AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Brunson Açıklaması: Türkiye Tehditlere Prim Vermedi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD’li Rahip Andrew Craig Brunson’ın tahliye edilmesine ilişkin, “Türkiye’yi birileri haddini aşan bir biçimde tehdit etmeye kalktığı zaman bunların hiçbirine prim verilmedi ve ciddiye alınmadı. Belli dayatmalar neticesinde karar alınacak olsaydı, o dayatma ifadelerinin ortaya çıktığı zaman, eş zamanlı olarak Türkiye’ye yönelik ekonomik saldırıların olduğu zaman Türkiye bu kararları alırdı” dedi.

Çelik, Adana’da gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Çelik, ABD’li Rahip Andrew Craig Brunson’ın tahliye edilmesini ve karara yönelik yapılan eleştirileri değerlendirerek şöyle konuştu:

“Türkiye’de bu olay gündeme geldikten sonra Amerikan tarafının tweetlerini, mesajlarını hatırlayalım. Orada belli bir gün ve saat verilerek, 'şu gün şu saate kadar bırakılmazsa şu tavırları koyacağız, çeşitli yaptırımlar ortaya koyacağız' denildi, Amerikan Başkanı ve yardımcısı tarafından. Dayatmalar karşısında Türkiye’nin herhangi bir şekilde onların tutumuna uyum sağlaması ya da verdikleri takvimle hareket etmesi söz konusu değil. Dolayısıyla burada Cumhurbaşkanımızın baştan beri tavrına dikkat edildiği zaman hiçbir şekilde bu dayatmalara prim vermeyen ve dayatmaları önemsemeyen, Türkiye’nin kendi yolunda gitmesini, kurumların kendi kararlarını vermesi, takvimine uyması konusundaki iradelerinin korunması şeklinde bir tutum aldığı ortadır.

“DAYATMALARLA SERBEST BIRAKILSAYDI EKONOMİK SALDIRILAR YAPILDIĞINDA BIRAKILIRDI”

Şimdi gelinen aşamada yargısal akış tamamlandı ve suçu sabit görülerek belli oranda bir ceza verildi bu şahsa. Yattığı süreye sayılarak tahliye dildi. Gelinen noktada karşı taraf da bunu temize götüreceğini söyledi. Dolayısıyla bu safhada yargısal akış tamamlandı, diğer aşamalar devam edecek. Ortaya çıkan eleştirilerin ortak noktası nedir, bir dayatma söz konusu olduğu ve dayatma neticesinde serbest bırakıldığı şeklindedir. Bu sürecin iyi takip edilmemesinden kaynaklanan bir yaklaşım. Türkiye’yi birileri haddini aşan bir biçimde tehdit etmeye kalktığı zaman bunların hiçbirine prim verilmedi ve ciddiye alınmadı.

Bu, 'dayatmalar neticesinde serbest bırakıldı' diyenlerin, bu eleştirilerinin temelsiz olduğu şuradan bellidir, eğer belli dayatmalar neticesinde o kararlar alınacak olsaydı, o dayatma ifadelerinin ortaya çıktığı zaman, eş zamanlı olarak Türkiye’ye ekonomik saldırılar yapıldığı zaman Türkiye bu kararları alırdı.

“AMERİKA KENDİ İÇ POLİTİKALARI İÇİN BUNU KULLANDI”

Maalesef yanlış bir tutum var. Amerikan yönetiminin kullandığı üslubu eleştirmek yerine eleştiriyi içeriye yöneltiyorlar. Dünden itibaren Trump’ın attığı tweetlerden başkan yardımcısının attığı tweetlere kadar bunun bir teolojik siyasete dönüştürmeye çalıştıkları, teolojik bir siyaset diline enerji kazandırmak için kendi iç politikaları çerçevesinde bunu kullandıkları çok açıktır, esas eleştirilmesi gereken şey de budur. Amerikan yönetiminin de şunu anlamış olması gerekir ne Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ne Türkiye’nin kurumları ve hükümeti hiçbir şekilde bu dayatma diliyle muhatap olmaz, bu haddini aşan dile prim vermez.”

KAYIP GAZETECİ CEMAL KAŞIKÇI: “EYLEME KARIŞANLAR VARSA SONUÇLARI AĞIR OLUR”

AK Parti Sözcüsü Çelik, kayıp Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayının “vahim bir mesele” olduğunu ve olayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hassasiyetle takip edildiğini de ifade etti. Gazeteciyle ilgili son derece spekülatif iddiaların olduğunu belirten Çelik, “İki ayaklı bir soruşturma var; birincisi, Türkiye’nin kendi müstakil soruşturması, ikincisi, geçen günlerde Suudi makamlar Türkiye ile işbirliği yapmak istediler, iş birliği olumlu karşılandı. Dış basında da bizim basınımızda da bazı isimler üzerinde yoğunlaşma vardır. Tabi bütün bunların hepsi iddiadır, güçlü bir şekilde soruşturulacaktır. Şunu unutmamak gerekir böylesi bir eylem asla affedilemeyecek, asla üssü örtülemeyecek bir eylemdir. Kendi topraklarımızın içinde olduğu bir bölgede bu şahsın kaybolması söz konusudur. Bu şahsın belli bir mekana girdiği ama o mekandan çıkmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bunun açığa kavuşturulması gerekir. Her türlü spekülasyondan uzak olarak, olayın açığa çıkması için en yüksek hassasiyeti gözeterek çalışmalar sürdürülüyor. Bu eyleme karışanlar varsa kuşkusuz bunun ağır sonuçları olur” dedi.