CHP’den "Adalet ve Cesaret" Kurultayı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, CHP’nin 3-4 Şubat tarihlerinde yapacağı 36. Olağan Kurultayının temasını “Adalet ve Cesaret” olarak açıkladı. Tezcan, “OHAL KHK’ları ile korkuyu besleyen bir iktidar var ve bunun için toplumun cesarete, cesaretle bir çıkışa ihtiyacı var. Önümüzdeki dönem hem adalet isteğinin hem cesaretli bir çıkışın yılı olacak” dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. MYK’nın gündemine ilişkin basına açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan Tezcan, Man Adası belgelerini yeniden gündeme getirdi. Tezcan, dün savcılığa bir dilekçe daha verdiklerini belirterek, “Dedik ki araştırılsın tek tek, bu ticaret neyin ticareti, bu şirketler nasıl kurulmuş, kalem kalem nelerin araştırılması gerektiğini uzun bir dilekçeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdik. O ‘sahte’ dedikleri gerçek belgeleri teslim ettiğimiz savcılığa taleplerimizi de ilettik” dedi.

“Millete Borcundur Bunu Açıklamak, Hangi Şirketi Sattınız?”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Tezcan, “Unutturmaya çalıştığı soruyu soruyorum; Sayın Erdoğan, yakınlarınız hangi şirketi satmıştır, 15 milyon dolarlık şirketin adı nedir, ne zaman kurulmuştur, bilançosu ne kadardır? 15 milyon dolar edecek mal varlığı nedir, ne kadar vergi ödemiştir? Bunların tamamı cevaba muhtaç çünkü sen cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden birisin, sen yetkili bir noktadasın. Olağanüstü hal KHK’lar senin iki dudağının arasından çıkan sözler. Memleketi padişah fermanıyla yönetir hale geldiniz o zaman bunu açıklamak zorundasın, millete borcundur bunu açıklamak, hangi şirketi sattınız” diye sordu. Tezcan şöyle devam etti:

“Erdoğan Bu Soruların Cevabını Vermek Yerine İl Başkanımızla Uğraşmanın Peşinde”

“Erdoğan bu soruların cevabını vermek yerine bizim il başkanımızla uğraşmanın peşinde çünkü başka türlü çıkış yolu bulamıyor. Eğer geçmişte bir şeyleri dönüp araştırmaya kalkacaksanız, Sayın Erdoğan, bizim hiçbir partilimize söyleyecek bir sözün yoktur çünkü senin yanağında hala Hikmetyar’ın dizinin sıcaklığı vardır. Geçmişteki fotoğrafları eğer arşivlerden indirecek olursak arşivlerde boğulursunuz. Başbakanlık yapmış şimdi de cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden birisine yakışan fotoğraflar mıydı onlar? Devleti bir çeteye teslim ederken, kozmik odaya bu çeteyi sokup tarihimizin en büyük casusluğuna yardım ve yataklık ederken hükümetin başında siz vardınız.”

“Toplumun Cesaretle Bir Çıkışa İhtiyacı Var”

Tezcan, CHP’nin 3-4 Şubat tarihlerinde yapacağı 36. Olağan Kurultayının temasını da açıkladı. İl ve ilçe kongrelerinin tamamlandığını ifade eden Tezcan, şunları kaydetti:

“Yeni bir dinamizmle, yeni bir anlayışla kurultayımızı yapacağız. Kurultayla ilgili çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bugün MYK’da kurultayın temasını kararlaştırdık; 2017 yılı için Türkiye için önemli bir süreçti, bir önemli referandum geçirdi. Büyük bir demokrasi, büyük bir ‘hayır’ buluşması oldu. Sonra adalet yürüyüşüyle adalet buluşmasını bir araya getirdik. Adalet kurultayında da ‘demokrasi, adalet ve huzur’ hareketi başladı. Türkiye’de yapılan bütün araştırmalar toplumun adalet istediğini gösteriyor, bir şey daha gösteriyor; korku, topluma egemen olmuş. Herkes bir çıkış arıyor. OHAL KHK’ları ile korkuyu besleyen bir iktidar var ve bunun için toplumun cesarete, cesaretle bir çıkışa ihtiyacı var. Önümüzdeki dönem hem adalet isteğinin hem cesaretli bir çıkışın yılı olacak, bu kurultaydan sonra. Bu nedenle korkuyu yenecek ve adaletsizliği giderecek bir temayla gidiyoruz; kurultayımızın teması ‘adalet ve cesaret kurultayı’ olacak.”

Kocasakal’a: “Kimsenin Aday Olurken CHP’nin Pozisyonunu Tartışmaya Açma Hakkı Yok”

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tezcan, CHP genel başkanlığına adaylığını açıklayan eski İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocasakal’ın sözlerine şu yanıtı verdi:

“CHP üyesi olan herkes aday adayı olabilir. Aday adayı olanların aday olabilmesi için delegenin yüzde 10 imzasını alıp kurultay divanına vermesi gerekir. Herkes aday adayı olabilir, yüzde 10 imza ile aday olabilir ama hiç kimse aday olurken CHP’nin pozisyonunu ve durduğu hattı kendi keyfine göre tartışmaya açma imkanına, yetkisine, hakkına sahip değildir. CHP kuruluşundan bu yana misyonu belli bir partidir. Misyonu hem cumhuriyetin kuruluş değerlerini, ulusal bütünlüğümüzü koruyan hem de Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın Kuvay-ı Milliye ruhunu sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle buluşturan bir siyasi partidir. Partinin kimliği belgelerinde bellidir, parti programını okurlarsa. Bugünkü partinin yönetim anlayışı da bu kimlikten zerrece sapmayan bir yönetim anlayışıdır.”