CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklayan AKP’nin "Çiçeğe fazla su verirsen zehirlenir" gibi söylemle ilk düğmeyi yanlış iliklediğini söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda konuşan Dr. Şevkin, icra dairelerinde son bir yılda biriken dosya sayısının 1 milyonun üzerine çıktığını söyledi.
Özgürlük olmadan demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlemeyeceğini, demokrasi olmadan ekonominin düzelmeyeceğini, Türkiye’nin kalkınamayacağını dile getiren Dr. Şevkin, borcunu ödeyemeyen vatandaşın malına, mülküne haciz uygulandığını, çiftçinin traktörünün, hayvanının, toprağının haciz yoluyla alındığına dikkat çekti.
Resmi işsiz sayısının 11 milyona yaklaştığını, 40 bin 735 şirketin kapısına kilit vurduğunu, 99 bin 588 esnafın kepenk kapattığını dile getiren Dr. Şevkin, “Esnaf, kepenk indirerek, adeta iktidara ders verir nitelikte dükkanına "Namuslu bir şekilde battık. Devren satılık” afişi asıyor. Artık, esnafımız, maalesef, bu batış ilanlarını veriyor ve biz tasarruftan bahsediyoruz” diye konuştu.
İktidarın, maalesef, bu dertlerle dertlenmediğini vurgulayan Dr. Şevkin son iki ay içerisinde sadece ekonomik kriz nedeniyle ya da işini kaybettiği için 95 vatandaşın yaşamına son verdiğini dile getirdi.
“DEPREMLERDE EN ÇOK KAYIP VEREN ÜLKEYİZ”
Konuşmasında 1-7 Mart’ın ‘Deprem Haftası’ olduğuna dikkat çeken TBM Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, komisyonda 3 aya yakın bir çalışma süreci yaşadıklarını, teknik çalışmaların tamamlandığını ve çalışmaların sahada devam edeceğini vurguladı.
Deprem bilincinin oluşturulması ve önlemlerin alınması için defalarca çağrı yaptığını hatırlatan Dr. Şevkin, depremler nedeniyle 2020 yılında 168 insanın yaşamını yitirdiği Türkiye’nin dünyada en çok can kaybının yaşanan ülke olduğunu söyledi.
2020 yılında 80 bin bağımsız binanın hasar gördüğünü, 20 milyar liraya yakın maddi kayıp oluştuğunu belirten Dr. Şevkin, “Yine haykırıyoruz: 18 il, 81 ilçe, 502 köy ve mahallede derhâl kentsel dönüşüm yapılarak fay zonlarının belirlenmesi ve fay yasasının çıkması gerekiyor” dedi. İmar yasası, kentsel dönüşüm yasası, yapı denetim yasası ve afet yasasının derhâl günün koşullarına uygun hâle getirilmesinin önemine işaret eden Dr. Şevkin, deprem komisyonundaki çalışmaların tozlu raflarda çürümemesini diledi ve “Bunun sorumluluğu bizim üzerimizde. Başka ülkelerde aynı büyüklükte depremlerde bir tek insanın dahi burnu kanamazken Türkiye’de, kayıplarla sonuçlanıyorsa bunun sorumluluğu hepimizin sırtındadır” diye konuştu.
“İKTİDAR NEFRET DİLİNİ TERKETMELİ”
Konuşmasının son bölümünde ‘İnsan Hakları’ vurgusu yapan Dr. Şevkin, İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıklayan AKP’nin "Çiçeğe fazla su verirsen zehirlenir, dikene su verirsen zehirlenir" gibi söylemlerle daha ilk düğmeyi yanlış iliklediğini kaydetti.
“Hangi insan hakları beyannamesinde böyle bir şerh düşülüyor?” diye soran CHP’li Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Öncelikle iktidar bu nefret dilini ve söylemini hemen değiştirmeli, en kutsal hak olan yaşam hakkını savunmalı. Kadın cinayetlerinin, iş cinayetlerinin önüne geçmeli, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğünü sağlamalı, pırıl pırıl gençlere terörist demeyi bırakmalı, kadınlara ahlaksız demeyi bırakmalı; her muhalif olanı hain, her karşı geleni de terörist olarak nitelendirmemeli. Unutulmamalı ki; özgürlük olmadan demokrasi olmaz, demokrasi olmadan ekonomi düzelmez, ülke kalkınmaz.”