CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir Mizah Festivali ve müzik öğretmeninin şirket müdürü olarak atanması ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i eleştiren MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’na ‘ağır ol molla sansınlar’ diyerek eleştiri yağmuruna tuttu. MHP’li vekil Osmanağaoğlu’na “Terörle, terörün eleştirisi ile kutsalların eleştirisini aynı kefeye koyuyorsunuz ve bunların ayrı şeyler olduğunu bilmiyorsunuz? Cehaletinizi yüzünüze vurduğum için kusura kalmayın siz istediniz” diyen Beko, liyakat konusunda da Tunç Soyer’den ders almasını önerdi.
Bir milletvekilinin görevlerini hatırlatarak eleştirilerine başlayan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Bir milletvekili ülkenin genel sorunlarına, yerelde yaşananlara varıncaya kadar elbette ki ülkenin tüm meseleleriyle ilgilidir. Ancak bu ilgideki seçicilik genelde milletvekilinin uzmanlık ya da belli bir birikiminin olduğu alanla sınırlı olması tabidir. Buradan ne demek istiyoruz. Bilmediği, anlamadığı, kendi anladığı dille söyleyelim; kafasının dank etmediği konularda konuşmaması, topa girmemesi gerekir. Atalarımız boşa dememiş ‘ağır ol molla sansınlar’ diye… Bilmediğin, kafanın basmadığı konularda hem de eleştiri ötesi suçlayıcı bir dil kullanırsan; ilk anda belki bu adam ne diyor diye belli bir kesimin dikkatini çekebilirsin. Ancak foyan kısa zamanda açığa çıkar, rezil rüsva olursun. İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu MHP’nin misyonuna uygun olabilir. Ama İzmir’e hiç yakışmıyor. Sayın Osmanağaoğlu, size neden böyle davranıyorsunuz diye sormayacağım. Zira hepimiz biliyoruz ki, partiniz iktidardan nemalanıyor. Saray’ın bekçiliğini yapıyor… Doğal olarak siz de partinizin politikalarına paralel hareket ediyorsunuz. Böyle de olsa soracağımız sorular var: Sayın Osmanağaoğlu hayatınızda bir kere olsun bir karikatür sergisini gezdiniz mi? Diyelim gezmeye fırsatınız olmadı… Peki bir kere olsun bir gazete bayisinden bir karikatür dergisi alıp evinize götürdünüz mü? Bu sorular daha da çoğaltılabilir. Peki, bu soruları neden soruyorum? Çünkü siz terörle terörün eleştirisi ile kutsalların eleştirisini aynı kefeye koyuyorsunuz ve bunların ayrı şeyler olduğunu bilmiyorsunuz? Cehaletinizi yüzünüze vurduğum için kusura bakmayın, siz istediniz. Sayın Osmanağaoğlu İslam adına tecavüz yapanlara, İslam adına kan döküp en vahşi katliamlara imza atanlara, daha açık bir ifade ile soralım IŞİD’in icraatlarına ne diyorsunuz? IŞİD’in taraftarı mısınız yoksa karşısında mısınız?” ifadelerini kullandı.
Liyakatın Ne Demek Olduğunu Tunç Başkan Size Anlatsın
İkinci eleştirisini ise liyakat üzerinden yapan CHP’li Beko, şunları dile getirdi: “18 yıldır Türkiye’de liyakat namına hiçbir şey bırakılmadı. İktidarın yanlısı olmak her makamın her işin liyakat ölçüsü haline getirildi. Hal böyle olduğu halde bugüne kadar iktidar partisine numunelik de olsa tek bir eleştiri yönelttiniz mi? Yöneltmediniz mi? Ve bula bula İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir şirketin yönetimine bir müzik öğretmeninin, ilçe belediye başkanlığı yapmış bir yöneticinin getirilmesini buldunuz. Müzik öğretmeninden yönetici olmaz mı diyorsunuz. Kaldı ki yöneticilikte asıl aranan kıstas o kurumu yönetip yönetemeyeceği kabiliyetidir” diyen Beko sözlerini şöyle sürdürdü, “Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilen ve ülkenin önemli sorunlarını kapsayana tüm araştırma önergelerine hayır oyu verdiniz. Emeklilikte Yaşa Takılanların sorununun çözülmesi için önce evet dediniz, sonra çark ettiniz. Çiftçi borçları araştırılsın dedik, hayır dediniz. Asgari Ücretlilerin sorunlarını araştıralım dedik hayır dediniz, 15 Temmuz ve siyasi ayağının araştırılması önerisine hayır dediniz, Çorlu'daki tren kazasıyla ilgili araştırma önergesine hayır dediniz. Sayın Osmanağaoğlu, sizden bu konularla ilgili de cevap vermenizi, yurttaşlarını bu sorunları ile ilgili görüşlerinizi ve neden hayır dediğinizi açıklamanızı da bekliyoruz. CHP’li belediyelerin yaptığı iyi işlere çamur atmanızı değil!”
Ayrıca Liyakatin ne demek olduğunu merak ediyorsanız İzmir’in değerli başkanı Tunç Soyer’e başvurun o size belediyedeki işleyiş konusunu ve liyakati somut örnekleri ile anlatacaktır. Örneğin Tunç Soyer ve ondan öncekiler CHP’den seçildikleri halde en alt kademeden en üst düzey yöneticiye varıncaya kadar hemen her kademede CHP’li olmadıkları halde laikiyle işe aday olup işe alınan ve halen birlikte çalıştığı MHP’li, AKP’li ya da bir başka partiden çalışanları örnek vererek liyakati öğrenmenize katkı sunacaktır. Emin olun, benzer bir örneği partinizin ya da peşine takıldığınız iktidar partisinin hiçbir belediyesinde göremezsiniz. Sayın Osmanağaoğlu; Aliağa Belediyesinde çalışan 300’e yakın işçi ve memur işten atılırken, siz bu konuda ne yaptınız? Atılan işçi ve sürgüne gönderilen memur arkadaşlarımızı ziyaret etme cesaretini gösterebildiniz mi?”