AK Parti, CHP, HDP ve MHP'nin Kudüs ile ilgili yayımladıkları ortak bildiride “Türkiye Cumhuriyetini oluşturan 80 milyonun her bir ferdinin, BM kararları hilafına Kudüs'ün tarihi statüsünü değiştirme yönündeki maceracı girişimleri kesin ve tartışmasız bir şekilde reddetme iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak dünya kamuoyuna ifade ve ilan ederiz” denildi.
ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanımaya hazırlanmasına ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti Grup Başkan Vekili İlknur İnceöz, CHP Grup Başkan Vekili Engin Özkoç, HDP Grup Başkan Vekili Ahmet Yıldırım ve MHP Grup Başkan Vekili Erhan Usta imzasını taşıyan “Kudüs’ün Statüsü Değiştirilemez BM Kararları İhlal Edilemez” başlıklı ortak bildiri yayımlandı. Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın tarafından Genel Kurul’da okunan ortak bir bildiri şu şekilde:
“Kudüs, üç semavi din için de hakkaniyet temelli özgürlüğü ve barışı arayan Ortadoğu'nun yüreğidir. Kudüs, ilk kıblemiz Harem-i Şerif’le birlikte üç semavi dinin kutsal mekanlarıyla tarihi, kültürel, dini kimliğini kazanmış olan ve bu niteliğiyle dünya esenliğinin göz bebeği bir şehirdir. Kudüs'ün bu özel statüsüne sahip çıkmak, korumak, tüm renkliliğiyle barış içinde bir dünyayı gerçek kılmak bakımından hayati derecede önemlidir.
“Filistin Sorunu Saldırgan Politikalar Nedeniyle İnsanlığın Gündemindedir”
İkinci Dünya Savaşından sonra Kudüs merkezde olmak üzere Ortadoğu coğrafyasında bir dizi insani, ahlaki, siyasi dram yaşanmıştır. Filistin Sorunu dediğimiz ve gerçekte bir insanlık sorunu olan konu, bu yaşananların bir ürünüdür ve halen tüm barış çabalarıyla birlikte bunları tahrip eden saldırgan politikalar nedeniyle insanlığın gündemindedir.
“İsrail Hükümeti'nin Almış Olduğu Tüm Kararların Hükümsüzlüğü Kayıt Altına Alınmıştır”
1947'den bu yana tüm BM kararlarında Kudüs'ün İsrail hakimiyeti altında bulunması kabul edilmemiş. 1967'de Israil'in Doğu Kudüs'ü işgal etmesinden sonra ise yine BM İsrail'i Kudüs'ün statüsünü değiştirecek girişimlerden kaçınmaya çağırmıştır. Keza Israil'in 1980'deki ilhak kararı BM Güvenlik Konseyince kınanmış, bu konuda İsrail Hükümeti'nin almış olduğu tüm kararların hükümsüzlüğü kayıt altına alınmıştır. Bu kararda ayrıca İsrail'deki diplomatik misyonların Kudüs'te bulunamayacağı da ifade edilmiştir.
“Amerika'nın Bugünkü Tavrı, Bölgede Bir Dizi Tehlikeli Gelişmeyi Tetikleyecek”
İsrail'in bu türden politikalarını özetleyen ‘Kudüs'ü başkent yapma’ girişimlerine bugüne kadar mesafeli duran ABD'nin bu defa destek verme olarak anlaşılabilecek bir yola girmesi asla kabul edilemez. ‘Filistin Sorunu’ nu çözme, bölgeye barış ve istikrar getirme temelinde uzun yıllardan bu yana ‘arabulucu’ olarak davranan, dünya kamuoyuna kendi misyonunu bu şekilde anlatan Amerika'nın bugünkü tavrı, bölgede bir dizi tehlikeli gelişmeyi tetikleyecek, çatışma doğuracak, yeni insani dramlara sebep olacak bir yaklaşımdır. Halen ‘Filistin Sorunu’ nu çözmek için gösterilen barışçıl çabalar bu girişim karşısında muhakkak büyük darbe alacak, Ortadoğu'da bir dizi istikrarsızlık yaşanacaktır. İsrail ve Filistin arasında adil, kalıcı, dengeli, tarihi ve manevi haklara riayet eden bir barış gerçekleşmeden insanlığın huzur ve selamete ulaşmasının mümkün olmayacağı unutulmamalıdır.
Bu kabul edilemez gelişmeler karşısında, Türkiye Cumhuriyetini oluşturan 80 milyonun her bir ferdinin, BM kararları hilafına Kudüs'ün tarihi statüsünü değiştirme yönündeki maceracı girişimleri kesin ve tartışmasız bir şekilde reddetme iradesini Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak dünya kamuoyuna ifade ve ilan ederiz.”