Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "İşverenlerimiz, bu ülkenin müteşebbisleri, dünyanın yaklaşık 150’ye yakın ülkeye ihracat yapıyorlar. 160 milyar dolarlık yıllık ihracatımız var. İşverenlerimiz, ihracatçılarımız dünyanın en az 150 ülkesine ürünlerimizi satıyorlar. Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz. Bütün bu başarı öyküsünün içerisinde işçilerin ve emekçilerin önemli bir payı vardır. Bu paydan işçilerin de azami düzeyde yararlanma hakları vardır." dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2019 yılı için net 2 bin 20 TL olarak belirlenen asgari ücret hakkında açıklamalarda bulundu. Arslan değerlendirmesinde, "“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2019 yılı için geçerli olan yeni asgari ücreti 2 bin 20 TL olarak belirlemiş olması önemli bir gelişmedir. İşçi-işveren ve hükümet temsilcilerinin üzerinde uzlaşarak asgari ücreti tespit etmelerini, ülkemizin içinden geçtiği zor dönem açısından önemli buluyoruz. Hayırlı olsun." dedi.
"İşçilere umut dağıtıyorsunuz. Beklentiyi yükseltiyorsunuz"
Öncelikle şunu ifade etmek gerekiyor ki; Asgari ücret tanımı yanlış olarak kullanılmaktadır. Asgari ücret bir ülkede uygulanabilecek en düşük, en az ücrettir. Asgari ücret belirlenirken asgari ücret tespit komisyonunda işçileri ve işverenleri hükümeti temsil edenlerin bu gerçeği kamuoyuna doğru bir şekilde anlatmaları gerekmektedir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına işçi adına katılanlar ne yazık ki asgari ücreti yoksulluk seviyesiyle, açlık sınırıyla vb bir kısım farklı değerlendirmelerle kıyaslayarak toplumu, özellikle asgari ücretle çalışan milyonlarca insanımızı büyük bir beklentiye sokmaktadırlar. Bu temsilciler, kamuoyunu yanlış yönlendirerek, biraz da şov hevesleriyle kamuoyunu yanıltmaktadırlar. Asgari ücretin belirlendiği her dönemde olduğu gibi bu dönemde de aynı şeyler tekrar edilmiştir. Tüm işçiler adına komisyona katılan işçi temsilcileri Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasına 2 bin lira ve en az enflasyon farkı hedefiyle oturdular. Her dönemde tekrarlanan komedi tekrarlandı ve asgari ücret, 2 bin 20 lira ile neticelendi. Toplantılara asgari ücretlileri temsil etmek üzere bir hanımefendi kardeşimiz çağrıldı. O kardeşimizden asgari ücretle nasıl geçinildiğini anlatması talep edildi. Şimdi komisyonda bulunan işçi temsilcilerine sormak istiyoruz. 2 bin 20 lira ile bu hanımefendi kardeşimizin talebi yerine geldi mi? Sorunları çözülecek mi?
Biz asgari ücretle ilgili olarak, ciddi araştırmalar, çalışmalar yapılmadan ayaküstü yapılan konuşmalarının ilerde sorunlar doğuracağını söylediğimiz zaman bundan rahatsız oluyorlar. Milyonlarca asgari ücretlinin insanca yaşayabileceği bir ücret alındı mı? Kendi yaptığınız araştırmalarla her ay yoksulluk, açlık ve aylık gıda harcamaları sınırları belirliyorsunuz. Komisyonda oy birliğiyle kabul ettiğiniz bu rakam, bu seviyeleri yakaladı mı? Bu yönde kamuoyunu yönlendiriyorsunuz. İşçilere umut dağıtıyorsunuz. Beklentiyi yükseltiyorsunuz. Sonra da 2 bin 20 liraya, asgari ücretlilerin yüzde 70-80’inin memnun olduğunu söylüyorsunuz. Bu gerçekten işçileri temsilen komisyona katılanların bu işi nasıl yanlış yönettiklerini, nasıl yanlış bir çizgide gittiklerini göstermektedir.
Ancak her şeye rağmen belirlenen asgari ücretin, ülkemiz için çalışanlarımız için işverenlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Bakanın çaba ve gayretlerini yakinen biliyoruz. Bugüne kadar uygulanan politika, asgari ücretteki zam oranının enflasyondaki artıştan fazla olmasıydı. Hatta bazı dönemlerde yaşanan enflasyonun çok üzerinde asgari ücret artışları sağlanmıştır. Örneğin 2016 yılında net 1.300 lira asgari ücret olmuş, yüzde 30 oranında artış sağlanmıştır. 2017 yılında ise yine enflasyonun üzerinde bir artış sağlanmıştır. Bu yıl da kasım ayı itibariyle belirlenen enflasyonun üzerinde bir rakam belirlendiği görülmüştür. Bu nedenle asgari ücretin belirlenmesine büyük katkı sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Bakanımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz.
“Türk İşverenlerinin Başarılarının Altında İşçinin Alınteri Vardır”
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer alan işverenler için de şunu söylemek gerekiyor. İşverenlerimizin asgari ücret tespit komisyonu süreci içerisinde 2 bin lira ve üzerindeki bir asgari ücretin işletmeler açısından rekabet gücünü zorlayacağı, dolayısıyla bu konuda ciddi sıkıntılar yaşanabileceği konusunda bazı açıklamaları olmuştur. Buradan bir kez daha ifade etmek istiyoruz. İşverenlerimiz, bu ülkenin müteşebbisleri, dünyanın yaklaşık 150’ye yakın ülkeye ihracat yapıyorlar. 160 milyar dolarlık yıllık ihracatımız var. İşverenlerimiz, ihracatçılarımız dünyanın en az 150 ülkesine ürünlerimizi satıyorlar. Dünyanın 17. büyük ekonomisine sahibiz. Bütün bu başarı öyküsünün içerisinde işçilerin ve emekçilerin önemli bir payı vardır. Bu paydan işçilerin de azami düzeyde yararlanma hakları vardır.
Devletimiz 16 yıldır Türk girişimcisini vermiş olduğu teşviklerle her alanda desteklemiştir. İstihdamı arttırmak, bölgesel dengesizlikleri gidermek, Türk sanayicisinin rekabet gücünü arttırmak için önemli hibeler verilmiştir. Devletimizin vermiş olduğu bu hibelerin çoğunluğu istihdamı korumak içindir. Belirlenen asgari ücretin rekabet gücünü korumak endişesiyle işçi çıkarmalarını sebep olmamalıdır. Bunu bahane ederek hiçbir kimse asgari ücret yüksek çıktı diyerek, işçi çıkarmaya, istihdamı azaltmaya, yatırımlarını kısmaya ve benzeri bir kısım yollara başvurmaya asla yeltenmemelidirler.
Bunun yanı sıra, vatanını, ülkesini milletini seven, üretim yapan, istihdam ve ihracat yapan, canla başla çalışan samimi, dürüst işverenlerimize de teşekkür ediyoruz.
Özellikle asgari ücretin artışından dolayı işletmelerin de yükünü hafifletmek için yapılan desteklerin devam edecek olmasını da önemli buluyoruz. Bu konuda işverenlerle aynı şekilde düşünüyoruz. Hatta bizim talebimiz işletmelerde sendikalı olan işyerlerinde indirimlerin, vergi indiriminin daha fazla olmasını ve sendikal örgütlülüğü teşvik edici bir düzenlemeye dönüştürülmesi gerektiğini talep ediyoruz.
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu Yeniden Belirlenmeli”
HAK-İŞ olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına itirazımız var. Bu komisyonun özellikle işçi temsilcilerinin belirlenmesi usulüne itirazımız var. Komisyon çoğulculuk ve katılımcı bir yaklaşımla yeniden belirlenmelidir. Bu vesileyle belirlenen asgari ücretin başta çalışanlar, işverenlere, hükümetimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.” dedi.