Başbakan Binali Yıldırım, Kudüs’teki kontrol noktalara ilişkin, “Amaç bellidir. Bölgenin gerçek sahibi olan kadim medeniyetleri, İslam, Hristiyan inancını yıldırmak, bu şekilde şehrin tarihi yapısını ve dokusunu kökünden değiştirmek. Kudüs’ü İsrail’in ve Yahudiliğin başkenti haline dönüştürmek. Tabiatıyla bu politikalara Türkiye olarak müsamaha göstermemiz söz konusu olamaz” dedi.
Başbakan Yıldırım, Parlamentolar arası Kudüs Platformu Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu programı sebebiyle düzenlenen akşam yemeğinde bir konuşma yaptı. Kudüs’ün içine ve çevresine yerleştirilen kontrol noktalarının Müslüman ve Hristiyan toplulukların hareket serbestisini kısıtladığını, camilere ve kiliselere erişimi engellediğini belirten Yıldırım, “Amaç bellidir. Bölgenin gerçek sahibi olan kadim medeniyetleri, İslam, Hristiyan inancını yıldırmak, bu şekilde şehrin tarihi yapısını ve dokusunu kökünden değiştirmek. Kudüs’ü İsrail’in ve Yahudiliğin başkenti haline dönüştürmek. Tabiatıyla bu politikalara Türkiye olarak müsamaha göstermemiz söz konusu olamaz” açıklamasında bulundu.
“BU GÖREV ULUSLARARASI TOPLUMA DÜŞMEKTEDİR”
Binyıllar boyunca farklı din, dil, etnik kökenden insanların barış içinde birlikte yaşadığı Kudüs’ün bambaşka bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bu olumsuz tablo değişmeden ne Ortadoğu’da ne de ötesinde gerçek anlamda huzur ve barıştan bahsetmek mümkün değildir. Sorunları barışçıl yöntemle ve diyalog yoluyla karşılıklı anlayış çerçevesinde çözebilmenin tek yolu hakkaniyet ve hukuka saygıdır. Filistin halkının uluslararası hukuktan kaynaklanan en temel haklarının her gün tekrar tekrar çiğnenmesine mutlaka ‘dur’ denilmelidir. Bu görev de Filistin halkına sürekli sabır telkin eden uluslararası topluma düşmektedir” şeklinde konuştu.
“FİLİSTİN’DE BİRLİK VE BERABERLİK BİR ZORUNLULUKTUR”
Bölgedeki huzurun sağlanması için Doğu Kudüs’ün başkenti olduğu bağımsız, egemen bir Filistin Devleti’nin vücut bulması gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, “Filistin Devleti’ni halihazırda 137 ülke tanımış durumdadır. Diğer ülkelerin de tanıması için Türkiye olarak gayretlerimizi artırarak devam ediyoruz. Filistinlilerin bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmaları hayati önem taşıyor. Bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulması başta olmak üzere meşru talep ve beklentilerin güçlü şekilde dile getirilebilmesi için Filistin’de birlik ve beraberlik bir zorunluluktur. Bu sebeple Filistinli kardeşlerimiz arasında uzlaşının sağlanma çabalarını sonuna kadar destekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“İSLAM ALEMİNİ RENCİDE EDECEK HER HAREKETİN KARŞISINDA DURACAĞIZ”
“İsrail’de bu günlerde camilerde okunan ezanın hoparlörlerle okunmasının engellenmesini öngören yasa tasarısına ilişkin gelişmeleri de yakından izliyoruz” diyen Başbakan Yıldırım, böyle bir uygulamanın din ve inanç özgürlüğüne aykırı olduğunu ve asla kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, “İslam alemini rencide edecek her hareketin karşısında kararlılıkla birlikte duracağız” ifadesini kullandı.
Yıldırım, onurlu davasında mücadele veren Filistin halkının ümidini hiçbir zaman yitirmemesinin önemli olduğunu kaydederek, Filistin’in hakkı olan hürriyeti, bağımsızlığı ve müstakil bir devleti mutlaka elde edeceğine ilişkin hiçbir şüphenin olmadığının altını çizdi.
Başbakan Yıldırım: “İslam Alemini Rencide Edecek Her Hareketin Karşısında Duracağız”
Başbakan Binali Yıldırım, Kudüs’teki kontrol noktalara ilişkin, “Amaç bellidir. Bölgenin gerçek sahibi olan kadim medeniyetleri, İslam, Hristiyan inancını yıldırmak, bu şekilde şehrin tarihi yapısını ve dokusunu kökünden değiştirmek. Kudüs’ü İsrail’in ve Yahudiliğin başkenti haline dönüştürmek. Tabiatıyla bu politikalara Türkiye olarak müsamaha göstermemiz söz konusu olamaz” dedi.
29 Kasım 2016 Salı 23:20