Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Eskişehir’in birçok bölgesinde çiftçileri gelecek yıl su vermemekle tehdit eden yazılar gönderdi. Sakarya Irmağı’nın doğduğu Çifteler ilçesinde DSİ’nin ‘Su vermeyiz’ yazısını alan çiftçiler “Su verilmezse, biz üretemeyiz. Ürütemezsek ülke beslenemez” tepkisi gösterirken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer konuyu TBMM gündemine taşıdı. Çakırözer, DSİ’nin çiftçileri gönderdiği yazıyı Meclis kürsüsünden göstererek, “İşte belgesi. Eskişehir’de Sakarya Nehri’nin doğduğu ilçede bile çiftçilere su verilmeyecek! Bu yapılan resmen çiftçiye tehdittir, cezalandırmaktır. Çiftçiyi susuz bırakarak, tehdit ederek tarım politikası oluşturulmaz. Yapılması gereken çiftçiyi tehditle korkutmak değil, su kanalları, barajlar, göletler inşa ederek ihtiyacı olan suyu temin etmektir” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen torba kanuna yapılan ekleme ile toplumun bir çok kesiminin borçlarının yapılandırıldığına dikkat çeken Çakırözer, çiftçinin borç yapılandırması kapsamına alınmamasını da eleştirdi. Çakırözer, “Toplumun tüm kesimlerine yapılandırma, af var. Üreten çiftçiye hiçbir şey yok” dedi. Çakırözer, Türkşeker tarafından 336 lira olarak açıklanan 2020 yılı A kotası şeker pancarı taban fiyatının, bu yıl en az 390 lira olarak bekleyen pancar üreticisinin beklentilerini karşılamayacağını söyledi.
PANCAR, MISIR EKEN ÇİFTÇİYE TEHDİT
TBMM Genel Kurulu’nda Tarım Kanunu görüşmelerinde konuşan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir çiftçisinin sorunlarına çözüm istedi. Eskişehir’in başta Çifteler olmak üzere birçok bölgesinde sulama konusunda yaşanan mağduriyeti Meclis kürsüsüne taşıyan Çakırözer, Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü’nün gönderdiği yazı ile çiftçileri su vermemekle tehdit ettiğini söyledi. Türkiye için üreten çiftçinin bu şekilde cezalandırılamayacağını söyleyen Çakırözer, çiftçilere destek olunmasını istedi.
ÇİFTÇİYİ SUSUZ BIRAKACAĞINIZA, SU KANALLARI, BARAJ YAPIN
DSİ’nin ‘Su vermeyiz’ yazısını alan çiftçilerin “Su verilmezse, biz üretemeyiz. Ürütemezsek ülke beslenemez” şeklinde tepki gösterdiğini söyleyen Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında, “Hafta sonu Çifteler ilçemizdeydim. Sakarya Irmağı'mızın doğduğu yer ama gelin görün ki Çifteler ilçemizde üreten çiftçilere Devlet Su İşleri ‘Sen bu nehri kullanamazsın’ diye yazı göndermiş. İşte belgesi. Çiftçiye ‘Sen sulu tarım yapamazsın. Pancar, mısır, ay çiçeği ekemezsin’ diyorlar. ‘Ekersen de su vermeyiz’ diye tehdit ediyorlar. Sakaryabaşı Sulama Birliğine bağlı Abbas Halim Paşa, Said Halim Paşa, Yıldızören, Zaferhamit, Körhasan, Gelenli, Eminekin ve diğer köylerden yüzlerce çiftçimiz kara kara düşünüyor. Onbinlerce dekar alan ekilememe riski ile karşı karşıya. Devletin tehdidini dinlemeyip ekse önündeki nehirden suyu alamayacak.. Şantaja boyun eyip ekmese o zaman da alın terinin karşılığını alamayacak. Buradan Ankara'daki beyleri uyarıyorum, çiftçiyi susuz bırakarak, tehdit ederek tarım politikası oluşturulmaz. Planlama yaparken yapılması gereken belli: Çiftçiyi şantajla korkutmak değil, su kanalları, barajlar, göletler inşa ederek ihtiyacı olan suyu temin etmektir. Çiftçinin susuz tarıma geçtiğinde uğrayacağı kayıpları telafi etmeden çiftçiye bu tür dayatmalar yapılması fayda değil zarar getirir” dedi.
“336 LİRA TABAN FİYAT ÇİFTÇİYİ ZARARA UĞRATACAK”
Çakırözer, Türkşeker tarafından 336 lira olarak açıklanan 2020 yılı A kotası şeker pancarı taban fiyatına da tepki göstererek, bu yıl taban fiyatını en az 390 lira olarak bekleyen pancar üreticisinin beklentilerini karşılamayacağını söyledi. Çakırözer şöyle konuştu, “Çiftçimiz her türlü zorluğa rağmen ekti, suladı, büyüttü, ürününü fabrikaya teslim etti. Çiftçimiz 390-400 arası taban fiyatı beklerken 336 fiyat açıklandı. Çiftçinin girdi maliyeti yüzde elli arttı. Çiftçimizin alın terinin karşılığı; mazotunun, gübresinin, sulama, elektrik ve söküm bedellerinin karşılığı 336 lira olmamalı. Açıklanan rakam çiftçimizin taleplerini karşılamayacak aksine çiftçimiz zarara uğrayacak” dedi.
“ÇİFTÇİNİN BORÇLARINI ERTELEYİN”
Çakırözer, Meclis gündemine getirilen kanun tekliflerinde tarımının, çiftçinin, kırsal kalkınmanın konuşulmasına rağmen çiftçinin sorunlarına kalıcı çözümler üretilmediğini söyledi. Çakırözer, “Meclis’te çiftçimize destek verilmeli diyoruz ama iş bütçeye geldiğinde, para meselesine geldiğinde kimse çiftçiyi hatırlamıyor. İki gün önce, Plan ve Bütçe Komisyonumuzdan torba kanun geçti. Orada neredeyse herkesin borcuna yapılandırma var ama ‘milletin efendisi’ dediğimiz köylümüze, çiftçimize yok. Borç içindeki Anadolu çiftçisine yönelik tek bir kolaylık yok, af yok, yapılandırma dahi yok” dedi.
“İTHALATLA ÇİFTÇİNİN BOYNUNU BÜKDÜNÜZ”
İktidarın çiftçinin borcuna deva olmadığı gibi, alın terinin karşılığını almasını da engellediğini dile getiren Çakırözer, “Nasıl mı? Tarımda ithalatın önünü açarak, hem de hasat döneminde. Hani Tarım Bakanının çiftçiye sözü vardı: ‘Ben Bakan olduğum süreçte, hasat devam ederken o ürünün ithalatına izin verilmeyecek’ diye. İşte arpa, buğday ve mısırda gümrük vergileri sıfırlandı. Tarımda ithalat çiftçinin boynunu bükmekte. Bu son derece yanlıştır. Kanada'nın, Meksika'nın, Yunanistan'ın çiftçisine kazandıracağınıza, bizim Eskişehir'in, Kayseri'nin, Konya'nın çiftçisine kazandıralım” diye konuştu.
MAZOTTAN, ELEKTRİKTEN, SUDAN ÖTV VE KDV’Yİ KALDIRIN
Çakırözer, Türkiye’nin dört bir yanında çiftçinin taleplerinin ortak olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Sadece Eskişehir'imiz için değil tüm çiftçilerimizin talepleri ortak. Tüm tarımsal ve hayvansal destek ödemeleri zamanında ve bir takvim çerçevesinde yapılmalı, çiftçinin tarım girdilerinde, mazotta, tarımda kullandığı elektrik ve sudan ÖTV ve KDV gibi vergiler kaldırılmalıdır.”