TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alan Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman; “çok sayıda hemşirenin atama beklediğini” belirtti ve hemşirelerin toplum sağlığının korunması, geliştirilmesi ve tedavi hizmetlerinde oynadıkları önemli rolün altını çizdi.
CHP’li Yaman konuşmasında hemşirelik hizmetlerinin, bireyin, ailenin ve toplumun sağlığının korunması, geliştirilmesi, hastalık durumunda iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması amacıyla, bakım verme, hekimin hazırladığı tıbbi tanı ve tedavi planını kanıta dayalı olarak oluşturma, hasta ve çalışan güvenliğini gözeterek uygulama, hasta üzerindeki etkileri izleme, istenmeyen durumda hekimi bilgilendirme, hasta ve yakınlarını eğitme, tüm uygulamalarını kayıt altına alma, eğitim ve danışmanlık verme rollerini taşıdığını vurguladı ve farklı hemşirelik branşlarının varlığını dile getirdi.
Hemşireliğin icrasında ciddi sorunlar yaşandığını belirten Dr. Aylin Yaman; “mevzuata aykırı şekilde hemşireler, hemşirelik dışı işlerde görevlendirilmektedir. Lisans düzeyinde hemşirelik eğitimi üstüne ciddi sertifika programları ile hak kazanılan özel dal hemşireliği alanları, iki yıllık eğitim almış sağlık çalışanlarına emanet edilmektedir. Bu durum, nitelikli bakım ve hasta güvenliği açısından ciddi risk taşımaktadır” dedi. Hemşirelerin görev, yetki ve sorumluluklarının diğer sağlık çalışanlarına devrine izin veren uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini belirten Yaman; “sağlık meslek gruplarının görev tanımları ve sınırları, uluslararası standartlara göre, net olarak tanımlanmalı ve yayınlanmalıdır” dedi.
Hemşirelik mesleğinin icrasında diğer bir sorunun yönetsel olduğunu belirten CHP’li Yaman, “hemşirelik yasasında yer almasına rağmen, hemşireliğin yönetiminden sorumlu başhemşirelik sistemi, bakım hizmetleri müdürlüğü modeline geçirilmiş, yönetsel kargaşa ne yazık ki kaçınılmaz olmuştur. Liyakatten uzak siyasi atamalar, hemşire olmayan yöneticilerin atanması, ciddi bir halk sağlığı sorunu ve hasta güvenliği tehdidir” vurgusunda bulundu.
EKONOMİK SORUNLAR HEMŞİRELERİ AÇLIK SINIRINA GETİRMEKTEDİR
Hemşireler açısında en önemli konulardan birinin özlük hakları ve ekonomik koşullar olduğunu dile getiren CHP’li Yaman, emekliliğe yansımayan ek ödeme, sabit ek ödeme, teşvik vb uygulamalar, iş barışını bozmakta, çalışanları ve emeklileri açlık sınırına itmektedir dedi. Yaman konuşmasında, “emekliliğe yansıyacak, tek kalemde maaş uygulaması şarttır. Teşvik uygulamaları, iş barışını bozmanın ötesinde hasta güvenliğini tehdit etmekte, çalışanları tüketmektedir. Hafta sonu ve gece çalışmaları, mutlaka yüksek ücretlendirilmeli ve fiili hizmete yansımalıdır” önerilerini dile getirdi.
HEMŞİRELERİN ATAMASI YAPILMALIDIR
Hemşireliğin 24 saat prensibine göre çalışan bir meslek grubu olduğunu ve personel eksikliğinin, yasal sınırların çok üzerinde çalışmaya neden olduğunu hatırlatan CHP’li Yaman, “hemşire açığına, fazla çalışmaya rağmen, diğer sağlık meslek gruplarındaki açıklar da hemşirelikle kapatılmaktadır. Hemşireler, görev tanımlarında olmayan çok sayıda hizmeti de eş zamanlı olarak vermektedir. Tükenen ve değersiz hissettirilen bir meslek grubuna dönüştürülmüştür. Tüm bu nedenlerle derhal atama bekleyen yüz binden fazla hemşirenin ataması yapılmalıdır. Hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının görev tanımları dışında çalıştırılmasına son verilmelidir. Yoğun bakımlar gibi kritik alanlarda hemşire sayıları ve nitelikleri uluslararası standartlarda uygulanmalıdır. Yoğun bakımın seviyesine göre, yatak başına düşen hemşire sayısı Sağlık Bakanlığının tebliğlerinde yer almakta fakat uygulanmamaktadır” dedi.
HEMŞİRELERİN SORUNLARI GÖZARDI EDİLMEKTEDİR
Konuşmasının sonunda giderek ülkemizde ikinci planda kalan fakat düzgün bir sağlık sistemi kurgusunda güçlendirilmesi gereken halk sağlığı hemşireliğine değinen CHP’li Yaman, “evde bakım, ana çocuk sağlığı, toplum ruh sağlığı, iş sağlığı, okul sağlığı ve ceza/tutukevi hemşireliği gibi alt grupları içeren bu hemşirelik sistemi giderek zayıflatılmıştır. Oysa toplum sağlığının güçlendirilmesi, sağlıklı kalma halinin ve sağlık ekonomisinin güçlenmesi demektir. Türkiye’de 100.000 kişiye düşen hemşire sayısının 343 olduğunu; benzer demografik yapılar nedeniyle karşılaştırmada çok sık kullandığımız Almanya’da bu sayısının nerdeyse 4 katı olduğunu, (1.237) hatırlatmak isterim. Dahası hastalık yükümüz, Almanya’dan çok daha yüksektir. Hayat koşullarının ağırlığı, yoksulluğun derinleşmesi ile yetersiz beslenme ve çevresel etkenlerin yarattığı hasar gibi nedenlerle hastalık yükü artmıştır. Yoksulluk artık bir halk sağlığı sorunudur. Son 20 yılda yaşlı nüfusun artışı, tarama programlarıyla saptanabilecek tümörlerin yıllar içinde tırmanması, kötü beslenmenin ve hareketsizliğin yarattığı giderek yükselen obezite; 20-80 yaş arası nüfusun %15’inin diabetik olması hastalık yükünü artıran temel konular olmuştur. Yıllık hekime müracaat sayısı OECD ülkelerinin yaklaşık iki katıdır” dedi.
Yaman son olarak, toplum giderek daha fazla hasta olurken ve giderek daha fazla sağlık kurumlarını ziyaret ederken, hemşirelerin sorunları göz ardı edilmekte olduğunu ve bunun riskini ise tüm toplumun taşıdığını belirtti.