CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, küresel ısınmaya bağlı kum ve toz fırtınalarının neden olabileceği olumsuzluklara karşı, geçtiğimiz Mart ayında yaptığı açıklamasında yetkilileri uyarmış ve önlem alınmasını istemişti.
Ankara’nın Polatlı ilçesi etkili olup, çevre il ve ilçelerde de görülen kum fırtınasının, CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in bu konuda yaptığı uyarısında ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu. Ömer Fethi Gürer, “Doğa, insanlığı uyarıyor; doğal afetlere karşı en etkili yöntem önlem almaktır, doğayı korumaktır” dedi.
GÜRER, OLASI KUM FIRTINASINA ÖNCEDEN DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayatı adeta felç eden kum ve toz fırtınasını, geçtiğimiz Mart ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yönelttiği soru önergesiyle gündeme taşımıştı.
BAKAN KURUM, GÜRER’İN SORU ÖNERGESİNİ YANITLAMIŞTI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesine 27 Mart 2020 tarihinde yazılı yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin iklim değişikliğinin olumsuz etkileri açısından çok hassas bir bölgede yer aldığını, bunun ülkemizde kuraklık ve çölleşme riskini artıran kum ve toz fırtınalarını tetikleyebileceğini açıklamıştı.
GÜRER’İN KUM FIRTINASIYLA İLGİLİ OLARAK MART AYINDAKİ SORU ÖNERGESİ
Ömer Fethi Gürer, soru önergesinde küresel ısınmaya bağlı kum ve toz fırtınalarının ülkemiz açısından bir risk taşıyıp taşımadığının açıklanmasını, taşıyor ise ne gibi önlemlerin alındığını sormuştu.
Ömer Fethi Gürer ayrıca, dünyanın bazı bölgelerinde etkili olan kum ve toz fırtınalarıyla ilgili olanak, “Bu bağlamda etki alanında olan illerimiz hangileridir? İklim değişikliğinin de etkisiyle kurak ve az yağışlı olan bölgelerde toprağın doğal özelliklerinin kaybolmasına neden olan bu oluşumun etkilediği, tarımsal üretim yapılamayacak duruma gelen arazi miktarı ne kadardır? İklim değişikliğinden kaynaklı, toprakta oluşan tahribatın etkilerini azaltmak ve var olanları korumak adına ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Kum ve toz fırtınaları doğanın yanı sıra insan üzerinde etkileri de araştırılmakta mıdır?” şeklinde sorular yöneltmişti.
BAKAN KURUM’UN YANITI
Önergeye yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ülkemizde Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği gereğince; dış ortam hava kalitesi değerlendirme ve yönetimi konu başlığı kapsamında kum ve toz fırtınalarının etkili olacağı tahmin edilen günlere yönelik Meteoroloji Genel Müdürlüğü web sayfası aracılığıyla yapılan bilgilendirmeler çerçevesinde, Taşra Teşkilatının her yıl bu konunun takibi için uyarıldığını açıklamıştı.
TÜRKİYE HASSAS BİR BÖLGEDE
Kum ve toz fırtınalarının hareketleri ve taşınanına ilişkin yapılan analiz ve tahmin sonuçlarına göre zaman zaman belirli iller zaman zaman ise tüm Türkiye etkilenebildiğine dikkat çeken Bakan Kurum, “Hükümetler arası iklim Değişikliği Panelinin 1,5 Derecelik Küresel Isınma Özel Raporu'na göre günümüzde küresel ortalama sıcaklıklar hâlihazırda Io C artmış durumdadır. Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en hassas bölgelerden biri olan Akdeniz makro-iklim bölgesinde yer almaktadır. Bu ise ülkemizde kuraklık ve çölleşme riskini arttıran, kum ve toz fırtınalarım tetikleyen bir unsurdur” açıklamasında bulunmuştu.
GÜRER DOĞA UYARIYOR
Ankara’nın Polatlı ilçesi ile Ankara’nın güneyindeki bazı il ve ilçelerde kum ve toz fırtınalarının, ilk belirlemelere göre 6 kişinin yaralanmasına, mevsimlik işçilerin çadırlarının uçmasına ve bazı bölgelerde maddi hasar oluşmasına neden olduğunu belirten Ömer Fethi Gürer, yetkilileri yeniden uyardı.
“METEOROLOJİ TAHMİN EDEMEDİ Mİ? ”
Ankara’nın Polatlı ilçesindeki kum ve toz fırtınasının esasen ülkemizde farklı illerde zaman zaman yaşandığını ifade eden Ömer Fethi Gürer, “ Niğde- Kayseri arasında yaşanan kum fırtınası araçları yolda hareket edemez duruma getirdi. Konya gibi farklı illerde de bu durum yaşandı. Ancak iklim değişikliği ile daha geniş alanlar da ve yerleşim yerlerinde de etkileri görülmeye başladı. Meteoroloji, Ankara için sağanak yağış uyarısında bulundu ama bir hava hareketi olan toz ve kum fırtınasının olabileceği yönünde bir açıklama yapılmadı. Esas dikkate alınması gereken ise böyle giderse iklim değişikliği ile kum fırtınaları kadar çölleşme ve ekilebilir tarım alanlarının da yok olup kıtlığa kadar uzanacak sorunların oluşabileceği gerçeğidir. İlk kez görülen bu doğa olayına, görünen o ki hazırlıksız yakalandık ve düşük hasarla geçti. Daha büyük risklere karşı önlemler alıp doğayı koruyalım ” diye konuştu.
DOĞAYI CİDDİYE ALMALIYIZ
Felaketin iklim değişiklikleri ile adeta geliyorum dediğini ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ankara’da yaşanan bu olumsuz tablo uyarıcı olmalıdır. Doğa insanlığını uyarıyor. Bu yılın başından bu yana tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs dünya genelinde yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olduğu gibi ekonomik, sosyolojik ve psikolojik boyutuyla da insanlığı adeta esir aldı. Diğer yandan küresel ısınma, çarpık yapılaşma, insanların doğayı hoyratça kullanması ve doğal dengenin bozulması; taşkın, sel, erozyon ve benzeri çok sayıda felaketi de beraberinde getirdi. Doğal afetlere karşı koymanın en etkili yolu önlem almaktır. Örneğin deprem bir doğal afettir ama depremin neden olabileceği zararları en aza indirmek insanların elindedir. İklim değişikliğine karşı toplumsal bilinçlenme ve mücadele zamanı da gelmiş ve geçmektedir. Konu hassas, önemli ve ciddidir. Raporlar hazırlamak değil, halkı da bu sürece katıp topyekûn bir seferberlik ile doğayı korumak ve zararlarını en aza indirmek elimizdedir. Dere yatağına bina yapıp sel gelince yıkılmasının nedeni anlatmak yerine o dere yatağına binayı yaptırmayacak irade ve anlayışa gereksinim vardır” dedi.