CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, cemevlerinin elektrik faturasının kamu tarafından ödenmesi için Kanun Teklifi hazırladı. Bulut, “Camiye, kiliseye, havraya, sinagoga nasıl elektrik faturası gitmiyorsa, Alevi vatandaşlarımızın ibadet yeri olan cemevlerine de elektrik faturası gitmemeli. Bu ayrımcılık ortadan kaldırmalı” dedi.
CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, 6466 Sayılı Elektrik Piyasası Hakkında Kanun’da değişiklik yapılması için TBMM Başkanlığına Kanun Teklifi sundu. Teklif yasalaşırsa, cemevlerinin elektrik faturası Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak.
CHP’li Bulut Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, “Anayasamızdaki laiklik ilkesi gereğince devletin bütün inanç gruplarına karşı tarafsız olması, eşit mesafede durması gerekmektedir. Anayasa’nın 10. Maddesinde “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” denilmektedir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde de din ve vicdan özgürlüğü garanti altına alınmıştır” dedi.
DANIŞTAY KARARINA UYULMUYOR
Anayasamızda, altında imzamız olan uluslararası sözleşmelerde din ve vicdan hürriyeti konusunda kişilere özgürlükler tanındığını kaydeden Bulut, şöyle devam etti:
Ancak ülkemizde başta aleviler olmak üzere, farklı inanç grupları bu özgürlükten mahrum bırakılmaktadır. Cemevleri, Alevi-İslam inanışına sahip yurttaşlarımızın ibadetlerini yaptıkları kutsal mekânlardır. Alevi inancına mensup yurttaşların inanç ve ibadet merkezlerinin cemevleri olduğu, tüm toplum kesimleri tarafından kabul edilmiş bir gerçekliktir. Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) cemevlerini ibadethane sayan, Alevilerin hiçbir kamusal hizmetten faydalanamamalarını da “dini ayrımcılık” olarak tanımlayan kararına rağmen, Aleviler, inanç özgürlüklerinden, inanç temsiliyetinden ve kamu kaynaklarından eşit şekilde yararlanamamaktadır. Danıştay'ın, cemevlerinin elektrik giderlerinin Diyanet bütçesinden karşılanması yolunda karar almasına rağmen buna uyulmamaktadır. İbadet yeri olarak cami ve mescitlerin elektrik ve su giderleri kamu kaynaklarından; kilise, havra ve sinagogların elektrik giderleri Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden karşılanırken cemevleri kendi elektriklerini kendileri ödemektedir.
CEMEVLERİ, TİCARETHANE DEĞİLDİR!
Hala ülkemizde cemevleri kültür merkezleri, vakıf, dernek ya da lokal adı altında açılabilmektedir. Alevi vatandaşlarımızın ibadetlerini özgürce ve eksiksiz yapmaları için cemevi giderlerinin devlet ve kamu kaynakları tarafından karşılanması gerekmektedir. Yasal olarak ibadethane olarak kabul edilmedikleri için, ibadethanelere tanınan bedava elektrik, su gibi haklardan da yararlanamamaktadır. Üstelik cemevlerine ‘tüketici grubu’ kategorisindeki “ticarethane tarifesi” üzerinden elektrik faturaları gelmektedir. Cemevleri, elektriğe gelen fahiş zamların ardından yüklü miktardaki faturaları ödeyememektedir.
AYRIMCLILIK ORTADAN KALKMALI
Her yurttaş gibi vergisini veren Alevilere karşı bu yok sayıcı tutum vicdanları kanatmaktadır. Devletlerin inançları tarif ve tanım hakkı olmamalıdır. Alevi yurttaşlarımız nereyi ibadethane olarak görüyorsa, hangi şekilde ibadet ediyorsa buna sadece kendileri karar vermelidir. Kanun Teklifimizle Aleviler’in ibadet yeri olan cemevlerinin elektrik faturalarının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ödenmesi ve Alevi yurttaşlarımızın mağduriyetinin giderilmesi amaçlanmaktadır. Camiye, kiliseye, havraya, sinagoga nasıl elektrik faturası gitmiyorsa, Alevi vatandaşlarımızın ibadet yeri olan cemevlerine de elektrik faturası gitmemelidir. Bu ayrımcılık ortadan kaldırmalıdır.