Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı için Rusya’ya Afrin bölgesinin geçilmeyeceğine dair garanti verildiği iddialarına ilişkin “Türkiye’nin bu konuda Rusya’ya veya başka bir ülkeye verdiği herhangi bir garanti yoktur. Zeytin Dağı Harekatı’nın hedefi Afrin bölgesini terör örgütlerinden, teröristlerden temizlemek ve güvenli bir bölge haline getirmektir. Harekatın zaten hedefi Afrin bölgesidir” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklama yaptı. Suriye rejiminin etkin kontrolünün bulunmadığı Afrin bölgesindeki terör gruplarının mevcudiyetinin hem Türkiye’nin hem de Suriye’yi tehdit ettiğini ve güvenlik açısından ve Suriye’nin toprak bütünlüğü bakımından büyük bir tehdit oluşturma olduğunu ifade eden Bozdağ, bölgede yaşayan Kürtler, Araplar ve Türkmenleri terör örgütlerinin, teröristlerin baskı tehdit ve zulümlerinden kurtarmak maksadıyla 20 Ocak 2018 saat 17.00 itibariyle Zeytin Dalı Harekatı’nın başladığını söyledi. Zeytin Dalı Harekatı’nın planlandığı gibi başarıyla devam etmekte olduğunu söyleyen Bozdağ, “Bundan sonraki süreçte de harekat başarı ile devam edecek, plandaki hedefler bir bir gerçekleştirilecektir. Harekat gelinen noktada Türkiye için bir tercih değil zorunluluktur. Zeytin Dağı harekatı meşrudur ve Uluslararası hukuka uygundur” dedi.
“HAREKATTA TERÖR ÖRGÜTLERİ VE TERÖRİSTLER DIŞINDA BİR HEDEF BULUNMAMAKTADIR”
“Her devletin halkını ve sınırlarını koruması doğal ve meşru hakkı” olduğunu söyleyen Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Türkiye’nin bu hakkını kullandığını belirtti. Zeytin Dalı Harekatı’nın hedefinde sadece PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ terör örgütleri olduğunu dile getiren Bozdağ, “Bu terör örgütlerinin teröristleri, barınakları, sığınakları, araçları, gereçleri, silahları, lojistik noktaları ve üsleridir bunun dışında bir hedef bulunmamaktadır” şeklinde konuştu.
“KARA PROPAGANDA ÜRÜNÜDÜR”
Harekat sırasında ve süresinde sivillerin zarar görmemesi için azami dikkat ve itimat gösterildiğini belirten Bozdağ harekat sırasınca sivillerin zarar görmemesi için planlama ve tedbirin alındığını dile getirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sivilleri vurduğu yönündeki haberlerin “Kara propaganda ürünüdür, algı maksatlı oluşturulmuş haberler” olarak niteleyen Bozdağ, “Bu haberleri terör örgütleri ve bu terör örgütlerinin destekçileri oluşturmakta ve yaymaktadır ”ifadelerini kullandı. Konuşmasında ayrıca Zeytin Dalı Harekatı’nın bölgede yaşayan “Kürt Kardeşlerimize” karşı bir harekat olmadığını söyleyen Bozdağ, “Bu harekat bölgede yaşayan Kürtlere karşı yapılan bir harekat değildir. Bu harekat bölgede yaşayan Kürt kardeşlerimiz dahi Arapları, Türkmenleri; DEAŞ, PKK/PYD- YPG terör örgütlerinin baskısı ve zulmünden kurtarma harekatıdır” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, “Zeytin Dalı Harekatı, bölgedeki terör örgütleri ve en son terörist temizleninceye kadar devam edecektir. Bölge; terörden, terör örgütlerinden ve teröristlerden arındırıldıktan sonra harekat başarıyla hedefine ulaşmış olacaktır ”dedi.
“TÜRKİYE’NİN RUSYA’YA VEYA BAŞKA BİR ÜLKEYE VERDİĞİ HERHANGİ BİR GARANTİ YOKTUR”
Türkiye tarafından Rusya’ya Zeytin Dalı Harekatı’nın Afrin bölgesini geçmeyeceğine ilişkin garanti verdiğine yönelik iddialara ilişkin Bozdağ, “Türkiye’nin bu konuda Rusya’ya veya başka bir ülkeye verdiği herhangi bir garanti yoktur. Zeytin Dağı Harekatı’nın hedefi Afrin bölgesini terör örgütlerinden, teröristlerden temizlemek ve güvenli bir bölge haline getirmektir. Harekatın zaten hedefi Afrin bölgesidir. Bunu biz açıkladık, bunun için söz vermeye ve pazarlık yapmaya gerek yok” ifadelerini kullandı.
“FRANSA; İDLİB, DOĞU GUTA VE DİĞER BÖLGELERDEKİ SALDIRILARI BM GÜNDEMİNE GETİRMEK İSTEDİ”
BM Güvenlik Konseyi’nin Fransa’nın çağrısı üzerine ‘Suriye’ başlığında toplanmasına ilişkin Türkiye’nin ne cevap vereceği sorusu üzerine Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu konunun yanlış anlaşıldığını söyledi. Bozdağ,Fransa’nın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ni özel olarak çağırmadığını ve Pazartesi günü yapılacak Güvenlik Konseyi toplatısın da Suriye’nin “Diğer İşler” başlığı altında gündeme getirildiğini söyledi. Bu konunun medyada yer alması sonrası Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Fransa Dışişleri Bakanı ile telefon görüşmesi yaptığını belirten Bozdağ, “Fransa Dışişleri Bakanı, rejimin son zamanlarda İdlib, Doğu Guta ve diğer bölgelerdeki saldırıları sebebiyle insani durumların oluştuğunu ve bunları BM gündemine getirmek istediklerini söyledi. Daha sonra attığı bir Tweet’te Afrin kelimesi de geçince tekrar görüşmeler oldu, iletişim kuruldu. Fransa Dışişleri Bakanı resmi Twitter hesabından BM toplantısının Suriye’deki insani yardımlarla ilgili olduğunu açıklamıştır” şeklinde konuştu.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, HDP’li bazı milletvekillerinin harekata yönelik “sokağa çıkma” çağrılarına ilişkin, “Bildiğiniz gibi HDP’ye ait bazı vekiller ve yetkililer halkı kin ve düşmanlığa birbirine karşı tahrik eden açıklamalar yapıyorlar ve sokaklara davet ediyorlar. Bizim hukukumuz terör örgütlerine, terör örgütlerine destek verenlere, terör örgütünün propagandasını yapanlara hangi şekilde muamele yapıyorsa onlara da aynı şekilde muamele göreceklerdir” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası basın mensuplarına açıklama yaptı. Zeytin Dalı Harekatı sonrası bazı HDP milletvekillerinin “sokağa çıkma” çağrısını değerlendiren Bozdağ, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu ve hukuk devletinde herhangi suç oluşturan bir eylem ve söylem olduğunda hangi usul takip edilirse bu konuda da suç oluşturulan eylem ve söylem içine girenler bakımından da aynı usul işleyecek olduğunu dile getirdi. Bu olay için ayrıca ve özellikle bir talimata gerek olmadığını dile getiren Bozdağ, “Hem güvenlik güçlerimiz hem de yargı Anayasa ve yasaların kendilerine verdiği yetki çerçevesinde bunlarla ilgili işleri ve işlemleri resen yapmak ve yürütmekle yetkili ve görevlidir.” Bozdağ, “Bildiğiniz gibi HDP’ye ait bazı vekiller ve yetkililer halkı kin ve düşmanlığa birbirine karşı tahrik eden açıklamalar yapıyorlar ve sokaklara davet ediyorlar. Terör örgütlerine destek anlamına gelen çalışmalar yapıyorlar. Terör örgütlerinin propagandasını yapan, terör örgütlerine destek veren, terör örgütleri ile aynı hedeflere koşanlara bizim hukukumuz terör örgütlerine, terör örgütlerine destek verenlere, terör örgütünün propagandasını yapanlara hangi şekilde muamele yapıyorsa onlara da aynı şekilde muamele göreceklerdir” şeklinde konuştu.
“ABD, TERÖR ÖRGÜTLERİNE YAPTIKLARI SİLAH YARDIMLARINI KESMELİDİR”
Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin ABD’den gelen açıklamaları değerlendiren Bozdağ, “ Terör örgütlerinden biri ile mücadele ederken başka terör örgütleri konjonktürle de olsa stratejik de olsa geçici de olsa birlikte harekat etmek büyük bir yanlıştır” dedi. Bölgede ve bütün dünyada felaketten başka bir sonuç doğurmayacağını söyleyen Bozdağ’ın açıklaması şöyle devam etti:
“Terör örgütlerine silah verilmemesi konusunda defalarca uyardık. Bizim buradan söyleyeceğimiz şey bu noktada birlikte nasıl çalışacağımızı görmek istiyorlarsa bu terör örgütlerine yaptıkları silah yardımlarını kesmelidir ve verilen silahları da toplamalarıdır. Çünkü PYD/YPG –PKK ve bölgede faaliyet gösteren terör örgütlerine verilen silahların geri toplanacağı da Türkiye’ye defalarca yetkililer tarafından ifade edildi. İşbirliğinin yolu belli, silahları vermeyi durdurmak. Ondan önce verilmiş olan silahları toplamaktır. Bizim dost ve müttefik olarak gördüğümüz model ortak mı denir stratejik ortak mı denir NATO’da birlikte çalıştığımız mı denir? Müttefik mi denir? Hangi tanımlama ile yaparsak yapalım bir ülkenin diğer ülkeden beklediği en doğal, en meşru şeylerdir Türkiye’nin beklentisi.”
“HAREKAT SÜRESİNDE ŞEHİT VE YARALI ASKER YOKTUR”
Harekata ilişkin gelişmeler ve bugüne kadar DEAŞ terör örgütüne ait vurulan hedeflere ilişkin sorulan soruya Bozdağ şu cevabı verdi:
“Harekat planlandığı gibi devam ediyor. Şu anda TSK kuvvetleri karadan da harekat bölgesine girmiş bulunmaktadır ve belli bir mesafe de almıştır. Bu mesafeye ilişkin rakamları tabi değişik yerlerden herkes alıyor ama bunları açıklamayı tek tek ‘şuradayız, buradayız’ demek teröristlere adres ve yer göstermeyi doğru görmeyiz. Ama bilinmesi lazım ki ilk üç günde planlanan mesafe ve alan kontrolü sağlanmış durumdadır. Harekat sürecinde silahlı kuvvetlerimiz mensupları içerisinde şehit olan yoktur. İnşallah bundan sonra da burnu kanayan bir askerimiz olmaz. Yaralı askerimiz de şu ana kadar bize gelen bilgiler içerisinde yoktur. Ancak terör örgütlerinin Türkiye’ye attığı roketler nedeniyle bazı yerleşim yerlerinde yaralanana vatandaşlarımız var. Hayatını kaybedenler var. ”
“DEAŞ’LI TERÖRİSTLERİN BÖLGEDEN AYRILMASI ABD’NİN BİLGİ VE ONAYI İLE OLMUŞTUR”
DEAŞ terör örgütünü bölgede olduğunu biz ifade etti. Bu bir gerçeğin açıklanmasıdır. ABD ile PYD ve YPG terör örgütlerinin dayanışması ile Rakka’da birlikte yapılan DEAŞ’A karşı operasyonun sonunda Rakka’daki DEAŞ’lı teröristler PYD/YPG terör örgütünün teröristlerinin açtığı koridor içerisinden onların sağladığı emniyet ve güven ortamı içerisinde araçlarına bindiler, silahlı yüklediler ve oradan ayrıldılar, gittiler. Nereye gitti bunlar? Bu teröristlerin bölgeden ayrılması ABD’nin bilgi ve onayı dışında olabilir mi, o mümkün değil. Çünkü PYD/YPG onlara onaylatmadığı bir işi orada yapamaz. Elbette onların da onayı var. DEAŞ’lı teröristleri yok etmek, etkisiz hale getirmek isteyenler o zaman bu teröristleri ne yapması lazımdı? Ya orada etkisiz hale getirmesi lazımdı ya da onları teslim alması gerekirdi. Onların hem bölgeye hem başka ülkelere ve insanlara zarar vermemesi için gerekenleri yapmaları lazım, ama yapılmadı.”