Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un referandum sürecinde “hayır” kampanyasını yapanlarla ilgili bir kısıtlama olmayacağını söylemesine rağmen yaşanan gözaltı ve saldırıları Meclise taşıdı. Bu konu ile ilgili CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil bir soru önergesi verdi.
İrgil, milleti ve yönetim sistemini etkileyecek referandumun hoşgörü ve saygı içinde yapılması gerektiğini belirterek, ”Ancak daha ilk günlerde yapılan uygulamalardan iktidarın adil ve hoşgörülü bir yarış yürütmeyeceğini görüyoruz” dedi.
“Toplumsal uzlaşma ile yapmadıkları bu çarpık anayasa değişikliğini, şimdi millete baskı ve korku ile kabul ettirmeye çalışıyorlar” diyen İrgil şöyle devam etti, “Başbakan yardımcısı ‘terör bitmez’ diyerek halk üzerinde tehdit ve korku oluşturuyor. Eşit şartlarda bir referandum olacağına bu nedenle inanmıyoruz. Son bir haftadır yaşanan gözaltı ve saldırılar da bunun bir göstergesi. Yine de kendisine sorduk; emniyet güçlerinin referandum süreci boyunca kimin güvenliğini nasıl sağlayacağını merak ediyoruz.”
“Polis Kimin Güvenliğini Sağlayacak”
İrgil, “Hayır” kampanyası için afiş asan CHP’li Muharrem Doğan’ın silahlı saldırıya uğramasını hatırlattığı önergesinde yaşanan bazı olayları şu şekilde sıraladı, “Aydınspor-Hatayspor maçına‘hayır’ pankartıyla girmek isteyen CHP’li gençler, Bursa’da hayır vereceğini söyleyen bir esnaf, Beşiktaş-Kadıköy vapurunda ‘hayır’lı şarkı söyleyen öğrenciler, Ankara’da ‘hayır’ bildirisi dağıtmak isteyen 8 kişi, Ankara, Çanakkale ve Adana’da bir partiye üye 42 kişi gözaltına alındı. Yine ‘hayır’ çağrısı yapan Kamu-Sen saldırıya uğradı.”
Polisin bu müdahalelerinin gerekçesini soran CHP’li İrgil, önergede şu soruları yöneltti:
- Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Eşit, özgür şartlarda herkesin kampanya yapması noktasında garanti veririz” sözlerindeki “garanti”yi kim, nasıl sağlayacaktır?
- Kurtulmuş’un “Nasıl ‘evet’ demek meşruysa ‘hayır’ demek de meşrudur. Hayır kampanyasını yapanlarla ilgili herhangi bir kısıtlama söz konusu olmaz, olamaz. Onun karşısında biz oluruz” sözlerine istinaden devletin emniyet güçlerinin yukarıda sözü edilen olaylardaki müdahaleleri bir kısıtlama değil midir?
- Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “Herkes kalkacak, sözünü söyleyecek, özgürce kampanyasını yapacak” açıklamasına rağmen devletin emniyet güçleri neden “hayır” kampanyası yürüten kurum, kuruluş ve sivillere yönelik müdahalede bulunmaktadır?
- Devletin emniyet güçleri referandum süreci boyunca kimin güvenliğini, nasıl sağlayacaktır?