CHP’li Başevirgen: “2020 Bütçesi 177 Milyarı Gasp Edilen Çiftçinin Bütçesi Değildir”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Meclis Genel Kurulunda 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi 7. Maddesi üzerine konuşarak; “ Bu bütçe; gübre, mazot, ilaç, su ve elektrik borcu hariç 130 milyar borcu sırtında taşıyan ve kanunen verilmesi gereken 177 milyar desteği gasp edilen, emeğinin ve alın terinin karşılığını alamayan çiftçinin bütçesi değildir.” dedi.

"34 MİLYON DÖNÜM TARIM ARAZİSİ BOŞ BIRAKILDI"

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım  Orman ve Köy işleri Komisyonu Üyesi Başevirgen,  İktidarın  Tarımda üretmek yerine, ithalatı seçtiğini belirterek: “ 2020 bütçesi; İktidarın üretmek yerine ithalatı seçmesi nedeniyle 34 milyon dönüm tarım arazisi boş bırakılan ve toprağa küserek sistemden çıkan 700 bin çiftçi ile 30 aydır atama bekleyerek açlığa terkedilen ziraat, gıda, su ürünleri, orman mühendisleri ile veteriner hekimlerin bütçesi değildir.” diye konuştu.

"700 BİN ATANAMAYAN ÖĞRETMEN"

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, kepenk kapatan binlerce esnafın sorunlarına değinerek: “ Bu bütçe kepenk kapatan binlerce esnafın, üretim yapamayan sanayicinin, iş bulamayan 4,5 milyon işsizin, maaşını yetiremeyen asgari ücretli ile emeklinin bütçesi değildir. Bu bütçe, yatırım payı yüzde 4,65’e geriletilen Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 700 bin atanamayan öğretmenin, bir milyonu aşkın eğitim emekçisi ile iş bekleyen 3 bin engelli öğretmenin bütçesi değildir.  diye devam etti.

"64 MİLYAR LİRA ÖDENEK ÜSTÜ HARCAMA YAPILMIŞTIR"

Kesin hesap kanunu ile parlamentoya vatandaşın parasının hesabını sorma yetkisi verildiğini anlatan, CHP Manisa Milletvekili Başevirgen, 2018 yılı Kesin hesap kanun teklifi 7. Maddesi üzerinde şunları söyledi:

“Kesin hesap kanunu, parlamentoya bütçeyi kullanma yetkisi verildikten sonra bu bütçenin ne kadarının nereye kullanıldığını gösteren, bütçe üstü harcamaları ve nedenlerini sorgulayan kısacası vatandaşın parasının hesabını soran, denetimini yapan ve esas tartışılması gereken kanundur.

Sayıştay denetim raporlarına göre, 2018 yılı merkezî yönetim hükûmet bütçesiyle ilgili olarak 63 milyar 295 milyon 717 bin 486 lira ödenek üstü harcama tespit edilmiş ve bu harcamaların onaylanması hususu yüce Meclisin takdirine sunulmuştur.

Sayıştay yedek ödenek aktarım tutarının kanunla öngörülen %2’nin üzerinde, %7,21 olarak gerçekleştiğini tespit etmiş ve bu durumu da yüce meclisin takdirine sunmuştur.

Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı, 3.2 milyar, Emniyet Genel Müdürlüğü 10.2 milyar, Milli Eğitim Bakanlığı 32 milyar, Sağlık Bakanlığı 9 milyar TL ödenek üstü harcama yapmıştır Bu kadar büyük bir sapma, bütçe tekniği açısından kabul edilebilir değildir.

"TEK ADAM YÖNETİMİYLE GEÇEN 17 AYDA VATANDAŞIN LEHİNE BİR TEK KANUN ÇIKARILMAMIŞTIR."

CHP Grubu olarak, Mevzuatı açıkça ihlal eden bu durumun Yüce Meclis tarafından onaylanmaması gerektiğini düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ikinci bütçesi üzerinde yaklaşık 2 aydır çalışıyoruz.

Tek adam sistemine geçtiğimiz son 17 ayda bu meclisten vatandaşın lehine olan tek bir kanun bile çıkartılmadı.  Çıkan bütün kanunlar, vatandaşa ek yükler getirdi. Görüştüğümüz bu bütçe teklifi de buna dahil!

Vatandaşın lehine olan hiçbir düzenlemeye iktidar milletvekilleri olarak elinizi kaldırmadınız.

Asgari ücretlinin maaşından vergi kesilmesin dedik, hayır dediniz!

Sağlıkçı, polis ve öğretmenin ek göstergesi 3600 olsun dedik, hayır dediniz!

Çiftçinin tarımsal malzemesi ÖTV ve KDV den muaf olsun dedik, kabul etmediniz

Elektrik faturasına tüketim dışında bir ücret yansıtılmasın dedik, olmaz dediniz. Engelli vatandaşa elektrik ve doğalgaz indirimli olsun dedik, ona da hayır dediniz!

Emeklilikte yaşa takılanlara hakları verilsin dedik, ülke batar dediniz!

"EYT’ LİLERİN HAKKINI VEMEYEN CUMHURBAŞKANI"

“50 yaşında emekli olmak devleti yorar” diyerek, EYT’lilerin haklarını vermeyen Cumhurbaşkanı, 46 yaşında emekli olduğu SSK’dan ve 52 yaşında emekli olduğu Emekli Sandığından maaş alırken devlet hiç yorulmadı mı?

Ama büyük bir gönül rahatlığı ile yandaş şirketlerinizin vergi borçlarını sildiniz. 

Zar zor geçinen işçiye, emekliye, öğrenci ve çiftçiye ise hiç acımadan 21 Milyon 39 bin icra takibi başlattınız.

"İŞSİZ SAYISI 4,5  MİLYON"

Damat Bey, ardı ardına ekonomik program açıklamasına rağmen işsizlik tarihi rekor kırdı. İşsiz sayısı 4,5 milyon.

Geniş tanımlı işsiz sayısı ise 8 milyonu aştı.

Son 1 yılda 1 milyon vatandaşımız işinden oldu.

8,5 milyon insan aylık 673 TL ile geçinmeye çalışıyor,

3,5 milyon kişi bırakın geçinmeyi, elektrik faturasını bile ödeyemiyor.

İnsanlarımız çıkışsızlık ve umutsuzluktan toplu intiharları seçti.

Neden biliyor musunuz Sayın Milletvekilleri?

Çünkü vatandaşın cebinde parası yok, tenceresi boş, karnı aç,!

Halkımızın temel ihtiyaçlarına rekor zamlar yapan iktidar şimdi de asgari ücretliye sadaka gibi vereceği zam oranını belirlemeye çalışıyor.

Çalışma Bakanı da bu süreçte sermayeye göz kırpıyor!

Asgari ücret 2020, yoksulluk sınırı 6849 TL. “Asgari ücrette Avrupa'dan daha iyiyiz." diyen bakana sormak lazım;

Hangi Avrupa ülkesinde yoksulluk sınırı, asgari ücretin 3,5 katı?

17 yıllık AKP iktidarında yaşadığımız şahlanma işte bundan ibaret!

"İKTİDAR PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİNE SESLENİYORUM!"

Bütün bu zorluklar içerisinde yaşayan vatandaşlarımıza sırtınızı dönüp nasıl rahat edebiliyorsunuz?

Verdiğiniz sözleri yerine getirmediğinizi bile bile geceleri başınızı yastığa nasıl büyük bir gönül rahatlığı ile koyabiliyorsunuz?

İktidarın üretmek yerine ithalatı seçmesi nedeniyle 34 milyon dönüm tarım arazisi boş bırakılan ve toprağa küserek sistemden çıkan 700 bin çiftçi ile30 aydır atama bekleyerek açlığa terkedilen ziraat, gıda, su ürünleri, orman mühendisleri ile veteriner hekimlerin bütçesi değildir.

Bu bütçe kepenk kapatan binlerce esnafın, üretim yapamayan sanayicinin, iş bulamayan 4,5 milyon işsizin, maaşını yetiremeyen asgari ücretli ile emeklinin bütçesi değildir.

Bu bütçe, yatırım payı yüzde 4,65’e geriletilen Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 700 bin atanamayan öğretmenin, bir milyonu aşkın eğitim emekçisi ile iş bekleyen 3 bin engelli öğretmenin bütçesi değildir.

Bu bütçe, acile gittiğinde uzman doktor bulamayan vatandaşın, 18 bin atama bekleyen sağlık personelinin bütçesi değildir.