ING Türkiye 2020 Yılı İlk Yarı Finansal Sonuçlarını Açıkladı

ING Türkiye, 2020 yılının ilk yarısına dair konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. Bu dönemde konsolide sermaye yeterlilik oranı yüzde 24.23 olarak gerçekleşen ING Türkiye, 41.6 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 50.3 milyar TL tutarında kredi büyüklüğü ile ekonomiyi destekledi. Bu kaynakla ikinci çeyrekte Covid-19 salgınından etkilenen ekonomide normalleşme sürecine de katkı sağladıklarını söyleyen ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bireysel ve tüzel müşterilerimizin finansmana erişimini kolaylaştırırken güçlü sermaye yapımız ve dijitalleşme stratejimiz ile ekonomiyi desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

Sürdürülebilir bankacılık anlayışıyla müşterilerine her zaman, her yerden, kolay ve zahmetsiz hizmet sunabilmek hedefiyle faaliyet gösteren ING Türkiye, 2020 yılı ilk yarı konsolide finansal sonuçlarını açıkladı. Konsolide aktif toplamı 63.1 milyar TL olan ING Türkiye’nin bu dönemdeki sermaye yeterlilik oranı da yüzde 24.23 seviyesine ulaştı. Yılın ilk altı ayında toplam özkaynakları 9.2 milyar TL, mevduatları ise 38 milyar TL olan ING Türkiye, 41.6 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 50.3 milyar TL kredi desteğiyle ekonomiye sağladığı katkıyı sürdürdü. 
 
Normalleşme sürecine “Dörtlü Kredi Paketi” desteği
 
Covid-19’un ekonomik etkilerini sınırlandırmak için ilk günden itibaren bireysel ve tüzel müşterilerinin hayatını kolaylaştıran uygulamaları devreye alan ING Türkiye, normalleşmeye geçiş döneminde de bu çalışmalarına aralıksız devam etti. Müşterilerinin finansmana erişimini hızlandırmayı hedefleyen ING Türkiye, Türk Lirası nakdi kredilerde konsolide bazda yüzde 10 büyüme sağladı. Tüketicilerin bütçelerine, KOBİ’lere ve ülke ekonomisine katkı vermek üzere, uygun koşullarda dört farklı kredi paketi de hazırlayan ING ayrıca, maaşını ING’ye taşıyan emeklilere de düşük faizli kredi ve nakit promosyon fırsatları sundu.
 
Müşteriler ile iletişimde mobilin payı yüzde 84’e yükseldi
 
ING müşterilerinin, özellikle pandemiyle birlikte artan mobil ve internet bankacılığı kullanımları ilk yarı rakamlarına da yansıdı. Dijital bankacılık alanındaki yenilikçi adımlarını sürdüren ING’nin müşterileri ile iletişiminin yüzde 84’ü mobil bankacılık üzerinden gerçekleşti, şube dışı kanallar olarak bakıldığında ise bu oran yüzde 98,4’e yükseldi. Dijital kanalları kullanan toplam aktif müşteriler içindeki mobil bankacılık müşteri payı yüzde 98 olurken, sadece yazışarak finansal işlemlerin yapılabildiği ve soruların yanıtlandığı akıllı bankacılık robotu INGo aracılığıyla da yılın ilk yarısında toplam 12 milyon mesaj alındı. Dijital bankacılığı hizmet aracı olmanın ötesinde, müşteri ilişkilerinin derinleşmesi ve müşteri bağlılığının artmasında en önemli güçlerden biri olarak gören ING Türkiye, bu doğrultuda özellikle büyük veri, yapay zeka ve robot teknolojileri uygulamalarını odağına aldığı çalışmalarına hız kazandırdı.
 
Alper Gökgöz: “Bireysel ve tüzel müşterilerimize destek elimizi uzatmayı sürdüreceğiz”
 
Yılın ilk yarısını değerlendiren ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz, “Pandemi nedeniyle beklenmedik şartların oluştuğu bu yılın ilk yarısında bir yandan müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik adımlar atarken bir yandan da güçlü finansal performansımızı sürdürdük” dedi. Bu doğrultuda, bireysel ve tüzel müşterilerin finansmana erişimini mümkün olduğunca kolaylaştırmaya odaklandıklarını anlatan Gökgöz, şöyle devam etti: “İlk altı aylık dönemde ekonomiyi desteklediğimiz 50.3 milyar TL’lik kredi büyüklüğü de bu hedefte aldığımız yolu ortaya koyuyor. Önümüzdeki süreçte de hem bireysel hem tüzel müşterilerimize destek elimizi uzatırken güçlü sermaye yapımız ve dijitalleşme stratejimiz ile ekonomiyi desteklemeye devam edeceğiz. Diğer taraftan pandemi süreci, toplumsal ihtiyaçlara duyarlılığın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Bizim de bu kapsamda Milli Dayanışma Kampanyası’na verdiğimiz destek ve Toplum Gönüllüleri Vakfı aracılığıyla oluşturduğumuz fon ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya başladı. Ayrıca ING Grubu’nun UNICEF ile başlattığı Covid-19 bağış kampanyasına dahil olduk. Türkiye’de yatırımlarına 2008 yılından bu yana devam eden bir kurum olarak müşterilerimize ve topluma karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeyi sürdüreceğiz.”