Öne Çıkanlar palandöken deprem tsk cumhurbaşkanı erdoğan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Haberleri recep tayyip erdoğan binali yıldırım pkk kurban bayramı tüik

CHP’li Gürer: Demokrasilerin Tam Uygulanması İçin Sendikalar Önemli

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Demokrasilerin tam uygulanabilmesinde sendikaların varlığı ve örgütlü olabilmesi önemlidir. Ülkemizde sendikalı işçi sayısı da önemli ölçüde düşmüştür” açıklamasında bulundu.

CHP’li Gürer, sendikalı işçi sayısında önemli gerileme olduğunu ifade ederek  Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi  ile kanunların yenilenmesini istedi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) şartlarında düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti. Sendikalaşma ile ilgili önemli daralma yaratılarak toplu iş sözleşmesi ve grev haklarında ciddi gerilemeler oluştuğunu belirten Gürer, “Uluslararası Çalışma Örgütü normlarına uygun haklar yerine, çelişen uygulamalara yönelinmiştir. Demokrasilerin tam uygulanabilmesinde sendikaların varlığı ve örgütlü olabilmesi önemlidir. Ülkemizde sendikalı işçi sayısı da önemli ölçüde düşmüştür” dedi.

Gürer, sendikaların sorunları, örgütlenme önündeki engelleri, tüm tarafların da katılımı ile yeni bir Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nu da yenilemeyi getirecek bir Meclis araştırması açılmasını arz etti.
 
Gürer, gerekçede örgütlü toplumun sorunlarının konuşularak çözüm üretilmesinde önemli bir  dayanak noktasının da sendikalar olduğunu belirterek şu ifadelerle devam etti:
“İşçilerin emekçilerin örgütlü gücü sendikalar,  emekten gelen güçlerini çalışanların lehine kullanmak için var olmuşlardır.  Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerde ve uygulamalar ile sendikaların örgütlülüğü ve etkinlikleri ne yazık ki  12 Eylül süreci ile başlayan yeni dönem ile adeta yok edilmiş ve kimi sendikalar tabela sendikası durumuna gerilemiştir. Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar da bu sürece uygun tanzim edilmiştir.”

CHP’li Gürer, TİS kapsamında işçi sayısının 1988 yılında  1.6 milyon dolayında iken  2015 yılında  1.4 milyona  gerilediğini, AK Parti iktidarı döneminde 2002-2011 yılları arasında  Türkiye’de sendikalaşma oranı yüzde 43  oranında olduğunu hatırlatarak, “OEDC ülkeleri arasında Türkiye sendikalaşma düzeyi en düşük ülkelerdendir. OEDC ülkelerinde sendikalaşma düzeyi  yüzde  18 iken ülkemizde yüzde  5 düzeyindedir. Özel sektörde ise bu oran  yüzde 3,5 düzeyindedir” dedi.

“15 Temmuz Gösterdi ki Sermaye İktidar İçin Karşı Güç Hareketine Dönüşebilir”

ILO normlarında bir düzenlemenin Türkiye için de gerekli olduğunu belirten Gürer sözlerine şöyle devam etti: “Rant yaratma ve yandaş sermayeyi büyütme amaçlı engellemeler,  hak ve özgürlükleri kısıtlama, çalışanları sindirmeyi ve siyasi denetim altında tutmayı da amaçlar. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi de göstermiştir ki, siyasi iktidarın yandaşı gibi duran sermaye  süreç içinde siyasi iktidar için bir karşı güç hareketine dönüşebilmektedir. Bu tür varlıkların da önünde en önemli güç örgütlü, sendikalı, demokratik emek gücünün varlığıdır. Kendi hesap ve çıkarlarına göre varlıklanan şirketlerin çalışanlarını susturduğu ve sendikalarını ve haklarını yok saydığı yerde sorunların oluşumu başlamaktadır.”

“Yeni Bir Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu”

Çağdaş ve modern bir topluma ermenin, erişmenin yolunun örgütlü toplum olmaktan geçtiğini vurgulan Gürer, özgür ve denetim altında olmayan sendikalar bu bağlamda büyük önem taşıdığını belirtti.

Gürer,  “Sendikalaşma önünde engellerin kaldırılması, ülkemizde ILO normlarında sendikalaşmanın önünün açılması, bu bağlamda yasal düzenlemeler dahil yeni bir sürecin başlatılması için meclis araştırması yapılmalıdır. Yeni süreçte uluslararası çalışma uygulamalarının ülkemize taşınacağı yasal uygulamalara geçilmelidir” diyerek bu bağlamda yeni bir Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun da yolunu açacak bir Meclis araştırması açılmasını talep etti.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.