Başbakan Yıldırım: BM İtibarını Daha Da Arttıracak Radikal Kararlara İmza Atmalı

Başbakan Binali Yıldırım, “Birleşmiş Milletler’e düşen en önemli görev, itibarını daha da arttıracak radikal kararlara imza atmaktır. Ümit ederim ki bir gün Birleşmiş Milletler, kuruluş amacına çok daha uygun olarak bu hizmeti yapar hale gelecektir” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, 26. Dünya Posta Kongresi açılış töreninde konuştu. 7 Ekim’e kadar devam edecek olan kongrenin açılışında, 192 ülkeden gelen delegelere teşekkür eden Yıldırım, bu yılki kongrede bir ilke imza atıldığını belirterek, “26. Kongre Dünya Posta Birliği’nin ilk kağıt dostu kongresi olarak anılacak. Kongre süresince üretilecek bütün dokümanlar kongre salonlarında bulunan tabletler aracılığıyla delegelere iletilecek. Önceki kongrelerde harcanan miktarı olan 4 ton kağıdı tasarruf etmiş olacağız. Böylece çevreci kongre olma özelliğine de sahibiz” dedi. 

Posta sektörünün küreselleşme kavramı ortaya çıkmadan önce de küresel bir niteliğe sahip olduğunu ifade eden Yıldırım, küreselleşme ortamında teknolojinin, insanların, olayların, bakış açılarının da buna bağlı olarak değiştiğini vurguladı. “Gelişen ve değişen dünyada posta sektörünün de bu değişimi yakalayabilmesini, teknolojiye ayak uydurabilmesini amaçlıyoruz” diyen Yıldırım, PTT’nin ve teknolojinin gelişimini şöyle özetledi:
“İnternetin hayatımıza girmesiyle beraber telekomünikasyon kısmı çok hızlı yol aldı. Geleneksel posta, tarihe karıştı. Mektup yazanların sayısı günden güne azalıyor. Onun yerine internet üzerinden haberleşme, mesajlaşma daha fazla kullanılıyor. Bu da posta idarelerinin mali gücünün zayıflamasına, teknolojinin geride kalmasına sebep oluyor.

Mutlaka gelişmeleri yakalayacak yeni bir hizmet anlayışına ihtiyaç var. 2004 yılında PTT Bank kuruluşuna karar verildi. Bu kararımızdan sonra PTT’nin rotası değişti. PTT süratle hizmet ağını yeni hizmet türleriyle değiştirmeye başladı. Bugün 4 bin 500 noktada PTT’nin hizmet verdiği yerler var.”
Bir yandan teknolojiyi yakalıyor diğer yandan da kişisel posta pullarıyla, geleneksel mektup hizmetleriyle geçmişi koruyarak geleceği inşa eden bir durumu yakalamış oluyor. Zarar eden PTT geçen yıl itibariyle cirosunu bir milyar doların üzerine çıkarmıştır. 200 milyon dolar civarında da net karı var. Zarar eden PTT, banka konseptinin devreye girmesiyle beraber en fazla vergi veren 100 firma arasına girmeyi başardı.”

“Küresel Tek Ağ Hedefi Ancak Online Olmakla Mümkündür”

Kongreye katılan delegelere sürdürülebilir kalkınmanın en önemli araçlarından biri olan iletişim altyapısının küresel entegrasyonunu kullanacaklarını söyleyen Yıldırım, “Bir ülkenin tek başına bu işlerde iyi olmasının anlamı yok. Zincirin gücü, en zayıf halkayla ölçülür. Uluslararası Posta Birliği’nin önemli görevlerinden bir tanesi de küresel anlamda altyapıdaki farklılıkları ortadan kaldıracak projeleri geliştirmek olmalı. Erişimin Afrika’da da, Amerika’da da, Asya’da da, Avrupa’da da birbirine yakın olması lazım. Küresel tek ağ hedefi ancak online olmakla mümkündür. Her yöne online olabilirsek bu amacı gerçekleştirmiş oluruz. Bunun için daha fazla birlikte olacağız” diye konuştu.

Dünya’nın her bir köşesinden posta sektörü temsilcilerinin, bu platformda bir araya gelerek kararlar aldığını ve sektörü birlikte şekillendirdiğini kaydeden Yıldırım, “Burada alacağınız kararlar İstanbul Dünya Posta Stratejisi adıyla 4 yıl boyunca uygulamada olacak” dedi.

“Başka Terör Örgütlerini Doğurmak Gibi Bir Yanlışın İçine Düşmemek Lazım”

Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Yıldırım, bu olaydan bazı fırsatçı çevrelerin yararlanmaya çalıştığını belirterek, 4 yıl önce kararı verilen bu organizasyonun, güvenlik gerekçesiyle başka yerde yapılması için çaba gösterildiğini fakat Uluslararası Posta Birliği’nin kararlı tutumu ve PTT yönetiminin mücadelesi sonunda bugün Doha’da alınan kararın gerçek olduğunu ifade etti.

“Terörden kaçmakla güvenli olamazsınız, korkmakla terörden kurtulamazsınız” diyen Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:
“Terörü korkutursanız o zaman güvenli olursunuz. Terörden korkmayacağız, terör bizden korkacak. O zaman her yerde güvenlik sağlanır. Dünyanın hiçbir noktası güvenli değil. Değil mi ki 60 milyonu bulan mülteci var. Bunların sorunlarını çözmeden küresel problemlere gözümüzü, kulağımızı kapatarak terörden arınmış bir dünya inşa edemeyiz.
Dünyanın çeşitli yerlerinde var olan terörün sebeplerine, derinliklerine inmemiz gerekir. Bir terör örgütüyle mücadele ederken başka terör örgütlerini de doğurmak gibi bir yanlışın içine düşmemek lazım. Türkiye’nin etrafında yaşananlar son altı senedir bir insanlık dramıdır. Suriye’de 500 bin insan anlamsız bir savaş uğruna hayatını kaybetti. 10 milyon insan yerini, yurdunu terk etti. kimisi denizlerde boğuldu. 3,5 milyonuna Türkiye kucak açtı. Bundan gurur duyuyoruz. Biz misafir seven, kadir bilen bir milletiz. Bizim geleneğimiz budur. Bunu bazı ülkeler anlayamıyorlar, anlayamazlar çünkü onlar her şeyi paraya tabi etmişler.”

“Bir Gün Birleşmiş Milletler, Kuruluş Amacına Uygun Hale Gelecektir”

Başbakan Yıldırım, her şeyi paraya tabi tutan anlayışın dünyayı huzursuzluğa iten, bölgesel farklılıkları körükleyen bir dünya anlayışı olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler’e (BM) yönelik şu eleştirileri dile getirdi:
“Bu anlayış terk edilmeden, doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle kardeşlik, küresel barış, adil bir yönetişim sağlanmadan, bu meselelerin üzerine en modern silahlarla gitmek, terörü daha da arttırır. Birleşmiş Milletler bu günlerde genel kurul yapıyor. BM’ye düşen en önemli görev itibarını daha da arttıracak radikal kararlara imza atmaktır. Bu kararlar yıllardır devam eden bölgesel anlaşmazlıkların sona erdirilmesi, bazı ülkelerin rekabetine güçsüz insanların kurban edilmemesine izin verilmemesidir. Ümit ederim ki bir gün BM, kuruluş amacına çok daha uygun olarak bu hizmeti yapar hale gelecektir.”