak yaşamlarını sürdüreceklerdir” dedi.
-“130 BİN PERSONEL İÇİNDE ALEVİ YOK”-
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesine ve Başkanlığın konumuna ilişkin eleştirileri gündeme getiren Doğan, “Anayasal kurum maalesef hiçbir şekilde kime hizmet ettiği belli olmayan resmi bir din yaratmış, inançları, dinleri asimile etmeye çalışan bir kurum haline gelmiş. Ne Sünni yurttaşlarımızın ihtiyaçlarına karşılayabilir halde ne Alevilerin ne de diğer inançların. Çok önemli bir bütçeye sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı ilk 10 bakanlıktan daha büyük bir bütçeye sahip. 130 bin civarında personeli var, bu personelden 2 bini de değişik kurumlara yatay geçişi sağlanmış çok önemli bir kurum” diye konuştu.
130 bin civarında mensubu olan kurumda 1 tane bile Alevi çaycı bile bulunmadığını savunan Doğan, “İmam Evleri Projesini gizli yaptılar. Niye gizli yapıyorsun? İmamlar da birer emekçidir, onlar da birer ücretli olarak lojmanlara sahip olacaktır. Gizli İmam Evi yapıyorsunuz. Bu doğru değil” ifadelerini kullandı.
-“ALEVİ DİYANETİ KABUL EDİLEMEZ”-
Alevilerin eşit yurttaşlık istemekten başla hiçbir taleplerinin olmadığını kaydeden Doğan, “Siyasal İslam, devlet olmuşsa, yeni kurumlar yaratmışsa, demokratik cumhuriyet yok edilmişse, laik demokratik cumhuriyetten kimse bahsedebiliyor mu? Bu kurumlarla yüzleşmenin zamanı gelmiştir. İrfan mektepleri, bizim hayat içerisindeki mücadelemiz bir irfan mektebidir. İrfan Merkezleri, başka inançlara hizmet eden merkezlerdir. Onlar da olsun açın onları ama devletle olan bağları hiçbir şekilde gelişmesin. Yasal düzenlemeyi yapan arkadaşlarla bizim arkadaşlar bir çalışma yaptı, diyorlar ki, ‘bir Alevi Dairesi kuralım.’ Bu yeni bir Alevi Diyanetidir. Alevi Diyaneti kabul edilemez. Bu devlet için büyük bir yüktür. Yani bir Diyanet yeni bir sorun demektir. Aleviler, inançların özgürlüğünü savunuyorlar. Devletin dini olmaz, devletin dini olduğu zaman iş bu noktaya geliyor” dedi.
-“DEDELERE MAAŞ VERİRSENİZ, ‘İMAM DEDE’ YAPMIŞ OLURSUNUZ”-
Hiçbir Alevi derneğinin dedelerine devlet tarafından maaş vermesini istemediğini kaydeden Doğan, “Birçok cemaatten arkadaşım var, ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verdiği hizmet bize uygun değil.’ Öyle bir din yaratmış ki verilen fetvaları biliyorsunuz bilgi işlemden insanları işten çıkartıyorlar. ‘Cemevleri bizim kırmızı çizgimizdir’ sonra dediler ki biz onu söylemedik. Bir karmaşa içerisinde buraya kadar gelen bir kurum var ama bu kurumun çok ciddi bir bütçesi var. 10 bakanlığın bütçesine tekabül eden bir bütçesi var. Bırakın cemaatler, kendi imamlarının, kendi dedelerinin, kendi papazlarının maaşlarını vergileriyle kendileri versinler. Dedelere maaş verirseniz, ‘imam dede’ yapmış olursunuz. Buradaki temel sorun Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması ve buradaki memurların, imamların, devlet kadrolarına hepsinin dağıtılarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması. Diyanet İşleri Başkanlığı bu yapısıyla bir yere gidemez” değerlendirmesinde bulundu.
HDP’li Doğan, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda HDP’nin hangi hassasiyetlerle masaya oturacağının sorulması üzerine Doğan, “Eşit yurttaşlık temelinde, anayasal yurttaşlıkta herkesin kendi ifadesini bulabileceği bir anayasal yurttaşlık talebi” diye konuştu.