Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız bundan önce olduğu gibi de öyle köşeye sıkıştırılmak suretiyle şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla bu da hareket etmeyecek. Bu tabii bir yerde şunu sağlamış olacak, kimse kalkıp da şunu diyemeyecek, ‘Siz işte şöyle, böyle yaptınız’ kadrolaşmaydı şuydu buydu filan falan bunu diyemeyecek” dedi.
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizi yücelten tevazuumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Gönüllere girmiyor da vatandaşa tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman ‘hat-hut’ yapıyorsak kusura bakmayın, bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra da kenara koyar” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde partisinin Genişletilmiş İl Başkanları toplantısına katıldı. Yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesi nedeniyle vatandaşlara, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, parti teşkilatına ve AK Partililere teşekkür eden Erdoğan, 16 Nisan referandumunda kabul edilen Anayasa değişikliği ile Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışanları hüsrana uğrattıklarını belirtti.
BİR ŞEYİN ASLI VARKEN KOPYASINA GEREK YOKTUR
Erdoğan, şunları kaydetti:
“Son olarak 24 Haziran seçimlerine sarıldılar. Normal şartlarda birbirlerini yolda görse selam vermeyecek olanlar her nasılsa karşımızda birleştiler. Öyle ki CHP, bölücü terör örgütünün güdümündeki partiyi barajın üzerine taşımak için kendisine oy verenlerin bir kısmını oraya yönlendirdi. Gerçi bunlar 1991 yılındaki seçimde de benzer bir yola başvurmuşlardı. Bölücü örgütün güdümündeki siyasetçiler ilk defa o zaman Meclis’e ayakbastılar bugün de CHP sayesinde bölücü örgütün belirlediği isimler Meclis’te milletvekili olarak yerlerini alacaklar. Ülkesini, milletini, cumhuriyetini, devletini seven her CHP’li vatandaşımızı bu utanç için partisinin yönetiminden hesap sormaya davet ediyoruz. Şayet CHP bu hesaplaşmayı kendi içinde yapmazsa, bölücü örgütle ana muhalefet partisi arasındaki bağ taktik olmaktan çıkıp -altını çizerek söylüyorum- esas haline dönüşecektir. Bir şeyin aslı varken kopyasına gerek yoktur. Böyle bir durumda CHP’nin varlığının da anlamı kalmayacaktır. Türkiye’nin en eski partisinin Batıdaki bir avuç marjinalin ve yurt dışındaki bir avuç terör örgütü yöneticisinin oyuncağı haline getirenlerden hem bu millet ve tarih açık ve net hesabı soracaktır. Biz bu ikazı CHP’nin içişlerine karışmak için değil milletimizin tüm fertleri ana muhalefet partisine oy veren kardeşlerimize karşı da sorumluluğumuzun gereği olarak yapıyoruz. Sonuçta karar, bu partinin kendi mensuplarına, kendi seçmenlerine aittir.”
“TÜM ATIFLAR CUMHURBAŞKANI OLARAK DEĞİŞTİRİLDİ”
Pazartesi günü yemin ederek görevine başlayacağını ifade eden Erdoğan, “Artık yürütme görevini Meclis tarafından yetkilendirilen Bakanlar Kurulu değil doğrudan Cumhurbaşkanı ifa edecek. Anayasa değişikliğine uyum çerçevesinde kanunlarımızda yer alan Başbakana ve Bakanlar Kuruluna yapılan tüm atıflar Cumhurbaşkanı olarak değiştirildi. Yine Anayasa değişikliğine uygun şekilde Cumhurbaşkanının uhdesine verilen bakanlıkların ve kurumların kuruluş kanunları da ilga edildi. Pazartesi günü yemin törenimizin hemen artından yayımlayacağımız bir numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden organize edilmiş haliyle Bakanlıkları kuruyor, aynı akşam kabinemizi de açıklıyoruz” şeklinde konuştu.
“SİSTEMİ GELİŞTİRECEK GÜNCELLEYECEK GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Yeni sistemin oturmasının zaman alacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz ilk etapta bakanlar, bakan yardımcıları, yeniden tanımladığımız kurum başkaları, genel müdürler düzeyine kadar bu kısmı üzerinde detaylı çalışarak bir noktaya getirdik. Benzer işleri yapan kurumları birleştirerek, işlevsiz kalmış kurumları tasfiye edecek devletin işleyişini hızlandırıyor ve etkin hale getiriyoruz. Bu yeniden yapılanma çalışması en aşağıya kadar devam edecektir. Uygulamadaki eksiklikleri, aksaklıkları tespit ettikçe sistemi geliştirecek, güncelleyecek, güçlendireceğiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkemizi tamamen hayata geçirene kadar bu reformları sürdüreceğiz. Bunun için yeri gelecek yeni kanunlara veya kanun değişikliklerine, yeri gelecek anayasa değişikliklerine ihtiyaç duyacağız” dedi.
“İTTİFAKLARINI PAZAR’A KADAR BİLE SÜRDÜREMEYENLERİN AKSİNE BİRLİKTELİĞE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Milletvekili dağılımı ve Türkiye’nin içinden geçtiği durum nedeni ile Cumhur İttifakını Meclis’te devam ettireceklerini duyuran Erdoğan, “MHP’nin de aynı anlayışa sahip olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. İttifaklarını Pazar’a kadar bile sürdüremeyenlerin aksine biz ülkemize ve milletimize hayırlı hizmetlere vesile olmaya devam etme inancıyla bu birlikteliğe sahip çıkacağız” dedi.
“MECLİS’TE DE GÜÇLÜ OLMAMIZ GEREKİYOR”
AK Parti’nin oyunun kendi aldığı oyun gerisinde kalmasına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“AK Parti’nin 2007, 2011, 2015 Kasım seçimlerinde 2007, 2010 ve 2017 halk oylamalarında aldığı sonuçlar ortadadır. Buna karşılık 2015 Haziran’ında ve son seçimlerde üzerinde uzun uzun durmamız gereken sonuçlarla karşılaştık. Biz seçimlerden sadece birinci çıkmakla yetinebilecek, bunu başarılı sayabilecek bir siyasi parti değiliz. AK Parti, Türkiye‘ye kazandırdığı hizmetler ve daha önemlisi 2023 hedefleri ile çok daha büyük seçim başarılarına ihtiyacı olan bir partidir. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için yürütme görevini üstlenmemiz elbette şarttır. Ama bunun yanında mutlaka Meclis’te de güçlü olmamız gerekiyor. Biz Türkiye’yi 16 yıldır kesintisiz reformlarla yönettik. Önümüzdeki dönemde de bu reformları devam ettirmek zorundayız.
“24 HAZİRAN’IN MUHASEBESİNİ YAPIP GEREKEN ADIMLARI ATMAK DURUMUNDAYIZ”
Reform kavramının bir tarafı zihniyeti değiştirmekse diğer tarafı Anayasadan yasalara kadar buna uygun şekilde mevzuatı düzenlemektir. Mevzuatı düzeltmeden zihniyet değişikliğinde istediğimiz mesafeyi kat edemeyiz. Dolayısıyla yeni dönemde Meclis’e çok önemli görevler düşüyor. AK Parti Grubu MHP’nin de desteğiyle komisyonların ve Genel Kurulun lokomotifi olmayı sürdürecektir. Önümüzde bir mahalli seçimler var bu seçimlere kadar 24 Haziran’ın muhasebesini yapıp gereken adımları atmak durumundayız. Nerede bir yanlış yaptık, nerede hatamız var? Bunları değerlendirip süratle düzenlemek ve Mart yerel seçimlerine böylece girmek durumundayız. Ancak bu şekilde milletimizin karşısına mesajını aldığımızın ve gereğini yaptığımızın huzuru, güveni, cesaretiyle çıkabiliriz.
“MİLLETE YANLIŞ YAPAN HİÇ KİMSENİN DE AK PARTİ’DE YERİ OLAMAZ”
Önümüzdeki ay büyük kongremizi yapıyoruz. Milletimize bu yöndeki ilk mesajımızı orada vereceğiz. Ardından her seviyede bunu devam ettireceğiz. Girdiğimiz tüm seçimlerin ardından hedefe ister ulaşmış ister ulaşmamış olalım milletimizle aramızdaki münasebetin muhasebesini yapmadan yolumuza devam etmedik. Hedefimize ulaşmışsak, çıtayı daha yukarıya çıkardık hedefe ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik. Şayet 24 Haziran’ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getirtemezsek, her şeyden önce kendi ilkelerimizle, geçmişimizle çelişmiş oluruz. Bugüne kadar böyle bir yanlışa hiç düşmedik. Bugün de düşmeyeceğiz. Seçim sonuçlarınız bu anlayış içinde değerlendirmek yerine kişisel kariyeriyle irtibatlandırarak, eğip büken herkes her şeyden önce milletimize yanlış yapar. Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti’de yeri olamaz.”
“CİDDİ BİR PUAN KAYBI OLMUŞSA BUNU KENDİ NEFSİMİZE SORACAĞIZ”
Partisine ilişkin önüne gelen eleştiriler olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Vatandaş özellikle şunu arıyor, bu tabii ki ağırlıklı Belediye Başkanları ve bunun yanında tabii ki milletvekilleri vesaire, tevazu arıyor. ‘Belediye Başkanı benim dükkanıma gelip bir çayımı içmedikten sonra ben bu Belediye Başkanını ne yapayım?’ diyor. Yani, ‘Seçimden seçime mi Belediye Başkanı ziyaret edecek, Milletvekili ziyaret edecek’ veya ‘Kendi tanıdıkları ofislere uğrayıp oradan çekip gidecekler’ diyor. AK Parti’nin müktesebatında böyle bir şey olamaz. Bizi yücelten tevazuumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. ‘Biz hatayı nerede yaptık, Yanlışımız nerede?’ Çok iyi hizmetler yapmış olabiliriz. Bu hizmetler gerektir ama yeterli değildir. Yeterli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz. Öyle gönüllere girmiyor da vatandaşına tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman ‘hat-hut’ yapıyorsak kusura bakmayın, bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra da kenara koyar zaten demokrasinin güzelliği de burasıdır. Bu bizim için erken fırsat olmuştur. 24 Haziran’ın fotoğrafını bu noktada çok iyi çekmemiz lazım. İnşallah Mart 2019 yerel seçiminde de gerek aday tespitlerimizde gerekse bu ahlaki kimliğe değer vererek onu iyi puanlayıp adaylarımızı da buna göre seçmemiz lazım.”
“GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ SEFERBERLİĞİ”
AK Parti kongresinin ardından yerel seçim sürecini başlatacaklarını açıklayan Erdoğan, yerel yönetimlerde iş bitirme potansiyeli ve halkla uyuma bakacaklarını belirterek, “2019 Mart’ına kadar bu belediyeciliğin adını ben doğrusu gönül belediyeciliği seferberliği olarak koyuyorum” dedi.
“BÜTÜN BUNLARDA ARANAN EHLİYET LİYAKAT OLACAK”
Bakanlar Kurulu’nun eskisi gibi olmayacağına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi artık partili olmayan bakanlarımızla bir kabine oluşturuyoruz. Bu arkadaşlarımız bundan önce olduğu gibi de öyle köşeye sıkıştırılmak suretiyle şuraya şu olsun, buraya bu olsun mantığıyla bu da hareket etmeyecek. Bu tabii bir yerde şunu sağlamış olacak, kimse kalkıp da şunu diyemeyecek, ‘Siz işte şöyle, böyle yaptınız’ kadrolaşmaydı şuydu buydu filan falan bunu diyemeyecek. En azından bakan, olaylara bakarken daha objektif bakma imkanını yakalayacak. Bu ona bir rahatlık getirecek. Bu tür zanların altında da kalmayacak. Tabii bütün bunlarda aranan ehliyet, liyakat olacak. Ehliyet ve liyakati öne çıkarmak suretiyle bir yeni döneme girmiş olacağız. Bütün bunlarla beraber ortada olan bir şey var ki o da şüphesiz ki bu hükümetin başında Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile AK Parti Genel Başkanı olacak. Burada artık yeni yönetim sistemindeki dinamizm geçmişe göre çok daha farklı olmak durumunda. Nasıl ki 2002 sonu 2003 başı, o başladığımız süreç çok büyük önem arz ediyorsa şimdi de ilk etapta 100 gün ardından ikinci bir 100 gün ardından altı ay ve böylece bir yıllık süreci farklı bir şekilde programlayıp ele alacağız.”
“VATANDAŞIMIZIN O KIRILAN GÖNÜLLERİNİ ALABİLİRLER”
Belediye Başkanlarının yerel seçimlere kadar yaptıkları işi gösterme ve kırılan gönülleri onarma imkanına sahip olduklarını ifade eden Erdoğan, “60 günde kampanyayla yoğun bir çalışmanın içerisine girenler burada kalan şu dokuz ayı en ideal bir şekilde planlayıp, programlayıp vatandaşımızın o kırılan gönüllerini alabilirler. Bu imkanı iyi değerlendirenler şüphesiz karşılığını partimizden ve milletimizden alacaklardır” dedi.
“İLLA PARLAMENTO MU OLACAK?”
Dava mensubu olmanın “Benim istediğim oldu veya olmadı” mantığıyla bağdaşmayacağına dikkat çeken Erdoğan, “Bazı illerden gelen raporlarla maalesef yerel yönetimlerle adaylar arasında bu tür sıkıntılar da yaşandı. ‘Ben onu istemiyorum, filancayı istiyorum’ onun için yan gelip yatanlar oldu. Kusura bakmasınlar eğer biz bir davanın mensubuysak size görev verilmemiş olabilir veya sizin istediğiniz olmayabilir veyahut da teşkilatımızda herhangi bir kardeşimizin adaylığı gerçekleşmemiş olabilir ama bu zaman içerisinde bizim en çok üzerinde durmamız gereken konu insan meselesidir. Burada olmaz bir başka yerde olur. İlla parlamento mu olacak? İlla Bakanlık, Belediye Başkanlığı mı olacak? Öyle anlar gelir ki bunlar birçok kurullarda ofislerde vesaire bu tür imkanlar da doğabilir. Mesele davanın bilincindeysek o şuurla hareket etmemizdir. Bunu yapamazsak davaya en büyük darbeyi indirmiş oluruz” şeklinde konuştu.