CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Silah fabrikası bu, bir ülkenin geleceği bu. Yüzde 49,9’unu Katar ordusuna sattılar. Şimdi bir de milliyetçi geçiniyorlar. Onlar milliyetçiliği benim külahıma anlatsınlar. Benim milliyetçiliğim ayrıdır, onlar gibi değildir. Vatanımı severim, bayrağımı severim, insanlarımı severim, kimlik ayrımı yapmam, inanç ayrımı yapmam, yaşam tarzı ayrımı yapmam. Bu bayrağın altında onurumla yaşarım, 82 milyonu da kucaklarım.” dedi.
İzmir’in Bergama ilçesinde yarı olimpik yüzme havuzunun açılış töreni sonrasında bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, "Bergama bir tarih kenti aynı zamanda, neresini kazsanız oradan tarih fışkırır." dedi.
Türkiye’yi değil de herhangi bir ülkeyi düşünün diyen Kılıçdaroğlu, "Bir parti düşünün, 17 yıl kesintisiz bir ülkeyi yönetmiş olsun. 17 yılda istediği kanunu çıkarsın. 17 yılda istediği kararnameyi çıkarsın. 17 yılda istediği genel müdürü, müsteşarı, kaymakamı tayin etsin, istediği valiyi tayin etsin. 17 yılda istediği genelgeyi çıkarsın. 17 yılda önünde hiçbir engel olmasın. 17 yılda 82 milyondan vergi toplasın. 17 yılda 70 milyar dolarlık özelleştirme yapsın ve 17 yılda 500 milyar - eski parayla 500 katrilyon - liralık da borçlanma yapsın. Ve 17 yılda o ülkenin vatandaşlarını soğan kuyruğuna soksun." dedi.
"Acaba sarayda oturanlar, lüks hayat sürenler bunun ne anlama geldiğini biliyorlar mı?"
Ama bunu anlatmamın nedeni şudur, artık Türkiye’nin bir vicdan muhasebesi yapmaya ihtiyacı var. 17 yıl oy istedin vatandaş verdi, 17 yıldır şunu yapacağım dedin vatandaş verdi, 17 yıldır şunu şöyle gerçekleştireceğim dedin vatandaş her şeye geldi inandı sana oy verdi, tek başına iktidar yaptı. 17 yılda bizim babalarımızın kurduğu fabrikaları sattılar, 70 milyar dolarlık da gelir elde ettiler vergilerden ayrı olarak. Türkiye 500 milyar liralık bir borçlanmanın altına girdi. Neden şimdi soğan kuyruğu, neden patates kuyruğu, neden çocuklar yatağa aç giriyor, neden? Neden sadece bir yılda 1 milyonu aşkın insan işsiz kaldı? İşsizlik nedir acaba bilirler mi? Sarayda oturanlar işsizliğin ne olduğunu bilirler mi acaba? Bir eve paranın girmemesi ne demektir, bir babanın okula giden çocuğuna harçlık vermemesi ne demektir, bir annenin kendi çocuğunun karnını doyuramaması ne demektir, acaba sarayda oturanlar, lüks hayat sürenler bunun ne anlama geldiğini biliyorlar mı?" dedi.
"Üretirseniz fabrika kurarsanız insanlar iş bulur"
Türkiye’yi bu çıkmazdan kurtarmamız lazım, birlikte kurtarmamız lazım, birlikte mücadele etmemiz lazım diyen Kılıçdaroğlu, "Vatan hepimizin vatanıdır bayrak hepimizin bayrağıdır. Bayrağımızın altında onurumuzla, gururumuzla, şerefimizle yaşamak isteriz. Birilerine muhtaç olmak istemeyiz, birilerine el avuç açmak istemeyiz. Üretim diyorum üretim, üreteceksiniz. Üretirseniz fabrika kurarsanız insanlar iş bulur." dedi.
"Hepimizin düşünmesi lazım"
Çiftçi ürettiğinin karşılığını alamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Patatesi nasıl getiriyorlar? Sıfır vergiyle. Eti nasıl getiriyorlar? Sıfır vergiyle. Domatesi sıfır vergiyle. Ne getirirlerse sıfır vergiyle. Sonra dönüp köylüye diyorlar ki, neden zam yaptın, patates niye pahalı, soğan niye pahalı. Zammı yapan sensin! Doğalgaza zammı yapan sensin, elektriğe zammı yapan sensin, suya zammı yapan sensin, ilaca zammı yapan sensin. Onları da sıfır vergili ver, bak bakalım köylü nasıl üretiyor? Ne kadar ucuz üretecek? Göreceksin o zaman.
Esnafı da suçluyorlar. Esnafın ne günahı var? Esnaf devlete yük olmaz bir de üstüne vergi verir. Hal esnafını terörist ilan ettiler. Hal esnafının ne günahı var? Birisi yanlışlık yapıyorsa alırsın, götürürsün, yargılarsın bağımsız yargı varsa beraat eder veya mahkum olur. Ama baştan bir kişi kalkıp da hal esnafını, çiftçiyi, köylüyü terörist ilan edebilir mi, bu teröristtir diyebilir mi? Hepimizin düşünmesi lazım" dedi.
"Onlar milliyetçiliği benim külahıma anlatsınlar"
MHP’ye oy veren ülkücü kardeşlerime de seslenmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim altıokumuzdan birisi milliyetçiliktir. Biz milliyetçiliği vatanseverlik olarak anlarız, vatanımızı severiz, bayrağımızı severiz, insanımızı severiz, Türkiye’ye toplu iğne ucu kadar bir zararın gelmesini asla kabul etmeyiz. Yeri gelirse, zamanı gelirse biz hep birlikte ülkemiz için canımızı feda ederiz. Her türlü iftirayı yapıyorlar bize. Bergamalı kardeşlerime şunu söylemek isterim. Allah aşkına PKK terör örgütünün saldırdığı Genel Başkan kimdi? Şavşat’tan Ardanuç’a giderken terör örgütünün silahlı saldırısına uğrayan kimdi? Nasıl oluyor da bütün bu iftiraları atıyorlar? Milliyetçilik demek vatanseverlik demektir, milliyetçilik demek ülkesinin çıkarlarını düşünmek demektir. Milliyetçilik demek elaleme avuç açmamak demektir. Milliyetçilik demek üretmek demektir. Milliyetçilik demek herkesin karnının doyduğu güzel görkemli bir Türkiye demektir. Milliyetçilik budur. Milliyetçilik demek kendi silah fabrikasını, milletin parasıyla kurulan silah fabrikasını Katar ordusuna satmamak demektir. Ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim, bana bir tane dünyanın neresinde olursa olsun, ister Çin, ister Rusya, ister Amerika, Kanada, Hindistan neresi olursa bana dünyadan bir örnek gösterin kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya satan. Yoktur böyle bir şey. Bunlar satıyorsa bunlara oy vermek milliyetçiliğe ihanettir. O kavrama ihanettir. Kendi silah fabrikasını götüreceksin Katar ordusuna vereceksin. Çimento fabrikasını sattın anladım, Sümerbank’ı sattın anladım, patiska, bilmem ne bunları üretmezsin dedik anladım. Aç kalırız anladım, her şeyi anladım. Silah fabrikası bu, bir ülkenin geleceği bu, bir ülkenin mücadele ederken elinde tutacağı bir şey olması lazım. Katar ordusuna, yüzde 49,9’unu Katar ordusuna-en büyük ortaktır şu anda-götürüp sattılar. Şimdi bir de milliyetçi geçiniyorlar. Onlar milliyetçiliği benim külahıma anlatsınlar. Benim milliyetçiliğim ayrıdır, onlar gibi değildir. Vatanımı severim, bayrağımı severim, insanımı severim, insanlarımı severim, insanlarımız arasında, vatandaşım arasında kimlik ayrımı yapmam, inanç ayrımı yapmam, yaşam tarzı ayrımı yapmam. Bu bayrağın altında onurumla yaşarım, 82 milyonu da kucaklarım. Ben böyle bakarım." dedi.