-MHP Lideri Devlet Bahçeli, grup konuşmasında CHP ve 6'lı masaya ağır ithamlarda bulundu.
-"Lejyoner" anketçilere: Bizim ölümüz sizin topunuzun dirinizi yerle yeksan eder!
-Bahçeli, kaçan HDP'li milletvekilini hatırlatarak, "Bir tarafta milletvekili maaşı alıp, diğer tarafta terör kamplarına kaçmak hainliktir. Sayın Kılıçdaroğlu neyi bekliyorsun, neden susuyorsun, haydi bunu da eleştir. Mertsen bu rezalete de tepki göster. Sadece dokunulmazlığı kaldırılmış bir milletvekilinin PKK/YPG’nin arasında ne aradığını, ne yaptığını, Suriye’ye nasıl geçtiğini yürekliysen sor, adamsan üstüne git. Bu vatanın ekmeğini yiyip devletten maaş alanların düşman saflarına irtica etmeleri, buna destek verilmesi, bu kepazeliğe göz yumulması şerefsizlik değildir de nedir?" diye yüklendi.
ANKARA (ANKA) - MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na ağır itham ve benzetmelerde bulunarak kaçan HDP'li kadın milletvekiline ses çıkarmamasını eleştirdi. Bahçeli, Kılıçdaroğlu'na "Bir tarafta milletvekili maaşı alıp, diğer tarafta terör kamplarına kaçmak hainliktir. Sayın Kılıçdaroğlu neyi bekliyorsun, neden susuyorsun, haydi bunu da eleştir. Mertsen bu rezalete de tepki göster. Sadece dokunulmazlığı kaldırılmış bir milletvekilinin PKK/YPG’nin arasında ne aradığını, ne yaptığını, Suriye’ye nasıl geçtiğini yürekliysen sor, adamsan üstüne git. Bu vatanın ekmeğini yiyip devletten maaş alanların düşman saflarına irtica etmeleri, buna destek verilmesi, bu kepazeliğe göz yumulması şerefsizlik değildir de nedir?" dedi. Bahçeli millet ittifakının Türkiye için bir tehdit olduğunu belirtti. MHP Lideri millet 6'lısına Macaristan'daki seçimlerden ders almalarını tavsiye etti, millet ittifakı üyelerini işbirlikçilikle suçladı. MHP Lideri ayrıca "lejyoner" anketçilere "Bizim ölümüz sizin topunuzun dirinizi yerle yeksan etmeye yeter" diye seslendi.
-KALPAK DA TAKSANIZ, FİSTAN DA GİYSENİZ KURTULAMAYACAKSINIZ!
Bahçeli partisinin grup toplantısında ağır cümlelerle Kılıçdaroğlu'na seslendi. "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu haksız ve hayasız eleştiriden başka bugüne kadar ne yapabilmiş, hangi yaraya merhem olabilmiş, taş üstüne taşı ne zaman koyabilmiştir?" diye soran Bahçeli şöyle devam etti:
"Acıda yoklar, tasada yoklar, sevinçte yoklar, mücadelede yoklar, fedakarlıkta yoklar, ahlakta yoklar, millikte yoklar, Türkiye’nin hak ve çıkarlarını savunmakta hiç yoklar. Ancak yalan oldu mu varlar, talan oldu mu yarıştılar, iftira oldu mu meydandalar, sahtelik ve yüzsüzlük oldu mu rekor üstüne rekor kırarlar. Bakarsınız Kobani’ye selam salarlar, bakarsınız PKK/YPG’ye arka çıkarlar, sonra da dönüp biz Kuvayı Milliye’yiz deyip kafalarına geçirdikleri kalpakla fotoğraf verirler. Bu zillet taifesine sesleniyorum, kalpak da taksanız, fistan da giyseniz, masaya da otursanız sizi bekleyen akıbetten, sizin yolunuzu gözleyen mağlubiyetten kurtulamayacaksınız. Cumhurun iradesinden asla kaçamayacaksınız."
-CHP'YE "AYDINLIKTA GAFİL" SUÇLAMASI
"CHP’si, İP’i, HDP’si ve alayı birden Sorosçu Kavala’yla yatıp kalkıyorlar, terörist Demirtaş’ı cezaevinden çıkarmayı planlıyorlar" iddiasında bulunan Bahçeli, "Teröristi serbest bırakacağız diyen Kılıçdaroğlu, sorarım sana, gazileri içeri mi tıkacaksın? Şehitlerimizin kemiklerini mi sızlatacaksın? Terörle mücadeleyi mi keseceksin? Türkiye’yi peşinde sürüklendiğin küresel siyaset ve cinayet baronlarına peşkeş mi çekeceksin?
Sayın Kılıçdaroğlu, sen aslında çift kişiliksin, birincisi karanlıkta uyanık, ikincisi de aydınlıkta gafilsin" dedi.
CHP'nin, HDP ile can ciğer kuzu sarması, aynı yumurta ikizi olduğunu kaydeden Bahçeli, "Terörist Demirtaş bunların ortak paydasıdır" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i de "terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala’nın hukuki süreçlerini şaibeli olarak gördüğünü" belirten Bahçeli, "İP başkanı bir teröristin, bir ajanın cezaevinde olmasını, dolambaçlı yollarla adalet ve hukukun olmadığına yormuş. Dokunulmazlığı kaldırılan HDP’li bir milletvekilinin yasa dışı yollardan Suriye’ye geçtiği, terörist arkadaşlarına sığındığı, buna da hiç kimseden ses çıkmadığı anlaşılmaktadır. CHP kuzuların sessizliğine gömülmüştür. İP deseniz, o zaten üç maymunu oynamakla meşguldür." dedi.
Devlet Bahçeli şöyle devam etti:
"Hukuken ve ne acıdır ki, TBMM üyesi olan bir şahsın terör örgütüne doğrudan katılması üzerine yapılması gereken ilk iş, bu kadının milletvekilliğinin derhal düşürülmesidir. Biz TBMM’de terörist ve terör örgütü sempatizanı görmek, seslerini duymak, aynı havayı teneffüs etmek istemiyoruz. Bir tarafta milletvekili maaşı alıp, diğer tarafta terör kamplarına kaçmak hainliktir. Sayın Kılıçdaroğlu neyi bekliyorsun, neden susuyorsun, haydi bunu da eleştir? Mertsen bu rezalete de tepki göster? Sadece dokunulmazlığı kaldırılmış bir milletvekilinin PKK/YPG’nin arasında ne aradığını, ne yaptığını, Suriye’ye nasıl geçtiğini yürekliysen sor, adamsan üstüne git? Bu vatanın ekmeğini yiyip devletten maaş alanların düşman saflarına irtica etmeleri, buna destek verilmesi, bu kepazeliğe göz yumulması şerefsizlik değildir de nedir? Siyasi dolandırıcılığın, siyaset kalpazanlığının hakim olduğu bir düzende, gerçeği haykırmak, maskeleri indirmek iftihar edeceğimiz Ülkücü bir erdemdir.
-"ZİLLET İTTİFAKI TÜRKİYE İÇİN TEHDİT"
Islanmışın yağmurdan pervası olmaz. İhanetin de milli duruşun karşısında ayakta kalması söz konusu olamaz. Türkiye işin aslında siyaset vasıtasıyla çok ciddi bir tehdit altındadır. Tehdidin adı zillet ittifakıdır. Tehdidin bileşenleri, CHP, İP, HDP ve diğer vagon partilerdir. 2023 yılının Haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’nde doğru ile yanlış, hak ile batıl, sadakat ile sahtelik, millet ile zillet, istiklal ile ihanet arasında bir tercih yapılacaktır. İnanıyorum ki, Türk milleti zillete Türkiye’nin kaç bucak olduğunu gösterecektir. İnanıyorum ki, geliyor gelmekte olanlar tantanasıyla avunanlar, siyaset çöplüğüne atılacaktır. İnanıyorum ki, kazanan Türkiye olacak, zafer Türk milletinin hanesine yazılacaktır."
-İYİ'DEKİ MİLLİYETÇİLERE GÖNDERME
Türk milliyetçiliğinin lideri Alparslan Türkeş'in vefatının 25’inci yıl dönümünde Türkeş'e karşı duydukları sevgide herhangi bir zafiyet veya zayıflama emaresi görülmediğini anlatan Bahçeli, "Bir ara bizim denizimizde yaşayıp, şimdilerde kendi yapay dereleriyle övünenlerin Merhum Türkeş Bey’i ağızlarına almaya ne hakları olacak ne de vefaları yetecektir" dedi.
-LEJYONER ANKETÇİLERE İKAZ
Bahçeli "İkazen söylüyorum, Milliyetçi Hareket Partisi yüzdelere sığmaz, oranlara sıkışmaz, barajlarla sınırlanamaz. Türklüğün baraja takılacağını ileri sürenler akıl dağılması yaşayan, aidiyet ve ahlak buhranı geçiren münafıklar korosu, müstevli kalıntılarıdır" diyerek ikazda bulundu.
Devamlı servis edilen ve sistematik hale gelen algı operasyonlarıyla kamuoyu nezdinde MHP'nin eridiğini, gerilediğini, inişe geçtiğini yazan, çizen ve açıklayan kokuşmuş araştırma şirketlerine "Alayınıza soruyorum, siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi dolaşıyorsunuz? Yoksa Kandil’de mi geziyorsunuz? Biliyoruz ki, güvenirliği sıfırlamış anketlerin, ahlaken iflas etmiş anketçilerin Milliyetçi Hareket Partisi’nin hakkını teslim etmeleri eşyanın tabiatına aykırı bir hezeyandır. Vaki MHP düşmanlığı şeytani emellerin sipariş verdiği bir düşmanlıktır. MHP’ye düşmanlık Türkiye’ye karşı açılmış ihanet ve melanet cephesinin tahkimidir. Bizim bu kirli tahkimat karşısında yegâne direncimiz imanımız, irademiz ve millet sevdamızdır. Bu vesileyle lejyoner anketçilere, onlara ümit bağlayan siyasi işbirlikçilerine diyorum ki, bizim ölümüz bile sizin dirinizi, sizin hepinizi, sizin topunuzu yerle yeksan etmeye çok şükür yetecektir" dedi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Türk milleti dünya üzerinde tıpkı bir bayrak gibi dalgalandığı müddetçe Üç Hilal de ona eşlik edecek, gölgesinde karanlıkları aydınlatan bir nur parçası gibi sonsuza kadar parlayacaktır" dedi.
-HAYAT PAHALILIĞI GEÇİCİ
Bugünkü şartlarda enflasyonun artmış olabileceğini, hayat pahalılığından şikayetlerin görülebileceğini ama bunların hepsinin geçici olduğunu kaydeden Bahçeli, "Salgın geçti geçiyor derken, 24 Şubat’tan itibaren Rusya ile Ukrayna’nın savaşı enerji ve gıda güvenliğini zedelemiş, bundan mütevellit zincirleme sorunlar bütün coğrafyaları sarmıştır. Objektif bir şekilde diyebiliriz ki, ülkemiz ve tüm dünya benzerine çok az rastlanan bir sınavdan geçmektedir. Bunu görmeden, buna dikkat etmeden, Türkiye ekonomisiyle ilgili felaket tamtamları çalmak; bittik, tükendik, iflas ettik, perişan olduk masalları anlatmak sorumlu bir tavrın alameti olarak değerlendirilemez" dedi.
Devlet Bahçeli, çıkan enflasyonun elbirliğiyle dün yapıldığı gibi yeniden indirileceğini belirtirken, "Hayat pahalılığının üstesinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla geliriz. CHP’nin, İP’in ve diğer güdümlü zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye’ye yansımasından rant devşirme gayesi ve bunu istismar etme hırsları hastalıklı bir siyasettir.Türk milleti hangi geceyi görmüştür de sabahına çıkamamıştır?" diye sordu.
-MACAR 6'LISI TERS KÖŞEYE YATTI!
Macaristan seçimlerinde çarpıcı siyasi gelişme yaşandığını anlatan Bahçeli, Başbakan Viktor Orban liderliğinde kurulmuş ittifakın, muhalif altı partinin ittifakını ters köşeye yatırdığını belirtti.
Bahçeli, "Orban ittifakı Soros’u kendi ülkesinde boşa düşürmüş, AB’nin engellerini aşma becerisi göstermiş ve dördüncü defa seçimlerde zafer kazanmıştır. Dış destek ve tazyiklerin işe yaramadığı, başkalarına kurşun askerlik yapanların sonunun iyi olmadığı Macaristan örneğiyle bir kez daha anlaşılmıştır. Ümit ve temenni ederim ki, içimize yuvalanan zillet ittifakının Macaristan’a bakıp sonuç çıkarması, ders ve ibret almasıdır.
Milletin dışında ikinci bir dayanak, ikinci bir egemen, bir başka karar ve irade kudreti yoktur, arayanlar, himaye altına girmeye özenenler zilletin ta dibindedir. İktidarın vizesi sandıkta ve bizzat milli irade tarafından verilmektedir. Bunun dışında icazet arayışına çıkanlar, yabancı ülkelerin ağzının içine bakanlar, bana ne düşer diye el avuç ovuşturanlar 85 milyon Türk vatandaşının hakkını hukukunu iki paralık etmek üzere harekete geçmiş siyasi işbirlikçilerdir. Türkiye’nin geleceğini işbirlikçiler değil, iffet, ilke ve irade sahibi Cumhur İttifakı tayin edecektir."
-POLİS TEŞKİLATININ 177'İNCİ YILDÖNÜMÜ
Polis teşkilatının 177'nci kuruluş yıldönümünü kutlayan Bahçeli, polislerin mesleki ve özlük haklarıyla ilgili taleplerinin bilincinde ve her zaman destekçisi olduklarını anlattı, "Üzerimize ne düşüyorsa yapmanın azmi içindeyiz. Bu vesileyle Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 177’inci yıl dönümünü kutluyor, bütün polislerimizi kucaklıyorum. Polise, askere saldıran, işkenceci diyen alçaklarla da her zemin ve ortamda mücadele edeceğimizin güvencesini veriyorum" dedi.
-UKRAYNA SALDIRILARI AÇIK DEĞİL
Rus askeri birliklerinin çekilmesinden 4 gün sonra karşılaşılan trajik ve yürek yaralayıcı sahnelerin düzmece bir olay mı veya gerçekten bir katliam mı olduğunun henüz açıklığa kavuşamadığını anlatan Bahçeli, "Biz, hiç kimsenin sefil propagandasına yataklık yapamayız, refakat edemeyiz, bu kapsamda ilerletilen kara kampanyalara, nifakla pekişmiş psikolojik harekatlara alet olamayız. Şuurlu ve uyanık hareket etmek önümüzdeki sis bulutunun içinde güvenli yol bulmamızı temin edecektir. Gözümüzün içine kadar sokulan dehşet verici tablo karşısında, yaşasın veya kahrolsun kamplarına da ayrılmamız irade hürriyetimizin inkarından başka bir şey değildir. Burada asıl can alıcı husus, derinlemesine kazınması gereken püf nokta, Rusya ile Ukrayna arasında yeşeren ateşkes ve barış görüşmelerinin istikrarla mesafe aldığı bir zaman aralığında, sivil katliamların dünya kamuoyuna birden bire ve bomba gibi düşmesidir" dedi.
Rusya'nın Buça’daki katliam iddialarının kurgu ve yalan olduğunu açıkladığını, beklendiği üzere tekzip ettiğini belirten Bahçeli, "Ancak ABD’den Fransa’ya, AB’den NATO’ya kadar niyeti bildik ve tanıdık ülke ve kuruluşlar Buça’da savaş suçu işlendiğini alelacele duyurmuşlardır. İhtimalen ve ihtiyatlı şekilde söylersek, savaşın bitmesine tahammülü olmayan ülkeler iğrenç bir senaryoya bel bağlamışlardır" diye konuştu.
Körfez'deki petrole bulanmış karabatak fotoğrafının daha sonra Fransa sahillerinde çekildiğinin anlaşıldığını hatırlatan Bahçeli, Rusya ile Ukrayna arasında süregelen müzakerelerin kesilmesini isteyenlerin açık olduğunu kaydetti.
Bahçeli, "Özellikle geçtiğimiz hafta İstanbul Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi’nde Rusya ve Ukrayna temsilcilerinin Türkiye’nin arabuluculuğunda bir araya gelmeleri, doğrusunu isterseniz pek çok ülkeyi ürkütmüş, telaşlandırmıştır. Bize göre, katliam iddialarının İstanbul’da kurulan müzakere masasından sonra gündeme taşınması ya bir tesadüf ya da kahredici bir tezgâhtır. Yaygınlaşan komplolara rağmen, Türkiye barışın yanında, barışsever adım ve atılımların arkasındadır" dedi.
-ABD'YE DİKKAT
Kimin kiminle yürüdüğünü, nasıl bir planlama içinde olduğunu, gelişmelerin ilerleyiş yönünü bilen, gören, değerlendiren bir akla sahip olduklarını vurgulayan Bahçeli, "PKK/YPG’ye 2023 bütçesinde yüz milyonlarca dolar para ayıran, müttefiklik hukukunu çiğneyen ABD’nin maksatlı tazyik ve telkinlerine nasıl itibar edelim? Ellerinde hançerle devamlı rehavet anımızı kollayan, punduna getirdiklerinde yapmayacakları kötülük bulunmayan sözde dostlarımıza nasıl güven duyalım? Onların kara propagandalarına neden kulak verelim? Geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde, Amerikan politikalarına hakim olan ana fikir, barış ve demokrasi istikametinde ilerleyen bir dünyanın gerçekleşmesine yardımcı olmaktı.Bunun ne kadar olup olmayacağı ayrı bir tartışma konusudur, kaldı ki bizim meselemiz özü itibariyle ve şimdilik bu değildir" şeklinde konuştu.
Putin ile Zelenski’nin İstanbul ya da Ankara’da bir araya gelip birbirlerine el uzatmaları, ezcümle bu savaşa son vermelerinin mutlak beklentileri olduğunu anlatan Bahçeli, "Bu savaşın kaybedeni öncelikle Ukrayna, sonra da Rusya ve bu ülkelerin halklarıdır. Kimin ya da kimlerin stratejik kazançlar elde ettiği artık gizlenemez boyutlardadır" dedi.
-AB'NİN STRATEJİK PUSULASININ PUSULASI ŞAŞMIŞ!
Muhtemel krizlere anında cevap vermeyi amaçlayan AB'nin, beş bin kişilik hızlı intikal gücü kurulmasına karar verdiğini belirten Bahçeli, "Stratejik Pusula isimli belgenin ülkemizi hedef alan kısımları ikiyüzlülük, çifte standartlık ve ayıplıdır. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklüğü’nün Doğu Akdeniz’deki haklarını yok sayan, uluslararası hukuka müzahir çalışmalarımızı kışkırtıcı olarak değerlendiren AB’nin, Rum tezlerine ve Yunan emellerine tutsak düştüğü açıktır. Bahse konu belge stratejik değil statükocu, pusula değil ikircikli politikaların putlaştırılmasıdır. Türkiye’nin NATO üyesi olması hiç dikkate alınmamıştır. AB ile ilişkiler hiç göz önünde tutulmamıştır" eleştirisinde bulundu.
Bahçeli, Erdoğan - Biden son görüşmesinde oluşturulan stratejik mekanizmanın hangi sonuçlara kapı aralayacağı, AB ile ilişkilere nasıl yansıyacağı konusunun yakın vadede netleyeceğini bildirdi.
Bahçeli, "Bilhassa değinmek ve telaffuz etmek isterim ki, Türkiye’nin direnci ve diri tutumu olmadan Avrupa güvende olamaz, güvenceye ulaşamaz. Yeni bir dünya düzeni kurulacaksa, bu düzende Türkiye ve Türk milleti hafife alınamaz, hor görülemez, rencide edilemez. AB’nin vizyon eksikliği, stratejik iflası, siyaset körlüğü, diplomasi başarısızlığı kendi kendini yiyen bir organizmaya dönüştüğüne çok açık işarettir. Türkiye ne doğudan ne de batıdan kopacak bir ülkedir. Aynı anda hem doğuyu hem de batıyı kavrayan ve eşitlik temelinde yaklaşan bir tarih derinliğinden bugüne ulaşan Türk-İslam medeniyetinin timsalidir" dedi.
Bahçeli, Tunus ve Pakistan'da demokrasiye destek verdi.