Öne Çıkanlar palandöken deprem tsk cumhurbaşkanı erdoğan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Haberleri recep tayyip erdoğan binali yıldırım pkk kurban bayramı tüik

Bahçeli: Bedelli Olacaksa, 28 Güne Ne Gerek Vardır?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bedelli olacaksa, 28 güne ne gerek vardır? Bu kadar zahmete lüzum olacak mıdır?” dedi.

MHP lideri Bahçeli, sosyal medya hesabı Twitter’dan bedelli askerlik, İsrail parlamentosunda kabul edilen ‘Yahudi Ulus Devleti Yasası’ ve Kıbrıs Barış Harekatı’nın 44’üncü yıl dönümüne ilişkin açıklamalarda bulundu.  Kıbrıs’ın bir adadan daha ötesi Türk vatanı olduğunu belirten Bahçeli, “Kıbrıs bir coğrafyadan daha fazlasıdır, milli davadır. Kıbrıs; çözüm oldu olmadı, anlaşma sağlandı sağlanmadı karmaşasına havale edilemeyecek büyük bir değerdir, nitekim tarih ve hatıralarımızın kalp atışıdır” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıs Türk’tür, Türk Kalacaktır”

“Hülasa Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır” diyen Bahçeli, bu gerçeğin değişmeyeceğini ve değiştirmeye yeltenenlerin âdeme mahkûm olacaklarını belirterek, hayat boyu mahcubiyet yaşayacaklarını dile getirdi. “Milli karakter milli kadere yön çizer, milli tarih milli istikbale yol verir” ifadelerini kullanan MHP lideri Bahçeli, “İstiklal onuru bu yönden, bu yoldan yükselir. Eğer bu onurdan mahrum düşersek ne tutunacak bir dalımız, ne de sığınacak bir limanımız kalır. Kıbrıs, Akdeniz’deki milli mukavemetimiz, şehit emanetimizdir” açıklamasında bulundu.

“Kıbrıs’ın Ruhuna Nüfuz Eden Türk Varlığından Rahatsız Olan Karanlık Çevreler Engel Üstüne Engel Çıkardılar”

“Kıbrıs’ta yıllarca kalıcı ve adil barış ortamı arandı. Seri ve sürekli görüşme turları atıldı. Uluslararası düzeyde müzakere kapıları aralandı, sorun tespiti yapılıp çözüm ümitleri aşılandı. Ne var ki bir arpa boyu mesafe alınamadı. Kaldı ki art niyetli adımlarla alınması da zordu” diyen Bahçeli’nin  açıklaması şu şekilde:

“Gömleğin ilk düğmesi hep yanlış iliklendi. Müspet ve yapıcı diyaloglar yerine, maksatlı ve marazi diplomasi öne çıktı. Devasa bir milletten taviz istendi, hatta tarihi haklarından vazgeçmesi beklendi. Çözüm dayatmaları devamlı önyargıya hapsedildi, ödün verme üzerine bina edildi.

Kıbrıs’ın ruhuna nüfuz eden, duruşuna hâkim olan, damarlarına kadar işleyen Türk varlığından rahatsız olan karanlık çevreler engel üstüne engel çıkardılar. Vicdanlarına diktikleri bariyerlerle, zihniyetlerine düşürdükleri lekelerle çözümsüzlüğün failleri, çarpıklığın fanileri oldular.

“Türk’ süz Kıbrıs Kalpsiz Beden Gibidir”

Aslında dedikleri şuydu, çözümden anladıkları da şu şekildeydi: Kıbrıs’ı terk edin, milli ve tarihi haklarınızı çiğneyin, Türklüğün Akdeniz’de boğulmasına sessiz ve seyirci kalın! Bu Rum komplosuydu. Bu Enosis kumpasıydı. Tutar mı, asla! Olur mu, kesinlikle hayır…

Türk’süz Kıbrıs kalpsiz beden gibidir. Türk’süz Akdeniz feci kuraklıktan sonra kuruyan göl veya nehre benzer. Anlayacağınız, abes olduğu kadar akıl dışılıktır, tarih dışılıktır, tek kelimeyle hezeyan ve hüsran derinliğidir.

Kıbrıs’ın Türklüğünü herkes inkar etse tarih etmez, herkes ihmal etse maşeri vicdan etmez, dahası affetmez. Türk milleti namertliği hazmetmez.

İki kesimli; adaletin ve eşitliğin paydasında buluşmuş iki toplumlu bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ulaşılırsa ne ala, aksi halde kendi göbek bağımızı kesecek gücümüz, kendi ayaklarımız üzerinde duracak takat ve özgüvenimiz hamd olsun vardır, yeri geldiğinde bu gösterilecektir.

“20 Temmuz 1974’te, Zulüm Ve Eziyetler Arşa Çıkınca, Ayşe de Tatile Çıktı!”

20 Temmuz 1974’te, zulüm ve eziyetler arşa çıkınca, Ayşe de tatile çıktı! Türkiye Cumhuriyeti isabetli ve iradeli bir şekilde, milli namusa musallat olan Rum emellerine haddini bildirdi, gerekli ve gecikmiş dersini çok şükür verdi. Bununla övünüyoruz.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 44’üncü yıldönümünde sahnelenen milli kahramanlığı saygıyla anıyorum. Bu Harekâtın öncesi ve sonrasında şehit düşen millet evlatlarına Allah’tan rahmet diliyorum. KKTC’nin 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nı tebrik ediyorum.

Bilinsin ki, Kıbrıs’tan taviz verirsek Anadolu’yu ateşe atarız, Kıbrıs’tan çekilirsek Ankara’da çürümeye başlarız. Böylesi bir zillete hiç kimse tamam demeyecek, tamah etmeyecektir.”

“Bedelli Olacaksa, 28 Güne Ne Gerek Vardır? Bu Kadar Zahmete Lüzum Olacak Mıdır?”

MHP lideri Bahçeli’nin bedelli askerliğe ilişkin açıklamaları ise şu şekilde:

Tam bu sırada süresi 28 gün olarak belirlenmiş bedelli askerliğin konuşulmasına şahit oluyoruz. Askeri ihtiyaçlar elbette gözetilmiş, dikkate alınmıştır. Meşru herhangi bir sebeple askerliğini yapamayan insanlarımızın yığılması da söz konusudur. Buraya kadar diyeceğim bir şey yoktur

Bedelli askerliğin çıkmasını olumlu görüyor, gereğinin yapılmasını arzu ediyorum. Ancak 28 günlük teorik eğitim de nedir? Bedelliden istifade edecek kardeşlerimiz 28 günde deyim yerindeyse ‘yaylalar yaylalar’ türküsünü bile öğrenemeyeceklerdir.

Bedelli olacaksa, 28 güne ne gerek vardır? Bu kadar zahmete lüzum olacak mıdır?

“Askerliğin Teorik Eğitimi Doğru Bir Değerlendirme Değildir”

Askerliğin teorik eğitimi doğru bir değerlendirme değildir. Asker silahla, ağıt siyahla anılır. Madem bedelli askerlikle ilgili düzenleme yapılacak, o zaman bunca kafa karışıklığı ve karmaşaya niye ihtiyaç duyulur? Adı üstünde bedelse verilir, sonuçta ilgililer terhis edilir.

Bedelli askerlik tartışmalarını uzatarak canıyla bedel ödeyen kahramanlarımızın ruhlarını ve fedakârlık numunesi evlatlarımızın duygularını incitmemek asıldır, esastır, şarttır, elzemdir, temennimdir.”

“İsrail’in Irkçı Girişiminin Adım Adım Felakete Doğru Kaydığını İkazla İfade Ve İlan Ediyorum”

İsrail parlamentosu tarafından dün kabul edilen ‘Yahudi Ulus Devleti Yasası’nın “şiddetli provokasyon, açık ve kategorik bir tahrik” olduğunu belirten MHP lideri Bahçeli, Kudüs’ün başkent olarak tanınmasından sonra yeni bir meydan okumanın bölgesel dinamikleri alt üst edeceğini, buna da kimsenin hakkı olmadığını dile getirdi.

“İsrail’in ırkçı girişimi ve Filistinli kardeşlerimizi yok sayan bu yasal düzenlemesini kınıyor, adım adım felakete doğru kaydığını ikazla ifade ve ilan ediyorum” diyen Bahçeli, “Bu terazi bu sıkleti çekmez, Evanjelist ve Kabala tertibi asla dikiş tutmaz. Filistin topraklarını işgale kalkışan, İslam’ın manevi ve tarihi mirasına sataşan ve ağır saldırı düzenleyen Siyonist bozgunculuk mutlaka kaybedecektir. İsrail sadece ateşle değil, bizzat bölgesel ve küresel dengeyle oynamakta, bunda da ısrar etmektedir. Ancak rüzgar eken fırtına biçerek eninde sonunda layığını bulacak, maneviyatın ve muazzam tarihi hakikatin hisarlarına çarpacaktır” ifadelerini kullandı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.