CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz Koronavirüs salgını boyunca ortaya çıkabilecek olası bir gıda krizine karşı alınabilecek önlemleri ve çözüm önerilerini sunduğu yazılı bir basın açıklaması yaptı.
CHP Tokat Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Kadim Durmaz Gıda krizinin Dünyada ve Ülkemizde devam eden COVID-19 salgınının olası bir sonucu olduğunu ve bunun için üreticinin ve çiftçinin desteklenmesi ve acil önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Durmaz açıklamasında “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), geçen hafta “En savunmasız insanları korumak ve salgının gıda sistemi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek ve küresel gıda tedarik zincirlerini canlı tutmak için hızlı önlemler alınmadıkça, giderek artan bir gıda kriziyle karşı karşıyayız.” uyarısında bulunuyor. Bu uyarıları dikkate alıp üretimi güçlendirmek en önemli önceliklerimizdendir. “ dedi.
Salgınla mücadele için toplumsal dayanışma şart!
Salgınla mücadelenin toplumsal bir dayanışma ile mümkün olduğunu söyleyen Durmaz, “Salgının yayılım hızını düşürmek, kontrol altına almak ve sağlık sistemimizin kapasitesini yeterli tutabilmek adına, her alanda, tüm kurum kuruluşlar ve toplumca dikkatli ve tedbirli olunması gereken bir süreçteyiz. Birlik ve beraberliğin önemini bu süreçle daha iyi gördük.
Ziraat Odaları, Ziraat Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Çiftçi Sendikası, Üretici Kooperatifleri Ve Birlikleri ile işbirliği içinde hareket edilerek acil önlemler alınmalıdır. “ dedi.
Gıda sektörünün desteklenmesi şart!
Salgın ve doğal afet gibi durumlarda toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamak adına çalışması gereken sektörlerden biri de gıda sektörüdür.
Dünyada uzun zamandır gıda yetersizliğiyle mücadele eden ülkeler var.
2017 yılında yapılan araştırmalar, dünya genelinde yaklaşık 124 milyon insanın kronik açlıkla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Bugün tüm dünya gelecek bir gıda kriziyle yüz yüze!
Uzun zamandır ithalata bağımlı tarım politikaları yürüten ülkemizde de gıda krizi olasıdır!
Çiftçiye ÖTV siz KDV siz Mazot Desteği Verilsin!
Salgın boyunca gıda kriziyle karşılaşmamak için çiftçinin üretime devamını sağlamak gerekiyor. Çiftçi üretmezse kıtlık kapımızda!
Bu gerçeği görüp çiftçinin ziraat bankasına, tarım kredi kooperatiflerine ve diğer bankalara olan borçları ve faizleri 1 yıl ertelenmeli!
Üretimi arttırmak için Çiftçiye ÖTV siz ve KDV siz mazot desteği verilmeli!
Tarımsal sulamada elektrik kullanımında indirim yapılmalı!
Yıllardır tarımsal üretimin önemine dikkat çekiyoruz. Ülkemizin kendine yeterli tarımsal üretimini sağlayacak kaynaklara sahip olduğunu, ithalat yerine üretime öncelik verilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
AKP yönetimi 17 yıl boyunca üretimi desteklemek yerine ithalatı destekledi.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bugün sona eren bir dizi ithalat ihalesinde yaklaşık 175 bin ton buğday aldı. Buğday ambarı olan ülkemizde buğdayı ithal ediyoruz! Durum içler acısı!
Bu tam bir tarım politikasızlığıdır!
İTHALATA BAĞIMLILIK ARTTI
“Tarımsal üretimde yerli ürünleri ithalata kurban ettik! Buğday, ayçiçeği, mısır ithalatında her yıl yeni bir rekor kırıyoruz. Geçen yıl patates ve soğanda Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık.
Buğdayda ürettiğimizin yarısı kadar ithalat yapıp, dünya birinciliği elde ettik.
Oysa ülkemiz Avrupa’nın en büyük tarımsal üretim alanına sahip bir ülke! Hükümetin tarım politikasızlığıyla Konya ovası büyüklüğünde tarım alanı işlenemez oldu! Bugün korona salgını gösterdi ki bir ülkenin gıda üretimindeki tarımdaki bağımsızlığı milli bir davadır! Devletin stratejik önceliği gıda güvenliği ve yerli üretim olmalıdır!
Bugün ülkemizde en önemli üretim potansiyeline sahip gıdaların bile ithalatını yapıyorsak, çiftçimiz ürettiğini yok pahasına satıyorsa, topraklarımız üretim yerine talana açılmış ise en zor zamanda gıda krizi yaşamak kaçınılmazdır! Bu nedenle şimdi acil önlemler almanın tam vaktidir!
Öncelikle çiftçinin köylünün ve üreticinin güvenli bir şekilde üretmesi için acil teşvikler getirilmelidir!” diyen Durmaz açıklamasının devamında meslek örgütlerinin de önerdiği acil önlem önerilerini madde madde sıraladı!
İşte o öneriler;
Ø Bu gerçeği görüp çiftçinin ziraat bankasına, tarım kredi kooperatiflerine ve diğer bankalara olan borçları ve faizleri 1 yıl ertelenmeli!
Ø Üretimi arttırmak için Çiftçiye ÖTV siz ve KDV siz mazot desteği verilmeli!
Ø Tarımsal sulamada elektrik kullanımında indirim yapılmalı!
Ø Ziraat Odaları ve üretici birlikleriyle üretim planlaması yapıp yöresel bazlı teşvikler hayata geçirilmeli!
Ø Tarımsal üretimin devamlılığı açısından temel ürünlerde arz ve tedarik planlaması yapılması için İl Pandemi Kurulları’na bağlı çalışacak İl Tarım Kurulları oluşturulmalı. Bu kurullar aracılığı ile “Tarladan-Sofraya” süreçlerini iyileştirmek için acil eylem planları uygulamaya geçmeli.
Ø Gıda’nın, suyun, toprağın kısacası doğanın talan edilmesinin önüne geçilmelidir.
Ø Yerel tohumları ve yerel hayvan ırklarını koruyan geliştiren politikalar uygulanmalıdır. Suyu, toprağı, havayı kimyasallarla zehirleyen endüstriyel tarım uygulamalarından, enerji yatırımlarından, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımından vazgeçilmelidir.
Ø Birleşmiş Milletler’de kabul edilen “Köylüler ve Kırsalda Çalışan Diğer İnsanların Hakları” Deklarasyonu’nu bütün ülkeler amasız fakatsız uygulamalıdır.
Ø Nisan-mayıs dönemi ekim-dikim dönemidir. Çiftçilerin üretimine güvenle devam etmesi sağlanmalı, Gübre, mazot ve elektrik fiyatlarında indirim yapılmalıdır!
Ø Buğday ve ürünleri, bakliyatlar, bitkisel yağlar, süt, süt için yem bitkileri, meyve sebzeler stratejik ürünler. Kritik öneme sahip ürünler için bu üretim sezonunda üretimi teşvik edecek destek primleri verilmeli."