Bahçeli’den Oğan’a: “Bir Müptezel Durduk Yere Yeni Bir Devletten Bahsetmiştir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AK Partili Ayhan Oğan’ın “Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz, beğenin beğenmeyin bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan’dır” sözlerini, “Bir müptezel durduk yere yeni bir devletten bahsetmiştir. Bu meçhul ve müphem şahsiyetin hezeyanını ciddiye almak, dikkate değer bulmak beyhudedir, emek ve zaman israfıdır” dedi.

MHP lideri Bahçeli Twitter hesabından açıklamalarda bulundu. Bahçeli, son günlerde yaşananların, “sansasyonel ve milli bünyeye operasyon niteliğinde” olduğunu belirterek, vakaların birbiriyle doğrudan, en azından dolaylı bağı olduğunu ifade etti. Bahçeli, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, bir kişinin Atatürk büstüne saldırmasını, “Mezkur alçak provokasyon haklı ve meşru bir infial ve tepkinin önünü açtı. Unutulmasın ki Atatürk; Türkiye’dir, Cumhuriyet’tir, devlettir. Aziz Atatürk Türk milletinin ortak ve kurucu değeridir. Kurtuluşun lideri, kuruluşun mihveridir. İnkarcılar ise hıyanetin hizmetkarlarıdır. Atatürk ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözünün mimarı, ‘Muhtaç Olduğun Kudret Damarlarındaki Asil Kanda Mevcuttur’, seslenişinin mucididir” sözleriyle eleştirdi.

“Bir Müptezel Durduk Yere Yeni Bir Devletten Bahsetmiştir”

Bahçeli, AK Partili Ayhan Oğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni bir devlet kurulduğu yönündeki iddialarını şu sözlerle eleştirdi:
“Bir müptezel durduk yere yeni bir devletten bahsetmiştir. Doğrusunu isterseniz, bu meçhul ve müphem şahsiyetin hezeyanını ciddiye almak, dikkate değer bulmak beyhudedir, emek ve zaman israfıdır. Neymiş; ‘15 Temmuz’dan sonra yeni bir devlet kuruluyormuş’. Başka, ‘beğensek de beğenmesek de kurucusu Sayın Erdoğan’mış.’ 16 Nisan Halkoylamasından önce, Cumhurbaşkanı’nın bir başdanışmanı ‘halk kendi devletini kurmak için adım atıyor’ demişti, hatırladınız mı?”
Söz konusu iddiaları “vahim” olarak niteleyen Bahçeli, bunlara Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cevap vermesinin daha doğru ve akılcı olacağını belirterek, “Nitekim devletin başı bellidir” dedi.

“Yeni Devlet Kuruyoruz Lafı FETÖ’ye Uzatılmış Zeytin Dalıdır”

“Düşünce ve duruşumuz hiç kimseye, hiçbir odağa bağlı ve bağımlı değildir” diyen Bahçeli, "Yeni bir devlet kuruluyor demek, ortada bir eskinin varlığını önce kabul, ardından da hedefteki devletin yıkıldı yıkılıyor ilanını yapmaktır” ifadelerini kullandı.

16 Nisan Halkoylamasıyla hükümet etme sisteminin değiştirildiğini, devletin güçlendirildiğini söyleyen Bahçeli, “Yeni bir devlet kuruyoruz ağzı kirli bir FETÖ ağzı, aynı zamanda manda ve himaye arayan ihanet ortaklarının karanlık bir arayışıdır. 15 Temmuz’da paralel devlet yapılanmasının hain emelleri deşifre olmuştu. Yeni devlet; paralel devlet hasretini çeken köksüzlerin çağrısıdır. Devlet birdir, milletin siyasi ve idari mecmuudur, Türk tarihinin şeref mahsulüdür, ismi Türkiye Cumhuriyeti’dir. Öyle de kalacaktır. 15 Temmuz’da devlet yıkımdan kurtarılmıştır. Millet işgalden mahfuz tutulmuştur. Yeni devlet kuruyoruz lafı FETÖ’ye uzatılmış zeytin dalıdır. Devlet; milletin namusuna emanet edilmiş yaşayan, milli hafızayı taşıyan, milli haysiyeti savunan şuur, gurur ve ruhtur. Hainler anlayamaz” açıklamasında bulundu.

“İnanıyorum Ki Olanlardan Cumhurbaşkanı Da Rahatsız Ve Memnuniyetsizdir”

“15 Temmuz’u basamak yaparak, 16 Nisan’ı bahane ederek yeni devlet, yeni kurucu amacında olan varsa, aklını başına, ayağını da denk alsın” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

“Milli Mücadele’yi 15 Temmuz’la kıyaslamak, fırsattan istifade Türkiye’yi budamak ihanettir, niyet sahipleri karşılarında MHP’yi bulacaktır. İnanıyorum ki, bu olanlardan, sürekli kösteklenen Cumhurbaşkanı da rahatsız ve memnuniyetsizdir. Aksini düşünmek ise milli bir felakettir.

“Bazı Cemaat Ve Tarikatlar Oluk Oluk Kurum Ve Kuruluşlara Yuvalanıyor”

Türkiye’ye İdlip’te tuzak kuruluyor, Ortadoğu kaynıyor, ABD, YPG’ye silah yağdırıyor, Avrupa’yla ilişkiler geriliyor, FETÖ davaları sulanıyor. Mağduriyetler artıyor, ülke çalkalanıyor, yine bazı cemaat ve tarikatlar oluk oluk kurum ve kuruluşlara yuvalanıyor. Ve devlet tartışılıyor! Nizamülmülk, devlet herkese nasip olmayacak büyük nimettir, diyordu. Bu nimete son nefes, son nefer, son damla kana kadar sahip çıkacağız. Bir kez daha sesleniyor, sorumluluk sahiplerini uyarıyorum: Ya devlet başa, ya kuzgun leşe… Ya devlet ya zillet; ya millet ya da illet…”