TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Türker Naslı, gayri safi yurt içi hasılada (GSYH) 2015 yılında gerçekleşen sabit fiyatlarla yüzde 4’lük büyümenin, beklentilerin üzerinde iyi bir performans ve sevindirici bir gelişme olduğunu belirtti. Naslı, bu performansın daha çok iç tüketimle sağlandığı, büyümenin yatırımlar ayağının ise zayıf kaldığını vurguladı.
2015 yılı GSYH gerçekleşmelerini değerlendiren Naslı, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre GSYH, 2015 yılının son çeyreğinde sabit fiyatlarla yüzde 5,7, tümünde ise yüzde 4 artmıştır. Beklenti, artışın yüzde 3,8 olacağı yönündeydi. Büyüme beklentilerin de üzerinde gerçekleşmiştir. Ancak büyümenin dinamikleri de önemli" şeklinde konuştu. Yıllık yüzde 4’lük büyümenin yüzde 3’lük bölümünün yurt içi tüketimden kaynaklandığını ifade eden Naslı, devlet harcamalarının payının da yüzde 0,7 olduğunu belirtti. Naslı, kamu ve özel sektör yatırımlarının payının yüzde 0,9’da kaldığına, dış ticaretin etkisinin ise negatif olduğuna işaret ederek, büyümenin ana dinamosu olan iç tüketimdeki artışta Türkiye’de sayıları 3 milyona yaklaşan Suriyelilerin yaptığı harcamaların da önemli bir payı bulunduğuna dikkat çekti.
-"Büyümenin yatırım ayağı pek iyi değil"…
İç tüketimin, üretimi ve büyümeyi tetikleyen önemli bir unsur olduğunu, ancak yatırımlar cephesindeki zayıflığın, büyümenin kalitesine olumsuz yansıdığını vurgulayan Naslı, verileri şöyle değerlendirdi:
"Geçen yıl yüzde 4 büyüdük. Böylece Orta Vadeli Programda öngörülen hedefi tutturduk. Üstelik yüzde 3,8 dolayındaki beklentilerin de üzerinde bir büyüme yakaladık. Bu konjonktüre göre iyi bir performans, sevindirici bir gelişmedir. Ancak büyümenin dinamikleri de önemli. Verilere baktığımızda yüzde 4’lük büyümenin yüzde 3’lük kısmının yurt içi tüketimden geldiğini görüyoruz. Büyümenin tüketim odaklı olmasının riskleri var. 1 Kasım seçim sonuçları ile ortaya çıkan istikrar ve güven algısı tüketimi canlandırmış, bunun pozitif katkısı ihracatta da kendisini göstermiş bunların etkisiyle son çeyrek büyüme oranı yüzde 5,7’ye ulaşmıştır. Ancak son dönemde tırmandırılan terör, iç talebi olumsuz etkilemiş, ticari ve sosyal hayatı baskı altına almıştır. Büyümemizin ana kaynağı olan iç tüketimi baskılayan bu gelişme, doğrudan büyümeyi de tehdit ediyor. Tüketimi canlandırmak için istikrar ve güven algısının güçlendirilmesi lazım. Öbür yandan 2015 verileri gösteriyor ki büyümenin yatırım ayağı pek de iyi değil. Yatırımların büyümeye katkısı düşük kalmıştır. Tabii bunda yılın neredeyse tümünün seçimler ve hükümet arayışları ile geçirilmesi ve yatırımcının önünü görememesinin büyük payı var. Büyümenin yatırımlar ayağını güçlendirmemiz için de yine istikrar ve güven atmosferi, herkesin önünü görebileceği bir ortam sağlanması gerekiyor. Korku ve tedirginlik yaratarak ekonomimize darbe vurmak isteyen terörün tuzağına düşmeyip, üretimi, tüketimi ve yatırımları canlandırıcı önlemleri de hayata geçirirsek 2016 yılında öngörülen yüzde 4,5’lük büyüme hedefine rahatça ulaşabileceğimize, hatta bunun da üzerinde bir performans yakalayabileceğimize inanıyorum."