CHP’li Barut: "Sürekli 'Yerliyiz' Diyerek Yurttaşlarımızı Kandırdıklarını Sanıyorlar"

CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Meclis'te CHP Grubu adına kürsüye çıktı. Türkiye'nin Gürcistan'dan saman, Şili'den Elma, Mısır'dan marul ithal etmesine tepki gösteren Barut, "Her fırsatta 'yerli ve milliyiz' vurgusu yaparak yurttaşlarımızı kandırdıklarını sanıyorlar. Gelin, tarım cenneti olan ülkemizi tekrar tarımda kendi kendine yeter duruma getirelim" dedi.

Türkiye'nin 5 ayda tarımsal ürün ithalatına 6.7 milyar ödemesine tepki gösteren Barut, Tarım ve Orman Bakanının twitter hesabından açıkladığı tarımsal ürün desteklemelerinin Resmi Gazete'de ve tebliğle duyurulmamasını da eleştirdi.

'ORTAK AKIL' ELEŞTİRİSİ

Torba yasa şeklinde gıda, tarım ve orman alanında yasal değişikliklerin ele alındığı TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grubu adına söz alan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, AKP'nin 'ortak akıl' anlayışından uzak tutumunu eleştirerek, "Bir yasa teklifi geliyor, son derece önemli bir yasa teklifi ama hiçbir kuruma, kuruluşa, meslek örgütlerine, üniversitelere sorulmadan önümüze getiriliyor. Bu yasal düzenlemeyle de ilgili birçok meslek kuruluşu, sivil toplum örgütü, bu yasaya ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını, görüşlerinin alınmadığını söylediler. Bu yasa ortak akıldan yoksun ama gerekli bir yasadır, birçoğu üzerinde uzlaşımız vardır ancak eksik bir yasadır" diye konuştu.

"DÜZENLEMEDEKİ BELİRSİZLİKLER GİDERİLSİN"

CHP Gruba adına söz aldığı yasa değişikliğinin ilgili maddesine ilişkin görüşlerini ifade eden Ayhan Barut, şöyle devam etti:
"Görüşülmekte olan 221 Sıra Sayılı Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesiyle 6831 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesinin birinci fıkrasına 'spor tesislerine' ibaresinden sonra gelmek üzere 've Savunma Sanayii Başkanlığınca yapılacak savunma maksatlı tesislere ve bunların müştemilatına' ibaresi eklenmiştir. 6831 sayılı Kanun'un 115'inci maddesinde, 'Devlet ormanları üzerinde kamu yararına yapılacak her türlü yapı ve tesisler için herhangi bir şekilde irtifak hakkı tesisi Maliye ve Tarım ve Orman Bakanlıklarının iznine bağlıdır' hükmü var. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü spor tesisleri ve müştemilatı çoğunlukla yap-işlet-devret yöntemiyle yapılmakta, kuruluş yeri olarak da devlet ormanı sayılan yerler tercih edilmektedir. Savunma Sanayii Başkanlığınca yapılacak savunma maksatlı tesislere ve bunların müştemilatlarına bozuk alan ve benzeri gibi ön koşul getirilmeden izin verilirken teklifle getirilen savunma maksatlı tesislerin özellikle müştemilatı açıkça belirtilmemiş olup maddenin hangi tesisleri içerdiği de belirsizdir. Maddede füze, radar, erken uyarı, gözlemevi gibi sadece savunma amaçlı tesisler sayılmalı, kullanılacak alan ölçeği de belirlenmelidir. Bunun dışındaki yap-işlet tarzı yapılacak ek tesisler için kamu yararı şartı aranmalı, ücretli ve de özellikle ücretsiz izin verilmemelidir."

"TARIM İTHALATINA 5 AYDA 6.7 MİLYAR DOLAR ÖDEDİK"

Türkiye'de tarımın yangın yerine döndüğünü ve çiftçilerin perişan edildiğini dile getiren Ayhan Barut, "Akıl alır ve inanılır gibi değil ama bir gerçek. 'Yerliyiz ve milliyiz' diyenler bunu görmüyor. Tarım ithalatımız hızla artıyor. Bu yılın ilk 5 ayında tarım ve gıda ürünlerinin ithalatına 6 milyar 700 milyon dolar para ödedik. Bu rakam geçen yılın oranlarına göre yüzde 18.5 daha artmış durumda" şeklinde konuştu.

"SAMAN GÜRCİSTAN'DAN, MARUL MISIR'DAN"

Türkiye'nin Gürcistan'dan saman, Mısır'dan marul bile ithal ettiğini aktaran Ayhan Barut, şunları vurguladı:
"Rusya, Almanya, Ukrayna, Fransa'dan buğday alıyoruz. Arpa, İngiltere ve Hindistan'dan, samanımız ise Gürcistan'dan geliyor. Tekstil sektörümüz ABD, Yunanistan, Türkmenistan, Hindistan pamuğuna bağlı kalmış; Rusya, Moldova, Romanya, Sırbistan'dan ayçiçeği, Kanada'dan nohut, Şili'den elma, Avusturalya'dan havuç alıyoruz. Büyükbaş hayvanlarımız Arjantin'den geliyor, kırmızı etimiz ise Çek Cumhuriyeti'nden. Fransa ve Hollanda olmasa neredeyse peynirsiz ve tereyağsız kalacağız. Aramızın iyi olmadığı, sorunlu olduğumuz Mısır'dan marul getiriyoruz, dünyanın diğer ucundaki Sri Lanka'dan çay getiriyoruz. Kastamonu'da Taşköprü sarımsağının ekim alanları daralırken sarımsağı Çin'den getiriyoruz. Karpuzu ve kuru soğanı İran'dan aldığımızı neredeyse bilmeyen kalmadı. Soya ise Ukrayna ve Güney Amerika'dan, Brezilya'dan geliyor. Oysa ki bu ürünlerin tamamını üretecek potansiyele sahibiz ve tamamı Türkiye'de yetişmektedir. O halde bu ürünleri neden kendi çiftçilerimiz üretemiyor? Kucak dolusu dövizi neden yabancı ülkelere ödemek zorunda kalıyoruz? Çünkü çiftçimizi hızla üretimden uzaklaştırıyorsunuz. Yüksek girdi maliyeti ve üretimdeki plansızlık nedeniyle tarımda ülkemizi ithalat cennetine getirdiniz. Ülkemizi yönetenler, bu tehlikenin farkında olmasına rağmen hiçbir önlem almıyor ve çözüm üretmiyor. Aksine, her fırsatta yerli ve milli vurgusu yaparak yurttaşlarımızı kandırdıklarını sanıyorlar. İktidarı çözüm için göreve çağırıyoruz. Gelin, tarım cenneti olan ülkemizi tekrar tarımda kendi kendine yeter duruma getirelim, üzerimize düşüne yapalım."

"TWİTTER SAYFASI RESMİ GAZETE Mİ OLDU?"

Tarımsal destekleme primleriyle ilgili twitter hesabından açıklama yapan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye tepki gösteren Ayhan Barut, şunları belirtti:
"Bakın, bu yıl pamuk primleri açıklandı. Adana'dan bu konuyla ilgili birçok sivil toplum kuruluşu, çiftçi ve büyük işletme bugün bize aradı. "Tarım Bakanının Twitter sayfası Resmi Gazete mi oldu acaba? Bugün açıklanan, yağlı tohumlardaki destekleme primleriyle ilgili Resmi Gazete'de yayınlanan ya da tebliğ edilen herhangi bir genelge görmedik' diyorlar. 'Açıklanan prim destek tutarları doğru mu?' diye soruyorlar. Ayrıca tahıllardaki ve tohumluklardaki fark ödemesi de henüz belli olmamıştır. Özetle 2020 yılındaki tüm tarım ürünlerine verilecek destekleme miktarlarının hiçbiri belli değildir. Bu konuyla ilgili de açıklama bekliyoruz."