CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Yürürlüğünün durdurulması ve iptali talebinde bulunan Sarıbal, milletvekili dokunulmazlığının gelişmekte olan parlamenter demokrasiler için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Korkmuyoruz, yılmıyoruz, mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, hakkında dosya bulunan milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliğini bireysel başvuru hakkını kullanarak Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Dilekçesinde değişikliğin atıf yapıldığı anayasadaki dokunulmazlık maddesini hatırlatan Sarıbal, “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz” ifadesinin altını çizdi.
Söz konusu uygulamanın üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi bünyesindeki Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu’nun (Venedik Komisyonu) görüşlerine de aykırı olduğunu belirten Sarıbal, “Venedik Komisyonu konunun önemine yönelik 2014 yılında bir rapor yayımlamıştır. Bu raporda, milletvekili dokunulmazlığının, parlamentonun, kendisini dış faktörlerden koruması için getirilmiş özel bir güvence olduğu ifade edilmiştir” dedi. Komisyon kararıyla ilgili detayları paylaşan Sarıbal, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Komisyona göre dokunulmazlık, özellikle parlamentoda kalan azınlıkların yargısal tehditlerden korunması, parlamento çalışmalarının sürekliliğinin sağlanması, seçmenlerin iradelerinin korunması, azınlıkta kalan siyasetçilerin cezalandırmaları için yargı organları üzerinde çoğunluk tarafından baskı kurmasının önlenmesi ve bu bakımdan yargı bağımsızlığının korunması gibi işlevler görmektedir. Hukuk devleti için önem taşıyan bu işlevler, erkler ayrılığı ilkesi ve demokrasi ilkelerine de etkinlik kazandırabilecektir.”
-“AYM SIRADAN BİR VAKA OLARAK GÖRMEMELİDİR”-
1961 Anayasası'nın hazırlanması sürecinde anayasa mahkemesinin kurulmasına karar verenlerin, AYM'ye bu konuda da özel bir yetki tanıdığını hatırlatan Sarıbal, “Dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı AYM'ye başvuru imkanını ayrı bir maddede düzenlemişlerdir” diyerek söz konusu maddenin 1982 Anayasası'ndaki halini paylaştı.
Maddeye göre, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı AYM'ye başvuru yolu getirilmiş olmasının, Türkiye'de özel ve kritik bir anlam taşıdığını vurgulayan Sarıbal, özetle şu ifadeleri kullandı:
Anayasa'da yasama çoğunluğunun, azınlıkta kalanların ve yargı organlarının üzerinde baskı kurması ihtimaline karşılık dokunulmazlık güvencesi tanınmakla kalınmamış, dokunulmazlığın kaldırılması durumunda, demokratik konsolidasyonun supabı AYM'nin devreye girerek özel bir denetim yapması öngörülmüştür. Bu bakımdan AYM'nin, dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı yapılan başvurulara, sıradan bir teknik vaka olarak değil; bu amacı ve kritik işlevi dikkate alarak yaklaşması gerekmektedir.”
-“USULSÜZLÜK VAR!”-
Uygulamanın önünü açan oylamada da şekli anlamda sorunların olduğuna dikkat çeken Sarıbal, “ 6718 sayılı Kanun'un ‘anayasa değişikliği’ olarak adlandırıldığı doğrudur. Ne var ki; bu değişikliğin Anayasa'nın öngördüğü usulle yapıldığı söylenemez. Anayasa md. 175/1'e göre anayasa değişiklikleri, gizli oyla yapılır. Ancak 20.05.2016 tarihinde yapılan oylamada buna uyulmamıştır. Anayasa değişikliği oylamasında olumlu oy veren milletvekillerinin bir kısmı, oylarını, kabine girmeden ve izleyicilere göstererek kullanmıştır” dedi.