Öne Çıkanlar CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin bugünün gündemi diyarbakır chp pkk AİLE abd tesk genel başkanı bendevi palandöken gündem başlıkları terörist kılıçdaroğlu fenerbahçe

Akşener: "Kararın Millet Nezdinde Sonuçları Bizi İlgilendiriyor"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Trabzon Teşkilat Buluşması'nda konuştu. CHP'nin teklifi üzerine yapılan toplantıda alınan karara ilişkin konuşan Akşener, "Bu kararın millet nezdinde sonuçları bizi ilgilendiriyor. Milletimiz bu karara teveccüh ederse adaylarımız seçilecek. 'Yanlış yaptın İYİ Parti ve Akşener' denilirse, sorumluluğu karşınızda duran kişiye ait. Elbette 'başüstüne milletim' diyeceğiz. Ama anlayamadığım, hem Cumhur İttifakı'nı destekleyenler hem de CHP'yi desteklediğini iddia edenler 24 saat küfrediyorlar. Gerçekten anlayamıyorum." dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Trabzon’da önemli açıklamalarda bulundu. Trabzon İl Başkanlığı'na yaptığı ziyaret sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Ardından Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane, Bayburt teşkilatlarıyla bir araya gelerek istişare toplantısı gerçekleştirmeden önce değerlendirmelerde bulunan Akşener; İYİ Parti Trabzon Yomra Belediye Başkan Adayını Mustafa Bıyık, Trabzon Şalpazarı Belediye Başkan Adayını Faruk Beldüz, Trabzon Çaykara Belediye Başkan Adayını Ayhan İşçi, Trabzon Maçka Belediye Başkan Adayını Turan Konak, Trabzon Ortahisar Belediye Başkan Adayını Ayhan Pala, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayını Muhammet Erkan olarak ilan etti.

“HAYIR OYU VEREN ARKADAŞLARIMIZA SAYGI DUYMAMIZ GEREKİYOR.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bir gazetecinin; “Partinizden İstanbul Milletvekili Ayşe Sibel Yanırkömeroğlu istfia etti. Gerekçe, CHP ile işbirliğine karşı oyların çok olmasıydı. Bu gerekçeyle istifayı nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu şu sözlerle yanıtladı;

“Sorunuzun içinde cevap var. Bu yeni değil yani biz iki dönemdir seçime katılan, iki keredir grup kuran bir siyasi partiyiz. Geçen dönem de arkadaşlarımızdan istifa edenler oldu, bu dönem de oluyor. Ben istifa eden bir arkadaşımızın hakkında, aleyhinde ne yorum yaptım ne de onu üzecek, onu zora sokacak herhangi bir cümlem olmadı, davranışım olmadı. Ki birçoğu hakaret etmesine rağmen, iftira etmesine rağmen. Şimdi Ayşe Sibel Hanım, Allah şahittir herhâlde bizim partimizden, yani benim gözümde ‘en son ayrılacak arkadaşım’ diyebilirdim. Çünkü bir kadındı, iş insanıydı ve parti kurulurken o dönemin şartlarında gelip bize kurucu oldu. Dolayısıyla kararına saygı duyuyorum ama burada demokrasi üzerinden bakıldığında Sayın Yanıkömeroğlu bundan hoşlanmayabilir, bu alınan karardan. Ona ben saygı duyuyorum ama o hayır oyu veren arkadaşlarımıza saygı duymamız gerekiyor. Dolayısıyla başarılar diliyorum kendisine. Söyleyecek fazla bir sözüm yok ama dediğim gibi inanın çok şaşırdığımı ifade etmek isterim. İnsan önceden altyapı hazırlar çünkü gitmek için ama gerçekten hiç beklemediğim bir davranış biçimiydi. Hayırlısı olsun.”

“TARİHİMİZDE İLK DEFA BİR ESKİ İÇİŞLERİ BAKANI POLİS EVİNDE YER YOK DİYE ÇIKARILDI.”

Konuşmasına Trabzon’da olduğu için mutluluğunu ifade ederek başlayan Akşener, eski bir İçişleri Bakanı olarak polis evinde kalmasına izin verilmediğini şu sözlerle anlattı; “Karadeniz’in coşkun dalgalarıyla baş etmeyi bilen insanlarla beraber olmak; benim siyasetteki ayakta kalabilme azmimi, bütün iftiralara, bütün kötülüklere, bütün hakaretlere, küfürlere rağmen partimizi ayakta tutma azmimi ve azmimizi gerçekten tahkim eden bir durum. İyi ki varsınız, iyi ki sizinle beraberiz. Allah her birinizden razı olsun. Salona baktım, ‘nereden nereye?’ dedim. Bu salonları bize vermiyorlardı. Otellerde 2 hafta üst üste kalırsak kovuluyorduk. Ben eski İçişleri Bakanı’yım, polis evlerinde kalma hakkım var ve bu yolculuk sürecinde tam 2007’den 2015 yılına kadar polis evinde kaldım. Ondan sonra bu yolculuğu yapıyoruz diye polis evinden atıldım. Yani tarihimizde ilk defa bir eski bakan, eski İçişleri Bakanı hem de devletin kanunuyla terörle mücadele yasasına göre bizzat devletin tahsis ettiği devlet memuru polislerle korunan İçişleri eski bakanı, polis evinde yer yok diye çıkarıldı. Sonra paramızla bir otelde kalmaya başladık aradan bir ay geçti. Girip çıkıyoruz, müşteriyiz, parasını ödüyoruz. Hatta yanlış bir şey olmasın diye kredi kartıyla ödüyoruz ki hani ispatlayabilelim ve o otelin sahibinin ikrarıyla, onun söylemesiyle ‘alınan tehditler’ nedeniyle oradan da atıldık.”

“BİZ DİK DURMAYA, İRADE KOYMAYA ALIŞKINIZ!”

Meral Akşener, yaşadıkları zorluklara alışkın oldukları bir gelenekten geldiklerini şu sözlerle anlattı; “Biz çok sert ve uzun bir yolculuktan geliyoruz. Bunu bugün şuramda hissetme nedenim ne biliyor musunuz? Bir arkadaşım bana bir kitap hediye etti. ‘Bir Ülkücünün Hapishane Günlükleri’. Tam 13 buçuk yıl yatmış kardeşim benim, Hüseyin Koloğlu. Şuradaki haziruna baktığım zaman iyi ki de bu insanların var olduğu bir gelenekten geliyoruz ki biz dik durmaya, irade koymaya alışkınız. Yıllarca ‘faşist’ dediler. Benim abim 80 ihtilaline kadar Kocaeli MHP il başkanıydı. Ben üniversiteyi yeni bitirmiş bir öğretmendim, Karabük sanıkları gelmişti. Karabük sanıklarını gençler için anlatıyorum. Çünkü bunu kimse anlatmıyor, artık anlatılmıyor. Biz 4 kızdık buradan Sultan’a, Nazife’ye selam olsun. Fakir ailelerin çocuklarıyız. Anneler gelirdi dişleri yok. Aynı anneleri daha sonra Zübeyde Hanım Şehit Anaları Vakfı’nı yönetirken terör şehitlerinin annelerinde gördüm. Anneler gelir, genç de olsa iki büklüm. Çocuğuna belli etmemeye çalışır. Genç gelinler gelirdi, her birinin halası sayardım kendimi ve süt yoktu şekerli su şişeden verirlerdi o çocuklara. Buradan ‘of’ demeden; aileler de, mahpuslar da ‘of’ demeden, bu devleti şikayet etmeden; eziyete, işkenceye razı oldular. Tek bir Avrupa ülkesine şikâyet etmediler bu ülkeyi, bu devleti. En ağır en ağır işkenceler görülmesine rağmen herkes şikâyet etti ama bizim büyüklerimiz şikayet etmedi, benim arkadaşlarım şikayet etmedi.”

“BUGÜNÜN TÜRKİYE'SİNDE EĞER SİZ ANLATMAZSANIZ, BİZ ANLATMAZSAK KİMSE KİMSEYİ DUYMUYOR VE DİNLEMİYOR.”

Akşener; “Hüseyin dedi ki, biz 78’ler yani 78’li yıllarda okuyanlardan bahsediyor; ‘yitik bir nesiliz’. Yitik bir nesil değiliz. Hata şudur biz sizi anlatamadık. Biz sizi anlatmalıydık. Biz sizin romanlarınızı, filmlerinizi yapmalıydık. Biz sizi yazmalıydık. Çünkü siz utanılacak hiçbir şey yapmadınız ve ne muhbir oldunuz ne itirafçı oldunuz ne adam sattınız ne de iftira attınız. Her birinizin önünde saygıyla eğiliyorum. Dolayısıyla bir tek eksiğimiz var, İYİ Parti de aynı eksikliği bu gelenek olarak sürdürüyor o da şu; ‘sen övünme el övsün’. Ama anlatmadan olmuyor. Bugünün Türkiye'sinde eğer siz anlatmazsanız, biz anlatmazsak bak kimse kimseyi duymuyor ve dinlemiyor. Onun için siz birbirinizi öğrenmelisiniz.” cümleleriyle konuşmasına devam etti.

BİZ HAKSIZLIĞA İDMANLIYIZ AMA HİÇBİR HAKSIZLIĞA; BU ÜLKE ADINA, BU MİLLET ADINA BOYUN EĞMEDİK.”

Sözlerinin devamında haksızlıklara alışkın olduklarını belirten Akşener, bu ülke için gereken her bedeli konuşmadan ödediklerini de vurguladı; “Cumhuriyet’in kuruluşundaki fedakârlıkların ahfadı burada, torunları burada. Sonra Cumhuriyet ve devlet tehlikeye düştüğünde gerçekten gençliğinden, istikbalinden, hayatından vazgeçenlerin bugünkü temsilcileri de burada. Onun için muhteremler bizi hafife almayın. Biz açlığa idmanlıyız, biz hakarete idmanlıyız, biz haksızlığa idmanlıyız ama hiçbir haksızlığa; bu ülke adına, bu millet adına boyun eğmedik. Bunun karşılığında hangi bedeli ödemek gerekiyorsa Allah’ımıza bin şükür onu da ödedik ve konuşmadan ödedik.”

“TÜRKİYE'DE SİZİN DERDİNİZ DIŞINDA HER ŞEY KONUŞULUYOR.”

Salona gelirken sohbet ettiği vatandaşların söz ettiği problemleri anlatan Meral Akşener, Türkiye’de sorunların değil ittifakların konuşulduğunu vurguladı ve İYİ Parti olarak ülkeyi yönetmeye talip olduklarını hatırlatarak; “Yolda şuradan şuraya gelirken, 500 metrelik mesafede; 55 yaşında, 64 yaşında hem emekli hem inşaatlarda çalışan elleri nasır içerisinde erkekler gördüm. 8.500 TL emekli maaşı alıp ağlayan insanlar gördüm ve emeklilik konusunda derdi olan ‘ben açım’ diye bağıran insanlar gördüm. Şimdi bunlar konuşulması gerekirken Türkiye’de ne konuşuluyor? İttifaklar konuşuluyor. Türkiye’de ne konuşuluyor? Oculuk, buculuk konuşuluyor. Türkiye'de ne konuşuluyor? Türkiye'de sizin derdiniz dışında her şey konuşuluyor. Gencecik bir kadın geldi, işsiz. ‘Ben çok zor durumdayım, ne olursun kızıma iş’ dedi. Bakın yardım istemedi, ‘kızıma iş’ dedi. Benim yaşlarımda bir hanım geldi. ‘Anası, babası terk etti ben babaanneyim. 9 yaşında ve 12 yaşında iki torun başımda ben 3.000 TL alıyorum. Açım, aç.’ dedi. Bir başka baba bağıra bağıra ‘Oğlum 6 sene evvel mezun oldu, hâlâ işsiz’ dedi. Normalde bunların konuşulması gerekirken eğer bu dertleri unutturacak, sizi görmeyecek üste yumruklaşma oluyorsa… Bu bir üç kâğıt biz bu üç kâğıtları ortadan kaldırmak için yola çıktık. Biz bu dertlere çözüm üretmek için yola çıktık ve 24 saat şu anda çok ilginç bir şekilde benim şahsımda arkadaşlarıma, sizlere hakaret ediliyor. Biz alışkınız. Bize abi dediklerimiz, dost bildiklerimiz ‘nesebi gayri sahihler’ dedi. Elbette şerefsiz bunları diyenler ama dediler. Bize her şeyleri yaptılar ama bir şey yapamadılar; bizi yıkamadılar. Vatandaşın gözünde yok edemediler. Onun için biz İYİ Parti olarak bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Onun için kurulduk, onun için bu eziyetli yolu yürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

“KARARIMIZIN MİLLET NEZDİNDE SONUÇLARI BİZİ İLGİLENDİRİYOR.”

İYİ Parti Genel İdare Kurulu’nda seçimlere Cumhuriyet Halk Partisi ile işbirliği olmadan girme kararının nasıl alındığını anlatan Akşener, alınan bu kararın sonuçlarının yalnızca İYİ Parti’yi ilgilendirdiğini vurgulayarak konuşmasına devam etti; “Biz bir karar aldık. Bu karar neydi? 9 saat konuştuk. Ne bir belediye başkanına ne Cumhuriyet Halk Partisi’ne en küçücük bir haksızlık, en küçücük bir hakaret, en küçücük bir incitici cümle, kelime, harf sarf etmeden kendi aramızda konuştuk. ‘Biz bu seçimlere nasıl gitmeliyiz?’ dedik, tam 9 saat konuştuk arkadaşlar. Bu ülkede böyle bir siyasi parti yok. Bütün arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Ve ben tek kelime etmedim, sadece söz verdim ve 14 kişi evet dedi iş birliğine 35 kişi hayır dedi. Bir arkadaşımız gelmediği için onun oyu yok, geri kalan herkes geldi Genel İdare Kurulu’na. Gizli oy kullanıldı, kimse kimseye baskı yapmadı. Harika bir argüman setiyle arkadaşlarım birbirini ikna etmeye çalıştı. Vallahi, billahi, tallahi gurur duyuyorum. İşte şahitsiniz orada elinizi tutan mı oldu? Ben bir imada mı bulundum en ufak? Tabii ki sorumluluk benim ama demokrasinin içselleştirilmiş, Türkiye'de olmayan ve uygulanan hâlinden bahsediyorum. İnanılmaz bir şeydi ve sonuç itibarıyla böyle bir karar aldık. Bu kararın millet nezdinde sonuçları bizi ilgilendiriyor. Milletimiz bu kararımızda teveccüh ederse gereğini yapacak, adaylarımız seçilecek. ‘Yanlış yaptın ey Meral Akşener ve İYİ Parti’ diyorsa onun da sorumlunun tamamı bu karşınızda duran kişiye ait. Elbette ‘baş üstüne milletim’ diyeceğiz.”

“BİZ ADAYLARIMIZIN GAYRETLERİYLE; MİLLETİMİZİN TEVECCÜHÜNÜ ALMAK, ONLARIN OYUNA TALİP OLMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK.”

İYİ Parti’nin seçime işbirliği olmadan girme kararına yönelik eleştiriler hakkında konuşan Akşener, 2028 Genel Seçimlerine yönelik hedeflerinin İYİ Parti’den bir Cumhurbaşkanı seçmek olduğunu açıklayarak; “Anlayamadığım, anlamlandıramadığım hem Cumhur İttifakı’nı destekleyenler hem Cumhuriyet Halk Partisi’ni desteklediğini iddia edenler 24 saat küfrediyorlar. Gerçekten anlayamıyorum ya bu kararı verecek olan milletimiz. Siz de küfretmek yerine, iftira atmak yerine proje üretin kardeşim. Milletimizin derdine yönelik çalışma yapın. Ne zamandır Atsız'ın şiirleri birilerine gönderme oluyor? Ne zamandır bir siyasi partinin projeleri bir başka yerin eleştirisi oluyor? Kaldı ki eleştirebiliriz de. İddialı bir şekilde proje konuşuyoruz biz. Artık an itibarıyla bunların dışına çıktık ve çıkmaya kararlıyız. Biz adaylarımızla, adaylarımızın gayretleriyle milletimizin gönlüne, milletimizin kalbine girip milletimizin teveccühünü almak, onların oyuna talip olmak için yola çıktık. Ve bu seçimlerin neticesinde de 2028’de bu ülkenin başına partimizden bu ülkeyi seven; ben olurum, bir başkası olur çünkü dediğim gibi kader bu. Amma velakin buradan bir arkadaşımızı inşallah bu ucube sistemi değiştirmek üzere Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Hedefimiz budur.” ifadelerini kullandı.

“HÜR VE MÜSTAKİL OLARAK SEÇİME GİTMEK İSTİYORUZ. BUNUN DOĞRULUĞUNA MİLLETİMİZ KARAR VERECEK.”

İYİ Parti olarak seçime hür ve müstakil olarak gireceklerini vurgulayan Akşener, bu kararın doğruluğuna vatandaşların karar verebileceğinin altını çizerek; “Biz ülkemiz adına yeteri kadar fedakârlık yaptık. Yeteri kadar gayret sarf ettik. Şimdi kendi başımıza, hür ve müstakil olarak seçime gitmek istiyoruz. Bunun kararını, bunun doğruluğunu, eğriliğini kim verecek? Milletimiz verecek. Ya arkadaşlar ne için milletin kararına bu kadar müdahâle etmeye kalkıyorsunuz? Ama ben bir köy kızı olarak biliyorum ki öyle kalın kalın parmaklarını sallayanlar; köylerde, küçük ilçelerde, periferilerde, şehirlerin yanlarında nasıl mide bulandırdı ben bilirim. Onlar bize parmak sallarken oradaki insanlara da parmak sallıyorlar. Bu kafayla gidilsin askere göreceğiz nasıl alacaklar tezkere.” dedi.

“BİZ YOMRA BELEDİYE BAŞKANIMIZ GİBİ ZORA TALİBİZ AMA HİZMETE TALİBİZ.”

Meral Akşener konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı; “Yomra Belediye Başkanımız tam karşımda. Tekrar aday, bu sefer kendi başımıza aday. Allah ondan razı olsun. Biz Yomra Belediye Başkanımız gibi zora talibiz ama hizmete talibiz. Aynı zamanda bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Yolda gelirken enteresan bazı şeylerle daha karşılaştık. İnsanımız yorulmuş; pkk imasından yorulmuş, HDP iddiasından yorulmuş. Birçok şeyden yorulmuş, yorulduğu için de pek çok arkadaşımız; ‘Daha evvel şu partiye oy veriyordum, bu defa size oy vereceğim’ dedi basın mensupları da duydular. Dolayısıyla Allah doğru yoldan ayırmasın. Cenabıhak milletimizin karşısında bizleri mahcup etmesin. Belediye başkan adaylarımızı inşallah başarılı kılsın.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.