CHP’li Budak: “Yurttaşlar Döviz Mevduatlarını Bozdurmuyor”

CHP Antalya Milletvekili ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Çetin Osman Budak, limanların özelleştirme sürelerini ihalesiz 49 yıla uzatılmasını içeren torba kanunun TBMM Genel Kurulundaki görüşmeleri sırasında ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin en büyük ilk 10 ekonomi arasındaki yerini alacağı iddiasının gerçeklikten kopuk olduğunu dile getiren Budak, “Cumhurbaşkanı milletin aklıyla alay ediyor. Bırakın ilk 10 ekonomi arasına girmeyi, IMF’ye göre, Türkiye dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasındaki yerini kaybetti. 21’inci sıraya geriledi” dedi.  İktidarın yurttaşların dövizlerini bozdurduğu iddiasını BDDK rakamlarının yalanladığını dile getiren Budak, “22 Aralık’ta gerçek kişilerin bankalardaki döviz mevduatları 163,8 milyar dolardı. 30 Aralık’ta bu rakam 165 milyar dolara dayandı. Gerçek kişilerin döviz mevduatlarının toplam mevduata oranı yüzde 67’ye yükseldi. Türk lirasına güveni tamamen yok ettiniz” diye konuştu.

“Faiz sebep, enflasyon sonuç” inadının Türkiye’de enflasyonu son yirmi yılın zirvesine çıkardığını dile getiren Çetin Osman Budak şöyle konuştu:

“İlk 10 büyük ekonomi arasına giremedik, ama dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ilk 10 ekonomi arasında sekizinci sıradan girdik. Dünyada enflasyonun ülkemizden yüksek olduğu sadece yedi ülke var.  Sadece Venezuela, Sudan, Lübnan, Suriye, Surinam, Zmbabwe ve Arjantin’de enflasyon bizdekinden yüksek. Bu ekonomik durumla nasıl övünüyorsunuz, nasıl milleti aldatıyorsunuz anlamak mümkün değil”

“20 ARALIK’TA DÜNYA TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ BİR SOYGUN YAŞANDI”

20 Aralık gecesi ne yaptınız? Dolar 18,5 liraydı, doların 18,5'tan geriye gelmesi için bir gece yarısı operasyonu yaptınız, ilkel çağlarda kalmış, rahmetli Özal'ın da şiddetle eleştirdiği bir bankacılık ürününü milletin önüne sundunuz ve bunu büyük bir şovla yaptınız; Bakanlar Kurulu, Kabine toplantısından sonra Sayın Cumhurbaşkanı çıktı, açıklamalarda bulundu ama gece 8.00'di, piyasalar kapalıydı; hiç kimsenin önünde ekran yok; vatandaşın çıkıp piyasadan bin dolar, 2 bin dolar, 3 bin dolardan fazla dolar alması mümkün değildi. Sonra iş anlaşıldı; gece yarısı büyük bir operasyon yapıldı, 18,5 liradan TL'ler satıldı, aşağı doğru, 10 liraya doğru giderken sabaha doğru büyük bir soygun düzenlendi. Dünya tarihinde böyle bir soygun görülmemiş, dünya tarihinde böyle bir soygun yaşanmamıştır”

“TÜRKİYE MÜSTEMLEKE MEMLEKETİ DEĞİLDİR”

Trabzon Limanı'nın Borsa İstanbul’daki hisseleri son iki yılda arkadaşlar, yüzde 185 artmış, yüzde 185 Borsa İstanbul’da artıyor. Böylesine hızlı artan dünyanın en stratejik merkezleri olan limanlar bir şekilde kapanın elinde kalıyor Türkiye'de, inanılır gibi değil. Dünyanın hiçbir yerinde yirmi beş yıldan fazla özelleştirme olmaz. Türkiye'de de yirmi beş ile otuz yıl aralığında yapılmış bundan önce, 97'de başlamış, yirmi beş yıllar civarında ama müstemleke ülkelerinde, savaş hâlinde olan ülkelerde böyle kiralamalar görülüyor. Mesela, Suriye. Rusya kırk dokuz yıllığına Suriye'de bir limanı kiralıyor, işletme hakkını alıyor. Türkiye müstemleke memleketi değildir, Türkiye'de bu kadar stratejik öneme sahip her dönemde, ticaret savaşlarının yaşandığı bir dönemde bu limanların sürelerinin uzatılması hiçbir akla, mantığa sığmaz.

“ANTALYA LİMANI KATAR SEVDANIZIN KANITIDIR”

Katar sevdanızın kanıtı Antalya'dır. Bir sene önce Antalya Limanı'nın işletme devri 140 milyon dolara Globalden Katarlılara yapıldı. Bir sene önce burada söyledik, Mecliste söyledik "Bu işte bir iş var, bunların süresi uzatılacak." dedik ve bugün geldik -o Katar sevdanız, Katar sevdanız- kırk dokuz yıllığına uzatılıyor. Yani 2047'Ye kadar Antalya Limanı'nı -ki İzmir'den Mersin'e kadar böyle bir liman, konteyner limanı yok- siz Katarlılara peşkeş çektiniz ve Antalya Limanı bu şekilde Katarlıların eline geçmiş oldu.

“ANTALYA SAHİLLERİ TARUMAR EDİLECEK”

Bununla bitmeyecek, burada da uyarı olsun, bununla bitmeyecek çünkü Antalya'da 1.100 metrelik bir rıhtım, Türkiye'nin en nadide sahillerinden birine 1.100 metrelik bir rıhtım yapılacak yani limanın hemen yanı, limanın dibinde.
Bu, planlanmış bir şey, tarihe not düşelim, önümüzdeki aylarda bunu göreceğiz. Önümüzdeki aylarda bu limanın özelleştirilme süresinin uzatılmasından sonra Antalya'yı nasıl tarumar ediyor, Antalya'nın bütün kıyıları nasıl rezil duruma geliyor hep beraber göreceğiz.