Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ey NATO Sen Ne Zaman Bizim Yanımızda Yer Alacaksın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Bolu 6. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Salondan gelen “Reis bizi Afrin’e götür” sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gençler, her gün ben komuta kademesiyle, Genelkurmay Başkanımla ‘ihtiyaç var mı’ diyorum, verdiği cevap ‘Sayın Cumhurbaşkanım olsa ben size bunu zaten söylerim, ordumuz yolunda devam ediyor’. Herhangi bir sıkıntı olduğu zaman sefer görev emrini ilan ederiz, önce ben yola çıkarım ardından da beraber yürürüz” dedi.

“İŞBİRLİĞİ YAPTIĞIMIZ GÜÇLERİ GÖZDEN GEÇİRMEYE MECBUR KALDIK”

Zeytin Dalı Harekatına değinen Erdoğan, NATO’ya yönelik sert mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Suriye ve Irak sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturmak isteyenler, yüzlerindeki maskeyi indirip gerçek niyetlerini ifşa ettiler. Bunun üzerine hemen kararlı bir şekilde harekete geçtik ve kimsenin beklemediği, ummadığı operasyonları başlattık. Ülkemizin de içinde bulunduğu, bölgede uygulanmaya çalışılan plan bizi işbirliği yaptığımız güçleri gözden geçirmeye mecbur bıraktı.

‘Müttefikimiz, dostumuz’ dediğimiz güçlere bakışımızı bize söylenen sözlere göre değil, sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. İşte içinde bulunduğumuz NATO, biz bu NATO’nun en güçlü üyesiyiz. Herhangi bir yerde bir sıkıntı olduğu zaman NATO’dan bize bir görev geldiğinde, yeri geldi Somali’de, Afganistan’da, Balkanlar’da oldu. Peki bütün buralarda biz yer alırken şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim ama şu ana kadar maalesef hala bir ses, söz yok.

“TERÖRİSTLERDEN ARINDIRDIĞIMIZ ALANIN BÜYÜKLÜĞÜ BİN KM’YE ULAŞTI”

Afrin bölgesinde teröristlerden arındırdığımız alanın büyüklüğü 900 km’yi aştı, bin km’ye yaklaşıyoruz. Tabi ki bu mücadele bedelsiz olmuyor. Terörle mücadelede, 15 Temmuz’da, sınır ötesi harekatlarımızla bedel ödedik, bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyorum.

“DEVAMLI KAYBETTİK, KİMSE O KAYBEDENLERE HESAP SORDU MU?”

Bizim şu anda topraklarımız ne kadar, 780 bin metrekare. Peki biz buraya nereden geldik? 18 milyon kilometrekareden geldik. Düşünebiliyor musunuz? Devamlı kaybettik, devamlı verdik ama kimse o kaybedenlere hesap sordu mu? ‘Nasıl bu toprakları kaybettik’ diye sordu mu? 

Dik duracağız.Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize ‘olmaz’ dediler, ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ dediler. Hatta daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’le masaya oturduk, IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’ Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun, paranı al ama bizi yönetmeye kalkma. Türkiye’yi yönetecek biri varsa o da benim, sen sadece paranı al. Bunu Davos’ta yaptık. 2013’te 23.5 milyar dolar borcumuz varken bunu tamamen bitirdik, sonra da IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. Arkadaşlar sordu, ‘verelim’ mi dedi, ‘verin’ dedim. Bugün borç alan yarın da emir alır, ecdadımız öyle söyledi.

“OLMAZ’ DEDİKLERİ NE VARSA HEPSİNİ HAYATA GEÇİRDİK”

Artık savunma sanayiinde yüzde 60, 65 yerli üretim yapıyoruz. Artık bizi kapılarında, silahlı, silahsız, insansız hava aracı almak için müracaat ettiğimizde süründürenler, şimdi biz kendimiz üretiyoruz. Hani ‘olmaz’ diyorlardı, bak oldu işte. Yanlış komşular elhamdülillah bizi mülk sahibi yaptılar. Daha neler olacak neler. ‘Olmaz’ dedikleri ne varsa hepsini de hayata geçirdik. ‘Yapamazsınız’ dedikleri ne varsa, hepsini gerçekleştirdik. ‘Başaramazsınız’ dedikleri ne kadar mücadele varsa, hepsinin de içine adeta gözü kapalı daldık. ‘Haddinizi aşmayın’ diyenlere, hadlerini bildire bildire bugünlere geldik.”