CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen Köprübaşı ilçesinde kurulan pazar yerinde esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Başevirgen, “Ekonomik krizin yakıp yıkmadığı yer yok. Halkın durumu içler acısı. Mutfakta yangın var. Tencereler zor kaynıyor. Vatandaşlar en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Esnaf siftahsız kepenk kapatıyor. Halk geçim derdinde açlıkla sınanıyor. Köprübaşında herkes dertli.” dedi.
“Müşteriye Fiyat Söylerken Utanıyorum”
Köprübaşında bir markete uğrayan Başevirgen’e esnaf müşteriye ürün fiyatı söylerken utandığını belirterek “8 yıllık esnafım ama böyle bir yıl görmedim. Her şey yüzde 200-300 zamlandı. Her geçen gün biz de müşteriye fiyat söylerken utanır hale geldik. Sattığımız ürünü tekrar yerine koyamıyoruz. Vatandaşa marketçiler çok para kazanıyormuş gibi geliyor ama aslında maliyetlerin altında eziliyoruz. Kârımızdan kısıp müşteriye yansıtmamaya çalışıyoruz ama nereye kadar? Büyük marketlere her türlü destek sağlanıyor ama küçük esnafa hiçbir şey yok. Zamlar gelmeden önce bu aylarda 300-400 lira elektrik faturası gelirdi. Ocak ayında zamlar ilk geldiğinde tek dolap çalıştırdığımız halde 900 lira elektrik faturası ödedik. Biz o faturayı Temmuz ayında öderdik. Bayram üstü 2-3 kişi müşteriye yetişemezdik. Şimdi dükkan bomboş. Bizim de eninde sonunda yapacağımız belli, kapatıp gideceğiz. “ dedi
“Kriz asıl lokantacıyı vurdu”
Bir lokantaya uğrayan Başevirgen’e lokantacı esnafı krizin asıl gıda sektöründe çalışanları vurduğunu söyleyerek, “Yağ, şeker, un, et, kıyma aldı başını gitti. 3 ay içinde ülkede her gün artmayan şey kalmadı. Tüpü 280 liraya aldıysam bir sonraki hafta 295 lira oldu. 295’e aldıysam bir hafta sonra 300 oldu. Kâr marjlarımız düştü. Geçen sene 15 liraya aldığım kuru fasülyeyi bu sene 25 liraya alıyorum. Ama geçen yılla aynı fiyattan satıyorum. Burası küçük yer. Müşteriye 20 liraya kuru fasülye satsam bir sonraki hafta dükkanın önünden geçmez. Hep bizden gidiyor.” Dedi.
“Evde 2 çocuk var yorgan kemiriyor”
20 yıldır kuruyemiş işi yapan ancak artan fiyatlar nedeniyle pazarda sucuk satmaya başlayan bir esnaf CHP’li vekile, “Gücüm kalmadı kuruyemiş dükkanımı kapattım. Fındık 5 sene öncesine göre yüzde 700 arttı. O zaman 25-30 liraya pazardan fındık alınıyordu, bugün 150 lira. Dükkanı kapattıktan sonra domates biber yetiştirdim 2 sene. Ata toprağıdır dedim çiftçiliğe başladım. Mazot ve gübre fiyatları ile girdiler baş edilemez duruma gelince çiftçiliği de bıraktım. Şimdi ortağımla birlikte Salihli’de sucuk alıp pazarlarda satıyoruz. Oradan buraya gelene kadar 150 lira mazot parası verdik. Malımızı arabaya yükleyip de 2 gün satamazsak yüzde 30 fire veriyor. Vatandaşta para yok alamıyor. Seyyar çorap da sattım yeri geldiğinde. Evde 2 çocuğum var yorgan kemiriyor. Bir şekilde eve ekmek götürmek zorundayız ama daha ne kadar yapabiliriz bilmiyoruz.” Dedi.
“2 sene önce 7 kova peynir satıyordum bugün 2 kova satabiliyorum”
Pazarda süt ürünleri satan bir esnafla görüşen Bekir Başevirgen’e esnaf, “En ucuz peynir 40 lira. Yumurtanın kolisi 45 lira. Her şey üçe katlandı ama biz malımızı üç katı fiyatına satamıyoruz. Vatandaşın zaten alım gücü yok. Büyük marketler işlerimizi çok engelliyor. Fiyat olarak ucuz olmasa da alternatif oluyorlar. Biz haftada bir pazara geliyoruz onlar her gün mal satıyor.” Dedi.
“Emekli olmayı bekliyorum ama olsam da çalışmazsam yine aç kalacağım.”
Salihli’den gelen bir pazarcı Başevirgen’e tezgahını açmadan bin lira eksiyle güne başladığını söyleyerek, “400 lira mazot, 360 lira poşetçiye verdim öyle geldim. Kasım Aralık ayında poşetin kilosunu 11 liraya alıyorduk, bu hafta 35 lira oldu. Kârımızı direk bunlara veriyoruz. Domatesi 12 liraya alıp 14 liraya satıyorum. Maliyetlerin altında eziliyoruz. Emekli olsam da rahat etsem diye bekliyorum ama olamıyorum. Emekli olsam bile biliyorum ki çalışmazsam yine aç kalacağım. “ dedi.