Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörle mücadelede ABD’nin tavrını eleştirerek, “Terör konusunda da aynı çifte standarda, aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Biz 'PYD, YPG terör örgütüdür' diyoruz. Amerika'dan Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki, ‘Biz YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz’ bu nasıl bir şeydir? Kendileri ile konuştuğumuzda bize farkı şeyler söylüyorlar, sırtımızı döndüğümüzde farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir. Başka bunun çaresi yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti 65. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’na katıldı. Haliç Kongre Merkezi’ndeki programda konuşan Erdoğan, “Ülke genelindeki 151 şubesi, 129 öğrenci yurdu ve 20 bin öğrencisiyle cemiyet, bugün 78 milyonun tamamına hizmet ediyor. Sizler bu çalışmalarınızla milletimizin umudu oldunuz. Sizler bu ülkenin hayat damarlarının kurutulmaya çalışıldığı bir dönemde millete güç ve kuvvet verdiniz” dedi. İlim Yayma Cemiyeti'nin tarihinin milletin öz evlatlarının hikâyesi olduğunu ifade eden Erdoğan, “Şayet bugün, bir dönem öz yurdunda parya muamelesi görenler, özgür, başı dik ve vakur bir şekilde her alanda 'Biz de varız' diyorsa, bu başarıda sizlerin çok büyük katkısı var” diye konuştu.
-KENDİNİ BİLMEZ, HADDİNİ BİLMEZ TİPLER DE VAR-
Yıllarca unutturulmaya çalışılan Kut'ül Amare zaferinin, ülkedeki çarpık tarih anlayışının da bir göstergesi olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Kut'ül Amare, bu milletin Avrupa ülkeleri tarafından 'hasta adam' olarak ilan edildiği, topraklarının paylaşıldığı, beka mücadelesi verdiği kritik bir dönemde kazandığı abidevi bir zaferdir. Ama buna 'hayır ben bunu zafer olarak kabul etmiyorum, etmeyeceğim' diyen bazı ayağı yere değmeyen, kendini bilmez, haddini bilmez tipler de var. Ama onlara rağmen bu zaferi inkâr edemeyecekler. Yıllarca bizlere unutturulmaya, hafızalarımızdan tamamen silinmeye çalışılan bu zafer, aynı zamanda ülkemizdeki çarpık tarih anlayışını da gözler önüne sermektedir. Bu zaferin ders kitaplarında kuru birkaç kelimeyle geçiştirilmeye çalışıldığını üzüntüyle ve ibretle görüyoruz. Tarih bir milletin sadece hafızası değildir, aynı zamanda bir milletin geleceğine ışık tutar. Biz tarihimizden sadece ibret almayız kuvvet alırız kuvvet.”
- BU ÜMMETE İHANET EDEN KİM OLURSA OLSUN BUNLARIN ÜZERİNE SONUNA KADAR GİDECEĞİZ-
Bölgeyi dizayn etmek isteyenlerin o dönemde basın yayın kuruluşlarını nasıl silah gibi kullanmışlarsa 100 yıl sonra aynısının bugünde yapıldığına dikkat çeken Erdoğan, “3 yıl önce Gezi olayları sırasında yaşanan hadiseleri sanki ülkede bir iç savaş yaşanıyormuş gibi gösteren, bu yönde yayın yapan Batılı medya kuruluşları ülkemizde kamp kurmuşlardı. Sonra manşetlerini, sayfalarını, sütunlarını 'Türkiye teröre destek veriyor' kara propagandasına hasrettiler. Bu arada basın yayın özgürlüğü üzerinden ülkemizi karalamak için her türlü çabayı gösterdiler. Şu anda Paralel Devlet Yapılanması bunu yapmıyor mu? Türkiye'de başarılı olamayınca Batı'nın değişik ülkelerinde Paralel Devlet Yapılanması'nın medya unsurları, oralarda ülkemiz aleyhinde kampanyalar sürdürüyor” dedi.
Paralel yapıyla mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yalanın envaı çeşidi şu anda onlarda var. Çünkü onlar da takiyeci. Bunu da başarıyla yürütüyorlar. İşte bakın şu anda çok ciddi bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya inlerine gireceğiz, girdik ve giriyoruz. Bu ten bu canda oldukça bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz. ” değerlendirmesinde bulundu.
-TERÖR KONUSUNDA ÇİFTE STANDARDA ŞAHİT OLUYORUZ-
ABD’de konferans vereceği bir enstitünün önüne geldiğinde PKK, ASALA ve Paralel yapılanma ile karşılaştığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Hala gaflet içinde olan o samimi kardeşlerimiz, hani tabanı ibaret diyoruz ya... O tabanı ibadette kalan kardeşlerimiz temenni ederim ki bu işten kurtulurlar. Çünkü tabanı ibaret, ortası ticaret tavan ihanet. Bunların yapısı bu. Adi suçlardan, terör suçlarından ajanlıktan hüküm giymiş tutuklanmış kişileri gazeteciler hapse atılıyor diye dünya kamuoyuna bunlar yutturmaya çalışıyor. Peki, siz Suriye rejiminin katlettiği onlarca gazetecinin hiç haber olduğunu duydunuz mu? Kendi ülkelerinde gizli bilgileri ifşa ettikleri için ofisleri basılanlara dair raporlar yayınlandığını, dünyanın ayağa kaldırıldığını işittiniz mi? Terör konusunda da aynı çifte standarda aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Biz 'PYD, YPG terör örgütüdür' diyoruz. Amerika'dan Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki, ‘Biz YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz’ bu nasıl bir şeydir? Kendileri ile konuştuğumuzda bize farkı şeyler söylüyorlar, sırtımızı döndüğümüzde farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir. Başka bunun çaresi yok.”
- YANLIŞIMIZI TELAFİ ETMEK DURUMUNDAYIZ-
Terör örgütleri, acılar, maktuller ve katiller arasında ayrım yapan bir zihniyetle terörle mücadele yapılmayacağını, bunun adının terör örgütlerine payandalık yapmak olduğunu ifade eden Erdoğan, bölücü terör örgütü mensupları ve destekçilerinin hem ülke içinde hem dışarıda, Türkiye'nin aleyhine ne varsa, hepsinde en başta yer aldığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel yapı ile mücadele konusunda şu değerlendirmede bulundu:
“Şimdi aynı safta Paralel Devlet Yapılanması dediğimiz ihanet şebekesinin mensupları da bunu yapıyor. Aynı saftalar, hiç farklılık yok. Bu yapı dünyanın hangi ülkesinde etkinliği varsa, orada tüm imkânlarını, gücünü, elemanlarını ülkemizin ve milletimizin aleyhine olan işler için seferber etmiş bulunuyor. Gittiğimiz ülkelerde bu acı gerçeği bizzat gördük. Böyle bir parayı bunlar bu ülkelere nasıl aktardılar, nereden buldular, nasıl buldular? Onun için çok çalışacağız, yanlışımızı telafi etmek durumundayız. Bölücü örgütün paçavralarını taşıyanlar, Ermeni örgütlerinin yandaşları ve Paralel Yapı'nın elemanları yan yana, omuz omuza, kol kola, ülkemizin aleyhine slogan atıyorlar, gösteri yapıyorlar. Hatta fırsat bulduklarında işi saldırganlığa kadar vardırıyorlar. Bunun için ben her fırsatta yerli ve milli vurgusunu yapıyorum. Şayet yerli değilseniz, şayet milli bir duruşunuz yoksa Paralel Yapı gibi ruhunuzu ve bedeninizi başkalarının emrine vermişseniz, sizi kendi ülkeniz aleyhine de bağırtırlar, kendi ülkenize karşı silah da çektirirler.”
-EN PARLAK BEYİNLER ADETA İĞFAL EDİLDİ-
Adana’daki MİT Tırlarının durdurulması olayını anımsatan Erdoğan, “Ülkemizin tarihindeki en açık, en aleni, en cüretkâr ihanet teşebbüslerinden birini gerçekleştirenlerin bu devlete ve bu millete yapamayacakları kötülük yoktur. Kim olursa olsun. Bunun içinde yargı yer aldı mı? Aldı. Bunun içinde ne yazık ki güvenlik güçleri yer aldı mı? Aldı. Bunun içinde medya yer aldı mı? Aldı. Bunları yaşadık. Peki, bunların takipçisi olmayacak mıyız? Rabbim onların kirli hesaplarını altüst etmiş, bu ihaneti yapanları kendi kazdıkları kuyuya düşürmüştür. Türkiye'yi terör örgütlerine yardım eden ülke gibi göstermeye çalışanlar bugün kendileri terör örgütü olarak tescillenmiştir. Paralel ihanet şebekesinin ülkemize verdiği zarar gayet büyüktür. Türkiye'nin bilhassa çeyrek asrının en parlak beyinleri, bu örgüt tarafından adeta iğfal edilmiş, şahsiyetsiz, kişiliksiz, riyakâr robotlar haline dönüştürülmüştür” ifadelerini kullandı.
- PARALEL YAPI'YA KAPTIRILAN HER BİR MASUM EVLADIMIZIN VEBALİ BİZLERİN ÜZERİNDEDİR-
Halen paralel yapının içinde kalmakta ısrar edenlerin başlarına gelecekleri kabul ettiği anlamına geldiğini belirten Erdoğan, terör örgütü içinde barınanlara terörist denileceğini ifade etti.
Erdoğan, “Unutmayın karşımızda çok daha fazla insana ulaşan, çok daha fazla yurt açan, ev açan, faaliyet yürüten yapı var. Şu anda onlar aşıldı, hamdolsun. Paralel Yapı'ya kaptırılan her bir masum evladımızın vebali bizlerin üzerindedir. Biz daha fazla çalışarak, daha fazla hizmet gerçekleştirerek, daha fazla imkân oluşturarak, evlatlarımızın bu tür şer şebekelerinin pençesine düşmesinin önüne geçmek mecburiyetindeyiz” dedi.
Hapis cezası aldığı dönemde atılan “Muhtar bile olamaz” başlığına atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet biz bunlara kalsaydık, değil cumhurbaşkanı, muhtar bile olamazdık. Şimdi her ay yüzlerce, binlerce muhtarımızı Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde ağırlıyor, onlarla birlikte bize bu sözü söyleyenlere hak ettikleri dersi veriyoruz. Hamdolsun geçen hafta itibarıyla şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 10 bin muhtarımızı ağırladık, 52 bin muhtarımız var, inşallah hepsini de orada ağırlayacağız. Çünkü aslolan milletin gönlüne girip giremediğimizdir. Köşe yazarı yazmış yazmamış, ne yazarsan yaz, hiç önemli değil. İngiliz şöyle yazmış, Alman böyle yazmış, Amerikalı şöyle yazmış, ne yazarsanız yazın. Halk ne diyor, Hak ne diyor aslolan budur” dedi.