MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na “Afrin’e girmeyin diyorsun, hadi yarın birileri de çıkıp Hatay’dan, Kilis’ten çıkın derse ne yapacaksın, nereye kaçacaksın, neye sarılacaksın Sayın Kılıçdaroğlu?” diye sordu.
Bahçeli, Antalya’da İl ve İlçe Başkanları Çalışma ve İstişare Toplantısı’nın açılış konuşmasını yaptı. Partisinin 18 Mart’taki 12. Olağan Büyük Kurultayını hatırlan Bahçeli, “18 Mart Kurultayımız, ‘Milli Duruş: Şühedaya Vefa, Millete Beka’ Kurultayıdır. Türkiye’nin toparlanması için biz de katkı veriyoruz. 18 Mart Olağan Büyük Kurultayımız, Çanakkale ruhuyla temellenecek, Milli Mücadele mirasıyla şekillenecektir” dedi.
Bu kurultayın, 2019’daki diğer üç siyasi olayın, üç stratejik dönüm noktasının hazırlığına ve hedef planlanmasına sahne olacağını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
“12’nci Olağan Büyük Kurultayımız Milliyetçi Hareket Partisi’nin değişmeyen, dönüşmeyen, ama devamlı gelişen ve büyüyen fikri kalite ve kuvvetinin gelecek Türk asırlarına taşınmasında tarihi bir eşik ve milat olacaktır.
-“YEREL SEÇİMDE İTTİFAKIN YIPRANMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”-
İkinci siyasi olay da, 2019’un Mart ayında yapılacak Mahalli İdareler Seçimi’dir. Bu seçimde en makul, en muhkem sonucu almak, mevcut belediyelerimizi muhafaza ederek üzerlerine yeni ve daha çok ilaveler yapmak ana gayemizdir. Partimiz mahalli idarelerde markadır. Dürüst ve temiz yönetim anlayışımızla milletimiz belediye yönetimlerindeki çalışkanlığımızı ve kucaklayıcı vasfımızı görmüş, tanıklık etmiştir.
Pek tabii olarak, Mahalli İdareler Seçimi’nde, Adalet ve Kalkınma Partisiyle kurmuş olduğumuz Milli İttifak’ın yıpranmasına, olası siyasi kamplaşma ve kutuplaşmalara izin ve meydan vermeyeceğiz.
2019 yılındaki üçüncü ve müteakiben dördüncü siyasi olay da sırasıyla, Cumhurbaşkanı Seçimi ve Milletvekili Genel Seçimidir. Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin gerçeklerini okumuş, milletimizin arayış ve özlemlerini beka üzerinden tekrardan yorumlamıştır.”
-“MHP YENİ HÜKÜMET ETME SİSTEMİNİN PAYDAŞIDIR”-
Bahçeli, 15 Temmuz darbe girişimini “Türk siyasetinin akışını etkileyen bir işgal teşebbüsü” olarak değerlendirerek, 7 Ağustos 2016’da Yenikapı’da bir ruh doğduğunu ve Türkiye için yeni bir kapının açıldığını belirtti. Bahçeli, şunları kaydetti:
“Biz bu ruha ortak olduk, bu kapıdan içeri girdik. Başka türlüsünü yapmamız da kendimizi, ülkülerimizi, var oluş gayemizi inkar olurdu.
Adalet ve Kalkınma Partisi’yle oturup konuştuk. Yeni bir hükümet sistemi üstünde uzlaşmaya vardık. Çünkü bekamız anormal tehditler altındaydı. Saldırılar artacak, tehlikeler yoğunlaşacaktı. Kaldı ki, vatanı kaybettikten sonra neyin siyasetini yapacağız? Devlet gittikten, millet bölündükten sonra iktidarın ne anlamı kalacaktır? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yeşerip billurlaşması bu kavrayış ve beka endişesi çemberinde vücut bulmuştur.
-BARAJ KONUSU-
Milliyetçi Hareket Partisi, yeni hükümet etme sisteminin içinde başından sonuna kadar vardır ve paydaşıdır. Baraj sorunu yaşadığımızı söyleyenler, acaba barajın yüzde 50 artı 1’e çıktığını ne zaman idrak edecekler? Yüzde 10’u ağızlarında sakız gibi çiğneyenler, korktuğumuzdan, indiğimizden, gerilediğimizden dolayı ittifaktan medet umduğumuzu yüzsüzce diline dolayanlar, 15 Temmuz FETÖ ihanetinin yarım kalmasından içten içe üzülen kokuşmuşlardan başkası değildir.”
-“ANAMUHALEFETİN MİLLİ GÜVENLİĞİMİZİ KÖSTEKLEME ÇABASI BAŞLI BAŞINA GÜVENLİK SORUNU-
Bahçeli, 22. gününde olan Afrin bölgesindeki Zeytin Dalı Harekatı üzerinden Kılıçdaroğlu’na eleştirilerde bulunarak şöyle konuştu:
“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Afrin’in içine girilmesini doğru bulmuyormuş. Peki sen neyi doğru buluyor, neyi doğru görüyorsun Sayın Kılıçdaroğlu? ABD’li askerler YPG’li katillerle Menbiç kırsalında beraber nöbet tutuyorlar haberin var mı?
ABD’nin Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı sürdürdüğü operasyonların en üst düzey sorumlusu olan bir general bozuntusu, YPG’lilere kahraman diyor, Türkiye’ye yanlış hesap içinde diyerek parmak sallıyor, hiç duydun mu? Afrin’e girmeyin demek, PKK/PYD/YPG’yi arkalamak, kollamak, terör örgütlerine el sallamaktır.
Afrin’e girmeyin diyorsun, hadi yarın birileri de çıkıp Hatay’dan, Kilis’ten çıkın derse ne yapacaksın, nereye kaçacaksın, neye sarılacaksın Sayın Kılıçdaroğlu? Terör örgütleri bu kadar mı gözünüzü boyadı, bu kadar mı aklınızı başınızdan aldı? Bu ülkede anamuhalefet partisinin milli güvenliğimizi köstekleme çabası, jeopolitik arıza vermesi felakettir, aslında başlı başına güvenlik sorunudur.
Birisi çıkar, Ege’deki haklarımızı çarçur etmek için, üç beş keçinin otladığı kaya parçacıkları diyerek vatanı sabote eder, düşman sevindirir.
Birisi çıkar, ÖSO’ya terörist der, El Kaide’yle ilişkilendirir, ama kendisinin kimlerle ilişkili olduğunu itiraf edemez.”
-“BUNLARIN NESİ TÜRK’TÜR Kİ, İSMİ DE TÜRK KALACAKTIR?”-
MHP lideri Bahçeli, Türk Tabipleri Birliği’ne yönelik de sert eleştirilerde bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
“Başında Türk olan, ama Türklüğün utancı, Türk düşmanlarının gözetleme kulesi, Türk katillerinin aşı suyu olan bir mesleki örgüt, PYD’ye çalışır, YPG’yle oynaşır, PKK’yla düşer kalkar. Sonrada isminden Türk ifadesi kalkmasın diye feryat eder. Türk Tabipler Birliği diye bir kurum ahlaken ve vicdanen yok hükmündedir. Türk milleti beka mücadelesi verirken, teröristlerle aynı çizgiye, aynı niyete, aynı dile sürüklenmiştir. Bunların nesi Türk’tür ki, ismi de Türk kalacaktır? Türk olmak adam olmaktır, mayası sağlam olmak, vatan ve millet sevdalısı olmak demektir. Kürt kökenli kardeşlerimin PKK’yla, PYD’yle bağ ve bağlantısı nasıl yoksa, Türklüğün de Tabipler Birliğiyle bir ilgi ve yakınlığı olmamıştır.”