Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YPG ve PYD’ye hala terör örgütü diyemeyen siyasetçilerin olduğunu belirterek, CHP ve HDP’yi eleştirdi. Erdoğan, “Bizi asıl üzen içimizdeki ihanet şebekeleri. Dün çukur eylemlerinde ve Fırat Kalkanı'nda destan yazan kahramanlarımız, bugün de Zeytin Dalı Harekatında tüm insanlığa ibret olacak yiğitliklere imza atıyor. PYD bir terör örgütüdür, DHKP-C bir terör örgütüdür diyememektedir Bay Kemal. Siyasi ahlakın varsa açıkça dersin ki bunlar birer terör örgütüdür” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’te AK Parti Grup toplantısında konuştu. Afrin harekatından bahsederken, YPG ve PYD’yi terör örgütü olarak görmeyen siyasetçilerin olduğunu söyledi. Erdoğan, HDP’nin hafta sonu yapılan kongresinde İstiklal Marşı okunmamasına da sert tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti sözcülerinin YPG ve PYD ile ilgili açıklamaları, AK Parti Grup toplantısı salonunda izletildi. Erdoğan, bu görüntüler eşliğinde CHP ve HDP’ye sert sözlerle yüklendi.
“Dün çukur eylemlerinde ve Fırat Kalkanı’nda destan yazan kahramanlarımız, bugün de Zeytin Dalı Harekatında tüm insanlığa ibret olacak yiğitliklere imza atıyor. Bizim teröristlerin üstesinden geleceğimize, hepsini de inlerine gömeceğimize inancımız tamdır. Bizim teröristleri besleyip semirterek üzerimize salanlarla baş etmemiz konusunda kendimize güvenimiz tamdır” diyen Erdoğan, “Asıl bizi üzen içimizdeki ihanet şebekeleri” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele konusunda gerekirse yedi düvelle de mücadele edileceğini kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:
“Bizi asıl yaralayan içimizdeki gafillerdir, kuklalardır. Geçen her gün bu hainlerin gerçek yüzü biraz daha ortaya çıkıyor. PKK dış desteğe sahip bulunsa da kendi içimizde palazlanmış bir başka ihanet şebekesidir. Sadece kötülük etmek, insanlara zulmetmek için kurulmuş bir örgüt, 34 yıldır yakamızı bırakmıyor. Bölücü örgüt önce Irak'ta, Kandil ve çevresinde yuvalanmıştı. Şimdi de Suriye'de sınırlarımızın tamamını kapatmayı hedefliyor. Bir grup siyasetçimiz de bu örgütlere hak ettikleri şekilde terör örgütü bile diyemiyor. Burada izlediniz ama bir de beraber izleyelim diyorum. Terör sevicilerin söylemleri ekrana gelirse isabetli olur. Görüntülerde kimlerin olduğunu, neler söylediğini bir daha tazeleyelim, görün istedim. Zira, tüm milletimizin bazı gerçekleri bilmesi gerekiyor. Ana muhalefetin genel başkanı, yardımcıları, mensupları neler söylüyor. Terör örgütünün uzantısı durumunda partinin temsilcisi neler konuşuyor. Nerede bu, içimizde, Türkiye'de.
“Terör Örgütü Diyememektedir Bay Kemal”
PYD bir terör örgütüdür, DHKP-C bir terör örgütüdür diyememektedir Bay Kemal. Siyasi ahlakın varsa açıkça dersin ki bunlar birer terör örgütüdür. ‘Hiçbir zaman Nusra'ya terör örgütüdür diyemedi’ diyor. Bir daha söyleyeyim, Nursa, El Kaide bir terör örgütüdür ama senin kulağın var duymazsın, dilin ağzın var ama hakikati söyleyemezsin. Diğerlerinden hiçbir farkı yok. Son kongrede adeta ödüllendirilerek bizzat genel başkanı olarak CHP PM'ye seçtirilen birisi var. Bu kişi şehitlerimizin ailelerinden özür dileyerek ifade ediyorum. ‘Hayatta hiçbir şeyden tiksinmedim, şehitler ölmez, vatan bölünmezden tiksinmediğim kadar’ diyor. Bunu duyurmaktan başka görevim olabilir mi? Sadece bununla da kalmıyor. ‘Uykumdan uyandıran ezan için camiyi basıp imam mı keseyim’ de diyor. Bu CHP'nin cibilliyetinin gereği bu. Bunlar yeni bir şey değil. Bunlar camilerimizi ahırlara çeviren değil mi? CHP'nin mazisi bu. İstanbul'da belediye başkanlığı yaptım. CHP'de her çeşidinden terör örgütünün cenazesinde boy gösteren epeyce milletvekili bulunuyor. Türkiye başka ülke ile karşı karşıya gelirse safının karşı tarafta olacağını açıklayan CHP milletvekili var.”
"Hiç Osmanlı Tokadı Yemediler"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'li bir generalin, “Bizi vururlarsa sert karşılık veririz” açıklamalarına, “Ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açıktır” sözleriyle karşılık verdi. Erdoğan, “Ben şu anda buradan Amerika halkına sesleniyorum, Amerika'nın bütçesinden çıkan bu paralar Amerika'nın halkının cebinden çıkan paralardır. Bu konuda Amerika halkının duyarlılığını da gündeme getirmek istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye PYD/YPG, Yunanistan'a ise Kıbrıs ve Ege adaları konusunda sert sözlerle tepki gösterdi. “Sanılmasın ki Kıbrıs açıklarındaki doğalgaz arama ve Ege'deki kayalıklarla ilgili fırsatçı girişimler dikkatimizden kaçıyor” diyen Erdoğan, Yunanistan’ı “fırsatçılıkla” suçladı. Erdoğan şöyle konuştu:
“Ülkemizin güneyindeki gelişmelere yoğunlaşmasını fırsat bilerek Kıbrıs'ta ve Ege'de haddini aşanları, yanlış hesap yapmamaları konusunda buradan ikaz ediyoruz. Güney sınırlarımızda yanlış hesap yapanların senaryolarını Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı operasyonlarıyla, çok yakında Münbiç'te ve diğer bölgelerde atacağımız adımlarla bozuyorsak onların hesabını da bozarız. Stratejik ortağımız, müttefiğimiz kalkıp da PYD/YPG'ye ciddi anlamda parasal desteği, yaptığı silah yardımları yetmiyormuş gibi, yapma kararı alması bizim de aldığımız ve alacağımız kararları etkileyecektir. Şunun iyi bilinmesi lazım, Türkiye bir çadır devleti değildir. Asırlara baliğ olan bir devlet anlayışımız vardır ve biz bu devlet anlayışımızı bir kenara bırakarak 'Buyurun' diyemeyiz. Gereği neyse bunu yaparız.”
Türkiye’nin, anlaşmalardan ve uluslararası hukuktan gelen haklarının takipçisi olacağını kaydeden Erdoğan, “Bizim için Afrin neyse Kıbrıs'taki Ege'deki haklarımız da odur. Bu operasyon sebebiyle hala ülkemizi suçlayanlar önce bölgedeki tünellere, kulelere baştan aşağı silahlandırılmış köylere bir baksınlar. Eğer ortadaki görüntüye rağmen tüm bu hazırlıkların ülkemize yönelik olmadığını iddia edenler varsa artık onlara söyleyecek sözümüz yoktur” diye konuştu.
“ABD'nin Uyması Gerekir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG’ye silah yardımı yapan ABD’yi NATO kararlarına uymaya çağırdı. Erdoğan, “NATO'nun maddeleri, hükümleri neyse Türkiye ne kadar uyuyorsa Amerika'nın da o kadar uyması gerekir. Şunun da bilinmesini istiyorum; Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak, NATO eşittir, ABD değildir. Tüm ülkelerin her biri ABD ile eşittir. Hepimiz aynı şekilde uymak durumundayız” dedi.
“YPG'ye Para Yardımı”
Erdoğan, ABD'nin YPG'ye yaptığı para yardımını artıracağını da ifad ederken, “İlk gelen haberler şu anda 550 milyon civarında parasal destek ama bunun 3 milyar dolara kadar çıkacağına yönelik de şu anda fiskoslar var. Kaç tane DEAŞ'lıyı yok ettiniz, DEAŞ'lıyı nereye sevk ettiniz? Ortada hiçbir gerçek, kabullenebilecek hiçbir vaka yok. Biz bölgede kimin kiminle birlikte olduğunu, ne yaptığını, kime hangi imkanların sağlandığını tespit ediyor, kaydediyoruz. Artık hiç kimsenin DEAŞ bahanesini kullanma hakkı yoktur. Suriye ve Irak'taki DEAŞ tiyatrosunun artık sonu gelmiştir” diye konuştu.
“Gördüğümüz her teröristi imha edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'li bir generalin, “Bizi vururlarsa sert karşılık veririz” açıklamalarına da “Ömürlerinde hiç Osmanlı tokadı yememiş oldukları da çok açıktır” sözleriyle karşılık verdi. Erdoğan şöyle dedi:
“Türkiye'yi canlarının istediği gibi girip çıktıkları, her türlü hoyratlığı yapıp hesap vermedikleri yerlerle karıştırıyorlarsa çok yakında öyle olmadığını görecekler. Hemen yanı başlarında duranlardan başlayarak gördüğümüz her teröristi imha edeceğiz. İşte o zaman teröristlerin yanlarında bulunmasalar kendileri için daha iyi olduğunu anlayacaklar. Ben şu anda buradan Amerika halkına sesleniyorum; Amerika'nın bütçesinden çıkan bu paralar Amerika'nın halkının cebinden çıkan paralardır. Bu konuda Amerika halkının duyarlılığını da gündeme getirmek istiyorum. Şu anda milli bütçeden böyle bir paranın çıkması manidardır. Madem ki takke düşmüştür, kel görünmüştür. Açıkça konuşmanın zamanı da gelmiştir. Son dönemde yaşadığımız gelişmeler bazı hakikatleri dünyaya da göstermeye yetiyor. Karşımızdaki teröristlerin, görünürdeki PKK, PYD, YPG, FETÖ gerisindeki güçleri artık hiçbir şüpheye mahal olmayacak derecede tanıyoruz. Hemen yanı başımızdaki koskoca coğrafyada 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük paylaşım savaşı yaşanıyor. Birileri Türkiye'yi de bu paylaşım kavgasının bir parçası olarak görüyor. Bizim kimseye verecek ne bir karış toprağımız ne de bir hiç uğruna feda edecek tek bir evladımız yoktur.”