Devletin imkanları ile ticaret yaparak esnafa rakip olan faaliyetlerin önüne geçilmesini isteyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Hiçbir kurum devlet imkanları ile personel çalıştırıp mağaza açmamalı. Zaten zincir marketler ile AVM’lerin haksız rekabetiyle mücadele eden, ağır ekonomik koşullar altında çalışan esnafımız bir de devlet imkanlarını kullanarak ticaret yapan işletmelerle rekabet edecek durumda değil. Esnafın ayakta kalabilmesi için herkes kendi işini yapmalı. Kamuda üretilen ürünlerin satış hakkı esnafımıza verilmeli” dedi.
“SERBEST PİYASA KOŞULLARINA AYKIRI HAREKET EDİLİYOR”
Ağır piyasa şartlarında ayakta kalmaya çalışan esnafın devlet desteği ile ticaret yapan işletmelerle mücadele edemeyeceğini anlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bazı kamu kurum ve kuruluşları devlet imkanlarıyla yiyecek-içecek, giysi, ev eşyası gibi ürünler üretip şehrin orta yerinde dükkan açarak ticaret yapıyor. Neredeyse tüm kamu kurumlarının misafirhaneleri, restoranlar, kuaförler, düğün ve spor salonları kendi üyeleri yerine herkese açık konumda işletme gibi çalışıyor. Hatta çoğu kamu kuruluşunun çeşitli turistik bölgelerde büyük tesisleri var. Her şey dahil otel gibi faaliyet gösteren tesisler yüzünden turizm bölgesindeki esnafımız mağdur oluyor. Öte yandan hükümlü ve tutukluların meslek edindirme çalışmaları kapsamında üretilen ürünleri halkla buluşturulmak adına onlarca mağaza açılıyor. Devletin imkanlarıyla ticari faaliyet gösteren bu işletmeler serbest piyasa koşullarına aykırı hareket etmektedir” şeklinde konuştu.
“DEVLET ELİYLE OLUŞTURULAN HAKSIZ REKABET ÖNLENMELİ”
Devlet kurumlarının ticaret yapması sebebiyle çok sayıda esnafın iş yapamaz hale geldiğini belirten Palandöken, “Esnaf ve sanatkarlarımız devlet desteği ile iş yapan işletmelerin haksız rekabeti karşısında her geçen gün güç kaybediyor. Bakkal, kasap, lokantacı, konfeksiyoncu, zücaciyeci, ayakkabıcı, fotoğrafçı, otel ve düğün salonu işletmecisi gibi esnafımız iş yapamaz hale geldi. Bakkalın sattığı ekmeği yerel yönetimler üretip satınca müşterinin bakkala girmesine fırsat bırakılmıyor. Her mahallede ekmek satan belediye bayisi var. En azından belediyenin ürettiği ekmeğin satışının bakkala da verilmesi gerekir. Yine tüm kamu kurumlarında vesikalık ve biometrik fotoğraf hizmetinin olması, vesikalık çekerek ayakta kalmaya çalışan fotoğrafçıları bitiriyor. Bunlar gibi diğer meslek kollarını da etkileyen çok sayıda haksız rekabet örneği var. Vergi veren, işçi çalıştıran, kira ödeyen esnafımız bu haksız rekabetle artık başa çıkamıyor. Esnafın güç kaybetmesi, ekonominin de güç kaybetmesi demektir. Durumu zayıflayan esnaf, yanında işçi çalıştıramaz hale geliyor. Hem esnafın ayakta kalması hem de ekonominin güçlenmesi, işsizler kervanına yenilerinin katılmaması için serbest piyasa koşullarına aykırı olan haksız rekabet unsurları bir an önce önlenmeli. Aksi halde bugün var olan esnaf yarın olmaz. İşsizler kervanına yenileri katılır. Devletin görevi küçük esnafı desteklemektir. Esnafı koruyup kollamak anayasanın emridir” ifadelerini kullandı.