CHP’li Sertel: Son Üç Yılda 100 Bin Kişi Kıdem Tazminatını Alamadı

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Türkiye'de 100 kişiden ancak 86’sının kıdem tazminatı alabildiğini belirterek, “Yargıda en çok işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlık dosyaları var, bunun da yüzde 70'i kıdem tazminatıyla ilgili. Son üç yılda 100 bin kişi ‘Tazminatımı alamadım’ diye mahkemelere başvurmuş” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Meclis’te görüşülen Torba Yasa’nın 5’nci maddesiyle ilgili söz alarak kıdem tazminatı ve taşeron düzenlemesiyle ilgili konuştu. Türkiye’de gerçeklerin çalışanların aleyhine işlediğini belirten Sertel, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de hem çıkardığı yasalar hem uygulamalarının çalışanlar açısından olumsuzlukları çoğalttığını söyledi.

TAŞERONDA MAĞDURİYET YARATILDI
900 bin kişiyi ilgilendirmesine rağmen Meclis’e getirilmeden KHK ile çıkarılan taşeron düzenlemesinin çok sayıda sıkıntıyı da beraberinde getirdiğini vurgulayan Atila Sertel, şunları söyledi:
“Beş yıl, sekiz yıl, on yıl, on beş yıl taşeron işçisi olarak çalışan ve evine ekmek götüren insanlar ‘Sen eski hükümlüsün, senin adli sicilin bozuk.’ denilerek işlerinden edilme gibi bir duruma getirildi. Cezaevlerinde yatan insanların bile topluma kazandırılması gereken bir çizgi izlenirken sekiz yıl, on yıl çalışan insanlara ‘Senin adli sicilin bozuk, işsizsin.’ demek kadar vicdansızlık olamaz. Bu vicdansızlığı Adalet ve Kalkınma Partisinin yaptığına inanmıyorum çünkü onların da etki ve yetki gücü yok, kanun hükmündeki kararnamede onların da imzası yok. O nedenle, buradan bu vicdana seslenmek istiyorum: Bu insanları kapının önüne kimse koymamalı.” dedi.

DANIŞMANLARA DESTEK
Konuşmasında TBMM çatısı altında görev yapan Milletvekili danışmanlarının sorunlarına da değinen CHP'li Sertel, kıdem, ihbar tazminatı başta olmak üzere önemli özlük haklarından mahrum olan Milletvekili danışmanlarının, vekillerin iki dudağının arasına bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Genel Kurul’daki milletvekillerine seslenen Sertel, “Mecliste bizim yanımızda çalışan, hiçbir hakları, hiçbir hukuku, hiçbir güvencesi olmayan danışman arkadaşlarımız var. Onların da kıdem tazminatı yok ama kıdem tazminatını bir yana bırakalım, iş güvenceleri yok. Bu insanlar bizim kardeşlerimiz, bizimle beraber gece gündüz mesai harcıyorlar. Mecliste görev gören danışmanlarımızın da geleceği bizim iki dudağımızın arasına bırakılmış durumda. Bu haksızlığın kaldırılmasını istiyorum” diye konuştu.

ANADOLU BASINI CAN ÇEKİŞİYOR
Sertel, konuşmasının son bölümünde Anadolu basınının sorunlarına değinerek, gazetelerin en büyük güvencesi olan Basın İlan Kurumu’nun Maliye’nin tahsilatçısı durumuna düştüğünü söyledi. Resmi kurumlara borcu olan gazetelerin ilan parasının Basın İlan Kurumu tarafından yeniden kesilmeye başladığını ifade eden Sertel, şöyle devam etti:
“Basın İlan Kurumu, SSK'ye, SGK'ye, Maliyeye borcu olan bütün gazetelerin âdeta tahsilatçısı olarak görev görmektedir yani alınan ilanın bedelini yerinde kesmektedir ve gazetecilerin haklarını hukuklarını çiğnemiştir. Resmi ilan fiyatlarına üç yıldır zam yapılmamaktadır. Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun aldığı zam kararı aylardır Bakanlar Kurulu’nun imzasını bekliyor. Bunun imzadan çıkması önemlidir ancak Anadolu basınının sorunlarını çözmeyecektir. Anadolu'daki 1.100-1.200 civarındaki günlük yayımlanan gazete gerçekten can çekişmektedir. Basın İlan Kurumu ayrıca, resmî ilanları kendi sitesinde yayınlayarak gazetelere abone olan ve resmî ilanları takip eden iş insanlarını da "Artık abone olmayın, gelin bizden ilanları izleyin." noktasına gelmiştir. Ne istiyorsunuz gazetelerden? Zaten, bir avuç gazete kaldı, bütün medyayı ele geçirmişsiniz, herkes Teksas olmuş. Bu kadarcık bir özgürlük kırıntısına dahi tahammülü olmaması bu ülkede demokrasiyi yaşatmamak, Adalet ve Kalkınma Partisinin çıkış noktasıyla çelişmek, bütün bunların hepsini bu toplum çok iyi değerlendirecektir.” dedi.