Öne Çıkanlar bugünün gündemi kılıçdaroğlu abd pkk cumhurbaşkanı erdoğan CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin AİLE çin terörist çukurova belediye başkanı soner çetin diyarbakır chp

“Cumhurbaşkanı Seçildiğimde Önümüzdeki Kurban Bayramında Emeklilerin Hesabına 15 Bin Lira Yatacak”

CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı seçildiğimde önümüzdeki Kurban Bayramında emeklilerin hesabına 15 bin lira yatacak. Bay Kemal o paraların tamamını bulacak, hiç endişelenmeyin. Beşli çetelere, uyuşturucu baronlarına, beş - altı yerden maaş alanlara gelince para var; emekliye gelince para yok. Para var, kuruşu kuruşuna hesapladım, 418 milyar dolarlık bir hortum var. O paranın tamamını, 418 milyar doları alacağım ve bu milletin cebine koyacağım” dedi. 

-“Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir demiryolu hayali var. Tam 100 yıl önce söylemiş. Allah nasip ederse 100 yıl sonra Mustafa Kemal’in o hayalini gerçekleştireceğiz, demir yolunu Gürcistan'a kadar Sarp’tan geçirerek bu alanı büyüteceğiz”

-“Altı lideri bir araya getiren; demokrasidir, kul hakkı yememektir, yolsuzluklarla mücadeledir, esnafın içinde bulunduğu durumdur, kişi başına gelirin sürekli düşmüş olmasıdır, bu ülkede adaletin artık olmamasıdır. Biz bir araya geldik, beraberiz, bu ülkeye hem adaleti, hem gelir dağılımında dengeyi, kadın haklarını getireceğiz, gençlerin istediklerini yapacağız. Kendimize değil halka çalışacağız, sizin için mücadele edeceğiz”

-“Sandık başına giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Kul hakkı yiyenden yana taraf olmayın. Kul hakkı yiyenlere asla ve asla prim vermeyin. Dünyalığını Türkiye’de değil de dünyalığını Amerika’da yapanlara oy vermeyin."

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Trabzon Atatürk Meydanı’nda düzenlenen Millet Buluşması’nda konuştu.

CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu,”Kuruşu kuruşuna hesapladım, 418 milyar dolarlık bir hortum var. O paranın tamamını, 418 milyar doları alacağım ve bu milletin cebine koyacağım” dedi.

CHP lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu’nun Trabzon Millet Buluşması’nda yaptığı konuşma şöyle:

“Teşekkür ederim. AFAD’ın dediği kadar var, yani bir fırtına var, öyle görünüyor. 

Önce şunu ifade edeyim. Ekrem Başkan, İstanbul’u gerçekten de hem Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, hem Fatih Sultan Mehmet’in öngördüğü bir İstanbul yapacak ve İstanbul’u ayağa kaldıracak. İnanıyorum buna. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak da görevini yapacak. Önündeki bütün bürokratik engelleri kaldıracak. Hizmetse hizmet ancak böyle olur diyecek ve onları yapacak. 

Sevgili Trabzonlular, az önce formayı aldık; oğluma götüreceğim, malum oğlan da artık hanım köylü, o da Trabzonlu olacak. 

Bu ülkenin birleşmeye ihtiyacı var. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Bu ülkenin beraber olmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bu ülkede kavgadan bıkmadık mı? Sağdır, soldur dedik birbirimizi öldürdük; bundan bıkmadık mı artık? Başı açık, başı kapalı diye kadınları ayırdık; bu ayrımcılıktan bıkmadık mı? Söz veriyorum söz, Trabzon’a söz, Türkiye'ye söz; bitireceğim ayrımcılığı, 85 milyonu kucaklaştıracağım. Bir arada olacağız, beraber olacağız, birlikte olacağız ve güzel Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz. Göreceksiniz, hayatın her aşamasında göreceksiniz. Bu coğrafyada hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. 

Geçen bir video yaptım. Dedim ki; ‘Emeklilere Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramında verilecek ikramiye asgari ücret kadar olsun, 8 bin 500 lira.’ Eksik verdiler. Allah nasip eder Cumhurbaşkanı seçildiğimde önümüzdeki Kurban Bayramında emeklilerin hesabına 15 bin lira yatacak, göreceksiniz siz bunu. Efendim diyecekler ki, parayı nereden bulacaksın. Söz, söz; Bay Kemal o paraların tamamını bulacak, hiç endişelenmeyin. Beşli çetelere gelince para var. Uyuşturucu baronlarına gelince paralar var, milyar dolarlar dönüyor. Herkese para var. Beş yerden, altı yerden maaş alanlara paralar var. Saraylarda her şey var, emekliye gelince para yok. Yemezler! Para var, alacağım ve vereceğim. Kuruşu kuruşuna hesapladım, 418 milyar dolarlık bir hortum var, o paranın tamamını, 418 milyar doları alacağım ve bu milletin cebine koyacağım, helal para o. Biliyorum bazıları diyorlar ki, efendim bu para yurtdışında, nasıl getirirsin bu parayı? Efendim uluslararası mahkemeler var, o mahkemelerden nasıl davaları kazanırsın? Onlar benim devlet adamı olduğumu bilmiyorlar. Bir devlet adamı şunu çok iyi bilir; dünyanın hiçbir mahkemesi, bir devletin soyulmasına izin vermez. Örnek mi? Var örnekleri. Bütün avukatları, akademik dünyanın önemli adamlarını hepsini çağırdım, hepsiyle konuştum. Davaları açacağız, paraları alacağız, paralar gelecek. Ayrıca malvarlıkları var, onları da gayet iyi biliyorum, kim ne götürdüyse kuruşu kuruşuna biliyorum hiç endişe etmeyin. 

Esnaf... Rahmetli Özal, esnafı ‘orta direk’ diye tanımlardı. Orta direk güçlü olursa devletin yapısı güçlü olur. Orta direk güçlü olursa toplumda yozlaşma olmaz. Orta direk güçlü olursa Ahi Evran’ın kuralları olur. Dolayısıyla orta direğin güçlenmesi lazım. Esnafın bir ay içinde -Allah nasip eder iktidar olduğumuzda- bir ay içinde esnafın bankalardan, Esnaf Kefalet Kooperatifinden pandemi döneminde çektiği kredilerin faizlerini sileceğiz. Tamamını sileceğiz. Esnaf bir rahat nefes alacak. İki; esnaftan alınan stopaj vergisi var, kiralardan onu sıfırlayacağız bir ay içinde. Sıfırlayacağız ve rahat edecek esnafımız böylece. Trabzon’da bir şikâyet var onu da gayet iyi biliyorum, zincir mağazalardan en çok esnaf şikâyet ediyor. Şikâyet et kardeşim ama bil sana söz, Türkiye’ye söz, Trabzon’a söz, bütün esnaflara söz o beladan kurtaracağım esnafı.

Benim Cumhurbaşkanı adayı olmama engel olmak istediler. İsterler de. Adamlar bulurlar, bir sürü şeyler yaparlar. Bir şeyden emin olmanızı isterim. Kimseye kin tutmam, kimseye öfkeyle bakmam. Kin ve öfke insana yakışmaz. Eğer bir şeyden hakkınızı alacaksanız demokrasi içinde, hukuk içinde, adalet içinde alacaksınız. Hiç kimse unutmasın bu ülkeye adaleti ya getireceğim, ya getireceğim.

Gençler, sevgili gençler, KPSS’ye giriyorsunuz. Anneleriniz, babalarınız boğazından kesip sizleri okutuyor, üniversitelere gidiyorsunuz, sınavları kazanıyorsunuz. Türkiye yedincisi, Türkiye birincisi, Türkiye altıncısı oluyorsunuz ama sözlü sınavda hakkınız yeniyor; torpili olan yukarıya, sizin hakkınız elinizden alınıyor. Söz verdim, bütün gençlere söz verdim; o torpili kaldıracağım, kim KPSS’den hangi puanı aldıysa atamasını hemen yapacağız. Hiç endişe etmeyin; gençlere söz verdim, torpili bitireceğim. 

Teşekkür ederim gençler. İktidar olmanın yolu çalışmaktan geçer. İktidar olmanın yolu beraber olmaktan geçer. İktidar olmanın yolu kul hakkı yememekten geçer. Söylüyorum, kul hakkı yememekten geçer. 

Ve bütün Trabzonlu kardeşlerime sesleniyorum. Bakın biz beraberiz, altı lider beraberiz, altı lideri bir araya getiren, demokrasidir. Altı lideri bir araya getiren, kul hakkı yememektir. Altı lideri bir araya getiren, yolsuzluklarla mücadeledir. Altı lideri bir araya getiren, esnafın içinde bulunduğu durumdur. Altı lideri bir araya getiren, kişi başına gelirin sürekli düşmüş olmasıdır. Altı lideri bir araya getiren, bu ülkede adaletin artık olmamasıdır. Biz bir araya geldik, beraberiz, bu ülkeye hem adaleti getireceğiz, hem gelir dağılımında dengeyi getireceğiz, kadın haklarını getireceğiz, gençlerin istediklerini yapacağız. Dolayısıyla kendimize değil, saraya değil halka çalışacağız, sizin için mücadele edeceğiz. 

Trabzon’da güçlü bir milliyetçilik damarının olduğunu da biliyorum. Ama hiç kimse unutmasın, bir daha söylüyorum hiç kimse unutmasın, gerçek milliyetçi arıyorsanız o da biziz. Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdılar. Kendi toprağımızdan cumhuriyet tarihinde bayrağımızı indirdiler, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdılar. O Allah nasip eder Cumhurbaşkanlığına geldiğimizde o türbeyi alacağım vatan toprağına tekrar götüreceğim, şanlı bayrağımız orada dalgalanacak. Bunlar ne diyorlar? Biz milliyetçiyiz değil mi? Hangi milliyetçilikten söz ediyorlar? Bayrağını indiren adam milliyetçi olmaz. Toprağını terk eden adamdan milliyetçi olmaz. Kanımızın son damlasına kadar mücadele ederiz ve hakkımızı alırız. Kuralı budur. 

Yine milliyetçilik, ekonomiyi güçlü kılmaktır. Milliyetçilik, Türk lirasını eritmemektir. Milliyetçilik güçlü olmaktır, her alanda güçlü olmaktır. Bakın şimdi, yandaşlara ihale yapıyorlar. İhale neyle? Dolarla veya avroyla. Kâr garantisi dolarla veya avroyla. Ne yapıyorlarsa yabancı parayla. Hani Türk Lirası vardı, hani biz milliyetçiydik, hani Türk lirası ezilmezdi, hani Türk lirası üzerine bir şey söylenmezdi? Bunların milliyetçiliğini gördünüz mü? Büyük ihalelerin tamamını dolarla, avroyla yaptılar. Bay Kemal'in sözü var, Trabzonlulara söz, Türkiye’ye söz; o dolarla yapılan ihalelerin tamamını Türk Lirasına çevireceğim, tamamını! Bizim milliyetçiliğimizi saraydakiler değil bizim milliyetçiliğimizi bütün dünya bilecek. Ne diyordu rahmetli Ecevit milliyetçilik konusu tartışıldığında? ‘Bizim milliyetçiliğimiz Akdeniz’in sularındadır’ diyordu. ‘Beşparmak Dağlarındadır bizim milliyetçiliğimiz’ diyordu rahmetli Ecevit. Ve yine rahmetli Ecevit ne diyordu? ‘Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen…’ Aynısını yapacağız; ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzeni getireceğiz.

Unutmayın sevgili gençler, bu ülkede bazılarınızın umutlarını kaybettiğini ve geleceği yurtdışında aradığını da biliyorum. En birikimli insanlarımızın, gençlerimizin, evlatlarımızın yurtdışına gittiğini de biliyorum. Şunu sakın unutmayın, sizin hayalleriniz Bay Kemal’in hedefi olacak. O hayallerin tamamını gerçekleştireceğim, tamamını. 

Trabzon bir dünya şehri aslında, görkemli bir tarihi var Trabzon'un. 2800 yıllık bir tarihi var Trabzon'un. Trabzon, yeşiliyle ve mavisiyle bütün dünyanın ilgisini çeken bir kent aynı zamanda. Trabzon aynı zamanda sporuyla da bir dünya markası. Gelip geçici bir spor değil, kalıcı başarılara imza atan bir Trabzonspor var. Dolayısıyla herkesin saygıyla andığı, herkesin saygıyla söz ettiği güzel ve görkemli bir kent Trabzon. Trabzonlu olmak aslında bu tarihe baktığınızda bir ayrıcalık. Dolayısıyla Trabzonlunun yaşadığı dramı da biliyorum. Trabzon pek çok şeyde önemli bir marka. Ama Trabzonlunun geliri 1300 dolar düştü. Dolayısıyla çok sayıda genç Trabzon'da değil büyük kentlerin varoşlarında iş arar hale geldi. Bunu çözmemiz lazım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir hayali var, demiryolu hayali var. Tam 100 yıl önce söylemiş. Allah nasip ederse 100 yıl sonra Mustafa Kemal’in o hayalini gerçekleştireceğiz, demir yolunu Gürcistan'a kadar Sarp’tan geçirerek bu alanı büyüteceğiz. 

Bunlar geldiler, her seçim döneminde dediler ki, efendim biz bunu 2023’te bitireceğiz. Şimdi 2023 geçti, şimdi 2053’te yapacaklarmış. Göreceksiniz; Trabzon’a söz, Türkiye’ye söz, bunu yapacağız, sadece Trabzonlu değil bütün Karadeniz görecek. 

Ayrıca hafif raylı sistem konusunda da sorunlar var. 10 kişi var, 10 Trabzonlu var, 4’ü bakan. Diğerleri bakan yardımcısı, büyükşehir belediye başkanı, bakanlar. 10 Trabzonlu bir hafif raylı sistemi yapamıyor ama bir Trabzonlu dünyada hiçbir yerde olmayan şekilde 10 büyük metro inşaatını birden yapıyor. Öyle değil mi Başkan? Ben demiyorum hayat öyle, gerçek öyle. Çalışıyor yapıyor. Üstelik bütün engellemelere rağmen yapıyor. Sanıyorlar ki, Ekrem İmamoğlu’nu yeriz. Dedim, sakın böyle bir şeye tevessül etmeyin Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, size yedirmeyiz.

Ben sizden bir söz almak istiyorum. Allah aşkına bütün Trabzonlulara… Geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz başımın üstüne ama Türkiye yeniden inşa sürecine girmek zorundadır. Devletin kolonlarını kestiler, o kolonların yeniden inşa edilmesi lazım. Devlet bakidir değerli arkadaşlarım; siyaset geçicidir ama devlet bakidir, devletin yeniden ayağa kalkması lazım. Devletin dini adalettir; adaletin olmadığı bir yerde devlet olmaz, adaletin olmadığı bir yerde kargaşa olur, adaletin olmadığı yerde haksızlıklar olur. Devleti yeniden inşa edeceğiz. Devleti yeniden inşa edeceklerin bir; düzgün insanlar olması lazım, kul hakkı yememesi lazım, herkese saygı duyması lazım, her düşünceye saygı duyması lazım. Biz altı lider bir aradayız, devleti yeniden inşa etmek istiyoruz. O nedenle sizden, bütün Trabzon’dan, geçmişte o partiye, bu partiye oy vermiş olabilirler hiçbir itirazım yok ama sandık başına giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Kul hakkı yiyenden yana taraf olmayın. Kul hakkı yiyenlere asla ve asla prim vermeyin. Dünyalığını Türkiye’de değil de dünyalığını Amerika’da yapanlara oy vermeyin. Bir ülkenin Cumhurbaşkanı malvarlığı dolayısıyla tehdit edilemez. Geleceğiz, bütün dünya görecek, Türkiye nasıl şahlanacak bütün dünya görecek onu, hiç endişe etmeyin.

Biz zengin Türkiye’yi, güçlü Türkiye’yi, onurlu Türkiye’yi… Bakınız, hayallerimize yetişemezler. Biz Türkiye’yi sadece bölgesinde değil, bütün Akdeniz’de, Akdeniz’in en önemli kenti, en önemli ülkesi ve en önemli üretim merkezi yapmak istiyoruz. Bizim her tarafımız deniz, üç tarafımız deniz. Düşünebiliyor musunuz, ya Allah rızası için bir yolcu gemisi bile yok ya! Nasıl yönetildiğini görüyor musunuz? Denizden vapur geldiğinde asfalt mı var? Yok arkadaşlar. Trafik polisi mi? Yok arkadaşlar. Trafik lambası mı? Yok. Allah’ın denizi. Gemiyi yapacaksınız, yolcular gelecek, turistler gelecek, Trabzon diğer Karadeniz illeri 12 ay turist ağırlayacak. Bu imkân var, bu doğal güzellikler var, bu güzel insanlar var ama siyaset bunları görmüyor. Unutmayın 2400 yıl önce bu topraklarda yetişen bir bilge, 2400 yıl önce şunu söylüyor; ‘Eğer devleti yönetenler zenginleşmek için faaliyet gösterirlerse halkın hakkını ve çıkarını düşünemezler. Çünkü onlar kendi malvarlıklarını korumaya çalışırlar.’ Siyasete girdiğim gün malvarlığımı kendi internet siteme koydum. Hepsi benim alın terimdir dedim. Çünkü rahmetli babam kul hakkı yemenin ne kadar ağır bir günah olduğunu, Yüce Yaradan’ın bile bunu affetmediğini bize öğretti. Biliyoruz,o nedenle söyledim, kul hakkı yiyenlerden yana değil, malı götürenlerden yana değil, beşli çetelerden yana değil, uyuşturucu baronlarından yana değil, halktan, haktan yana, vatandaştan yana, esnaftan yana, çiftçiden yana olanlara oy verin. Yeni ama yeni gerçekten güzel bir Türkiye’yi beraber inşa edelim, birlikte inşa edelim. 

Hanımlar size de bir şey söyleyeyim. Kırsalda gençlerimiz ayrılıyor, köylerde kimse kalmıyor. Ama Karadenizli kadının çalışkanlığını ben değil bütün Türkiye artı bütün dünya biliyor. Dirençli, sağlam, tuttuğunu koparan bir niteliği var, öyle bir yaradılışı var. Kırsalda çalışan bütün kadınların ve bütün gençlerin sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Orada çalışan bütün kadınlar emeklilik hakkına kavuşmuş olacaklar, bunu bilmenizi isterim. 

Gençleri korumazsanız, kadına yönelik şiddet konusunda sessiz kalırsanız, bunu pazarlık masalarına koyarsanız bunu affetmez Bay Kemal. Hiç endişe etmeyin; pazarlık masasında kadına yönelik şiddet olmaz, onun pazarlığı asla olmaz. Kadın, başımızın üstündedir çünkü sevgili peygamberimiz ‘cennet kadının ayakları altındadır’ demiştir. Biz buna inanıyoruz. 

Efendim biz Salı toplantılarını halkla beraber yapalım dedik, bir çadır olsun dolayısıyla çadırda yapalım diye. Fakat çadıra engel çıkardılar. Sağ olsunlar, böyle bir fırtınanın doğmasına sebep oldular. Onlara da teşekkür edelim. Rahmetli babam derdi ki ‘Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur’. Vallahi de, billahi de öyle; doğru dur, eğri belasını buluyor. Dolayısıyla daha geniş bir kitleye hitap etme imkânı oldu. Bir sürü haksızlıklar yapılıyor, şunlar yapılıyor, bunlar yapılıyor. Ama biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Her şeyi not ediyoruz. Hiç endişe etmeyin. Bu ülkede göreceksiniz altı lider bir arada, devleti bilerek, devletimize saygı duyarak, devletin karar organlarını yeniden inşa ederek, mahkemelere siyasetin girmemesi gibi… Bakın, 15 Temmuz’dan sonra Yenikapı’daki mitinge katıldım. Dedim ki, ‘mahkemeye siyaseti sokmayın, kışlaya siyaseti sokmayın, camiye siyaseti sokmayın, buralar siyaset yeri değildir.’ Siyaset ayrı bir yerdir; siyaset kötülükte yarışma değil, siyaset iyilikte yarışmadır ve biz bunu böyle yapacağız herkes bilsin.

Efendim hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Sağ olun, var olun diyorum. Bir şeyi unutmayın. Kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. 

Hepinize şükran borçluyum, hepinize teşekkür ederim, hepiniz sağ olun, var olun. 

Ekrem Başkanım şöyle bir gel. Ekrem Başkanımızla beraber inşallah göreceksiniz Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak göreceksiniz, aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Mansur Yavaş o da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacak. Ayrıca Altılı Masa’da liderlerle büyük bir uyum içinde çalışıyoruz. Bakmayın öyle siz; şunu yaptılar, bunu yaptılar, oturdular, dağıldılar. Hayır efendim. Bakınız, biz iktidara geldiğimizde neyi ne zaman nasıl yapacağımızı biliyoruz. Ortak Mutabakat Metnini yayınladık. Allah aşkına karşı taraf neyi nasıl yapacağını biliyor mu, açıkladı mı? Açıklamadı. 

Biz hazırız. Sadece sandığa gidin, elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Haktan yana, hukuktan yana, adaletten yana, insanlardan yana, evlatlarınızdan yana, ormandan yana, kurttan- kuştan yana, doğadan yana oylarınızı kullanın; güzel bir Türkiye’yi beraber inşa edelim. “

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.