"Bazı Ülkeler Halkoylamasına Karşı Çıkarak Taraf Olmuştur"

Başbakan Binali Yıldırım, bazı Avrupa ülkelerinde bakanların konuşmasına izin verilmemesine ilişkin, “Almanya’da seçim oluyor. Türkiye’nin orada milyonlarca oy kullanacak vatandaşı var, onları etkileme gücü var. Biz bu gücü kullanıyor muyuz? Asla yapmayız. Bizim başka ülkenin seçimlerine, iç işlerine karışmak gibi bir düşüncemiz olamaz. O zaman aynı hassasiyeti dost bildiğimiz ülkelerden de biz bekliyoruz. Bazı ülkeler, bu halkoylamasına engel çıkararak taraf olmuştur” dedi.

Başbakan Yıldırım, Düzce mitinginde halka hitap etti. “82 model darbe anayasasıyla bu büyük ülke artık yönünü belirleyemiyor” diyen Yıldırım,  “Çünkü anayasa bir ülkenin pusulasıdır. Pusula bozulmuş, iş görmüyor. Bozuk pusulayla gemi ya batar, ya karaya oturur. İki başlı yönetimler, pusulayı eline aldı. Zannettiler ki bu işi yapacağız. Yapamazsınız, zaten yapamadınız. Kavga kavgayı, o da kara günleri getirdi. Mevcut anayasada cumhurbaşkanı da başbakanı da güçlü. Bu yüzden çoğu zaman bu iki makam arasında anlaşmazlık oluyor. İki makam birbiriyle kavga bile ediyor. Hatırlayın 2001 krizini. Bedelini millet ödedi. 2001 yılında sabah bir uyandık, 21 Şubat’ta millet yarı yarıya fakirleşmiş, Merkez Bankası’nın kasasından bir gecede 7 milyar dolar uçup gitmiş. Ülkemiz muz cumhuriyetine dönmüş. Bu acı tecrübeleri birlikte yaşadık” şeklinde konuştu.

“Birileri darbe anayasasının mevcut sisteminden nemalanıyor. Millete devamlı aba altından sopa gösteriyorlar. Demek ki bu sistemin bir yanlışlığı var. O yanlış da, yetkinin doğrudan milletten alınmaması” diyen Yıldırım, bu değişiklikle beraber temsil sorunlarının geride bırakılacağını söyledi. Yeni anayasanın 79 milyonu kucaklayan, kutuplaşma yerine kucaklaşmayı öngören, çatışma yerine birlikte çalışmayı sağlayan bir anayasa olacağını belirten Yıldırım, yeni anayasayla yetkinin vekillerden alınıp, asıllara verildiğini ifade etti.

-“BUNLAR ZATEN HER ŞEYİ TERSTEN OKUYOR”-

Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerdeki anayasa değişikliğine ilişkin sözlerini anımsattığı sırada kalabalığın yuhlamasına, “Yuh demeyin dinleyin, boş ver değmez” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti:

“Kılıçdaroğlu çıktı, bizim anlatamadığımızı bir dakikada anlattı. Aslında teşekkür de etmek lazım ama yardımcısı çıktı dedi ki, ‘Kemal Bey onların hepsini biliyor. Yanlış konuşmadı, tersinden okudu’ dedi. Bunlar zaten her şeyi tersten okuyor. İşleri güçleri tersinden gitmek. Eller aya, bunlar yaya. Bu sefer o tutmadı, cahillikleri ortaya çıkınca çevir kazı yanmasın. Şimdi diyor ki, ‘Ben onu öyle söylemek istemedim. Cumhurbaşkanı seçildi, bir partiden. Meclisteki çoğunluk da başka partiden olursa, o zaman ne olacak?’ Öbürü tutmayınca bu sefer bu tarafa döndü. Sen değil miydin tek adam diyen? Demek ki tek değil, meclis de var. Meclis ve cumhurbaşkanı ikisi birbirini dengeliyor. Birisi yasama yapıyor, birisi ülkeyi yönetiyor. Her iki kurum da 5 yıl boyunca milletten aldığı yetkiyle vazifesini yapıyor. Şimdi, bunlar anlaşamazsa ne olacak? Siz orada burada zaman kaybederken, kürsüleri işgal ederken biz bunların hepsini hesap ettik. Meclis cumhurbaşkanı her iki kurumda seçime götürme yetkisi var ama bir şartla, meclis seçim kararı alırsa, kendileri de gidiyor, cumhurbaşkanını da götürüyor. Cumhurbaşkanı seçim kararı alırsa meclis de gidiyor, kendi de gidiyor. Dolayısıyla giderlerse hep beraber, kalırlarsa hep beraber. Ne olacak, anlaşacaklar, uzlaşacaklar, kriz çözecekler, 5 sene milletin önüne sorun getirmeyecekler. Sizin bunu anlamanız asırlar alır.”

-“CHP’Yİ SÖYLEDİK, BİR DE HDP VAR”-

Anayasa değişikliğine hayır diyen kesimleri ele alan Başbakan, “CHP’yi söyledik, bir de HDP var” dedi. Bu sırada kalabalığın yuhalaması üzerine Başbakan Yıldırım, “Tamam buna yuh çekin” ifadesini kullanarak, “Bunlar bölücü, bunlar Kandil’in taşeronları. Kandil’i de başlarına yıkacağız, taşeronların da gereğini yapacağız. Kimse bu büyük ülkeye bölmeye, kardeşliğimizi bozmaya gücü yetemez. Kürt de bizim, Türk de bizim, Alevi de bizim Sünni de bizim,  ay yıldızlı bayrak da bizim” şeklinde konuştu.

-“ALMANYA’DA SEÇİM OLUYOR, BİZ BU GÜCÜ KULLANIYOR MUYUZ?”-

Bazı Avrupa ülkelerinde bakanların miting yapmasının engellenmesi üzerine konuşan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

Varsın Avrupa’nın bazı ülkelerinde Türkiye’ye karşı engellemeler yapılsın. Bu bizim değil, bu engellemeleri yapan ülkelerin ayıbıdır. Dost ülke kavramına yakışmayan, utanç verici uygulamalardır. İkinci dünya savaşının siyasi zihniyetinin yansıması olan bu yasaklamalar, bu engellemeleri yapan ülkelerin demokrasiyi, özgürlükleri hazmetmediklerini gösterir.

Her fırsatta düşünce özgürlüğü, farklı görüşe saygı kavramını ağzından düşürmeyen Avrupa ülkelerine bakalım. Bakanlarımızın orada memleket sevdalılarıyla, vatandaşlarımızla buluşmasına ve demokrasi içerisinde görüşlerini ifade etmelerine bile tahammül edemiyorlar. Almanya’da seçim oluyor. Türkiye’nin orada milyonlarca oy kullanacak vatandaşı var, onları etkileme gücü var. Biz bu gücü kullanıyor muyuz? Asla yapmayız. Bizim başka ülkenin seçimlerine, iç işlerine karışmak gibi bir düşüncemiz olamaz. O zaman aynı hassasiyeti dost bildiğimiz ülkelerden de biz bekliyoruz. Bazı ülkeler, bu halkoylamasına engel çıkararak taraf olmuştur. Hayırcılardan yana taraf olmuşlardır, bunun böyle bilinmesini istiyorum.”