Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya geldik. İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, yarım asrı geçen müttefikliğini terör örgütleri ile ilişkileri uğruna feda edene sadece hadi güle güle deriz. İşte bakıyoruz ya ben senin stratejik ortağınım, seninle Afganistan’da beraberim, Somali’de beraber oldum, Bosna’da beraber oldum ve şu anda Kabil’de Havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağına kalkıp da PYD/YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın?” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Trabzon’dan çıkan oy oranından memnuniyetini dile getiren Erdoğan, partililerinden milletvekili sayısının daha fazla olmasını istedi. Türkiye halkının iradesini sandıkta yönlendiremeyenlerin farklı araçlarla üzerlerine geldiklerini öne süren AK Partili Erdoğan, şöyle konuştu:
“Provokasyonla, darbeyle yapamadıklarını şimdi parayla gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Buna açık ifadeyle ekonomik savaş derler. Ülkemizde döviz kurunun 15 Temmuz öncesinde bulunduğu 2,8 lira seviyesinden bugün 6 lirayı geçmesinin ne ekonomik ne de mantıklı bir izahı vardır. Türkiye bundan 20 yıl önce Asya ülkelerinde yaşandığı gibi bir finans kriziyle imi karşı karşıya? Hayır. Türkiye bundan 10 yıl önce Amerika ve İngiltere’de olduğu gibi bir mortgage krizi ile mi karşı karşıya? Hayır. Türkiye, Yunanistan’ın 6-7 yıl önce ilan ettiği gibi resmi bir iflas mı yaşadı? Hayır. Ama buna rağmen kredi kuruluşları bak onu yine yükseltiyorlar. Niye? Dedim ya ekonomik savaş. Siyasi kararlar, üretimde, ihracatta, turizm ve ticarette bir daralma mı söz konusu? Hayır. Peki öyleyse kopan bunca fırtınanın sebebi nedir? Ekonomik hiçbir sebebi yok. Peki bu işin bir adı var mıdır? Evet vardır. Bunun adı Türkiye’ye operasyon çekmektir. Operasyonun amacı da ülkemiz ekonomisinin savunma mekanizmalarını etkisiz hale getirerek Türkiye’yi finanstan başlayıp siyasete kadar varan tüm alanlarda teslim almaktır. Türkiye’ye ve Türk milletine diz çöktürmektir. İşte buradan, Trabzon’dan ilan ediyorum oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz.
“BAŞKA YOLLARLA İŞLERİMİZİ YÜRÜTMENİN ÇARELERİNİ ARAYACAĞIZ”
Şunu bilmelerini istiyorum, teslim olmayacağız üretmeye devam edeceğiz. İhracatımızı artırmaya, istihdamımızı genişletmeye devam edeceğiz. Fabrikalarımızı işletmeye devam edeceğiz. Rekor büyüme oranlarıyla hedeflerimize yürümeye devam edeceğiz. Siz Dolarla üzerimize gelirseniz, biz de başka yollarla işlerimizi yürütmenin çarelerini arayacağız. Şimdi meydanda turistleri gördüm. Kardeşlerim, siz zaten misafirperversiniz. Onlara misafirperverliğinizi daha da artırarak devam ettirin çünkü onlar size birileri Dolar kaçırırken onlar da size Dolar getiriyor. Birileri kapıları kapatır, Mevlam başka kapılar açar.”
“YA BEN SENİN STRATEJİK ORTAĞINIM”
Türkiye’nin gördüğü dostluklar karşısında ne kadar kadirşinassa, maruz kaldığı düşmanlıkların cevabını vermede de o kadar şedit olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“81 milyonluk bir ülkeyle stratejik ortaklığını, yarım asrı geçen müttefikliğini terör örgütleri ile ilişkileri uğruna feda edene sadece hadi güle güle deriz. İşte bakıyoruz ya ben senin stratejik ortağınım, seninle Afganistan’da beraberim, Somali’de beraber oldum, Bosna’da beraber oldum ve şu anda Kabil’de Havalimanını biz koruyoruz. Böyle müşterek stratejik bir ortağına kalkıp da PYD/YPG gibi terör örgütlerini sahiplenerek bir kenara nasıl koyarsın? 5 bin TIR, 2 bin Kargo uçağı silahı Kuzey Suriye’ye taşıyorsun, terör örgütlerine teslim ediyorsun bunları bize karşı kullandırtıyorsun. Bu da yetmiyor kalkıp terör örgütleriyle ilişkisi olan bir papaz için 81 milyonluk Türkiye’yi feda etmeye kalkıyorsun. Kusura bakma gereği neyse bir hukuk devleti olarak biz onu yaparız. Kalkıp da talimatla Türkiye’ye boyun eğdiremezsiniz. Biz bugüne kadar her şeyi hukuk içerisinde götürelim istedik ama gördük ki hukuk dilinden anlamıyorlar, başka bir dilden anlıyorlar. Biz o dilleri de konuşmasını biliriz. Eğer hukuk diline varsanız biz varız, ama hukuk diline yoksanız kusura bakmayın. Biz hukuk diliyle konuşmaya devam ederiz.”
“ŞU ANDA AMERİKA’DA HER YER KAYNIYOR”
ABD’nin Türkiye’ye uygulayacağını açıkladığı yaptırımlara cevabın yeni pazarlara, işbirliklerine ve ittifaklara yönelerek vereceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şurada hale bak, demir çelikte vergileri artırıyor vesaire, ya biz Dünya Ticaret Örgütünün (DTÖ) bir üyesiyiz. DTÖ’nün kuralları içinde böyle bir şey yok. Ben yaptım oldu mantığıyla böyle bir şey olamaz. Şu anda Amerika’da her yer kaynıyor, ne diyorlar yapılan iş yanlış. Biz de uluslararası ticaret hukuku neyi söylüyorsa onu söyleyerek yolumuza devam edeceğiz. Uluslararası gümrükte hukuk neyse onu söylemeye devam edeceğiz.”
CHP’Lİ HAMZAÇEBİ’YE TEŞEKKÜR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması sırasında Nazım Hikmet Ran’ın Davet Şiirini alıntıladı. Erdoğan’ın Nazım Hikmet şiiri okuması salondan büyük alkış aldı. Türkiye’nin yaşadığı durumun döviz kurundan, Brunson Krizinden, ABD’nin yaptırımlarından ibaret olmadığının altını çizen Erdoğan, “Zaten burada Kılıçdaroğlu gibi düşünenler yok. Çünkü yerli ve milli düşünme mantığı ne yazık ki bu zatta yok ama Sayın Akif Bey olumlu bir yaklaşım ortaya koydu, ona teşekkür ediyorum. Ama Genel Başkanı bunu koyamadı niye? O ne yerlidir ne millidir. Sayın Bahçeli’ye teşekkür ediyorum hem yerlidir, hem millidir” dedi.
“ONLAR ŞU ANDA BİZİM SAKALIMIZI TIRAŞ EDİYORLAR”
Yaşanılan ekonomik sıkıntı hakkında değerlendirmelerde bulunmaya devam eden AK Partili Erdoğan, “Para dediğiniz bugün yoktur, yarın bulursunuz. Yatırım dediğiniz iki gün gecikir, üçüncü gün daha hızlı bir şekilde yaparak telafi edersiniz. Onlar şu anda bizim sakalımızı tıraş ediyorlar. Bilmiyorlar ki yarın çok daha gür çıkacak. Ama inancınızı imanınızı, kardeşliğinizi kaybettiğinizde diğerlerinin hiçbir önemi kalmaz. Her yerde söylüyorum, burada da söylüyorum yastık altı dövizi olanlar, Dolar, Avro, Altın lütfen bunları bankalarda TL’ye çevirsinler. Ki istiklal ve istikbal mücadelemizi bu şekilde verelim. Trabzonlunun yastık altında bir şeyleri olabilir” şeklinde konuştu.
“MÜNBİÇ’İ YENİDEN YAPILANDIRMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR”
Terörle mücadeleye kesintisiz devam edildiğini aktaran Erdoğan, “Her hafta ortalama 50 teröristi etkisiz hale getiriyoruz. Suriye’de Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgelere yenilerini eklemenin hazırlıklarında son aşamaya geldik. İnşallah yakında yeni yerleri de özgürleştirmiş ve güvenli hale getirmiş olacağız. Şu ana kadar güvenli hale getirdiğimiz yerlere dönenlerin sayısı çeyrek milyonu buldu. Münbiç’i bölgenin asli halkıyla birlikte yeniden yapılandırmaya yönelik çalışmalarımız devam ediyor. İdlib’de diğer bölgelerdeki benzer bir felaketin yaşanmaması için hem diplomatik hem askeri çalışmalarımıza hız verdik. Irak’ta Kandil’i terör yuvası olmaktan çıkartmaya yönelik adımları atıyoruz. Gerekirse Sincar’ı da bu kapsama alacağız” diye konuştu.
“YATIP YUVARLANIP EĞLENECEKSİNİZ”
Millet Bahçesi projeleri hakkında konuşan Erdoğan, “Avni Aker ve Akçaabat stanyumlarını ise Millet Bahçesi haline getiriyoruz. Oralarda şöyle gezeceksiniz tozacaksınız çocukları yanınıza alacaksınız yatıp yuvarlanıp onlarla beraber eğleneceksiniz. Bunu Central Park’ta yatıyor Amerika, aynısını İngiltere yapıyor. Bizde niye olmasın? Benim Ahmet’im, Mehmet’im onlardan geri midir? Ayşe Fatma onlardan geri midir?” açıklamasında bulundu.
“UZUNGÖL’ÜN DURUMU İYİ DEĞİL”
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanına, Ulaştırma ve Altyapı Bakanına, Kültür ve Turizm Bakanına ve Çevre ve Şehircilik Bakanına seslenen Erdoğan, “Uzungöl’ün durumu iyi değil. Burayı daha iyi hale getirmemiz lazım. Bu hali ile olmaz. Onun için adımlarımızı daha kararlı atacağız. Uzungöl ya hiçbir şeye benzemez” dedi.
“BİZ BU ŞİFRELERİ ÇOK İYİ BİLİRİZ”
Türkiye’de dünyanın en iyileriyle yarışacak bir savunma sanayisi kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de bizi dolarla sınayanlara yarın alternatif finans araçlarıyla cevap vereceğiz. Birilerin güya Türkiye’yi ekonomik açıdan düzlüğe çıkarmak için eski dönemin araçlarını yeniden tedavüle sokmaya çalıştıklarını görüyoruz. Ama biz bu şifreleri çok iyi biliriz. IMF ile anlaşın diyenlerin aslında ‘Ülkenizin siyasi bağımsızlığından vazgeçin’ dediklerini gayet iyi biliriz” ifadelerini kullandı.