CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, "Ülkemizin farklı köşelerinde, sınırlarımız üzerinde oynanan oyunlara karşı Atatürk’ün yaptığı millet tanımı, bugün rehberimiz olmaya devam ediyor" dedi.
CHP Denizli Milletvekili Arslan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 93. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Arslan mesajında, "Ulusal varlığımızın ve beraberliğimizin en anlamlı dayanağı, laik ve sosyal hukuk devletinin, askeri darbelere ve her türlü sivil vesayete karşı özgürlükçü demokrasinin temeli olan Cumhuriyetimizin 93. kuruluş yıldönümünü candan kutluyorum. Ülkemizin farklı köşelerinde, sınırlarımız üzerinde oynanan oyunlara karşı Atatürk’ün yaptığı millet tanımı, bugün rehberimiz olmaya devam ediyor" dedi.
Bugün, biz eğer her türlü darbelere karşı demokrasiyi, dikta ve tek adamlık heveslerine karşı inadına ulus iradesini ve özgürlüğü savunuyorsak, bu irademizin kaynağı laik ve demokratik Cumhuriyetin asla sarsılmayacak ilkeleriyle olmaktadır.
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir.”
CHP Denizli Milletvekili Arslan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 93. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Arslan mesajında, "Ulusal varlığımızın ve beraberliğimizin en anlamlı dayanağı, laik ve sosyal hukuk devletinin, askeri darbelere ve her türlü sivil vesayete karşı özgürlükçü demokrasinin temeli olan Cumhuriyetimizin 93. kuruluş yıldönümünü candan kutluyorum. Ülkemizin farklı köşelerinde, sınırlarımız üzerinde oynanan oyunlara karşı Atatürk’ün yaptığı millet tanımı, bugün rehberimiz olmaya devam ediyor" dedi.
Bugün, biz eğer her türlü darbelere karşı demokrasiyi, dikta ve tek adamlık heveslerine karşı inadına ulus iradesini ve özgürlüğü savunuyorsak, bu irademizin kaynağı laik ve demokratik Cumhuriyetin asla sarsılmayacak ilkeleriyle olmaktadır.
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir.”
Bu sözle, Misak-ı Milli sınırlarımız içinde yaşayan bütün yurttaşlarımızın bu şiarla hareket etmesi isteniyor. Bundan daha açık, halkıyla milletini bu kadar kaynaştırabilmiş, halk iradesi olan Cumhuriyeti ayrılmaz bütün haline getirebilmiş daha iyi bir tanım yapılabilir mi? Bunun kıymetini bilelim ve hep birlikte yaşamaya çaba sarfedelim.
GEZİ DİRENİŞİ VE 15 TEMMUZ DİRENİŞİ CUMHURİYET'İN SONUCUDUR
Halkımız, Gezi Direnişi sırasında sokaklarda şiddetsiz özgürlüğü istemiş, gençlerimiz bu uğurda bedel ödemiştir. 15 Temmuz’da o halk ki, devlet içinde iktidar eliyle yuvalanan tarikat çetelerine karşı göğsünü siper etmiştir. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde, Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nda açıkça çağrı yaptığı millet, her iki olayda da kendisini Cumhuriyetin halk iradesini esas alan yönetim şekli içinde korkusuzca meydanlarda ifade etmiştir.
Bugün, biz eğer her türlü darbelere karşı demokrasiyi, dikta ve tek adamlık heveslerine karşı inadına ulus iradesini ve özgürlüğü savunuyorsak, bu irademizin kaynağı laik ve demokratik Cumhuriyetin asla sarsılmayacak ilkeleriyle olmaktadır.
Bugün, biz eğer her türlü darbelere karşı demokrasiyi, dikta ve tek adamlık heveslerine karşı inadına ulus iradesini ve özgürlüğü savunuyorsak, bu irademizin kaynağı laik ve demokratik Cumhuriyetin asla sarsılmayacak ilkeleriyle olmaktadır.
ATATÜRK, MECLİSİN GÖREVİNİ 95 YIL ÖNCE İŞARET ETTİ
Atatürk’ün 1921 yılında söylediği ve halkçılık ilkemizin temeline yerleşmiş tespitler, 90 yılı aşkın süredir bugün de büyük tehlikeyi gözler önüne sermektedir:
“Türk Halkı yayılmacılığın ve emperyalizmin baskısı altındadır. TBMM’nin tek kutsal amacı, Türk Halkını yayılmacıların ve emperyalistlerin baskısından kurtararak egemen kılmaktır. Halkın içindeki yoksulluğun nedenlerini ortadan kaldırmak, refahı,mutluluğu,barışı ve huzuru getirmek Meclisin başlıca amacıdır. Toprak reformunu yaparak, laik ve çağdaş eğitimi uygulamaya sokarak, ekonomi, maliye, adalet kurumları halkın ihtiyaçlarına göre baştan aşağıya yenilenmelidir”
Cumhuriyet, 93 yaşında dev bir çınar olarak bize gölgesinde bugüne kadar sayısız olanak sundu. Ancak 93. Yıldönümünde eğitimden adalete, dış politikadan ekonomiye, sanata kadar her türlü kazanımlar açıkça tehlike altındadır.
Cumhuriyet sayesinde kadınlar seçme seçilme hakını kazanırken, kamusal alanda yer bulurken, bugün açıkça eve kapatılmak, şiddetle ve yoksullukla sindirilmek istenmektedir.
Atatürk’ün 1921 yılında söylediği ve halkçılık ilkemizin temeline yerleşmiş tespitler, 90 yılı aşkın süredir bugün de büyük tehlikeyi gözler önüne sermektedir:
“Türk Halkı yayılmacılığın ve emperyalizmin baskısı altındadır. TBMM’nin tek kutsal amacı, Türk Halkını yayılmacıların ve emperyalistlerin baskısından kurtararak egemen kılmaktır. Halkın içindeki yoksulluğun nedenlerini ortadan kaldırmak, refahı,mutluluğu,barışı ve huzuru getirmek Meclisin başlıca amacıdır. Toprak reformunu yaparak, laik ve çağdaş eğitimi uygulamaya sokarak, ekonomi, maliye, adalet kurumları halkın ihtiyaçlarına göre baştan aşağıya yenilenmelidir”
Cumhuriyet, 93 yaşında dev bir çınar olarak bize gölgesinde bugüne kadar sayısız olanak sundu. Ancak 93. Yıldönümünde eğitimden adalete, dış politikadan ekonomiye, sanata kadar her türlü kazanımlar açıkça tehlike altındadır.
Cumhuriyet sayesinde kadınlar seçme seçilme hakını kazanırken, kamusal alanda yer bulurken, bugün açıkça eve kapatılmak, şiddetle ve yoksullukla sindirilmek istenmektedir.
Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde devlet, ana dayanağını ilahi bir güce, tarikatlara ya da hanedanlara değil, kayıtsız şartsız Türk Milletinden aldı. İşte, Cumhuriyet ve millet iradesini ayrılmaz birer ilke olarak tutan, Cumhuriyeti demokrasiyle, sosyal adaletle ve hukuk devletiyle buluşturan irade Mustafa Kemal’in izinden giden kadrolarda mevcuttur.
İKTİDAR UNUTTU, DEVLETİ VATANDAŞ KURTARDI
Bugün, devletin temel görevlerini yerine getirmeyi unutmuş iktidar, vatandaşını darbelere, teröre, hukuksuzluğa karşı koruyamazken, vatandaş devletine sahip çıkıyor. İktidarın üstesinden gelemediği, hatta toplumu ayrıştırıp Başkanlık için kutuplaştırmaya çalıştığı ortamda, Cumhuriyetin bireyi olmanın bilincindeki milyonlar, birliğe ve beraberliğimize sahip çıkıyor.
Bugün, devletin temel görevlerini yerine getirmeyi unutmuş iktidar, vatandaşını darbelere, teröre, hukuksuzluğa karşı koruyamazken, vatandaş devletine sahip çıkıyor. İktidarın üstesinden gelemediği, hatta toplumu ayrıştırıp Başkanlık için kutuplaştırmaya çalıştığı ortamda, Cumhuriyetin bireyi olmanın bilincindeki milyonlar, birliğe ve beraberliğimize sahip çıkıyor.
Darbelerden korunamayan halk, bizzat Laik Cumhuriyetine sahip çıkıyor.
"Devlet ne işe yarar, iktidar neden hesap vermekten kaçıyor" diye sorduğumuz her an, Atatürk Cumhuriyetinin vatandaşları olarak, aynı yurdu paylaşmanın erdemini, darbelere ve teröre, ayrıştırmaya ve bölmeye dair her türlü senaryonun üzerine kararlılıkla gidiyoruz, emperyalistlerin ve işbirlikçilerin karşısında CHP olarak dimdik duruyoruz.
Bu vesileyle Cumhuriyet Bayramımızı yürekten kutluyor, ülkemizin kurtuluş ve kuruluşunda büyük emeği geçen başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu uğurda şehit ve gazi olan yurttaşlarımıza ve Cumhuriyetin çalışkan, millet iradesini temel alan kadrolarını saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum.
Bu vesileyle Cumhuriyet Bayramımızı yürekten kutluyor, ülkemizin kurtuluş ve kuruluşunda büyük emeği geçen başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu uğurda şehit ve gazi olan yurttaşlarımıza ve Cumhuriyetin çalışkan, millet iradesini temel alan kadrolarını saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum.