CHP İstanbul milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanılğı’nın bazı yap-işlet-devret projelerine borç garantisi verilmesine ilişkin düzenlemeyle “Gazi Meclisin bir suça ortak edilmek istendiğini” söyledi.
AKP’nin ekonomiye ilişkin bazı düzenlemeleri içeren yeni torba yasası teklifinin dün yapılan görüşmelerinde söz alan CHP’li Erdoğdu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bazı yap işlet devret projelerinde borç garantisi vermesine ilişkin düzenlemeyi eleştirerek böyle bir kanun maddesinin TBMM’nin hukukana saygısızlık olduğunu ifade etti. Erdoğdu şöyle devam etti:
“Böyle bir kanun maddesi olmaz. Böyle bir kanun maddesi meclisin hukukuna saygısızlıktır. Yasa maddesinde, ‘15 Mart 2020’den sonra ihalesi yapılan ancak henüz uygulama sözleşmesi imzalanmamış’ diyor. İhaleyi yapmışsınız, niye imzalamadınız? Şartnamesi ortada, şartnameye uygun sözleşmeyi yapar imzalarsınız. Kural budur. Ama siz bu sözleşmeyi yapamıyorsunuz, çünkü ihale ettiğiniz şirketin bir itibarı yok, bu itibar uluslararası arenada da yok, kredisini alamıyor. Siz de öyle bir ilkellik yapmışsınız ki, ‘Genel Müdürlük buna garanti verecek’ diye yazmışsınız. Karayolları Genel Müdürlüğü nasıl garanti veriyor, sizlerin zamanında icat edilmiş bir şey. Sonra uluslararası bankacılar çıkıp diyor ki, ‘Sizin devletiniz batmış, Karayolları Genel Müdürlüğünüz batmış. Şirketin değil, devletin itibarı yok’ bu o anlama gelir. ‘Genel Müdürlüğünüz batmış, bana bakanlık hazine garantisi getirin’ diyor.”
Normalde bir hazine garantisi sistemi olduğunu ancak “ulaştırma garantisi”nin duyulmadığını kaydeden Erdoğdu, bu kanunla yapılanan ‘Ulaştırma garantisi’ olduğunu söyledi. Devletin hazine birliği ilkesi olduğuna işaret eden Erdoğdu, “Her bakanlık kafasına göre garanti vermeye başlarsa bu devlet nasıl yönetilecek” diye sordu.
"DEVLET CİDDİYETİNE SAYGISIZLIK"
Teklifi, bir şirketin muhasebe müdürünün çeki imzalaması halinde gidip şoförüne ve bahçıvanına imzalatılmasına benzeten Erdoğdu, “O zaman Tarım Bakanlığı hasta baksın, Sağlık Bakanlığı okulları yönetsin, Millî Eğitim Bakanlığı da Genelkurmaya geçsin. Böyle bir şey olmaz. Bu, devlet ciddiyetine saygısızlıktır” dedi.
Bir şartnamenin sonrasında kanunla değiştirilemeyeceğinin kaydeden Erdoğdu, eğer bir ihale yapılıyorsa ve ihalenin şartları kamu aleyhine, kamuyu yükümlülüğe sokacak şekilde daha sonra değiştiriliyorsa bunun suç olduğunu bildirdi. Erdoğdu şunları söyledi:
“Türk Ceza Kanunu 236'ncı maddesi edimin ifasına fesat karıştırma suçunu tanımlamıştır. Yani edimin ifasında, ihalenin gerçekleştirilmesinde kamu aleyhine bir hüküm koyuyorsanız bu suçtur; siz bunu kanunla yapıyorsunuz. Yazık günah bu millete. Üstelik saçma sapan bir sebep yazıyorsunuz, Covid-19 salgını nedeniyle finansman bulunamıyormuş. Ya, arkadaş daha inşaat başlamamış, bu Covid yirmi yıl mı sürecek? Bunun işletme süresi 15-20 yıl. Kimi kandırıyorsunuz? Covid varmış da finansman bulamıyorlarmış.
Öyle bir proje yapıyorsunuz ki bankacı görüyor ‘Ya, bu zaten batacak, bunların CDS'i 600 puan. Çakalım biz Türklere bu krediyi, 600 puandan ödemeseler de gidip Hazinenin gırtlağına çökelim, bunu alalım’ Şimdi Ulaştırma Bakanlığı garanti vermiş, Ulaştırma Bakanlığının bir geliri mi var? Gelir Hazinede. Ulaştırma Bakanlığına icraya mı gidecekler? Bu şekilde kamu mali yönetimini bozarak nereye varmaya çalışıyorsunuz?
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 tane firmaya mı yenildi? Yaparsınız ihaleyi yeniden, itibarlı bir şirket gelir. Eğer bu krediyi buluyorsa bulur, bulamazsa yakarsınız teminatını bir daha da böyle bir şey yapmaz. Parayı Hazine garanti ediyor, müşteriyi de hazine garanti ediyor, işletmeyi de hazine garanti ediyor. Kâr niye bu insanların cebinde? O zaman biz gidelim hazine olarak çok daha ucuza borçlanırız. Biz yapalım 25 yıl vadeyle, vatandaşımıza da bu fahiş fiyatlardan satmayalım, devleti çürütüyorsunuz. Bakın, millet yoksulluktan ölüyor, bu iş olmaz arkadaşlar. Bunu vicdanınız kabul etmesin, buna bir başlarsanız bu işin sonu yok.”