KOBİDER Başkanı Özgenç: “Kamuda Tasarruf Sözde Değil, Özde Olmalı”

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan önceki gün kabine toplantısı sonrası kamuda tasarruf yapılacak alanları açıklayarak, “Kamuda taşıtlar, binalar, haberleşme giderleri, cari harcamalar, hizmet içi eğitim, yurt dışı seyahat, kamu istihdamı gibi alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız.'' dedi.

Özgenç, "Hükümetin bu kararı esasen çok geç kalınmış bir tedbir olsa da ülke ekonomisi açısından sevindirici bir gelişmedir. Zira ülke genelinde son zamanlarda artan fiyatlar, enflasyon ve uygulanan zam kararı vatandaşı canından bezdirirken kamu dairelerindeki araç israfı da vatandaşların tepkisine neden olmaktadır." ifadelerini kullandı.

MAKAM ARACI SALTANATINA SON VERİLMELİ

Bürokrasi de makam aracı saltanatı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kaldı ki; toplam 272 milyon nüfusu ve ortalama 50 bin dolar kişi başı milli gelire sahip olan Almanya, Japonya, Fransa’da toplam 27 bin kamuya ait binek aracı varken, 85 milyon nüfuslu 9 bin dolar kişi başı milli gelire sahip olan ülkemizde ise bu sayı 125 bin civarında olması bürokrasi de makam aracı saltanatı olduğunun bariz göstergesidir. Kaldı ki; bu ülkeler kendi imal ettikleri araçları kamu yöneticilerine tahsis etmezken,  ekonomik sıkıntılar çeken Türkiye, yüklü miktarda döviz ödeyerek lüks araçları ithal etmektedir.

Halkın önemli bir kesiminin akıl almaz bir sefalet içinde olmasına bakılmadan savurganlık devam ediyor. Hal böyle iken, tasarruf yapılmasına örnek teşkil edecek ünlü kişilerin ve bazı siyasetçilerin ultra lüks yaşamları ile oldukça pahalı aksesuarları son derece dikkat çekmektedir.

Mesela AK Parti milletvekilleri de milyonluk Rolex saatleri, Monaco’da Istakoz ziyafetleri, Maldiv Adalarında şahane gezileri ile anılmasının önüne geçilmeli. Vatandaş kâğıt üzerindeki “hassasiyet ve tasarrufu” somut uygulamalarla görmek ve kamudaki tasarrufu hissetmek istiyor. Hükümet kamuoyu önünde tasarruf uygulamaları yaparak ve de denetleyerek sürece mutlaka katkı sunmalı.

BAZI GAZETECİ VE ÜNLÜLERİN KORUMA POLİSİ İMTİYAZINA SON VERİLMELİ

Tasarrufsa her alanda, her kalemde tasarruf yapılmalı. Vatandaş kemerini daha fazla sıkacaksa kamu da üzerine düşeni fazlasıyla yapmalı. Bu nedenle devlet sadece kamuda harcama kalemlerinde olduğu kadar koruma polisliği gibi görevli israfının da önüne geçecek düzenlemeler yapmalı.

İktidar ekonomik krizle mücadele etme aracı olarak kamuda tasarruf politikalarının uygulanacağını açıkladı. İlk uygulama da İçişleri Bakanlığı’nda yaşandı. Bakan yardımcılarının koruma polisi sayısı ve araçları azaltırken bu uygulamaları takiben bir dizi önlemin daha alınacağı söyleniyor.

Biz KOBİDER olarak, kamuda tasarruf derken beklentimiz, emniyet gibi kritik görevleri yürüten bürokratların güvenlik koşullarından ziyade israf niteliğindeki kalemlerde kısıntıya gidilmesidir. Bu bağlamda, tasarruf tedbirleri kapsamında bazı gazetecilerin ve ünlülerin polis korumaları da kaldırılmalı. Şöyle ki; Keza, koruma polisliği ile şoförlükten çanta taşımaya kadar alakasız işler yaptırılan emniyet görevlileri asıl işlerinde vazifelendirilmeli.

Sadece İçişleri Bakanlığı özelinde söylersek, mesela ünlü isimlere jest niteliğinde verilen korumalar amacı dışında kullanıldığı gibi haksızda bir uygulamadır. Bazı gazeteci ve ünlü isimlere jest niteliğinde verilen korumalar imtiyazlı kişilikler doğurmaktadır. Nitekim tehdit aldığını iddia eden kişiler kendilerine özel güvenlik tutsunlar. Yoksa her önüne gelen ünlü, gazeteci veya iş insanı ‘tehdit alıyorum’ diyerek devletten koruma tahsis edilmesini isteyeceklerine bankalar ve   döviz büroları gibi özel güvenlik firmalarından bunu karşılayabilirler.

Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında devletin polisi ile çakarlı araçlarla dolaşarak imtiyazlı bir hayat sürmenin önüne geçilmeli."