Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin “Ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz böyle bir dönemde böyle bir yükü milletimizin, ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı? Emekli olacak, ondan sonra ne yapacak? Gidecek kendine göre bir başka işte de çalışmaya devam edecek. Yani çift dikiş. Böyle bir şey olamaz. Bu adım veya bir kampanya bir siyasi ranta dönüştürülmemelidir. Bu olursa bunun bedeli ülkemize çok ağır olur. Meclis’te bu konuyu gündeme getiren partileri bu gerçekler ışığında yeniden bir durum değerlendirmesi yapmaya davet ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısına katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan,emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili düşüncelerini aktardı. Günümüzde emekli olabilmek için sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve yaş olarak üç ayrı parametreye bakıldığını belirten Erdoğan, 1999 yılına kadar sadece hizmet süresi ve prim ödeme gün sayısının yeterli olduğunu 1999’da yapılan düzenlemeyle kademeli olarak yaş şartının getirildiğini anımsattı. Emeklilikte yaşa takılanlar tartışmalarının özünde bu durumun olduğuna dikkat çeken Erdoğan şöyle konuştu:
“Son günlerde emeklilikte yaşa takılanlar başlığıyla yürütülen kampanyanın özünde işte bu uygulama vardır. Hatta bu başlık altında bir de dernek kurulmuş durumda. İşe bak, bu derneğin başındaki kişinin durumu dahi tek başına sosyal güvenlik sistemimizin nasıl bir felakete itilmeye çalışıldığının en büyük ispatıdır. Bu derneğin başındaki hanımefendi, 1992 yılında sigortalı olarak sosyal güvenlik sistemimize dahil olmuş sene 92. Şayet eski sistem devam etseydi bu hanımefendi 2012 yılında 38 yaşında emekli olacaktı. Halihazırda sistemdeki kademeli yaş uygulaması sebebiyle bu hanımefendi 2022 yılında yani 48 yaşında emekli aylığı almaya başlayabilecek. Esasen bu kişi zaten emeklilik hakkını kazanmış durumda. Sadece emekli maaşı alabilmesi için bu yaşı beklemesi gerekiyor.”
“DÜNYANIN HİÇBİR ÜLKESİNİN SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ DAYANAMAZ”
Vatansever halkım, dünyanın hiçbir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur. 20 yıl çalışıp 38 yalında emekli olacak bir kişi 40 yıl çalışmadan devletten maaş ve sağlık sigortası hizmeti alacak demektir. Ya böyle şey olur mu? Buna dünyanın hiçbir ülkesinin sosyal güvenlik sistemi dayanamaz. Zaten oralarda da böyle bir uygulama yok. Ortalama insan ömrünün 60 yaşı dahi bulmadığı dönemlerde 40’lı yaşlarda emekli olmanın belki bir izahı vardı ama bugün ülkemizde ortalama insan ömrü 78’i geride bıraktı. Bırakın 38’i, 48 yaşında emekli olan birisi yaklaşık 30 yıl sistemde kalacak demektir. Bugün ülkemizde ortalama emeklilik yaşı 52’dir bu rakam Avrupa ülkelerinde 65’tir. Türkiye kademeli olarak henüz yeni yeni 65 yaş sınırına çıkarmaya çalışıyor. Ülkemizde ortalama sigortalılık süresi 26 yıl iken emeklilikte geçen ömür 27 ile 31 yıl arasındadır. Avrupa’da sigortalılık ortalama süresi 35 yıl ilken emeklilikte geçen süre genellikle 20 yılın altındadır. Ülkemizde bir emekli tüm çalışma hayatı boyunca ödediği pirimi 6 yılda emekli maaşı olarak geri almaktadır. Görüldüğü gibi mevcut durumda dahi emeklilik sistemimiz içler acısı bir haldedir.”
“MALİYETİ 750 MİLYAR LİRA”
Sosyal Güvenlik Kurumu, (SGK) hesaplamalarına göre emeklilikte yaşa takılanlar grubunda 6.3 milyon vatandaşın olduğunu, bunlardan 1 milyonunun devlet memuru, kalanının ise özel sektör personeli veya kendi hesabına çalışanlardan meydana geldiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlardan 1.3 milyonu hemen emeli olabilecek durumda kalanları da peyderpey emekliliğini talep edebilecektir. Bu teklifin ülkemize yıllık ilave maliyeti nedir biliyor musunuz? 26 milyar lira. Erken emeklilikten yararlanacakların tamamı göz önüne alındığında bu rakam toplamda nereye ulaşıyor biliyor musunuz? 750 milyar lirayı buluyor. Biz ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz böyle bir dönemde böyle bir yükü milletimizin, ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı diye bunu milletime soruyorum” şeklinde konuştu.
“ÇİFT DİKİŞ”
Yaşanılan ekonomik dalgalanma döneminde domates, patates, biber, çocuk bezi, un, ekmek stokçuların ortaya çıktığının altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bir diğer taraftan da şimdi bizim karşımıza bunlar türedi. Ne yapacak emekli olacak, ondan sonra ne yapacak? Gidecek kendine göre bir başka işte de çalışmaya devam edecek. Yani çift dikiş. Böyle bir şey olamaz. Buna adalet, hak denmez. Bugün batı dünyası bir defa yaşta emekliliği tırmandırıyor. 65’in altına eyvallah etmiyor. Niye ülkeye maliyetleri çok çok fazla da onun için. Eskiden İskandinav ülkelerinde erken emeklilik olurdu şimdi İskandinav ülkeleri bile bunun bedelini ödeyemez duruma düşünce onlar da emeklilik yaşını yukarı doğru tırmandırmaya başladılar. Yanlış anlaşılmasın bizim kimsenin hakkında hukukunda gözümüz yoktur.
“SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİMİZİ YENİ BİR BATAĞIN İÇİNE NİYE SÜRÜKLEYELİM?”
Bir kesimi memnun etmek adına ülkenin tüm dengelerini bozulmasına da gönlümüz rıza gösteremez. Kaldı ki bu adım veya bir kampanya bir siyasi ranta dönüştürülmemelidir. Bu olursa bunun bedeli ülkemize çok ağır olur. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bugün emeklilikte yaşa takılanlar diyerek kampanya yürütenlerden önemli bir bölümü emekli maaşı almaya başladıktan sonra da resmi veya gayri resmi olarak çalışmayı sürdürecektir. Hakikat bu iken göz göre göre sosyal güvenlik sistemimizi yeni bir batağın, felaketin içine niye sürükleyelim? Meclis’te bu konuyu gündeme getiren partileri bu gerçekler ışığında yeniden bir durum değerlendirmesi yapmaya davet ediyoruz. Türkiye geçmişte popülist politikalardan çok çekti. Gelin yeniden bu tehlikeli alışkanlığı hortlatmayalım.”
“TÜRK ADALET SİSTEMİ KARARINI VERDİ”
Pastör Brunson olayına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu konu ile ilgili olarak Türk adalet sistemi kararını verdi ve bu kararı uygulamaya koydu” dedi.