İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Aydın'daki teşkilat buluşmasına katıldı. "İki taraf da bizden nefret ediyor." diyen Akşener, "Birinden birinin cici dediği bir durum yok. İki taraf da gıcık olmuş durumda. Peki biz ne yapmak istiyoruz? Biz sizin sesinizi duyurmak istiyoruz." şeklinde konuştu. Akşener, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Özer Kayalı'nın adaylığını ilan etti.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; Aday Tanıtım Toplantısı için gittiği Aydın’da vatandaşlarla ve teşkilatlarıyla bir araya geldi, Efeler Belediyesi’nin Kuvây-i Milliye Evi Müzesi açılışına katıldı.
Aydın büyükşehir ve ilçe belediyelerinde İYİ Parti’nin göstermiş olduğu adaylar tanıtıldı:
İYİ Parti Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Özer Kayalı, Buharkent Belediye Başkan Adayı Hasan Akol, Çine Belediye Başkan Adayı Erkan Bozkurt, Germencik Belediye Başkan Adayı Aydın Bircan, İncirliova Belediye Başkan Adayı Nadir Mıstık, Köşk Belediye Başkan Adayı Nilgün Baş, Kuyucak Belediye Başkan Adayı Fahrettin Kemik, Nazilli Belediye Başkan Adayı Cüneyt Korkmaz, Söke Belediye Başkan Adayı Mehmet Koyuncu, Yenipazar Belediye Başkan Adayı İlknur Karaduman, Bozdoğan Belediye Başkan Adayı Erhan Algan, Didim Belediye Başkan Adayı Atilla Avlayıcı, Karacasu Belediye Başkan Adayı Zeki İnal, Sultanhisar Belediye Başkan Adayı Cihan Demirel, Karpuzlu Belediye Başkan Adayı Veysel Kalfa, Kuşadası Belediye Başkan Adayı Behçet Alp oldu.
Ayrıca, 2019 Yerel Seçimlerinde göreve seçilen Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, yeniden görev yaptığı ilçesinde aday olarak gösterildi.
“ ‘BU TÜRKİYE’NİN MAKUS TALİHİNİ DEĞİŞTİREBİLİR MİYİZ?’ SORUSUNA ‘EVET’ CEVABINI VEREBİLMEK ÜZERE YOLA ÇIKTIK.”
Meral Akşener, Aday Tanıtım Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmasında, Erzincan İliç’te meydana gelen heyelanın ardından 9 maden işçisine hâlâ ulaşılamadığını hatırlatarak “Şu anda bildiğimiz 9 vatan evladının, daha fazla olabileceği söyleniyor, muhtemelen evine helal ekmek götürebilmek için her şeyiyle çalışan aile babalarının milyonlarca kilo çamurun altında, toprağın altında yatıp büyük bir çaresizlik içinde henüz cenazelerine ulaşılamadığı bir Türkiye’deyiz. Allah her birine rahmet eylesin, ailelerine sabır nasip etsin, milletimize sabır nasip etsin. Dün bu ama bir ay evvel teröristler tarafından şehit edilen gencecik evlatlarımız… Yani ne demek istiyorum? Bir taraftan terörle mücadele; öbür taraftan beceriksizliklerin, rantçıların, yandaş kayıranların, yandaşlara rant verenlerin; öğrencilerimizin yurtlar pahalı iken şanslı olup bir KYK yurduna girebildiği ondan sonra da ya asansörle canı giden ya da yemeğinde kurt çıkan, sülük çıkan; en son mezun olduktan sonra acaba ben ne yapacağım, iş bulabilecek miyim diye kara kara düşünen ama tuzu kuruların çocuklarının ise tuhaf tuhaf arabalarla, tuhaf tuhaf kıyafetlerle, tuhaf tuhaf tıraşlı halleriyle fotoğraflar çektirip, videolar çekip instagram'da yayınladıkları tiktok'ta para kazanabilmek için söylemeye dilimin varmadığı işlerin olduğu, liyakatin yerlerde süründüğü, hiç kimsenin değerli olmadığı bir Türkiye’de; “Bu Türkiye’nin makus talihini değiştirebilir miyiz?” sorusuna “evet” cevabını verebilmek üzere yola çıktık.” ifadelerini kullandı.
“EĞER YAMUĞU OLSAYDI BİZİM PARTİMİZE GELME CESARETİ BULABİLİR MİYDİ? BULAMAZDI.”
Meral Akşener Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve Efeler Belediye Başkan Adayının dürüst birer siyasetçi olduklarını vurgulayarak devam ettiği konuşmasında; “Bugün de yerel seçimlerin milletimiz için bir düğün olması için, seçmenimizin tercih yapabilecekleri, siyasetçinin hazır olda durduğu, projeler üzerinden rekabetin yapıldığı, dertlere çarenin üretildiği ve “sen benim velinimetimsin, patronumsun arkadaş” deyip seçmenin karşısında resmi tazim durulduğu bir Türkiye’yi inşa etmek üzere yola çıkmış ama tam anlamıyla size kendini kendimizi anlatamamış bir siyasi hareketiz biz. Dolayısıyla hakkın yanında olmanın, haklının yanında olmanın ve de temiz kalmanın gerçekten çok zor olan bir dönemde bugün adaylarımızı açıklayacağız. Karşımda Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız var. Kendisini tanıyorum. Orada da Efeler Belediye Başkanımız var. Şimdi soru şu; Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız, ki inşallah belediye başkanımız olacak, daha evvel bir dönem belediye başkanlığı yaptı. Eğer yamuğu olsaydı bizim partimize gelme cesareti bulabilir miydi? Bulamazdı. Onun için benim aynı zamanda “cesurlar hareketi” dediğim bu hareket; aynı zamanda da temizliğine, dürüstlüğüne, şerefine, onuruna olan dikkatin önde olduğu insanların bir araya geldiği bir siyasi harekettir.” dedi.
“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ İNŞALLAH SEÇİLECEK VE SİZİN PARALARINIZI, SİZE KULLANACAK!”
1994 yılında Doğru Yol Partisi’nden Kocaeli Belediye Başkan Adayı olarak siyasete atıldığını, o dönemde ilk anketlerde tanınırlığı %2 oranındayken seçim sürecinde 10 bin evin kapısını çalarak kampanya yürüttüğünü ve %22 oy aldığını anlatan Akşener; “Kocaeli’de 10 bin evin zilini çalmışım. Ne oldu biliyor musunuz? %22 oy aldım. %8 oy %22’ye çıktı. Belediye başkanlığına yeniden seçildi Sefa Sirmen %29 aldı, Osman Pepe de yani Refah Partisi da daha düşük bir oy aldı. İkisi arasında yürüyecek olan mücadeleye ben kendimi attım. O mücadele bugün karşınızda hitap etmemi sağladı. Ama hâlâ içimden belediye başkanlığını kaybetmeyi atamadım gitti. Onun için seçilin be kardeşim! Ben de diyeyim ki “belediye başkanlarımız seçildi”. Bu arkadaşları seçeceksiniz söz mü? Belediye başkanlarımız inşallah seçilecek ve sizin paralarınızı, milletimizin vergisiyle oluşan o bütçeleri; size kullanacak, bu şehre kullanacak, bu şehrin insanının faydasına kullanacak.” şeklinde konuştu.
“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET KADAR OLMALIDIR!”
3 yıl boyunca esnaf esnaf gezerek vatandaşla buluştuklarını hatırlatan Meral Akşener en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine getirilmesi gerektiğini yeniden dile getirdi; “İlk defa emeklilerin 5 tane ayrı maaş aldığını gördüm o dükkanlarda. 1.500 liradan 12.000 liraya kadar uzanan bir maaş skalası vardı. Ve o günden sonra biz emeklileri konuşmaya başladık. Dedik ki bütün hesaplamalara göre, o günün emekli maaşı bu insanları aç gezdirir. Daha sonra zaten ekonomi gitti gümbürtüye, bugün geldiğimiz noktada 10.000 lira emekli maaşı yetmez. “En düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalıdır.” dedik, söylemeye devam ediyoruz. İnşallah iktidar olduğumuzda da bunu yerine getireceğiz.”
“AYDINLILAR ÜRETİYOR, GEÇİNMEYE ÇALIŞIYOR AMA BAŞKALARINA YANLAMIYOR.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Aydın’da tarım üretiminin zorlaştığına dikkat çekerek; “Emekliler yanmış durumda, tarım yanmış durumda; sulamalar, elektrik, mazot o derece fazla ki yanmış durumda. Ben il başkanımıza yolda gelirken sordum. “Ben lahana ve karnabahar yetiştirdim, 5 liraya zor sattım. Kafa kafaya getiremedim ettiğim masrafı ama benim Aydınlı hemşerilerim 25 liradan lahana ve karnabahar yedi.” “Pamuk ne durumda?” dedim, “rezalet” dedi. “Zeytin?” “Zeytin çok az bu sene. Zeytinyağı pahalı gidecek, zeytin pahalı gidecek ama bu senelik. Sonraki fasıl yandı.” Peki “Aydınlılar nasıl geçiniyor?” dedim, “Aydınlılar üretiyor, geçinmeye çalışıyor ama başkalarına yanlamıyor.” dedi. “Emeğiyle, eliyle, bedeniyle aile boyu çalışıyor ve sonuç itibariyle kendini geçindiriyor.” dedi. Bir başka şey sütünüz gitti. 12 liraya süt, 650 liraya yem…” şeklinde konuştu.
“MEDYA DA BÖLÜNMEYE HİZMET EDİYORSA BU SEÇİMLER GERÇEKTEN KRİTİK SEÇİMLERDİR!”
Akşener, medyanın da Türkiye’deki kutuplaşmaya hizmet ettiğini ifade ederek; “Sizler basın emekçilerimizsiniz ama Türkiye yandaş ve yoldaş olarak medyada da bölündüğü için bütün bunları gönderiyorsunuz, hiçbiri yayınlanmıyor. Biri çıkıp burdan “ey Meral Akşener…” deyip fırça atsa yoldaş ve yandaş aynı anda yayınlar… Siz gönderiyorsunuz ama maalesef olmuyor. Şimdi eğer medya da böyle bölünmüş ise medya da bu bölünmeye bu derece hizmet ediyorsa bu seçimler gerçekten kritik seçimlerdir. İki taraf da bize bağırıyor, bize iftira ediyor, bize hakaret ediyorsa bu seçimlerde iki tarafın da kulaklarının ucunu hafif şöyle büküp morartmak gibi bir görevi vardır Türk milletinin. Çünkü seçmen velinimet olmalıdır.” dedi.
“HUKUKİ MANADA DÜZELTİLMESİNİN YOLUNU AÇMAK İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIM.”
9 Şubat Cuma günü 1618 sayılı TÜRSAB Yasası ve 6236 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair Meclis’e sunulan teklife gelen tepkilere yönelik konuşan Akşener; “Ömer başkan söyledi, milletvekili arkadaşlarımız tavır koydu. Bunun değiştirilmesi, düzeltilmesi için mecliste çok gayret ettik ama sonraki fasıl için, ayrıca hukuki manada düzeltilmesinin yolunu açmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Kimi aramam gerekiyorsa arayacağım. Çünkü öyle büyük bir tehdit ki bu… Bakın bu turizm mevzusu, o ehliyet verilme hikayesi, turist rehberi mevzusu demografik yapımızın değiştirildiği bir dönemde o otobüslerin içinde, senin olmadığın otobüslerin içinde başka birisi varsa bizim hakkımızda ne anlatacak belli değil. O kontrolden çıkıyor. Kimse onu görmedi. Onu düzelteceğiz merak etmeyin.” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİRDEN KÖYE GÖÇÜ SAĞLAYIN!”
Akşener Türkiye’deki sorunlara yönelik konuşmaya devam ederek 100 bin öğretmen tayin edilmesi gerektiğini de gündeme getirdi. Şehirden köye göçün sağlanması için yapılması gerekenleri anlatan Akşener; “Hemen yarın 100.000 öğretmen tayini şart bu ülkede. Köy okullarını açın be kardeşim. Köy okullarını kapattınız köyler boşaldı. Köy okullarını açın, öğretmenleri tayin edin, tam tersine şehirden köye göçü sağlayın. Eğer genç çocuklar tarım işletmesinde, babasının işletmesinde, o kendi toprağında çalışmak için geriye dönmüşse; mesela eşlerinin uzun süre ama erkeğin hiç değilse 5-6 yıl sigortasını bağ-kurunu devlet olarak sen öde kardeşim! Dolayısıyla da gençler köye gitsin.” dedi.
“HER BİR EVE GİRECEKSİNİZ, HER BİR ARKADAŞINIZI ÜŞENMEDEN TÜRKİYE’NİN NERESİNDE İSE ARAYACAKSINIZ, HER BİR KOMŞUNUZA ANLATACAKSINIZ!”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Ben hani “kader seçimi” bilmem ne, tumturaklı konuşmayacağım ama bu seçim şımarıklığın, sizi duymamazlığın, her şartta “bu insanları ben parmağımın ucunda oynatırım” deme şımarıklığına son verebileceğiniz bir seçim. Şimdi İYİ Partililere sesleniyorum; Allah rızası için her bir eve gireceksiniz, her bir arkadaşınızı üşenmeden Türkiye’nin neresinde ise arayacaksınız, her bir komşunuza anlatacaksınız.”
“DÜNYANIN EN DÜRÜST SİYASETÇİSİ DÜMENİNİ ÇEVİRİP; SİYASET YAPTIĞIN ANDAN İTİBAREN ÇOCUĞUNUN ÜSTÜNE YURT DIŞINDA ŞİRKET AÇAR, ORALARA PARA GÖNDERİRSEN; SEN HIRSIZSIN DEMEKTİR!
Meral Akşener konuşmasının sonunda ailesinden hiç kimsenin belediyeler ve iktidar üyeleri ile bir iş ilişkisi olmadığını dile getirerek kendisine bu şekilde şantaj yapılamayacağını vurguladı. Akşener konuşmasına; “Net bir şekilde söylüyorum ailemden, birinci derecede yakınım olan herhangi bir şahsın; bana bu deniliyor anlamında söylemiyorum, bir yere getireceğim; herhangi bir belediyeyle iş ya da para ilişkisini ispat eden olur ise politikayı bırakırım, Türkiye’yi terk ederim. Bunu benim gibi rahat rahat söyleyebilen siyasetçi sayısını bilmem! Sayın Erdoğan ve arkadaşlarıyla da çok eski tanışıyoruz neticede 30 senedir bu ülkede aktif politika yapıyorum. Bu manada onların belediyeleriyle de, onların bakanlarıyla da ailemin herhangi bir ferdiyle ilgili olarak; herhangi bir iş, güç, para, pul, ahbaplık var ise ortaya koysunlar. Hadi bakalım, eyvallah! Bunu niye söyledim biliyor musunuz? Şantajın dışında olabilmek çok önemli bir işmiş. Benim ailemden hiçbir kişinin ne Ankara anlaşmasıyla ne bir başka anlaşmayla; ne Avrupa'da ne Amerika'da da şirketi yok. Beni kim tehdit edebilir? “Hadi oradan ulan” derim ben. Bunu diyebilen var mı? Oğlunun, kızının, gelininin, yeğeninin, kocasının, damadının; Almanya'da, Londra'da, Paris'te, Lyon'da, Hollanda'da, bilimim Avrupa ülkelerinde, Dubai'de… Ben diyorum ki herhangi bir şirket, ahbaplık, ortaklık yoktur. Bunu soracaksınız. Siyaset yaparken yurt dışında çoluğuna, çocuğuna Avrupa ülkelerinde şirket kuranlara soracaksınız. “Ne için şirket kurdun kardeşim, sebebi ne? Türkiye dururken niye?” İşte en önemli soru Türkiye için budur. Siyaset için en önemli soru budur. Bir siyasetçinin ailesinden vardır zenginliği, ailesinden vardır işleri veya kendisinden siyaset öncesi fabrikası, şusu, busu elbette yurt dışıyla ortaklıkları vardır; başımın üstüne. Ama dünyanın en dürüst siyasetçisi dümenini çevirip; siyaset yaptığın andan itibaren çoluğunun, çocuğunun üstüne yurt dışında şirket açar, oralara para gönderirsen; sen hırsızsın demektir! Bunlara dikkat edeceksiniz.” sözleriyle son verdi.