Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Mükâfatları takdim töreninde yaptığı konuşmada, “Batı ülkeleri başta olmak üzere, dünyanın pek çok yerinde toplumların geleceklerinden duydukları endişenin en önemli sebebi, yeni nesillerin adeta avuçlarından kayıp gittiğini görmeleridir. Biz de kendi evlatlarımızı, teknolojiyle birlikte hızla bünyemizi saran yeni iletişim mecralarının sinsi, yıkıcı ve olumsuz etkilerine karşı korumak zorundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen İlim Yayma Vakfı İlim Yayma Mükâfatları takdim törenine katılarak, bir konuşma yaptı.
İki yılda bir gerçekleştirilen töreninin üçüncüsüne katılmaktan mutlu olduğunu belirterek, ödül alan ilim adamlarını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl, önceki yıllardaki başlıklara ilave olarak, Prof. Dr. Aziz Sancar hocamıza, İlim Yayma Vakfı 50’nci yılına özel bir mükâfat takdim ediyoruz. Ülkemize hizmetleri ve özellikle gençlerimizin ufuklarının açılmasına yaptığı katkılar için Aziz Sancar hocamıza şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
Bir milletin varlığını sürdürebilmesi ve geleceğine güvenle bakabilmesinin, yetiştirdiği nesillerin donanımına bağlı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, batı ülkeleri başta olmak üzere, dünyanın pek çok yerinde toplumların geleceklerinden duydukları endişenin en önemli sebebinin, yeni nesillerin adeta avuçlarından kayıp gittiğini görmeleri olduğunu ifade etti.
“SOSYAL MEDYA PLATFORMLARININ YAYGINLAŞMASIYLA AHLAKİ AÇIDAN CİDDİ BİR EROZYON YAŞANDIĞINI GÖRÜYORUZ”
“Biz de kendi evlatlarımızı, teknolojiyle birlikte hızla bünyemizi saran yeni iletişim mecralarının sinsi, yıkıcı ve olumsuz etkilerine karşı korumak zorundayız” değerlendirmesiyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son dönemde özellikle yabancı sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte ahlaki açıdan ciddi bir erozyon, hatta yozlaşma yaşandığını görüyoruz. Yine bu platformlar vasıtasıyla millî bünyemizi tahrif ve tahrip eden sapkın akımların toplumumuza sirayet etmeye başladığına şahit oluyoruz. Bunlarla mücadelede konusunda en büyük görev, İlim Yayma Cemiyeti ve Vakfı gibi dava sahibi, dert sahibi, medeniyet şuuru sahibi müesseselerimize düşüyor.”
“Tabii bunun için önce, yine Sabahattin Zaim hocamızdan ilhamla, bugüne nasıl geldiğimize bir bakmamız gerekiyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilindiği gibi geçtiğimiz asırda üç önemli gelişme, insanların hayatlarında büyük değişliklere yol açtı. Bunlardan biri otomobildir; insanları sokağa çıkarttı. İkincisi televizyondur; insanları tekrar eve kapattı. Üçüncüsü internettir; insanları dijital bir dünyaya hapsetti” dedi.
Binlerce yıldan beri toplumları ayakta tutan iki önemli unsur olduğunu; bunlardan birinin insan yetiştirmek, diğerinin üretim olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İnsan ailede yetiştir. Üretim ise iktisadi işletmede yapılır. Eğer ailede güzel insan yetiştirilirse, işletmede de helal rızık üretimi olur. Helal rızık da insanları refaha kavuşturur. Saadeti ailesinde, refahı da işletmesinde aramayan toplumlar, bozulmaya ve nihayetinde yıkılıp gitmeye mahkûmdur. Dünyada ve ülkemizde aile kurumuna yönelik saldırılara, işte bu gözle de bakmalıyız. Hayırlı insan yerine, nefsinin ve hırsının kölesi bireyler yetiştiren bir yapıdan helal rızık ve onun getirdiği refah çıkmaz.”