Akşener, Partisinin Yerel Seçim Beyannamesini Açıkladı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin yerel seçim beyannamesi ve belediye başkan adayları tanıtım toplantısında konuştu. Diplomatların kullandığı “Eğer masada yoksanız, menüdesiniz demektir.” sözünü hatırlatan Akşener, "Aslında bugün siyasette yaşanan da tam olarak budur. Çünkü; Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ortaya çıkardığı, bu milletsiz siyaset düzleminde; iktidarla ana muhalefet aynı sofrada oturmuş milletin hakkını, memleketin istikbalini, Türkiye’nin yıllarını afiyetle yemenin peşindeler!" dedi. Akşener, "Türk siyasetinin; saray yapımı bir pembe dizi olmasına da, ana muhalefet yapımı bir korku filmi olmasına da; iktidarla ana muhalefetin, ortak yapımı uzadıkça uzayan, bir orta oyunu olmasına da; müsaade etmeyeceğiz!" şeklinde konuştu.

İYİ Parti Lideri, partisinin yerel seçim beyannamesini de açıkladı. 

Gelin, şimdi sizlere;

biraz beyannamemizden bahsedeyim…

Uzun uzun vaatlerimizi sıralamayacağım.

Hepsi burada mevcut.

Başkan adaylarımızın her biri bunları;

il il, ilçe ilçe, belde belde, milletimizle paylaşacak.

Ben size, bugün;

milletimizin bugün yaşadığı, 4 temel soruna;

İYİ Parti olarak, İYİ Belediyecilik anlayışımızla,

nasıl çözümler sunacağımızı anlatacağım.

Biliyorsunuz, ülkemizdeki birinci temel sorun, yoksulluk.

İktidarın, yıllardır uyguladığı,

basiretsiz politikaların sonucunda;

ne yazık ki, bugün, milletimiz;

gittikçe büyüyen bir,

yokluk, yoksulluk ve yoksunluk sarmalıyla, karşı karşıya…

Şimdi, Sayın Erdoğan ve şakşakçıları, hemen;

“Bir belediye, yoksullukla nasıl mücadele edecek?” diye soracaktır.

Hemen anlatayım;

İYİ Parti olarak, şehirlerimizdeki yoksullukla mücadelemizin odağına;

Gençleri, çocukları, kadınları ve emeklileri alıyoruz.

Bu çerçevede;

Hiçbir gencin, barınma sorunu yaşamaması için;

yönettiğimiz belediyelerde;

erişilebilir, güvenli ve sağlıklı, yurt imkânları sunacağız!

Hiçbir gencin, KYK borcu derdine düşmemesi için;

yönettiğimiz belediyelerde;

sosyal sorumluluk projelerine katılan gençlerimizin;

KYK borçlarını, belediye olarak biz ödeyeceğiz!

Hiçbir çocuğumuzun, okula aç gitmemesi için;

yönettiğimiz belediyelerde;

Okullarda, sabah ve öğlen olmak üzere;

iki öğün, ücretsiz, yemek imkânı sağlayacağız!

Üstelik, bu yemekleri de;

Şehirlerimizdeki, kadın girişimcilerimiz;

ve kooperatifler aracılığıyla, temin edecek;

kadınların şehir ekonomisine,

süratle dahil olmasını sağlayacağız!

Hiçbir kadını, şiddetle bir başına bırakmayacağız.

Yönettiğimiz belediyelerde kuracağımız, “Kadın Destek Merkezleriyle”;

gece veya gündüz, fark etmeksizin;

her konuda, yanlarında olacağız!

Ve elbette, yoksullukla mücadelede;

Emeklilerimizi de, yalnız bırakmayacağız!

İktidar belli ki, emeklilerimizi;

yoksulluğa mahkûm etmekte kararlı.

Ancak biz;

hiç değilse, bir nebze nefes alabilmeleri için;

yönettiğimiz belediyelerde;

her emeklimizin gelirine, destekler sunacağız!

Aziz milletim;

Türkiye artık, ne yazık ki, bir sığınmacı cenneti!

Sokaklarımız, sığınmacıların, esiri olmuş durumda.

Nereden geldikleri ve ne zaman gidecekleri, belli olmayan;

bir kaçak ve sığınmacı istilasıyla, karşı karşıyayız.

Bu nedenle, İYİ Parti olarak;

Kaçak ve sığınmacı sorununa karşı, ortaya koyduğumuz;

Millî Göç Doktrinimizi, hayata geçirmek için;

ilk adımı, yetkiyi aldığımız, belediyelerimizde atacağız!

Yönettiğimiz belediyelerde;

Öncelikli olarak, tabela standartları getireceğiz.

Böylece, hem, kent estetiğini koruyacağız;

hem de, yabancı alfabelerle tabela asılmasının, önüne geçeceğiz!

Bu kurala uymayan, mevcut tabela ve reklam panolarını da;

süratle kaldıracağız!

Şimdi, biz böyle deyince;

bazı aklı evvel propagandistler;

hemen balıklama atlayacaktır.

O nedenle, açıklık getirelim:

Buradaki kastımız, elbette;

dünyada olduğu gibi, ülkemizde de, kendisine yer edinmiş,

uluslararası markalar değil…

Hani, kültürümüzle yabancılaşmış, malum dükkânlar var ya…

Hani, âdeta, bir başka ülkedeymiş gibi hissettiren sokaklar;

gettolaşmış mahalleler, var ya…

İşte tam olarak, onların hepsini, bitirmeye geliyoruz!

Bu duruşumuzun;

Birçoklarını rahatsız ettiğini de, pek tabi biliyoruz.

Zaten, Türk’ten ve Türklükten, rahatsız olup da;

bizden rahatsız olmayan, bir Allah’ın kulu yok.

Ne diyelim?

Şükürler olsun!

Kent dokumuza, kültürümüze, demografimize,

Sahip çıktığımız için, elbette, özür dileyecek değiliz.

Türksüz bir Türkiye rüyası görenler;

istedikleri kadar rahatsız olabilirler…

Biz İYİ Parti olarak;

Yetkiyi devraldığımız şehirlerimizde;

Kaçak ve sığınmacıların, şehirlerimizde gettolar oluşturup;

kurdukları işletmelerle, sadece birbirlerine hizmet ettikleri;

etnik yaşam adacıkları, minyatür Suriye’ler kurmalarına;

asla izin vermeyeceğiz!

Bu sebeple de;

yönettiğimiz belediyelerde;

yeni imar planları oluşturup, ivedilikle uygulayacağız.

Göreve gelir gelmez;

tüm kaçak ve sığınmacı gettolarında;

kentsel dönüşüm çalışmaları başlatacağız!

Hiç merak etmeyin;

İktidar, ne kadar sorumsuz, ciddiyetsiz ve beceriksizse;

biz de, o kadar kararlıyız!

Ana muhalefet, ne kadar kör, sağır, dilsizse;

biz de o kadar kararlıyız!

Milletimize söz olsun;

İYİ Parti’nin yönettiği, tüm belediyelerde;

Kaçak ve sığınmacı sayısını, süratle azaltacağız!

Aziz milletim;

Deprem, maalesef, ülkemizin bir gerçeği…

Ancak ne yazık ki;

Göz göre göre, büyük bir risk altında,

yaşamak zorunda bırakılıyoruz.

Uzmanlar, İstanbul depremi konusunda, yıllardır uyarıyor.

Biliyoruz ki bugün;

İstanbul’da yaşanacak bir felaket;

sadece İstanbul’u yıkıp geçmez;

Türkiye’yi de, Türkiye’nin ekonomisini de, yıkıp geçer...

Ancak, durumun, ciddiyetine rağmen;

hem yerel, hem de merkezi yöneticiler;

hazırlık yapmak, önlem almak, harekete geçmek yerine;

üç maymunu oynadıklarından;

yaşadığımız, her felaketin ardından;

depreme karşı, ne kadar da,

hazırlıksız bırakıldığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz.

Türkiye’yi yönetenlerin, can güvenliğimizi;

ne kadar da, önemsemediğine şahit oluyoruz.

Kendini, devlet yerine koyanların;

ne kadar da, güvenilmez olduklarını görüyoruz.

Üstelik;

daha geçtiğimiz yıl yaşadığımız, büyük acı;

henüz, bu kadar tazeyken;

deprem konusu, hâlâ ciddiye alınmıyor.

Depremzede vatandaşlarımız;

Bir yandan tehdit ediliyor;

Diğer yandan da;

dayatmalara maruz bırakılıyor.

İşte bu yüzden;

bahsedeceğimiz üçüncü sorun;

deprem tehlikesi karşısındaki,

ciddiyetsizlik, beceriksizlik ve ihmalkarlık olacak.

İYİ Parti olarak;

yönettiğimiz belediyelerimizde, her şeyden önce;

yaşayan, yaşatan, güvenli şehirler inşa edeceğiz.

Bütüncül bir kentsel planlama ve imar politikasıyla;

şehirlerimizi, fiziksel, toplumsal, ekonomik ve ekolojik yapısıyla birlikte;

depreme karşı, dirençli hâle getireceğiz.

Şehirlerimizdeki fiziksel yapıyı, dirençli hale getirmek için;

bina dayanıklılığını arttıracağımız, teknik uygulamaları;

yetkiyi alır almaz, hayata geçirmeye başlayacağız.

Ayrıca;

arazi kullanımı ve yer seçimlerine, özel önem vereceğimiz gibi;

okul, hastane gibi, kamu binalarının;

dayanıklılık denetimlerine de, hız vereceğiz.

Deprem ve doğal afet riskinin,

yüksek olduğu, yerleşim yerlerindeki;

yapı stoğuyla, araç ve nüfus yoğunluğunu azaltacak;

bu bölgeleri, milletimizin nefes alacağı;

park ve yeşil alanlara dönüştüreceğiz. 

Depreme dayanıklı konut ihtiyacının, karşılamasında;

finansman sorunu gidermek;

üretim maliyetlerini de, düşürmek için;

çok paydaşlı çalışmalar yürüteceğiz. 

Ayrıca;

konut üretiminde, yatay mimarinin yaygınlaşmasına;

milli bir stil ve estetiğin gelişmesine de,

öncülük edeceğiz.

Elbette, kentsel dönüşüm hamlemizi de;

bu çerçevede gerçekleştireceğiz.

Biliyorsunuz;

Kentsel dönüşümün, bugün ülkemizdeki karşılığı;

rantsal dönüşüm…

Bu sebeple de;

Bahsedeceğimiz sorunlardan, dördüncüsü;

şehirlerimizi tüketen, rantiye düzeni.

İYİ Parti olarak;

yönettiğimiz belediyelerde;

doğal afet riskinin, yüksek olduğu şehirlerimizde;

kentsel dönüşümleri;

rantı değil, kamu yararını gözeten;

şeffaf ve katılımcı bir anlayışla gerçekleştireceğiz.

Milletimizi, beton yığınlarına mahkûm eden;

rantçı ve fırsatçı yönetim anlayışına;

derhal son vereceğiz!

Rant kovalayan şebekeleri, birer birer çökertecek;

Ranttan yemlenen kalemleri, birer birer kıracak;

Rantı, millete tercih eden zihniyeti;

şehirlerimizden, söküp atacağız! 

İYİ Parti olarak, yetkiyi aldığımız tüm belediyelerde;

Yeşili betona çevirme sevdalılarının, rahatını bozacağız!

Rant arsızlarının, düzenini bozacağız!

Ormanlarımızı yok etmeye çalışan hainlerin, tezgahlarını bozacağız!

Toprağımıza, suyumuza, havamıza, sahip çıkacağız!

Sokaklarımıza, mahallerimize, köylerimize, sahip çıkacağız!

İnsanımıza, kültürümüze, değerlerimize, sahip çıkacağız!

İYİ Parti’nin, yönettiği belediyelerde;

rantçılık konuşulmayacak!

Tarımda, sanayide, kalkınmada;

örnek bir belediyecilik konuşulacak!

İYİ Parti’nin yönettiği belediyelerde;

hırsızlık konuşulmayacak!

Şehircilikte, ulaşımda;

örnek bir belediyecilik konuşulacak!

İYİ Parti’nin yönettiği belediyelerde;

yolsuzluk konuşulmayacak!

Teknolojik dönüşümde, engelsiz erişimde;

örnek bir belediyecilik konuşulacak!

Milletimizin, sonuna kadar hak ettiği;

Mutlu, huzurlu ve yaşanabilir şehirler konuşulacak!

Hazır olun:

1 Nisan’dan sonra, artık;

İYİ Parti iktidarının, ayak sesleri konuşulacak!

Şimdi, bugün, bu salonda bulunan;

81 il ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarımızdan,

bir söz istiyorum!

Bu sözü;

Törenize, atanıza uyarak verin!

Bu sözü;

İmanınıza, vicdanınıza sorarak verin!

Bu sözü;

Aklınızı, kalbinizi duyarak verin!

Bu sözü;

Namusunuz, şerefiniz üzerine verin!

Ve bu sözü;

Göreve geldiğiniz günden, ruzu mahşere kadar;

asla dönmemek üzere verin!

Hakikat güneşine sığınanlara yuva;

Kimsesizlere kardeş;

Garibanlara da, evlat olacaksınız!

SÖZ MÜ?

Fazilet kavgasına;

hürriyet davasına;

adalet sevdasına, omuz vereceksiniz!

SÖZ MÜ?

Karşınıza çıkacak;

tüm engellere, tüm baskılara direneceksiniz!

SÖZ MÜ?

Vazifeyi, daima menfaatten üstün göreceksiniz!

SÖZ MÜ?

Zulüm, Azrail bile olsa;

siz hep, Hakk yolunda yürüyeceksiniz!

SÖZ MÜ?

Haksızlıklar çağına, hak mührünü vuracaksınız!

SÖZ MÜ?

Milletin hakkını koruyacaksınız!

SÖZ MÜ?

Ve şartlar, ne kadar çetin olursa olsun;

Yılmadan koşacak;

Durmadan çalışacak;

Cefakar milletimizin gönlünde, taht kuracaksınız!

SÖZ MÜ?

Allah sizlerden razı olsun!

Türkiye’nin İYİ ve cesur evlatları!

Biz, ilk günden beri;

aynı azme, aynı cesarete, aynı kararlılığa sahibiz!

Önümüze çıkan engellere, takılmayız, aşar geçeriz!

Üstümüze geldiklerinde, durmayız, yıkıp geçeriz!

Bize istikamet çizenleri, ciddiye almayız, güler geçeriz!

Biz;

Bir avuç şımarığın kazanıp;

85 milyonun, kaybetmeye mahkûm edildiği;

bu kirli düzeni, değiştirecek iradeye sahibiz!

Biz;

Türk milletinin, korkularına değil;

umutlarına talibiz!

Ve biz;

Türkiye’nin hak ettiği;

Demokratik millî yükselişi başlatabilecek, tek siyasi partiyiz!

İşte bu yüzden;

önümüzdeki seçimlerden;

Milletimizle, omuz omuza verip, zaferle çıkacağız!

Sadece ve sadece, milletimizden aldığımız, güce güveneceğiz!

Ve Allah’ın izniyle;

O güçle, tüm zalimlere karşı dimdik durmaya, devam edeceğiz!

Çünkü İYİ Parti’de;

Kadroların EN İYİSİ var!

Çözümlerin EN İYİSİ var!

Projelerin EN İYİSİ var!

Kimsenin şüphesi olmasın ki;

İYİ Parti;

Şehirlerimiz için EN İYİSİ!

İYİ Parti;

Milletimiz için EN İYİSİ!

İYİ Parti;

Türkiye için EN İYİSİ!

Bunu herkes görecek, herkes öğrenecek;

Önce sandıkta, sonra sahada!

Önce 2024’te, sonra 2028’de!

Önce yerelde, sonra tüm Türkiye’de!

Bu şanlı mücadelede;

Yolumuz açık, gazamız mübarek olsun!

Rabbim, yar ve yardımcımız olsun!

Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun.!