CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, "Merkez kapitalist ülkeler Bus Simulator Apk Son Sürüm İndir zenginlere vergi, altyapı yatırımlarını artırma, herkese eşit miktarda doğrudan destek uygulamalarını yürürlüğe koymak zorunda kalmıştır. AKP’nin tek adam rejimi ise Merkez Bankasının kaynaklarını, ülkenin vergi gelirlerini, emekçinin zor günlerinin güvencesi İşsizlik Sigortası Fonu da dahil her tür kamu kaynağını yandaş sermayenin zenginliğine zenginlik katma aracı haline getirmiştir. İşçiye, emekçiye, emekliye, geniş halk yığınlarına, küçük esnafa ise borçlanması için kredi önermiştir." dedi.
CHP İzmir Milletvekili Beko, Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük işçi direnişlerinden biri olan 15-16 Haziran Direnişi'nin 51. Yıldönümü dolayısıyla açıklamada bulundu.
Beko'nun açıklaması şöyle;
"Bugün Türkiye; işçiye, emekçiye, ücretliye, emekliye düşman bir, 'tek adam rejimi' altındadır. Bu rejimin temel dayanağını oluşturan unsurlar; neo-liberal iktisat politikaları, Türk-İslamcı ideoloji, işlevsizleştirilmiş Meclis, tek adamcı çok maaşlı bürokrasi ve yandaş basın ile iktidarın kayıtsız hizmetinde işbirlikçi sermayedir. Olağanüstü hal uygulamaları kalıcılaşmış ve demokratik kazanımlara karşı yürütülen topyekun savaşın bir numaralı aracı haline gelmiştir. Ülkemizi ekonomik, siyasal olarak uçurumun kıyısına getirmiş olan bu tek adam rejimine karşı direnişin ilham kaynağı yine bu ülkenin işçi sınıfının, demokratlarının ve devrimcilerinin aydınlık mücadelesi ve tarihidir. Bu mücadelenin en önemli dönemeçlerinden birini 15-16 Haziran Direnişi oluşturur. Bu tarihle gurur duyuyoruz.
AKP artık iktidardan demokratik yollarla gönderilmelidir. Ülkenin üzerinde yarattığı karanlık gölgeden kurtulmalıyız. AKP iktidarı süresince, işçiler, emekçiler hiç olmadıkları kadar esnek istihdam biçimleri ile çalıştırılırken, kuralsızlık kural haline gelmiş ve bu çalışma ilişkisi güvencesizliği derinleştirmiştir. Her alanda olduğu gibi emek dünyası da yandaşlar ve diğerleri arasındaki ayrımların keskinleştiğine şahitlik etmiştir. Gerçek sendikacılık zayıflarken yandaş sendikacılık hormonlu biçimde büyütülmüştür. Sendikalaşma oranı yüzde 14’lere gerilemiştir.
Ülkede olağanüstü hal uygulamalarının kalıcılaşmasıyla binlerce işçinin mücadelesi, grevi yasaklanmıştır taşeron uygulaması kural haline gelmiş, emeğin her tür kazanımı ve hukuku büyük oranda etkisizleştirilmiştir. AKP’nin 18 yıllık iktidarında binlerce işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Madenler, tersaneler, inşaatlar kitlesel işçi kıyımlarının acı tanıkları olmuştur. En az 25 bin işçi iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetmiştir. Binlerce emekçi ise yaralanmış, meslek hastalıklarından kırıma uğramıştır.
Tüm bunlara bir de Kovid-19 salgını eklenmiştir. Büyük bir halk sağlığı krizi olarak tüm dünyada neo-liberalizmin çöküşünün kaçınılmazlığını göstermiştir. İster ülke içinde olsun isterse küresel planda zengin zenginleşirken, yoksulluk ve yoksunluk derinleşmiştir. Bugün işsiz sayımız 95 ülke nüfusunu geçmiş, işsizlik kadın, erkek, genç tüm yurttaşları pençesine almıştır.
Merkez kapitalist ülkeler zenginlere vergi, altyapı yatırımlarını artırma, herkese eşit miktarda doğrudan destek uygulamalarını yürürlüğe koymak zorunda kalmıştır. AKP’nin tek adam rejimi ise Merkez Bankasının kaynaklarını, ülkenin vergi gelirlerini, emekçinin zor günlerinin güvencesi İşsizlik Sigortası Fonu da dahil her tür kamu kaynağını yandaş sermayenin zenginliğine zenginlik katma aracı haline getirmiştir. İşçiye, emekçiye, emekliye, geniş halk yığınlarına, küçük esnafa ise borçlanması için kredi önermiştir.
Ancak, hiçbir koşulda umutsuzluğa yer olmadığını tarihimizden, direniş geleneğimizden biliyoruz. Bir kez daha 15-16 Haziran ruhuyla sokaklardan, caddelerden, dükkanlardan, inşaatlardan, fabrikalardan, tarlalardan, iş yerlerimizden, maaş kuyruklarından sesleniyoruz; bugün içine sürüklendiğimiz “Mafya-Siyaset-Sermaye” üçgeninden kurtulacak en kısa zamanda emeğin ve demokrasinin iktidarını hep beraber inşa edeceğiz."